22 Eylül 1938 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 10

22 Eylül 1938 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SERVETİFUNUN No. 2196—511 Yaz günleri geçdi, fakat... s AB | Yazan : Yaz bitiyor mu bilmiyorum. Fakat havalaı iyice soğudu. Gü- Deşin tektar hararetlenmesini yal nız ben değil öyle sanıyorum ki herkes aynı şiddetle istiyor. Tabiatın güzelliklerine hâlâ do- yamadık. Uzun yaz günlerinin bit- mekte olduğunu ilk ihşas eden bu H A hava bizi haylı içlendirdi. Eli ka lem tutan her insan bir parça is- yana bir parça feryada benzer bir şeyler çigikdirdi. Riyaziye kafanın sporudur. Vü- cudün sıhhatli, âhenkli olması için de temiz havaya, harekete ihtiya cımız var. İyi fikirler sağlam vü: cutlarda bulunur denildiğine gö- re de kendimiz çok itina etmemiz icab ediyor. Spor sahası o kadar keniştir ki nevilerini saymağa bu dar sütun- lar kâfi gelmez. Hem uzun anlat- mağa da lüzum yoktur bunu bil- meyen yok. Benim işaret edeceğim bir az üstünde duracağım sade deniz sporlarıdır. Bilhasss kotra ile yapılanları. Moda koyunda bir kotra yarışı hiç seyrettiniz mi. Sahilde seyre- denlerde bile heycandan ziyade sonsuz bir zevk sonsuz bir haz hissedilir. Deniz üzerinde uçuşan o bem beyaz güvercin kanatları gibi yelkenler rüzgârla kabardıkça insan içten içe uçtuğunu duyar. Hele o kotranın içinde bulun- mak! Ne şairane ne de romantik olur... Hayata hayat katılır. Dün- yanın bir rüyadan ibaret olduğunu unuturuz. Hiç ölmiyecek gibi olu- ruz. Yabiatla baş başa kaldığımız zaman hakikate en fazla yaklaştı- Bımız andır. Gözümüzün önünde her şey bütün varlık değişir, hâli- mizde başkalık duyarız. Yep yeni tap taze bir hâletle canlanırız. Ah bu havalar bir kaç gün daha müsaade etselerde bir kaç gün daha anlasak varlığımızı duysak... Fakat bütün bu temennilerimiz beyhudedir. İsteklerimiz tabiat ka- nunlarını değiştiremez. Daha şim- diden başlıyan loş ve yağışlı gün- ler, bir çok aylar gözlerimizin değişmeyecek olan yegâne gamlı dekorudur. Hele bu loş ve yağışlı günlerin, insana sabahâız gibi ge- len karanlık geceleri... Kalbimizin sıcak hislerini daha şimdiden ür- pertmektedir, yaşadığımızı

Bu sayıdan diğer sayfalar: