9 Ağustos 1930 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

9 Ağustos 1930 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İttihatçılar Divanı Âlide Hesap Veriyorlar.. Seferberlik Emrini Hükümetin Maksadı Ne İdi Veren ? * .. Padişah İradesi İse Daha Sonra Alınmıştır. ivanda İfadeleri Zapta | ka bazırlıklı bulunmak arzusu, Di Memür N. Sahir B. ğ - bir ihtiyat tedbiri olarak kabul v Tündrüz. Brgaelim Son Sait Halim Paşa Sadarete . Yalısına gitmyie | Verdim ve gittim. Enver ::ı!l ile Talât b;ıe Halil Bey_; orada iyayım mi D a miyayıl el Seferberlik — hakkın'da :fd_'d Vükelâ karar verme- "h_ı , Malüm, bu gibi şeyler ileclisin kararı ve iradei seniye atihsali ile yapılır, dedim. »7 ılâ Enver ile Talât Sadrazam evap verdi a R'nıgı Almanyaya ilânı ııııımı' vrupada vaziyet her l ye değişmektedir. Binaen- h'):ll ihtiyatlı bulunmak mec- u::l'_)'“l_ııdeyiz. Bu — düşünce dedP ki seferberliği ilân ettik, a. a Sadrazam Sait Halim Paşa Ny“' zamanda da Hariciye uıiun idi. Vaziyetten haberdar t ması lâzımdı. Binaenaleyh mü- Alsasmı kabul ettim. h Çürüksulu Mahmut paşa söy- :îığ"' az kaldı sözünü kese- . — Meclisin kararını ve pa- ı'l;hın iradesini almadıklarını FCen sormadınız ? diyece'- ""I_-_IFıkıt bu suale tamamen *gil ise de kısmen İüzum ';;:madı. filhakika Çürüksulu sağlmut paşa Talât Beyin bir zünü nakletti. Talât B. g — Padişahın — iradesini Hüahen aldım , demişti. Evet, h:ı"'l mazbata henüz tamamen 'ta edilmiş değildi. it Halim Paşanın yalısın- .;_"-_ hep birlikte çıkarak mec- da ,geldik ve mazbatayı ora- u."“u ettik. Yalnız derhal © edeyim: " F:“diuhııı iradesi seferber- ilân ve tebliğ edildikten '“",lluıdı, bende mazbatayı | * Vakit imza ettim. ü sözlerimle seferberliğin SAt ilân edilmiş olduğunu Çürüksulu Mahmut Paşa Yarın Dercedilecek Kısımdal. $ len — evvel .Sıit Halim Paşa | nlatmış oldum, zanneder yümdi müsade ederseni: bir iki söz ilâve ed Ben vakıa seferberliğin ilân edilmesine — muhaliftim, seferberliğin ilânı mutlaka za- rarh değildir, filhakika mutla- Kaçarlarken Yakalandılar Bursa, 5 (Hususi) — Bugün adliye binasının önünde, müc- rimlere ait eşyanın müzayede- si yapılırken, hazır bulunanları heyecana veren bir. vak'a ol- muştur. Hırsızlıktan dolayı biri dört buçuk, diğer ikisi üçer sene hapse mahküm olan üç mah- pus, mahkemede hüküm tebliğ edilip te hapisaneye götürü- lürlerken — kaçmıya — teşebbüs etmişlerdir. O sırada, hükümet bahçe- sini sulıyan bahçıvan elindeki su kovası ile mahküm Mercana | jandarmalar yetişerek — firar eden mahkümları yakalamış- lardır. Ö. Cemal Balkan muharebesinden - #onra edilebilirdi. Çürüksulu Mahmut pâşa bir saniye durarak sözleri - için yeni bir silsile aradi ve Sonra devam etti: K, — Seferberliği takip $de | vak'alara gelince: Sefirler ile i fakat | — Bu bir iki defa vurmuş, o sırada | cereyan eden müzakerelerim neticeleri vükelâ meclisine bil- dirilmiyordu. Binaenaleyh mahdut birkaç kişi müstesna olarak hiçbirimiz olup — bitenden haberdar değildik. Ben şahsan bütün bildikle- rimi gazetelerin — neşriyatına nazaran yaptığım tahminlerle dostlarımdan işittiğim hikâye- lerden anlıyordum. Bununla beraber ahvalin gi- dişinden bazı arkadaşlarımızın mubharebeye taraftar oldukla- rını hissediyordum. arkadaşların Enver — Paşadır, ikincisi Talât Paşa! birincisi de Üç N_ğhpüsLYakalanâî Eve Yr;.l:;anıcı Misafir - Almiş.. İsim vermiye lüzum'” yok. Fakat vak'anın Beyoğlu'nda iğini kaydedebiliriz. #Tarla- aşında komisyoncu N. bey isminde — birisi oturmaktadır. Evlidir. a Geçen gün haremi izin Şla- rak bir kaç gün için Büyük- ada'ya, arkadaşlarına gi ir. Fakat gattiği evde kimseyi bulamayınca dönmiye mecbur olmuştur. Akşam geç vakit eve gelen hanım, vaziyette bir tuhaflık görmüştür. Çünkü yaz olma- sına rağmen perdeler kapalıdır. Kapıcıyı yahına alarak üst kata çıkınca, kocasını yabancı bir kadınla karşı karşıya eğ- lenir görmez mi ? Hadisenin bundan sonrası malüm, Gürültü, kaıyamet. Ve yabancı kadınım pataklanması. Cavit Beyin Yaptığı Muhalefetleri Anlatacaktır. SSON POSTA, NIN Tefrikası SERVER BEDİ İNGİLİZ CASUSLARI İLE KARŞI KARŞIYA —l'-.&lleylı, size yeni iıiı' hh“'l! etmek arzu olunu- * Ârtık düşmanı - tanıyorsu- '_'; bundan sonra daha em- ._,:i:_ çalışabileceğinizi ümit “Ali Şakir, İstanbuldan gön- ."“I“G_n evrakı okudu. Bunda: L.“ â:h' Bey ve arkadaşı Llciy. yin yeni, talimat ge- Romadan ayrıl- | ve sefaretane — ile muhafaza etmeleri k_ı.l.m Kzumu, bildiriliyordu. Alman dedi. ki: öele l::.m söylediğim me- B Paşa ile muha- Bu sefer size verilecek iş son derece mü- himdir. Alman, Ali Şakire bakarak dedi ki: — Bilhassa sizin zekâ ve meharetinizden çok şeyler ü- mit ediyoruz. Ali Şakir bu iltifata teşek- kür etti ve dedi ki: — Ben İngilterede uzun müddet bulundum ve bu mil- letin mücadele tarzını iyi öğ- rendim; fazla olarak, İstanbul- da Emniyeti Umumiye hizme- tinde de çalışırken bu adam- larla karşılaştım. Bir kaçını iyi tanırım. Alman gülümsedi : | — Bu sefer, sizin onlara bir mukabil taarruzunuz. mev- | zubahs. — Anlıyorum. Hatta, Nev yorkta çalınan evrak için o duğunu da biliyorum. Bu ' ev- rakı bulacağımı çok ümit ede- rim, — Yalnız bu kadar değil. Çünkü bu evrakı tekrar ele geçirmenin hiç faydası yoktur. Birçok kopyaları yapılmış Yol- duğu gibi, evrakın — aslının Londraya gönderildiği de mü- hakkaktır. Fakat, şu var ki Nevyı memurumuz, öldürülmeden evvel, tehlikeyi anlıyarak ev- rakin bir kısmını imha etmiş. Biz, imha edilen evrakın han- gileri — olduğunu — öğrenmek mecburiyetindeyiz. Esasen on> ların bugün aradıkları da*o Dimha edilen esracın puşür Bir Tezat BU FARKA HAYRET ETMEZ MİSİNİZ? Maddi servetimizin kadrini bilmedi- kimiz gibi manevi servetimizi de düşün- Mmüyoruz, İşta bir 4 Geçen gün — gözetelerden birinde gördüm: İstanbul belediyesi, 15 "'v mezüniyet müddetini geçirdi Zare #ğanın $0 lira —nı--'l—-t* Bana mukabil —3 - 6 - 900 tarihli Yana . geretesinde de etideki malümat vardı : *Bugda Amerikada en çok kenditin- den bahsedilen şahıslardan İkindisi 156 #enelik bir yaşa malik olan Zaro ağadır. Zaro ağayı görmek için berkes beye- la Nevyork'a geliyor. — Zaro ağanın Gişlerini Üüenü ':ı::ıl için &'tin dişçi bücum ediyor. Dünya güzelini im- tihap etmesi için kendisine binlerce dolar teklif ediliyor, “İşte, bu İki zt ya- mya me diyelim : Koca Amerikada Türk — milletinin bünyevf kadretini ispat eden bu ihtiya- rn mentup — olduğu cemaat $0 lira maagini keserken, öte taraflan milletler kendi. balkıtım, “heyeli — içtimaiyesinin selâmeti İçin kendisine binlerce lira sarfetmekten çeklmmiyorlar. Bunları bil- mekle beraber zamamımızın — tasarruf zamanı - oldi v hepimiz ayni surette biliyoruz. Fakat tasarruf edecek nokta- larda ayrılıyoruz. Bu birinci misaldir. İkinci misal de 156 senelik — ihtiyarın aylhıı kesilirken öbür tarafta Avrupaya gidilmesi avuç, dolusu para barcedil- mesidir. Mektupçuzade: Cemil SİTRAK Ef. CİDDEN MÜTEESSİR Bir karlimiz anlı * e) (Derarcilarda) ea gün- denberi garip bir vak'a cereyan etmek- bedir. BÜ Karabet Ef. İle zevcesi Aznif ve kim Dikranik Hanımlarla damadı Sit- k Efendi ayni evde yaşamaktadırlar. Birak Ef. kazancının Çamamını evine sarfetmekte ve artan kasmını da kayın yakdesine yermektedir. Fakat piyasanın fena gitmesinden dolayı Stirak işten çıkmış ve daha az maaşlı başka bir işe girmiş, fakat bu seler eve fazla para getiremediği için kayın valdesi bağıra çağıra damadım kuzile beraber evden Kkovmuş. Sitrak Sultançeşme sokağında bir oda tutmuş ve ailesile oraya taşın- mış. Fakat kayın valdesi - bunu da az Grerek kazımı kandırmış — kaz evden akşam kocası eve gelince kan- sımı bulamamış. Kayın valdesine gitmiş eve ulma , Kevmuşlar, — sonra da Sitraki tamamile baştan savmak için garip bir çare bulmuşlar. Evelce Ka- Tabet efendi karım evlendirmek için Sitrakın yaşım saklamış ve askerlikten aradıkları zaman - söylememiştir. Şimdi başlarından tavmak mevruu- bahs olunca askerlik şubesine müracaat etmiş va itabmurlar “Sitraki — şubeye götürmüştür. Şimdi — Sitrak Üç sene askerlik edecek. Bu tabil onun kabahatı d fakat ne yapsın. Şubede - ifade- ıi.ırıılükuı sonra serbest bırakmışlar, Fakat ertesi günü —Karabet efendiyi posta etmişler.. Sitrak kapının önünden geçerken kain — valdesi onu - İçeriye almış ve bir güzel dövmüş. — Sitrak bayılmış ve iki saat kendine gelememiş. Sonra bundan Mmülceesir olmuş bütün çeşyalarını satmış bu para ile Tentür- 'diyot tedarik ederken bir komşusu ftakip etmiş ve Sitrakın intihar etmesine :ııııî olmuştur. Şimdi Sitrak çok hasta- ar, BİR ZİHNİYET NÜMUNESİ Göçenlerde orta tahsil görmüş bir memur Beyefendile görüştüm. Bu xat bana mekteplerin ebemmiyeti olmadı- fondan bahsederek dedi ki: — Ön, on beş aene evelki mektepler ile bu devrin mektepleri ında çok fark vardır. Bizim gör x tahsili yeni nesil hiçbir. xaman — göremez, çünkü bizim okuduğumuz Arabi ve Farist dere- leri maarifin programından çıkarılmıştır. Esasen mekteplerin ne ehemmiyeti var. dır. Mektepler için sarfedilen para ordu- Ya verilse daha iyi olmaz mı ? size, bereket versin aralan, exki mnltte zikmiyetten bir gümüne. Kırklareli Üç yıldır. müskirat fabri- kasında : M. Uluğ. ————MİLİLE—LEM—.:”— rıdır. Her ne hal ise... Bugün- lük bu kadar. Biraz istirahat ediniz, Romayi geziniz; bu koca şehirde dinlenmiye, eğ- Tenmiye sizin kadar hakkı olan pek az adam vardır. Müt- tefiklere yaptığınız büyük hiz- metten — dolayı size tekrar teşekkür ederim. Ali Şakir, ayni zamanda kendi davasına da hizmet etmiş olmakla iftihar ettiğini söyli- yerek arkadaşile beraber sefa- retaneden çıktı. * Vakit tam öğle idi. İki ar- kadaş bir lokantaya girdiler. Yemeğe henüz başlamamış- lardı. Lokantaya - bir kadın girdi ve onlara doğru gülerek yaklaştı. Ali Şakir ve İhsan trende gördükleri İspanyol — kadınını tanıdılar. Hangi Kadına İnanılabilir? Erkeğe Arkadaş Gözile Bakabilen Kadına İnanılacak Kadın Bedbin bir genç, bana bir- mektup — yazarak — kadınlara inanılamıyacağını, binaenaleyh aşkın — tehlikeli ve manasız olduğunu söylemiye çalışıyor. Bu gence hak verdim. Bizde şark — edebiyatı, kadın - için öyle bir kanaat neşretmiş ki gençlerin, kadına inanılır bir adaş gibi bakmasına imkân görmedim. Şarkın kadınına inanmak hakikaten çok güçtür. Çünkü Şark, kadına dişi nazarile bakar. Kadının dütün meziyeti ve bütün hususiyeti bu noktada toplanınca tabil bütün hare- ketleri de bu merkez etrafın- da toplanır. Onun için Şark kadını şahsiyetsiz, ve kıymet- siz bir et parçasından ibarettir. Bu et parçasına kim en çok bedelini- verirse 6 onun malı olur. Şark kadını arkadaşlık bil- mez. O, bütün cihana etinin çerçevesinden bakar. Herşey ve her insan onun için, niha- yet cinsi ihtiyacını tatmin e- den veya etmiyen bir vasıta- dan başka birşey değildir. Fakat —bugünün — kızları dünkü Şark kadınlarına hiç benzemez. Genç mız az çok hayat içinde yetişmiye başladıkları için erkeğe bir arkadaş nazarile bakabiliyorlar. Onun için bugünkü kızlarımı- zın sözlerine, arkadaşlıklarına inanabilirsiniz. HANIM TEYZE Reşit Saffet B.in Konferansı Seyahatte bulunan Türing kulübü rcisi Reşit Saffet Bey geçenlerde Kolonya Ticaret ve Sanayi odasında fransızca olarak turizm hakkında bir konferans vermiştir. Kolonya Ticaret ve Sanayi müdürlüğü —tarafından - tertip edilen bu konferans çok büyük bir alâka ile takip edilmiştir. Reşit Saffet Bey bundan başka İstokholm'de, Lehistanda Poz- an'da toplanacak olan bey- | nelmilel Turing ve nakliyat kongrelerine de iştirak edecek ve dönüşte Bükreş, Belgrat ve Sofya'ya uğrıyarak ( 1930) İstanbul — beynelmilel — turizm kongresinin esasları hakkında izahat verecektir. Ali Şakir hafifçe doğruldu ve kadını kendi masalarına davet etti. İspanyol kadını daveti ka- bul ederek masalarına gelip oturdu. — Ben heryün burada ye- mek yiyorum. Büyük şehirlerde iyi bir lokanta bulmak zan- nedildiğinden —daha — güçtür. Dedi. Sonra manalı - bir gülümse- yişle ilâve etti. — Yani... Bu sefer tesadü- fen karşılaşıyoruz. Ali Şakir, hafifçe omuzla- rını silkerek: — Bence ikisi de müsavi, Madam, dedi ; her iki türlü de sizinle karşılaştığım için bah- tiyarım. Haval konuşmiya - başladı- lar. Ali Şakir birçok fıkralar anlatıyor ve kadını güldürü- Genç - Kız Elbisesi -|- Krep dö şinden yapılmış hafif zarif kısa — kollu bir yaz elbisesi: Bu elbise daha ziyade zayıf kızlara yaraşır. Boynu kapalı- | dır fakst vücudun bütün güzel- liğinimeydana çıkanır. Niğde'de Spor - Canlandı Niğde muhabirimiz yazıyor: Şimdiye kadar Niğde'de, bir varlığı yaratmak için bir l?:;'tqelîüıy yıpıhnıılş.ıı Mu- | vaffak olunamadı. Bundan bir kaç ay evvel Ulukışla-Kayseri hattında fen memuru M. Büh- ner'in fedakârlığı ile bir fut- bol takımı yapıldı. Bor kaza- sından gelen sporcularla kar- şılaşıldı. Niğde takımı ( 1-4 ) galip geldi. Arabt ğ 15-Rebililevel - 1348 Vakıt-Exani-Vasatt 42 Rumi 26 - Temmuz - 1346 Vakıt-Ezani- Vasati Güneş | 943 Öğle |S. 1 jızıs b 8.53 f16.1B ——— | yordu. İhsan ciddi ve düşün- celi görünüyordu. Her kahkahasında, kadınin bütün vücudu bir kurdele gibi dalgalanıyordu. — Ellerinin en ince kemiklerinden, kalçaları- nın en kalın kemiklerine varın- cıya kadar bu kadımn macun- dan bir iskeleti vardı. Siyah ve parlak gözleri, her baktığı şeyin — manasını — aksettiren garip bir karanlık içinde par- hyordu. Ali Şakir, bu kadınlara ve- rilen vazife ile, bunların bir erkek üstündeki tesirleri ara- sındaki mükemmel münasebe- te hayran oldu. Yemeği büyük bir neşe ile yediler ve lokantadan beraacı çıktılar. Kadın bizimkilerden ayrıldı ve bir otomobile atlbdı. (Arkası — var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: