25 Mayıs 1939 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 17

25 Mayıs 1939 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 17
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SERVETİFÜNUN No. 2231 — 346 cu Yazıları Ambalajlanan o Sevgili ai diplamaşını Hizaz dinlenmek is- çene gürültülü ha- ir al Asli yotulmuş ve usan- Keçiörendeki haladı- bahgeler o arasndaki ge kadaj güzeldi. Senelerdir halamı görmemişti. Ve Böyle bilhage. kendisini mühendis no kadar iftihar s kardeşinin biricik ş 'Kürkiyenin bir incisi bir olmuştu. Büyük Türk mec- Ye güaşatelerinde gördügü re- EĞA, Maçaisüs ve arzusunu Ç&- heliketa tahvile yardım Kanan Ankarayı talımininden #e gösel bülân, Keşlörenden Çan- Yadar uzanan asfalt yol- pek çabuk yetiştirilmiş akasya- şöütlenmmişti. Kızılay, ve Em- bahyeleri giçeklerle nakkaş- Kraliçe taçlarından daha Misi, kfibik binalar muaazam Bakanlıklar omodern öüşamt bakımından da bi Dm veebile köşke yani ka. çekildi. Bütün zamanı i #eihedeki yediveren bir billkceleşfe geçiyordu. Kalabalığa bb için bu in vardı. Sadece her bi, kadineız yalnızlıkla gıkıcı i Mvpt belki meşkul ols& “iritinde bunu da bülabilirdi. ne- hayss magepim iştemtyordu. Öyleya gk, şonra buralardan uzak- 4 eendipnin bile tahmin ede- b A gok uzaklara gitmek ve Üsielerse didinmek vardı. Aldat- mek gö e llmmnkte elinden gel- guyordu. a Tabitki güzelliği kuşlar, böcek- ter gi, ela vermiş en güzel sere- İ en. natları ile heran sev; Kenan'da artırıyordu. Akşam radyonun düğmesini An- karanın üzerinde durdurduğu bir anda Radyofonik bir temsile baş- lıyacaklarını İspiker haberliyordu. İmtihan telâşeleriyle ne zaman- danberi Tiyatroya gidememiğşti. Kenanın Gözleri Radyonun üzerin- de sanki oynıyanları temaşa ediyor. zanedilirdi. Bütün benliğini kaptır- mıştı. Dinlemek kâfi gelmiyordu. Hele dekorları bile nekadar güzel canlandırıyorlar, ah bu «fen» hele denizin sesi, insana onun hasretini ne kadar canlı duyuruyordu, Genç- liğin her sahadaki ilerleyişi. Genç bir kız olduğu muhakkak olan bir ses çocuk rollerinde muhakkak ki benligini tamamen vererek oynu- yor, Bu ses onu adeta büyüledi. Çok anlar diger büyük plânlardaki kahramanların aeslerini biribirine karıştırıyordu. Fekat çocuk rolün- deki sesi oyun bitinceye kadar hiç kayıpetmemişti. Kenanın o günden sonra en büyük kadın ihtiyacı da halolmuştu. O haftanın iki gününde muhayyel Bevgilisini karşısında hazır buluyordu. Hatta diger sev- gililer gibi bekletmek istiğnası da yoktu. Muayyen saatını hiç geçir- miyordu. Bazen bir afacan kız ro- lünde, bazen de çok masum bazen- de korkunç, kıskanç, bir rakip. Hele yaşlı bir kadın oluşu onun nasıl bir tip olduğunu hükümlen- diremiyordu. Kumral hırçın gürbüz bir genç kız. İmkânı yok bu gün sesinde onu daha içli genç bir ka- tazyikini .dın gibi hissetti, Sesinin tonu ızdı- rabı hakikaten yaşamış bir insana daha yakındı. Ya Cumartesi akşa- wki rolünde deli dolu bir hali vardı. Kenan sesi ile büyülendiği bu kadını sevmeğe başlamıştı, Kendisi ne olursa olsundu. Onun sesinin tonu Kenan'a daima çekici ve güzel geliyordu. Bir çok defalar gidecek yapacak bir işi olsa rad- yofonik aaatlarına rastlarsa gitmi- yor, daha doğrusu gidemiyordu. Hikâye Müsabakamız Büyük hikâye müsabakamıza iştirak müddeti hitama ermiş bulunuyor. Gönderilen yazılar tasnif edilmektedir, Müsabaka tedkik heyetini gelecek yazı- mizde bildireceğiz. Neticeler, 15 hazirandan evvel anlaşılarak, gazetemizle ilân edilecektir, Bu anlarda o taş çatlasa radyonun başında sigarasının odumanlarını savurarak muhayyel sevgilisinin 8€- siyle onu tanımağa çalışıyordu. her an rollerinin kadını olan bu sevgi- liye her keğından bir parçayı ru- hunda seşinde toplamış ideal bir kadın diyordu. Keban onu gidecegi bu ilk gurbete, de beraber götüre- bilecekti. Öyleya bu sevgilinin- diğerleri gibi onun hayattaki çalış- ma plânlarından şikâyet ederek kendişinden kaçamazdı, da.... An- karadan yakında ayrılacaktı. fakat kalbinde bir sevgiliden ayrılma, acısı yoktu. Ruhunu saran müskir sesli sevgiliyi beraberine alacaktı. İşte romanlarda okuduğn ve şimdi tarihe karıştığı söylenen palatonik aşkı o asri hayatta da, bulmuştu. Onu görmek tanımak bir günlük işti, fekat o hayalinin kadınına dokunmak istemiyordu. Bsasen en iyi sevgili kafamızda çizdiğimiz ve senelerce bünyemizde besledi- ğimiz muhayyel sevgilidir. Onu hayatta maddeten buldum zanne- denler çabucak aldandıklarını an- larlar. Belki de çok benziyordur; fakat: asla tamamen olamaz. O halde onu neden görmek tanımak deliliğıni yapmalıydı. Kenan Akilmatorlu radyolardan bir adedini güzel ve sağlam bir ambalajla Tunçelinin Ovacıktaki yeşil çam ormanlarına götürdüğünü görenler bu ambalajda sevgili bir kadının taşındığını nasıl bilebilir- di! O hatta bu aşkını hiç bir içti- mai bağla bağlamadan bu illere kadar götürürken hattâ kanun bile müdahelesini yapamamıştı, Süheylâ Arıkan AHMED İHSAN Bemmevi Ltd.

Bu sayıdan diğer sayfalar: