29 Eylül 1938 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 12

29 Eylül 1938 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

No. 2197—512 , Bİr Yazı dolayısiyle bir bahse dönlüşi UYANIŞ ğ geçenlerde Uyanışta «Yeni dnaneçjiik osreyanm» iomile bir tedkiki çikmişi. Bay Husan İY Xdel Akşomn 19 eylül 988 tarihli nüş Bu münasebetle, “4 üyni moveua dönen pa gemişin, #hinsl yanımaş da neşrediyo Şahsiyetleri, dikirleri keterriintile v ve bütün glarak> simadıkça; şöbhesiz yanlış hilkümler ve neticeler bizi bekler. Acaba yeni ananecilerden behsederiken kazara söylenmiş bir takım sözleri sıralayıp, bihasan Hasan Âli Yücelin bir fıkra veya mekale veya her hangi bir kitabına takılıp kaldim?t Böyle bir zan altında kalmak korkusu beni mevzuumuza tekrar bu noktadan dönmüiye sevketmiştir (1). Vakıa, Hasan ÂH Yücel, pek de birbirine irca edilemez sahalarda bir çok fıkra, makele ve 30 ye yakın kitabın nrüellifi ve mütercimidir. Tatmin eder bir şekilde bu eserler üzerinde göz gerdirme gene bir kitab çerçivesinde yapılabilir. Bunu biliyoruz; fakat munlesef bize bugün verilen imkânlar pisbetim de, eksik kalmış noktağirı yeni Hırsatlara bırakarak, Hasan Yücelin eserlerine ancak bize lâzım noktalari bakımından temas edeceğiz. İğimize şiirden başlıyalım, Hazan Âli Yübel eski. denberi şiir yaşmaktağır. Bu yazılar Arasında teblat sevgisi, ahlâk! mevsular, > görüldüğü gibi tasav- vüfi parçaları dR sötlir. Tasavvufi edebiyata karşı Palâkamnı, Hasan ÂH Eğesi, Mevldnayı tedkik etmekle de göstermiştir. Hatta rubaileri79) neşrderkeh «Kendini onda kaybeden onu kendisinde bulncni- tar» vecizesini ilâve etmekten kendini alamamıştı. Bu silika Yunus #mreye karşı da görülür (3). Hasan Ati Yücel bu hususta çok hadanatır, «Mit hayatımızın en derin köklerini bozulmamış islerine kalkda daha gonra haik içinde yetişen tarikat mün- tesiblerinin eserlerinde teşadiif oetmeyor muyuz fs (4) der. Hasan Âli Yücelin tasavvufa meyli böylece sa- bit olmaktadır. Seneler geçiyor. Bir gün Hasun Âli Yücelin şöyle bir yazısına tesadüf ediyoruz : «Her sanatkâr gibi çairde yeni ve benzgrsiz ola- yım istiyordu. Halbuki yeni ve benzersize varmak (0) Hasan Âli Yüce bize verdiği cevabda, yeni bir ahaneçi- Uk cereysayilı başlayıp başlamadığından ve diğer ismi geçes iatlarıı bu kesusja alâkasından bahşetmemekte; böyle bir İsnadır kabulünü ve ademi kabulünü o zatlara bırakmaktadır. Çok ister- , dik ki onlar de çevab versinler ve hepsi üzerinde aynı ayrı duralım. (2) Mevlânarın rubaileri, İstanbul 999, 126 sayıla. 48) — Döneri seç, İstanbul 983, 77 ve T8 İnel sayilar, tü) — Türk edebiyatın topta bir bakış, sayi 7,963 İstanbal, Ananecilik ceryanına dair Menliğini korumayı gile, me Peker inn Sx wriğişi ir ve-politika kin ak kapamağı ifade ettiğin | « Demek Hâsan sie Xücdb g, bu fikri inkişat ettirme i e iüşüneğlereiiiie a Shi ik rılabilectğinşe. iniz haz Beyamı, 398 4 (6) — Şiirde bihi, vklipanı, Bı Ködyaasağız * — Akşam (7) — Milliyöteliik ve anan fikirleri isilerinsiz müleağsire olmuşlar 4 iye (8) — €. H, P. progrlm; 964

Bu sayıdan diğer sayfalar: