28 Temmuz 1938 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 4

28 Temmuz 1938 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

T A meni filân fabsikaları gezdim. ne hayran kaldım. i orkestraya, bilhassa balet wözösinde gördüğüm tablolar His #bideler.... ii di "Kamık harabelerinin arasında odolaş- mede, hi) memleketteki (şu veya bu) da- İk “Büsiahaneler, radyo merkezleri... wenğebeğik elektrik tesisat... iile İstiilerane salonu ve o meşhur eden (yahut başka bir memleketten) ge- # hatraytm i selin eid kitabı. ee Gi kıymetli porelesi... Pie bileşim, daha böyle san'kin, fenur, sanayis mein insana biş m dolaştığı & diyarlarmdan en kşmeği tızalar, duygular ve aazek di b İmkravat?.. Pariste Printemps mağaza- eki hu kravat, Parisin bir'nevi Mah- x metakjarındandır.) hatlardan - bilmem ne ? - barında bir ii ileimeek biç güzelle tanışmıştım. Kadın meş- biz isini, Nasıl, muvaffakiyetime ne dersin ? Gisbibat şadur ki bilmem ne barı ihtimal en adi keyedir ve meşhar kadın artist de, bir kısım bü- İp şehirlerinin sokakların ve meyhanelerini yan ağ, yan tok boyalı fahişelerden biridir.) a gittiniz mi şuplinize karşı: alya, gn. Bilmem ne tiyatrosu ?.. , Fekat seyrettiğim eser hiç hoşuma * No. 3148—503 Y A Z > Avwrıpada nasıl dolaşıyoruz ! (Gittiği tiyatronun ismini bile bilmiyen dostunuza, pek tabii olarak, seyrettiği eserin ismini, müellifinin kim olduğunu ve nasıl artietlerin oynadığını sormak saflığına düşmezsiniz. Esasen o zate karşı nezaketsizlik olur!) — Peki, müzeler nasıl 2..» Sualinize de şöyle bir cevab alabilirsiniz : — Ha.. Evet... Filân ve falân müzelerin Oönün- den otomobille geçtim. Fakat vaktim dardı. Girib içe- risini seyredemedim. Bu cevabın arkasından şu biçimde seyahat intiba- larını seyyah dostunuzdan bol bol dinliyebilirsiniz : — Birader, Pariste Türk yoğurdu yapıyorlar. Enfes! Hele bir ermeninin dükkân: adam almıyor. — Dönüşte İtalyaya da uğramıştım. OVenedikte Gondola bindim. Güvercinlere elimle darı serptim. Kazara sorabilirsiniz : — Napoli Hasıl ? — Fena değil. (Artık düşünün işiniz yoksa... bu cevabla ne de- mek istediğini ?) — Filân şehirde oturduğum otel... şukadar katlı! — Falân şehirde otomobil... ucuzun ucuzu | — Atinada bir kundura yabtırdım. — Geldiğim yapurun birinci kamarasında... Ne bileyim, daha bunun gibi hiç bir değeri olmı- yan ve uzun uzun memleketişi barakıp başka diyarları dolaşmak zahmetine ipsahı sişin katlandıracağına hayret edeceğiz sözler |.. Muhatablarım böyle söylenip dururlarken acı acı düşünürüm ve Avrupa seyahatinden kafalarmda bu ka- dar sönük düşünceler, gözlerinde bu kadar sönük panl- tılarla dönen dostlarıma hayret ederim. Ekserisinin en büyük gururu, ya Londrada yaptırdıkları bir elbise ve pardesüdür, yahut döviz mecburiyetinden, ceblerindeki paranm azlığı ile mitepasib bir bar gecesi macerasıdır. Bunun içindir ki, Avrupaya gidenlermizin mühim bir kısmı, o diyarlara hiç gitmiyenlerden fikir itibarile daha az şeygöğrenmişlerdir. Yalnız artık şu hakikati haykır. mak zamanıdır: Seyahat, sadece bir fantazi değildir. Çünkü bir sinema fliminde bile insan bu fantaziden daha fazlasını öğrenebilir. Halit Fahri Ozansoy

Bu sayıdan diğer sayfalar: