21 Ağustos 1941 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 10

21 Ağustos 1941 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Türk Tiyatro Tarihine Bir Bakış — 159 ncu Sayfadan Devam — Böyle olmasınarağmen Osmanlı sarayları ve cahil softalar tiyatro- nun ve güzel san'atlerin tam bir âhenk halinde vücude gelmesine imkân vermemişlerdir. £ Böylece yeni hedeflere doğru giden garp san'at âlemi ile aramızda büyük uçurumlar vücude gelmiştir. Bugün bizdeki tiyatro ha- reketleri yalnız İstanbuldaki Be- lediye tiyatrosuna bağlıdır. İzmir, Ankara, Adana, Samsun, Diyarba- kır, Trabzon gibi büyük şehirleri- mizde küçük de olsa birer şehir ti- yalrosu yoktur. Gerçi bugün bu- nun için bir imkân yoktur. Çün- kü kâfi derecede tiyatro sanal”köri yoktur. Zamanla şüphe yokki Ankara konservatoru bu mühim davâyı haledecektir. Bu bakımdan Anadoludaki Halkevlerinin rolü çok mühimdir. Çünkü İstanbul Şehir Tiyatrosunun haricinde kalan tiyatronun ne den- mek olduğu anlıyamıyan sırf pâra için çalışan kültürsüz bir takım palavracı tiyatro softaları vardır. Onlar <Otello» «Hamlet» isimle- rini sırf para kazanmak için ilân ederler ve ne yazık ki bu adamlar hiç bir kontrola tâbi değildirler. Avantgarde bir tiyatro kuracak çapta kültürlü tiyatro adamlarına malik olmıyan bir yerde küçük şe- hir tiyatroları ve amatör sahneleri bu 'seyyar palavracı sahnelerden daha mühim bir rol oynarlar. Bir şehirde Hastahane kadar bir tiyatro- run da mühim bir mevkii olduğunu anlıyan ve bu işi kâğıd üzerinde değil ilk hamlede viücude getiren ilk adam «Vefik Paşa» dır ve Mol» yer adapteleri onun büyük çapın- da bir tiyatro adamı olduğunu gös- termek için kâfidir. Namık Ke- mâl ise bize tiyatronun en büyük bir propaganda vamtası olduğu eserleri ile göstermiştir. Bize garb sanat âleminin ateşini getiren bu iki büyük adamdır... Türk şiirinin, hikâyesinin, ro- manının âşağı yukarı bir mazisi vardır. Fakat 'Türk tiyatro ede- biyata henüz meçhuldür. Halbuki az da olsa bu sahada yazılmış bir çok eserler vardır. Bunları bize gös- terecek toplu tek bir eser yoktur. Şairlerimiz, hikâyecilerimiz, ro- 164 — Servetifünun -— 2348 mancılarımız ve eğerleri hakkında birçok tarihler vardır da Türk tiyat ro edebiyatı hakkında yazılmış bir kitap değil tek bir satıklık makale bile yoktur. İşte ilerde Türk tiyat- ro edebiyatı ile meşgul olacak gençlere bir yardım olmak üze- re hiç bir sıra ve tarihe tâbi ol- madan bu eserler hakkında malü- mat vermeyi doğru buldum. Belki bu sahada çalışacaklara faydalı olur da tiyatro edebiyatımız hak- kında birkaç kitabımız olur, Bibliyografya Hoşnik — Ali Kerhanın beş perdelik bir tiyatro eseridir. Sah- neler «birinci temaşa ikinci tema- şa» diye kısımlara ayrılmıştır. Bu eser Hâmidin eserlerinden gonrâa yazılan ilk manzum tiyatro eseri- dir. Maarif nezaretinin ruhsatile çıkan bu eser 1303 de Vatan kü- tüphanesi sahibi Ohanes tarafından kitap halinde çıkarılmıştır. Osmanlı tiyatrosunda sahneye konmuştur. Kitab mukaddemesinden bir parça ( Hoşnik bir uaaşdır ki mak- beri bir sahapparei ulviyettir. Ya- hud bir meşhedâdirki na'şi bir egi- kai hidayettir, daha doğrusu bir şey dir ki adalet kisvesinde bir habasettir !! Hoşnik laklakiyat ile devlet arasında vücut bulmuş bir mahsul acirdirki üçünü de mütaalarile müşerref eden kemter nevazanın hasıl edecekleri fikri vapesini 207 derecesinde bile olamıyan iktida- rıma ve fakat şayanı teşvik ve Şa- yistei tergib ulan gayret ve isra- rıma küçük bir mizandır, Beylerbeyi -fi- 3 Haziran sene 301 Ali Kerha Karnaval kokozları — Bu mü- zikal vodvil maarif nezareti celile- sinin ruhaatile Ceridel Askeriye matbaasında 1301 de tabolunmuş- tür, Çaprasedeiyan efendinin bu çpereti büyük benliyan tarafından Karakaş kardeşler ile birlikde tem- sil edilmiştir. Çok açık ve temiz bir türkçe ile yazılan bu eser bu gün bile zevk ile okumak kabildir. Çaprasedciyan birçok komedileri Gedik paşa tiyatrosunda temsil edilmiştir. Güllü Agob ile beraber yazdıkları (Karı udama ne yakar) isimli komedisi meşhurdur ve Ge- dik paşa tiyatrosunda bir çok ke- reler tekrar tekrar oynamıştır, Bu komedi ilk büyük Türk ak- törü Ahmed Necib Bey tarafından Gedikpaşa tiyatrosunda temsil edil- miştir, Tencere yuvarlandı kapagını buldu — Mizan muharriri tarihei Mehmed Murad beyin 4 perdelik bir komedisi dir. Eşhas isimleri yabancı isede mevzu yerlidir. 1326 da kitab halinde çıkarılmıştır Ke- teon matbaası - Babığli civarında Nüfus kalemi ittigalinde... Tiratlar oldukca uzundur. Sah- neler “ birinci tablo, ikinci tablo ,, diye kısımlara ayrılmıştır. Eserin güzel bir Türkçe ile yazılmıştır. Fehim efendi tarafından temsil edilmiştir. O tarihde Murad beyin Hürriyet vadisinde bir oneti- cel istibdad eseri, tencere yuvar- landı, kapağını buldu; eseri ile beraber çok rağbet görmüştür. Siyaviş — Kersi kadimde bir iacia, yahut siyaviş, Esas tarihi sahiha müstenit, dört perdelik dı- ram. Ahmet Mithat efendnin bu eseri Tercümanı Hakikat'te tefrika suretinde dercolunduktan sonra ayrıca il kdefa olarak 1301 de ri- sale şeklinde dahi tabolunmuştur. Bu dört perdelik eserde bir melo dıram kokusa varsa da teknik iyidir. Aleksiya tarafından Os manlı dırm kumpanyasında teraşil edilmiştir. Bu eser dokorlarını dünün meşbnr dekvatoru Şişeciyan yapmıştır. Sonradan eserin kona- vasi tulüat tiyatrolarına sermaye olmuştur. Sayka : Sayka yahnt neticeyi ibtilâ; dört fasıldan ibaret tiyatro oyunu Kaytaz zade Mehmet Nazım; fiatı (1) şilindir, Kıbrıs'da Lefkoşe'de Mür'âtü Zaman matbaasında tab- olunmuştur. İdarei sabıkanın mü- gavii ahvelini musavvirdir. Birkaç roman çıkarmış olan Kaytaz zade Mehmet Nazmı birde tiyatro şek- İlimde ir eser çıkarmış ki oda bu- dur. Piyes tekniği fenadır. Lef- koşe'de genç amtörler tarafından Türk klübünde temeil edilmiş kü: bir eserdir. — Devamı son sayıfada —

Bu sayıdan diğer sayfalar: