2 Haziran 1938 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 5

2 Haziran 1938 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

No. 41ğ0—104 UYANIŞ Bir Davamız Var ki. Bir davamız var. Kazandık. Temyiz ettik. Tatbi- kini bekliyoruz. Beynelmilel adalet kurumları, şahşi adalet telâkki ve düşünceleri halâ bir ictihad farkı- nin incir çekirdeği doldurmıyan manasız, ve guiniyetli tereddüdü içinde bocalıyorlar, Bir davamız vardı. Ön altı sene- dir, evrakı natamam, şuhudü, ta- rafları eksik bir alacak davasının kırtasiyeci sürgünlüğü, ihtilâfı için- de halâ devam ediyor. Edecek, ettireceğiz. Hataydan bahsetmek istiyoruz. Davanın taraflarından biri de- mokraşinin, şahıs ve kitle hürriyet ve müsavatının neğebi sahih büyük babası olduğunu iddia eğen Fransa işirali bir devlet.. diğer tarafta biziz. Bu aynı zamanda bir cebir de- vasıdır. Birinci taraf davaya mevzu teşkil eden mesele üzerinde şimdiye kadar azami cebri, ortaçağ cellât- larına rahmet okutan ve onları hüngür hüngür ağlatacak bir vah şetle göstermiş bulunuyor. Biz şimdi cebir sırasını bekliyoruz, Lâkin biz insani hareket edeceğiz. Yapacağı- mız, efendice ve mertçe bir bareket- le Hatay isimli bölünmez bütünü istiklâline kavuşturmak olacaktır. Bunun için de entrikayı, menfi propagandayı, desisekârlığı değil, bazımuzun mert kuvvetini gayenin emrine vereceğiz. İki taraflı bir dava peşindeyiz. Bu bir cebir davasıdır. İki meçhnllü bir muadele.. «X> biziz. «Y» de Franâa.. Milletler Cemiyeti isimli riyaziye hocası, «X»in kıymetini vermiştir. x — Hüsnü niyet. «X» filânca iken «Ye in kıymetini bulacağız. Halbuki <Y» in öyle soysuz bir kiymeti var ki, en usta riyaziye bilgini bu davanın karşısında idra- kinin iflâsına hüküm ve izhari Yazan: : WMusre/Safmu Coşkun Lâkin, biz insani hareket edeceğiz. Yapacağımız efe- dice ve mertçe hareketler Hatay isimli bölünmez “bü- tün,,ü istiklâlline kavuştur- mak olacaktır. Bunun içinde entrikayı, menfi propagan- dayı, desisekârlığı değil, ba- zumuzun kuvvetini gayenin emrine vereceğiz! aczediyor, Çünkü Oklidi bile zıva- nadan çıkaracak bir tahavvül gös- teriyor bu soysuz «Yaın ifade kıymeti.. ve, hakikat yolundaki tezahürleri. Af Kanunu Çıkarken En büyük fedakârlıklarla Türk milletinin ve Âtasının kurmuş ol- duğu Cümhuriyet rejimi onbeşinci yılım kutlarken, bu fedakârlıkları yaplığı esnada kendisine baş kal- dırmış olan birçok kimseleri de affediyor. Bu af ile, kölü iesir- lerin altında kalarak hareket et- miş olanlar, yıllardanberi hasre- tine susamış oldukları vatanlarına dönüyorlar. Onlar, memleket s- nırlarından içeri girerken yemi bir cennele kavuşacaklardır. Bu cennet de: — Bir Gümhuriyet rejimi, bir yeni Türkiyedir. Onbeşinci yılımızı kutlulamağa hazırlandığımız bir anda ürkan bir af kanunu, rejimin arlık tam bir istikrara vardığını göslermekizdir. ».. Bizim hüsnü niy«iimiz, güğtinle ve gayemize koştuğumuz kuvvet- ler ne kadar asil vw wrkelim, tip- nelmilel resim vw karikatür wiirü- günün daima kadın jüklinde tüti- landırdığı Fransa da, o İiilüt #n- tarili vi uzun saçlıdır. Bizim, değil tek ve çift Weili sekiz tarif davaları bir çırpıda hallettiğimizi Hrajisş devleti fuhi- mesi pek #ivel bilir, Bunun için hendesenin wn fiiji- raşık hatlarını bir suyolu cvunu gibi hak ww hakikat yolunda kul- lanan, yahut kullandığını ve yut- turduğunu ürü Fransaya sövle- mek isteriz ki, bütün yollar tıkanır. bir yol kalır ki o yol da Ankarniliiti Hataya uzanır. Bu yolun üstüne çıkanlar, silindir altında içilmiş nesnelerin akıbetine uğramıya mah kümdurlar. Bizce hak verilmez, alınır, çün- kü öyle aldık. Benelmilel telâkki aksine. Ona da peki, Tüvnel. milel telâkkinin telâki noktüni olan ibiişimolk Milletler Cepyiywti hakkımızı vermiştir. Bilmiyoruz, yalnız virilen hakkımızın tapo irisi» dimidir; gidip bizzat tesellüm et- mek mi lâzımdır 9 Böyle ise meğjele yok. Tesellüm ilmühaberini ımza- lamak için mümessil tayin ettiğimiz Türk ordasa kılıcını hazırlamıştır. Efendim bir davamız var. Hatayın istiklâlini istiyoruz. Hatayın daha u- zun müddet dünya medeniyetinin yüz kızartan hatası olarak kalması- na tahammülümüz yoktur, Başımız bıstnmın yokta. O zaman Wülniz Hatayın istiklâlini değil, mülkiye- tiui de isteriz. Biz istiyelim bir kere vay «hayır!» diyebilen babayiğite.. Bir dava peşindeyiz ! Hatayın istiklâlini istiyoruz. Ha tayda hayat hayatımızda Hatay bekliyoruz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: