20 Mart 1941 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 9

20 Mart 1941 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Gölgesini Bulan Şair HALİT ASIM Yazan : Lİ Nal T.A Halit Asım ... Gözler, baharın taze ziyasıyla garhoş oluyor ve genç Kollar, kah- kahalarla beraber gemaya doğru sıçrıyor... Bahara yayılan tomurcuklar gi- bi Halit Asım'ın seneleri havada dağıldı. Bu sene biri eksik. baharda, şairlerden Onu, mânasız, fakat büyük a- lavler kavurmuştu. Muhayyelesinin zetirlim deliliği kendini unutturarak onu her şey ile bir yapmıştı. Söy- lenecek yegâne hakikat; Halid Aşım öldü. Bir şair, bir lâmba gibi, sönü- verdi. pa Halid, Asım'la hiç bir defa kar- şı karşıya gelmedim, Fakat, onun şiirlerini okurken daha, (şairin ha- yalini kurmak mümkün, «Ömür» adını taşıyan şiir kitabında, kısa bir ömrün müthiş imtihanlar avi t ve gualler karşısındaki kıvranışını görmek ve ondan şairin cılız, ve- remli, çehresini kurmak kolay... Halit Asım'in şiirleri ölüm ile daima komşuydu. Şiirlerini okurken, genç bir in- sanın, hayata vedâ edişini, ölümü- beklediğini, keder treninin pencere- sinden meş'eye salladığı mendili görür gibi olursunuz... X Göğsünü dolduran bir öksürük tufanı, gözlerinden her vakitki gibi yaş getirmiyor... Onları birden kapatıyor... Tenha ve sessiz bir odada, ilâç ve hislerin ağırlaştığı bir köşede can veriyor... Çürşailatın arasında, yüzü on- lardan çok daha beyaz, kaşları bir kederi- anlaşılmamazlığın kederini- anlatarak taş gibi kalıyor. Bun bana geç, çok geç Böyle. diler. İnanmadım. Aklım kabul et mek etmek istemiyordu. Bence, Halit Asım henüz yaşa- mıya başlıyordu, “e Bir hâtiradan omuzlarım çö- kük, başım önümde, ayaklarımı sürükliyerek dönüyorum. Altı ay önce, gene bu sahife- lerde, Halit Asım'ı azarlamıya kal- kışmıştım. Şimdi adı yalnız bir kitab ve bir mezar taşı üzerinde kalan ça- iriu önünde şapkamı çıkararak tar- ziye veriyorum.) Kalem (kafam, düşüncem) duy- duyduklarımı anlatamıyacak kadar benden uzakta. İçimde büyük bir perişanlığnı YAMAÇ siyah perdeleri gerilmiş gibi... .. Halit Asım'ım nerede öldü- günü bilmiyorum... Fakat kurabiliyorum. Uzun, upuzun, kimsesiz bir oda... Karyolada küçülmüş bir insan. Sarı, sarı... Müsvedde defterlerinin yaprak- ları gibi... Dudakları ucunda bir isim, ona şiir yazdıranın ismi... Etrafında kimseler, kimseler... Fakat o baharı bekliyor. Bir ts rafında leylekler diğer tarafında da kırlangıçlar görüyor... Bunları çok yakınında hissediyor. Ortada genç üzülmüş bir şair yüzü... Bunun ke- narlarına siyah çizgi çekin, o gör- mesin... Uzaktan Chopin'in “Ma- tem havası,, çalınmadan duyulur gibi olgun... Genç şair ölümü! *# Yollara çıkmağı düşünmüştü, belki... Bunun için baharı bekledi. Fa- kat bahar ona hiç bir zaman yak- laşmamıştı bile. O, en güzel yıllarını kan tükü- rerek ve ölümle konuşan şiirler yazarak yaşamıştı. Baharı göremedi, uzun, bir yola çıktı.. » Kederli haber: Halit Aşım öl- uzun, çok dü. Hatırası: Gözyaşı Pınarı... 212 — Servetifünun — 2326

Bu sayıdan diğer sayfalar: