15 Haziran 1939 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 16

15 Haziran 1939 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 16
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

No, 3934—549 Yazan : UYANIŞ Ecnebi Müzisyenler Nurullah Kâzım Tilgen İstanbulda bir Halkevinin müzik salonundayız. Pek nazik bir zât olan «Ev> müdürü <Halk- evini» gezdirirken bir aralık beni müzik dersine bile sokmuştu. (Ar) kolu müzik kısmının pro- vası var; kendimi musiki mu- allim mektebinde zannetdim. Ol- #5 dukça büyükçe birsalon... Sa- MM londa muntazam dizilmiş sıra- O. lar ve 40-50 kadar talebe var. K Talebenin karşısında duvarda uzun kara birtahta'ya nota ya- gi zılmış... Müzik öğretmeni (E- N dib Ti) talebelerine nota der- si veriyor. İştimâi terbiyeyi bü- — P tün kollarile Türk gençliğine ş ; #doğrudan doğruya aşılıyan Halk- M Devleri, takdire şâyân kültür mü- Nİ esseseleridir. o Büyüklerimizin BEK Türk gençliğini yetiştirmek i- ME çin nasıl ihtimam ettiklerini $$ bu Halkevlerinden yakinen gör- £ mek mümkündür. Esasen ben de bunu bildiğimden bu faali- yeti yakinen görüp okuyucula- rıma sunmak için bu Halkevi» ” ni geziyorum. Halkevine gir- meden evvel birtek kelime ec- uebi dili bilmiyen, iki senede mükemmel dil öğreniyor, cılız kalmış bir vücud birkaç ay için- de sistemli bir spor çalışmasile gürbüz bir delikanlı oluyor, alafranga musiki alaturka mu- sikiden'ayıramıyacak derece mü- siki hakkında malfümatı olmi- yan bit vatandaş birkaç ay için- de konser verecek kadar keman çalmağı öğreniyor! Daha han- gisini sayayım. Halkevleri is- tikbalin büyüklerine kültür, bil- gi ve insanlık aşılıyor. İşte ben de böyle birkaç ay evvel mu- siki dersine başlamış bir Halk- evi talebe kitlesinin dersinde bulunuyorum. Kıymetli müzisi- yen ve muallim olan Edib İlgin geçen ders notanın tarihini an- - lattığını ve şimdi de notada esas” olan porteden bahsedece- ğini söyledi. Muallimin porteyi bir târif edişi ve 40.50 talebe- nin ses çıkarmak Şöyle dursun nefes bile almadan dikkat ke- silerek dinleyişleri beni hayrete düşürdü. Benim bile istifade ettiğim bu ders bitmişti. Bü- yük bir intizamla talabeler st- nıfdau çıktılar. Halkevi müdü- rü, musiki öğretmenive ben ar- kada kaldık. Maksadım hem ziyaret hem ticaret kabilinden birazda memleketimizdeki mu- siki hareketleri özetinde Bay Edib İlgin ile görüşmekti : — Bay Edip talebeleriniz- den memnun musunuz ? — Çok, hemde, pek çok memnunum. Üzün müddetten- beri müzüsiyen ve musiki mu- allimliği yaparım. Klimden bir çok talebeler gelip geçti. Fakat Halkevlerindeki haveskör ve içten öğrenmek istiyen böyle ateşli talebelere pek az Şiştla- dım; bu itibarla talebelerimden mennünüm. Bay Fdibin talebelerini methederken öyle bir mennmüu. niyetle anlatışı vardıki üniver- sitede kürsüleri olan profesörler bile bu kadar memnun gözük- mezlerdi. Mamafi can alacak noktayı bulmuştum ; — Öğretmenlik ile beraber müzüsiyen olduğunuzu #öyie mişdiniz? — Evet Halkevlerinde ver» diğimiz dersler nihayet bir memleket borcudur. Buradan hiç bir ücreti almağı aklımızdan bile geçiremiyiz. Zira memleket gençliğine bu şekilde vak bir hizmette buluna biliyorsak ne mutlu bise... Bu itibarld mesleğim müşisiyenlikiğ; Sanatkârlığı yet mütevazi olan mesleği hakkında şok şey söylemek istiyordu ama bildin; nedense susmağı tercih ediğdi. du. Bu itibarla mevsuun vesini biraz genişletmek etdi. — Bay Bdib mesleğibiş”” den memnungdıjsınıs? muhetdbım magâlı manik giğiği ve gözünün ucu ile beni müşdeği — Evet gemnus anlayamıyorum. bingöl olmağığınışı görü Değerli artist İenmiş olücskkiz <O halde hanmyasnz, düyü zin maallim odaşna gi orada rahat rahat gö lgiiçi bu ni dışı de bizi yakâr,

Bu sayıdan diğer sayfalar: