4 Mayıs 1939 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 6

4 Mayıs 1939 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

No. 2998—543 Muharrir Suad Derviş döner mi dönmez mif.. İki kere iki dört edermi etmez mi, diye müna- kaşa etmeğe benzemiyor mu * Suad Derviş * Sanat eseri müstehçen olamaz diye kestirip atmanın imkânı yok- tur, Çünkü ahlâk gibi sanatta iç- timsi bir vakıadır. Ömründe tek bir tablo görmemiş cahil bir köy- lüde bir «çıplak» ın uyandıracağı bis her halde bedii ve hissi olma- sa gerektir. O köylü eğer kelime- yi biliyorsa bu esere hiç şübhe- siz müstehçen damgasını vurur. Nitekim, artık bir sanat haline gelmiş olan fotografcılıktada, çıplak bir kadın resmi pek âlâ müsteh- cen sddedilebiliyor. Halbuki edil- memesi lâzım. İzmid hâdisesi &s- natımız bakımından çok dikkate şayan ve memnuniyeti mucib bir hâdisedir. Çünkü sanatı müsteh- cen diye teşhirden menetmek de- gil, lâkaydi öldürür. Bilâkis ben, bu alâkasından dolayı İzmid Müddejumumisine teşekkür ede- rim. . Ahmed Muhib Cemiyetin en fazla ayıb göt- düğü şeyleri kil parçalarile can- landırmasını ve insana tiksinti, hicab, nefret verecek kadar büyük tesirler uyandırmasını bilen Rodin bütün bunlardan dolayı asılmağa lâyık bir adam sayılmaz muydıf, Onun sukutu canlandıran ve su- kutu bütün teferruatile en canlı noktalarına kadar teabit eden bir #ek heykelinden dolayı yalnız ki- Mseler değil, bütün bir dünya ne- UYANIŞ 379 İzmit hddisesi karşısında... . “Ötedenberi söylerim: sanat terbiyemiz, Güzel sapatlar e çatısı altında kaldıkça, İzmid bâdisesi karşısında şaştanmalıdır. İlk ve orta okullarımızda musiki, resim, elişi gibi dersler, yanıpın münevverlerini teskil edeçek vatandaşlarımıza hiç bir vakit bir sanak terbiyesi temin edemez. Düzgün çizgi kabiliyetini kazanmak ile resim zevkini almak ve bir heykele bakmaktan zevk duymak çok ayrı bir şeydir, Münevver adm mın geniş hâmulesi içinde bir umumi sansi tarihi balanmafı İâeyüz Bu bakımdan, ben «münevver adam» hüviyetini verirken did davranırım. İzmid hâdisesini, mesud bir v hereket noktası teşkil eder diye. Sabiha Zekeriyanın bu mevzua temaş eder <Mevkpi yazışını, mümkün olsa Uyanışa naklederdim. Ben bugün Sabibp riyanın bulduğunu ilk kullanan olacağım: «Mevkuf Küdunleğe hayatımızda kökten bir kalkınmaya esans olmalıdır. Sanatkâr yetiştirmekle beraber, sanet muhibbi, sanat eserindâd Ailir ,hyan kitle yetiştirmek lâzımdır.; Bir mimar dostum ile kendi eseri olan bir tanıdığımın yaz evine gitmiştim : Bahçeye açılan merdivenin başında, civarda astalan Bir endo- kuzuncu asır köşkü ankazının arasındun getin glınıp konmuş elinde göbeği ampullü meşale tutan bir balıkçı heykeli karşında düğüp gir pınması ile İzmid hâdisesi karşısında hekiki a bayöbaşı, teessürü ayni cinsdendir. Çarşıkapıda mimar Davud ağanın nefis sebilindeki Kğ iğ neke su ve tütün ve-pul ilânları; Yenicamiin tamir edilirken kaldırılan sıra muslukları ayni şeydir. , - Fırat düşmüşken acı acı söylüyorum: Yenicamiin İri abdesi aslan perişan kıyafetli insaniar çirkin görlünürmüş de, misin plânına giren o musluklar Yenicamiden onun için kstöiyiğe e Sevleb yasağının asâletini bilen ve devleb yasağına haşeket go asil, necib bir milletiz. O muşluklardan sular şarıl çenli skar: «Burada durup abdest almak yazakdıri» denilirdi. Ve nihayet mi. lakların suyu kesilirdi, İzmid hâdisesl mesud hâdisedir: Çünkü emsalinin tekerrürünü önliyecek kökden tedbirlere hareli noktası olasaktır. Ben, açığa vuran hastalıkları, düşen maaksleti, İğ ran geriliği, homurdıyan irticsı, sinsiliye ieke tercih ederim. - Yangınlar, alev çıkınca görülür ve söndürülür, Regnd Ekrem den ayaklanmadı? oOLüksenburg (O matalarını toplamış, bu eri ii bahçelerini süsleyen açık «açik güzel bir resmini göndermiş, Büyük anhesi heykellerini niçin kırmadılar! Çün- görünce yakan silksrek Şp. ki Rodien, bebekten insan yarat» maaını, hattâ bu insana bir çeşit can vermesini bilen adamdır. Bir memleket ki, orada sanat * yoktur, müstehçeni de beraber aramak lâzımdır. Bizim memleket için böyle bir şey düşünemiyorum. Babamın anlattığı bir bikâye- yi burada kayıt etmeden geçemi- yeceğim : Babam, henüz delikağlı çağın: da iken Makedonyadan İstanbula gelmiş, gezmiş, dolaşmış, ticaret gonrg !» Hm .götülüp, Mapl. Müstehçen o Ozmanlı dçvejpiy bize bir yadigârıdir ki, bye İcndi kendine "şi i memiz lâm göliyde

Bu sayıdan diğer sayfalar: