27 Nisan 1939 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 10
bii NO. 2227—542 NÜKTECİLİKDEN “NUMARACI,,LIĞA a «Halk san'atkârı» tâbiri dırıltıdır. Sahne mantığınında bir manâsı vardır: (Ma- 5” Güldüren ve düşündüren (Naşid), 'mutlaka «Mudhik»; yâni: «komik» ve <komediyen» nâsızlık). dir. eşe dosta iylân ediyor. m Yazan: San'atin malı ve “Özcan»ı olan üstad “ko- ç mediyen?, artık İşi, «numaracı» lığa döktüğünü, | UYANIŞ REVNAKULLÂR SERVER Tulüstçı ve «tuldat san'at- kârı» olmakdan ziyâde «tulüât» da, #emeddün kuran bir San'at inkı- lâbeısı olarak tanıdığım ve alkış- ladığım Comâdien Naşid, yalnız «taklid» ve «temessil» lerdeki - çok şayanı hayret olan - ibde'kâr'lığına değil; sahne dışındaki insanlığına, «efendi» liğine, yüksek terbiye ve samimiyyetine de hayran oldoğum dostlarımdandı. : « Dostlarımdandı,.. » diyorum. Çünkü: kendinden dinlediğimizi, gazeteter de te'yid ediyor: “.. Naşid, şahneden ayrılıyor. Otuz küsür sene sahnede yu- varlanan bir adamın, yorgunluk derecekini, ta'yin etmek güç değil- dir. (Naşiğ), - kendinin de iytirâf'da tereddüd etmediği gibi -İilhakika- yorulmuş ve ihtiyarlamıştır. Sahne'nin ne yorucu bir iş ol- duğunu, koca bir ömrü nasıl yiyip göz. kıyafetinde San'atkâr Naşid “Sürpik Dudu. rolünde Eyyüb Sabri He birlikde. Selda, “Kara- yı an ra bitirdiğini, - işim &lyyında olmayı San'ata heyesanla, şarılanlar, ler, Binsenaley: yağ bakikü, vözü, ve nihayat a bakımından m cağimiz bn maşeretişi, iyzdlp mediği aşikârdır. Onu hasta eden, yatağa  ren, muvakkat da olap » uyıran : b şid) in vetdiği m arel mma'çÖka» Dip, ai olduğu muhakkakdır. Naşid, ibdâ' ettiği ip lerde, «minik» in gole esiri. diği (Sürpik ân Yeli, Leblebieğ, | hudi) gibi <teklide ar mik» hünerlerine feda gözlerini, - filhağilka,» yormuş ve hi Binâemaleşi onu, dinfeh. mesi, ara vermedi» bakımından olduğu. hadi # San mi için de lâzım viii rürid ZE bütün be sşrüri mâzereklerin, onun, - big de tabresi) ni #iahrum öğeğdi kudar so vb gümlü 55 cağını, görmemmeliydik. i
