15 Haziran 1939 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 12

15 Haziran 1939 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

No, 3384-9549 — Dudn nine <gördün mü ne doğru söylemiş!» diye hay- kırdı. Kız o gün akşama kadar hiç ses çıkarmadı. İşile gücile uğraştı. Onu öldürse de, kıyım kıyım kıysa da gemiciye Vara- caktı vesselâm. Denizcinin göz- lerini istiyordu. Sabah olunca erkeğinin de- nizde kayan kayığını seyretmek istiyordu. Akşam olunca deniz- cinin saçları arasında enginin deniz kokusile dönmesini is- tiyordu. O denizciden gebe kalmasını ona çocuk doğurma- sını özlüyordu. Neylesindi hacı Fudulların kına ve rastıklarını dd d O akşam çeşme başında ©-biraz daha geç kaldılar, Bir Himdik bir çığlığile dişisini çağırıyordu. Adam kendinden geçmişti. Kendini topladı. Ve oşa koşa kaçtı. Kız onun adı- çnı çağırdı. Cevab yoktu. Dal- ğü Ö çaların sesi duyuluyordu ancak. ; Ertesi gün Ali baba eve döndü. Gözlerinde tuhaf bir kı- pırdayış vardı. Düşünceli dü- şünceli sakalını sığayordu. Du- du nineye. «Bilirsin ye bu falcılar doğ- ru bulurlar. dedi. — Elbette !. — «Ben de bugün onlara / varıp, güm diye yüz parayı suladım. Bir de bana fal açın dedim. Bana ne derse beyenir- sin? Güya üç güne varmadan sen ölecekmişsin. Doğrusu içim yandı. Senin yerine keşke ben öleydim. Fakat falcı iki yüz yaşıma kadar yaşayacağımı? söyledi. —- «Dudunine, sen büna- mışsın haydi git yatağa yat. Dedi, Ve son bir gayretle eğer UYANIŞ Müsabakayı kazanan genç yazıcılağığ * rini gelecek nüshamızda bulacaksınız. Arımın Bahçelerinden : Mevsim kış.. Her dalda bin bir çeşit suzın râks ettiği bir akşam. Dumanlar bile bacalarından çıkmaya korkuyorlar; Her taraf don.. Herşey fırtınalaşmış,. Dalları rüzgâr önünde yarı bellerine kadar eğilen bü acıklı halini düşünen yalnız birtek kişi var. Ve bu düşünceli berşeyi bir tarafa bırakmış için için birşeyler mirıldanıyor & Geceden daha karanlık ne var. > Geceden daha karanlık ne varf., Tesadüf tam bu damın yanından geşiyorum.. Bacanudan yılıbaayıl dö. reddüt eden bir duman 'helile yanına sokulup. Ancak kendisinin duyabileceği bir sesle fısıldıyorum? * İnsanların kajlbil.. İnsanların kelbi!., falcı demişse doğru söylemiş- tir.> diye ilâve etti. - — Sen ölmeğe razı. isen Oo yalan söyleyordur. Sözün ben değilim. Seni kara top- (Osi budur değil mi? 4 raklara gömdükten sonra ben Duğunine ne ederim? Bana yaşamak ha- yaket dikiş a ram olur. — Evet... çamaşıra değil, 3 cuna sapladı. — Seni üç gün sonra öle- cek demedi mi? Dur bakalım! öm kapını giireni - Sen üç gün sönta ölmezsen bir şahab gibi sevisiçid demek ki falcı yalan söyleyor. Jadı g Ben de o zaman bizim kızı denizciye veririm. Çünkü eğer

Bu sayıdan diğer sayfalar: