2 Haziran 1938 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 17

2 Haziran 1938 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 17
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SERYVETİFÜNUN No. 3140—495 a hip eksilibeyen ar içinde binbir ihtime- yorum. Ufuk kalbim iy Aseba bu işi Ağ, , ve Bint. selbedebilecek? Yüşitma slk yenemiye- yen, ber şeyi hoş gö- bir kimseyinie. * dik duran, can- e tömağadan zevk İL arım meş'ui- Albişnn şökilleri öyle canlı kiki Üi”'medi ifsde ediyor ki, » âmin - > diyordu. ere gibi feveran Kalbim yorulmak nedir b İŞiü dünyedın acıları gelaşler, onun çağ- Wiediş. Taliim. imiş bir hudut m işleraba katlandı- iii, kalbinin bütün ar mk “İstadiği kimseyle gel olmek istiyor! Xİ, -tasavvurumun ha- Si vE Küydmın azameti Byul derecede olsan. Na- srüşında gizlenip denlar bulunuyorsa, ben- ek dpeinlerinde giz. pole enerjileri istik- Hu Spaşmiarzye Kendin. UYANIŞ Yedi gönde | bie SERVETİFÜNÜM yarina çıkar Türk gen a Telalen ; 2-1013 URULUŞU.: 1891 Yelgral : Abonesi: e "yıllığı 1000, altı aylığı 600 kuruştar. Yabancı a 1250 karuştur. Bir sayı 2O Kuraştar Sazatumiza iin yermaskler, İstanbulda Kanal Seli, Hiafsr Samanen ve Hali İlân Şirketine gilmeliğir. den en fazla şüpbeleneni bile, be- nim yanımda emniyet bulabilir, Ö- nünden snide kaybetmiş olduğu siyayı ocağımda bulabilir. Yaralan- mış ağır bir hasta benim yanımda en çabuk bir zamanda şifayap ola- bilir. Ellerim en korkunç yaraları sarmağa mutedir olduğu gibi, cebir ve şiddetle kapanmış gözkapakla- rını bile açabilir. Benim Tanrı vergisi olan iki meziyetim var. Bunlar, bir taraf- tan ölümün hayalini uzaklaştırmak, üilğer taraftan varlığı da o nisbette genişletmektir. oİztiraptan (asla korkmuyorum, Çünkü, her hareke- timde ve düşüncelerimde ilâhi bir kuvvet geziyorum. Zaten,” bunun için değilmiki tanrının teveceti- hünü kazanmış asıl eodatlarımın fikirlerile silâhlanmışım. Rüyam- da bir'gece ufak bir çocuğun beşiğini walladım. “Vücudü derin derin nefes alıp uyuyordu. Onun günahsız kalbini elimde bir kristal kürre gibi tutuyordum, O esnada, göğsümün ilâhi bir kuvvetin sev- kile şişdiğinin farkına varıyordum> iyordu. Violante : «Ben bir zavallıyım... alnımda saç demetlerimin ağırlığını duy- dukca, bir taç taşıyormuş gibi oluyorum, Bütün, saf düşünce- Terim, bu zanna kapılarak, bulut oluyorlar. Çocukluk hatıralarım, birer elev parçası gibi, karşımda yanıyor, Gözlerim akan kanları, burnn deliklerim açıkta Kalmış in- san leşlerinin saçtığı kokuları du- yuyor, Tahfanı kaybetmiş bir kraliçenin ebedi menfasına doğru yola çık- madan evvel, beni kolları arasına alarak bağrına bastığını hatırla- yoram, Evveldenberi, kalbimde parlak ve gefil taliletin tezadı var. Rüyalanmda bin bir çeşit hayat yaşayorum. Büyük ülkelerde nö- betçilerin Obekledikleri (sınırları tehlikesiz geçiyorum, Bütün bu geçtiğim yerlerde, insanlarıu yüz- lerindeki esrarlı perdelerine rağ- men en inçe noktaları bile seçi- yorum, Şairler ise, bende tabiatın bütün güzelliklerini buluyorlar. Çünkü, geçmiş asırlarda, yaşamış olan ecdadımın tarihini ve haya- tını yaşayorum. Onlardan bena tevarig eden, etleri ve güzellikleri olduğu gibi muhafaza ediyorum. - düşünüyorum - mademki, yer yü- zündeki yaşayan insan kütlelerinin takip ettikleri gaye budur, ben niçin zavallı oluyorum. Evet z8- vallıyım... Şimdi, bir zamanki debdebeli ülkelerimden uzakta, bir zavallıyıni ! Hem de, kanımın 8a- tığı alevlerin dahi, gittikçe kızıl- lıklarını kâybettiklerini farkeden bir zavafiyim? Bende bir gün, cansiz (O beykellerin alınlarındaki görülen şehir harabelerinin eski sevinçleri gibi kaybolacağım. Onlar, yerlerinde tabiatin mü- meşşilliğini, en karanlık gecelerde bile buraların nöbetciliğini yaps- rak duracaklar. Ve en estetik ruh- lu şairlere birer ebedi hâtıra ole- rak kalacaklar. işte bev, bütün bu rüyaları gördüm. Ve alnıma çöken seç ağırlıklarını, yüz tacın ağırlığı sandım. Ftrafı boğan binbir çeşid kokularla, yorulmadan hep ayni şeyleri terennüm eden çeşmelerin başında uzun müddet kalmak isti- yorum. Gözlerimin önünden #k sık, akan damlaların ancak, bu ölü sü» künetde neşrettikleri ufak gürül- tillerler, vakitlerimin suların mo- monotonlsi içinde ya geçtiğini bana ihtar ediyorlar» diyordu. “. İçimden her üç prensesin böyle düşündüklerini sezer gibi oluyor- dum. İhtimal, bu zannımda yanıl- mıyordum. Belki de, gün olacak ki, bir hayat müjdecisi bahçelerinin kapalı demir kapım önünde, birden- bire belirecek ve her birinin ayri ayrı faziletlerini takdir ederek ü mitletini takviye edecektir. İşte bu Bast, onların en mes'ut saetleri 0- lacak ve belkide, her birinin kal- binde çırpınan temiz ve tatl riya ları hakikate kalbederek her Şeye imkân yolların açacaktır diyordum. AHMED. İHSAN Besamyevi Lâd..

Bu sayıdan diğer sayfalar: