9 Eylül 1930 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

9 Eylül 1930 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

“FETHİ BEYİN NUTKU TEK FIRKALI İDARENİN FENALIĞINI HOŞ GÖRENLER, B TEŞEKKÜLÜ MENFAATLERİNE MUVAFIK BULMIYANLA FIRKAMIZA DİL UZATIYORLAR, HALKA FES GİYDİRECE GĞİMİZİ, ARAP HARFLERINI İADE EDECEGİMİZİ SÖYLİORLAR İzmir, 7 (Hususi surette gi- den arkadaşımızdan ) Cümhuriyet fırkası lideri Fet- | hi B. İzmirlilere hitaben bugün saat ikide beklenen ramını izah eden irat etmiştir. 50 Bin Kişi Karşısında (50) Bin kişi tahmin edilen bir kalabalık bu nutku dinle- miye,gitmiştir. Fethi B. şöyle başladı : “Muhterem Efendiler: Güzel Izmire ayak bastığı dakikadan beri sizlerden gördüğüm ka- bul ve teveccühe bütün kal- bimle teşekkürler ederim. Riyasetini aldığım Serbest Cümhuriyet fırkasının — teşek- külünü müteakip İzmir — halkı siyasi maksadımız ve progra- mımız bakkında ilk alâka ve ve prog- nutkunu teveccüh gösterenlerdendir. İz- mirin her sınıf halkından ve bilhassa münevver kısmından mütaaddit mektuplar, telgraf- lar, aldim. Cümlesi hedef ittihaz eyle- diğimiz siyasi gayelerimiz için bizi tebrik etmişler ve fırka- mızin programını - kanaatlerine muvafık gör düklerini bildir- mişlerdir. Bize kuvvet veren bu gibi teşvikler yalnız İzmire mün- hasir kalmamıştır. Memleketin her tarafından bu gibi teşvik- lere mazhar olduk. Fakat uyanıklık ve iktısadi inkişaf noktai nazarından mem- leketimizin en mühim bir cüz'ü olan İzmirin gösterdiği bu kıy- metli alâka, programımızın pek isabetli — olduğu hakkındaki kanaatimizi — bir kat daha kuvvetlendirmiştir. Bunun için- dir ki muhterem' İzmir halkını ziyaret etmeyi ve şahsen şük- ranlarımızı arzeylemeyi kendi- mize borç bildik. Bu ziyaretten istifade ede- rek fırkamızın siyasi çehresi ve- programı hakkında izahat vermek için birkaç söz söyle- mek isterim : Cümhuriyeti Memlekette Ebedileştireceğiz Büyük reisimiz Gazi Haz- retlerine takdim ettiğim mek- tapla köndilerinin İatüf buyur- dukları cevap fırkamızın nasıl doğduğuna en kat'i bir sara- hatle fikir vereceği için ayrıca tafsilâta girişmiyeceğim. Milli hâkimiyetin en yüksek tecellisi olan — Cümhuriyetin beklenen bütün feyizlerinin tamamen inkişaf edebilmesi için muayyen — fikirler — üzerinde yürüyen iki fırkanın karşı kar- şıya gelerek icrai kuvvetleri murakabe etmeleri şarttır. Herşeyden — evvel gayemiz Cümhuriyeti, büyük dahimizin bu büyük eserini hâl ve istik- balde geçici tesirlerden kurtararak sarsılmaz bir suret- te memleketimizin sinesinde ebedileştirmektir. Serbest Münakaşe Cümhuriyetin Tuh ve esası serbest münakaşadır. ülğy 1 Bu esasa fırkamız samimi- yetle, kat'iyetle — merbuttur. Türk milletinin hayati menfa- atlerine taalük eden münaka- şalarda şahsiyat sahasından u- zak kalmak, nezahetten ayrılma- mak, muarızların fikir ve ka- naatlerine hürmet etmek lâ- zımdır. Fırkamiz bu esasları daima | hatırda bulundurmayı kendi- | sine vatani bir borç saymak- tadır. Fırkaya kanaatlerile iltihak eden arkadaşlarımım da buna riayet etmelerini bilhassa rica eylerim. Fırkamız Efendiler. Diyebilirim ki Türk milletinin umumi menfa- atlerine samimi surette mer- but olan bütün vatandaşlar fırkamızın teşekkülünü faideli ve vatani bir iş olmak — üzere telâkki etmişlerdir, Fırkan nun oin Tek fırkalı idarenin İntaç etti- ği mesuliyetsizliği hoş gören- ler, bu yeni teşekülü menfaat- lerine muvafık bulmuyorlar fır- kamıza dil uzatmaktan hali klmıyorlar. Bize gayrı meşru bir fırka olduğumuzu, - bütün vergileri kaldıracağımızı fes giydireceği- mizi, eski Arap harflerini iade edeceğimizi atf ve “isnat et- mekten çekinmiyorlar. İftira Ediyorlar Hiç bir zaman ağzımdan çıkmıyan sözleri bana isnat ederek fırkamızı zayıf düşür- miye çalışıyorlar Efendiler: Fırkamız ne mürtecidir, ne de fırka fikrini şehsi menfaat addeden bir teşekküldür. Bil- akis inhisarlardan halkın zara- rına olarak ceplerini doldur- mak istiyenlerin gayri meşru hareketlerine karşı mücadele edecektir. * İrtical fikirlere karşı cidalde ön safta bulunmak hak ve vazifesini kullanmakta ve yap- “makta — kendisine tekaddüm edilmesine dahi razı olmıya- caktır. Biz, Türk milletinin takatı dahilinde olan bilcümle mali fedakârlıkları seve seve ifa edeceğine kanliz. Halkın tehammülünü aşan bazı vergilerin tahfifi prensipleri- mizde dir. Bunu “bütün vergi- lerin kaldırılmasını istiyorlar ,, suretinde ifade etmek fırka- mıza karşı eui niyetle hareket etmektir. Cümhuriyete imanları gevşek olan bu gibileri ikna için emek sarfını ve efkârı umumiyeyi işgal etmeyi lüzumsuz görmekteyim. Teşebbüsümüz İlerle- mektedirVellerliyecektir Efendiler, Bu teşebbüsü doğuran fikir ilerlemektedir ve ilerliyecektir. Çünkü bu teşebbüs hayati za- rüretin tevlit ettiği bir eser- dir. Memleketin her tarafından | vaki olan mütevali teşvikler, tergıpler. lul(ugumnı yolun dog— ru yol olduğunu ispat eden en küvvetli delillerdir. Fırka- mızin — teşekkülünün şimdiden hayırlı faideleri görülmeğe baş- lanmıştır. Bu semereler gün gcçtıkçe artacak ve Cümhuriyetin ne kadar feyizli bir idare sistemi olduğu filen sabit olacaktır. Başlıyan serbest müna-| | kaşa, hükümet üzerine tesirden hali kalmamış ve muhterem Başvekil fırkamızın intişar eden İtenkitlerine Sivasta uzun nutkile cevap vermek lüzumunu hissetmiştir, Fırkamız programinın . izibi Sırasında intişar eden fikirlere bir cevap olan bu nutku huzu- runuzda tahlil etmeği faydalı görmekteyim. Şimendifer — Meselesi Bu tahlili yaparken ayni za- manda fırkamız programının temel noktaları kendi kendine taayyün etmiş olacaktır. Efendiler, İsmet Paşa Haz- retlerinin nutuklarında mevza bahseylediği hususattan başlı- cası demiryolları meselesidir. Bu nutukta Serbest Cümhuri- yet firkası alelıtlak demiryolla- yının yapılmasına muarız gös- terilmiştir. Hayır efendiler, demiryolla- rının gerek vatan müdafaasi, gerek iktısadi noktai nazardan faydasını inkâr etmek asla hatırımızdan geçmemiştir. Bizim iddiamız” demiryol- larının gayet ağır şartlarla yapılmakta olmasıdır. Muhterem Başvekil demiryollarının — bir varlık meselesi olduğunu idrak eden halkımızın her - türlü sı- kıntıya — katlanmak — suretile fedakârlık ihtiyar - ettiğinden bahis buyuruyorlar. Halkın' di- şinden, tırnağından, güçlükle elde edilen bu paraların büyük bir dikkat ve itina ile ve tasarruf gözetilerek sarfı iktiza etmez mi?., Halbuki Başvekil paşa Si- vas hatlarının ağır faiz ve ko- misyonla evvelce bir Belçika şirketine - verildiğini kendileri ifade ediyorlar. Demek ki bu şirket teahhüdünü ifadan âciz ve mali kabiliyetten mahrum kimselerden mürekkep olma- saydı bu ağır şerait Türk mil- letine yüklenmiş olacaktı. Maceracılara Para Kaptırıyorlardı Bu — yükten kurtulmağı sırf milletin — talü eseri olarak bükümetle karşı karşıya gelip mukavele imza eden eşhasın (avanturiye) maceracı takımın- dan ibaret olmalarına medyu- nuz. Böyle aldatıcı adamlarla mukavele yapmak — ayni mahiyetteki mukaveleyi gene taahhüdünü - ifa edemiyeceği bilâhare anlaşılan İsveç guru- pile tekrar etmek halkın her türlü sıkıntıya kıklanmık sure- tile ihtiyar ettiği — fedakârlık- ların maballine - masruf - oldu- guna dair kat'i taminat teşkil etmez. Ağır faiz ve komisyon şar- tlarmı havi olarak İsveç guru- pile yapılan mukavelenin tadi- line mecburiyet hasıl olduğu ve muaddel mukavelenamenin peşin para usulüne tahvil edil- diği malümdur. Peşin para esasma müste- nit olan bu muaddel şekli de gözden geçirelim: Evvelâ bütün işlerden mas- rafa mukabil gurupa yüyde yirmi menfaat temin edilmiştir. Sonra lokomotif, vagon gibi pahahı — malzemenin î mübayaası yani bayilerin ta- yin edecekleri fiyatla mal e- dilmesi taahhüt edilmiştir. Peşin para esasıma müs- tenit bir taahhütte bu kadar ağır şartlara katlanmak mec- buriyetinin nereden geldiğini anlıyamıyorum. Kütahya - Tavşanlı ve Ulu- kışl - Kayseri hatlarının inşasi- nı deruhte eden Alman şir- ketlerile yapılan mukaveleye ne diyelim. Bu mukavele mahi- yeti itibarile Belçika grupile yapılan muka- veleden daha ağırdır. Hazineden çıkan para- nın yüde otuz beşine yakın kısmı faiz ve komsiyon ücretile bu grupun elinde kalmak- tadır. Niçin İtiraz ediyoruz? İkinci mütaahhitlerin -temin ettikleri kazanç bunun haricin- dedir. İşte bu gibi ağır muka- velelerin, kısa vadeli mukavele- lerin bugünkü nesil tazyik etmesi ve halkın cebinden demiryolu inşası için çıkan paraların israfa ve zarara uğratılması bugünkü demiryolu siyasetine karşı yükselttiğimiz itirazları teşkil eder. Yapılan demir yollarının bir taraftan sağlamlığı ve verimi nazarı — itibara alınır, diğer taraftan bütçenin bu maksada ayırdığı ve ayiracağı paralar toplanırsa o zaman demir yol- larının pahalı mı, ucüz mü - ya- pildiği sabit olur, Muhterem Başvekil- demir- yollarına senevi” tahsis ettiği- miz vasati (30) milyon İirayı haklı göstermek için bizden küçük birçok memleketlerin milli ihtiyaçları için senede (300) milyon İngiliz lirası sar- fettiklerini söylüyorlar. Böyle bir parayı sarfedecek kabiliyette olan ©o bahtiyar küçük — devletlerin — isimlerini bilmek isterdim. Bizim aldatı- ci hayallere kapıldığımızı zan- nederek rikkate gelen muh- terem Paşa hazretleri hiç ol- mazsa kendilerini bu gibi mü- balağalı rakkamlara lmpılnık— İsveçten ' tan muhafaza buyurmalı idiler. Mıllı Servetin Himayesi Diğer cihetten Türk mille- | bir meslektir. Halkın her $ hükümetten beklemesi n tinin iktısadi kabiliyetini ve | Slunmıyan bir haldir. inkişafını göz önünde bulun- | durmak milli servetin yükselk- mesine veya hiç olmazsa mu- hafazasına itina etmek bir hükümetin en mühim vazife- lerindendir. Demiryolları yı mak ne kadar ehemmiyetli ise iktısadi vaziyetimizi sarsın- tıdan muhafaza etmek © de- rece mühimdir. Hatta diyebilirim ki bu ikinci vazife her şeyden Üüs- tündür. Zira demir yoluna lâzım gelen — masraflar — çiftçiden, esnaftan, tüccardan alınmak- tadır. Demir yollarıı emin bir surette hudutlarımıza kadar ulaştırmak için çiftçinin, esna- fın ve tüccarın mali kabiliyetini daima göz önünde bulundurmak ve bu verği menbalarını koru- mak lâzımdır. Masraflar memleketin iktı- sadi tahammül kudretini aşınca halkın iktısadi kabiliyet ve in- kişafı durmağa mahkümdur. O zaman, demiryolları siya- setine de istimiyerek darba vurulmuş — olacaktır. — İktısadi kanunlar öyle zaruretler tevlit eder ki bunlara karşı bigâne durmaktan ve hunların tesirle- rine her hangi bir emrü ida- reye tabi olur 'zannında bu- lunmaktan daha büyük hata olamaz. Şunu Da Unutmamalı Ki İktisadiyatın bu gayri mer'i kuvvetlerini — mühimsememek acı neticelerle karşılamağı da- vet eder. İşte Serbes Cümhu- riyet - fırkasının - liberal si- yasetile Sivas nutkunda teba- rüz eden — siyaset arasında en mühim fark bizim bu ikti- sat amillerini ve istihsal kuv- vetlerini rencide etmek husu- sunda göstereceğimiz itinadan ibarettir. Bu mnoktada biraz tevakkuf etmiye müsaadenizi rica edeceğim: Muhterm hükümet reisi nu- tuklarında aynen böyle buyu- ruyorlar; Liberalizm nazariyatı memleketin — geç — anlıyacağı bir şeydir. Biz iktısadiyattâ bakikaten muütedil devletçiyiz bizi bu istikamete sevkeden bu memleketin ihtiyaçları ve bu milletin fikri temayülüdür. Mem- leketin ihtiyaçları için herkes hazineden çare arar elektiriği yapılmıyan şebir, limanı fena olan yer, iş bulamıyan adam hükümeti muatap tutar; devlei- çilkten büsbütün vazgeçip her nimeti sermayedarların faaliye- tinden beklemiye sevketmek bu mekleketin anlıyacağı bir şey mi- dir? Liberaliz Ne Demektir? Liberalizm — sistemi — paşa hazretlerinin tasvir buyurduk- ları mahiyette diğildir. Libera- lizm mesleği devlete ait olan va- zifeleri devlete, efrada ait olan vazifeleri de şahsi teşebbüslere terkeden ve bu teşebbüslerin inkişalına engel olacak müda- l haleleri asla tecviz etmiyen Bu halin menbaı ötedenberi hükümetij her şeye müdahale etmiş |dertlerin serbest inkişafına mel dan vermemiş olmasından tevellittir. Esasen her şeyi kükümeli yapmasına imkân — tasav olunabilir mi? - Avrupanın b günkü inkişafı sermaye ile m sainin — faaliyetinden müte lit bir hadise değil midir? Halkımızın kabiliyet ve şı uruna daha ziyade emmniyet itimat etmek lâzımdır. Halkın muhakkak - bir ti mayülü varsa giriştiği işlerdi| müdahaleden azade ve serbet hareket edebilmesidir. Devle ait olan vazife, halk tarafındı münferiden — yapılması — kabil olmıyan — işleri başarmak halkın şahsi feşebbüslerini kü laylaştırmak - ve teşvik etmd için umumi! tedbirler almaktaf ibaret olmalıdır. İşte Sivas nuf' kunda tebellür eden siyaset! aramızdaki diğer bir fark t bundan iBarettir. Ecnebi sermayesi — mesele lerine gelince, muhterem Pa: hazretleri- sorüjöflar: Para geldide kabul etmedil mi? Çok Ağır Bir Faiz Ben de bilmiyorum. Bır| günkü şerait altında istikrsf yapmak imkânsızdır. Binaenalef muhterem Başvekilin bu yof| daki sualini hangi — muarızlarf tevcih eylediğini tayin edem€'i dim. (Devamı 7 inci sayfada| İntihabat Şehir İçin Nasıl Aza | Seçilebilir? İntihabatla halkın reylerini iyi kul lanması için belediye kanununun bt kısma ait fasıllarımı dercediyoruz; di katle okuyunuz. MEMURİYET NÜFUUZNU SUİ İSTİML Madde 50 — Belediye intihaf' işlerinde nüfuzu memuriyetini & istimal eden hükümet memurlaf! Türk ceza kanunu cezalandırılır. CEZALARDA MÜRURU ZAMAN Madde 5S1 — Belediye intihap” larına müteferri hukuku umumiyt davalarında müruru zaman müd* deti hükümden evvel altı ayı hükümden sonra bir senediır. İNTİHABIN İPTALİ Nadde 52 — Belediye intihap” larında bu kanunun hükümlerit? mugayir bir hareket vukuu Üf ay zarfında ya teftiş yapılırk€? anlaşıldığı, yahut intibabın hita” mından jtibaren ayni müdd zarfında herhangi bir müntehi? tarafından iddia edildiyi takdird? takibat yapılır. Tahkikat n'lıi"' intihabın —muallel — bulunduğut” müeyyit ise tahkikat evrü Şurayı Devlete - verilir. Şuraf' Devlet evrakın verildiği mıııtf' itibaren iki ay zarfında bir karâf verir. Bu karar intihabın ıP""l merkezinde ise yeniden in' yapılır. Bu takdirde yeni me iptal edilen meclisten baki'” kalan müddeti ikmal eder. mucibinc€

Bu sayıdan diğer sayfalar: