9 Eylül 1930 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

9 Eylül 1930 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Dün ikinci u:.'-ua.'bı sü- Hai ölamaş va behir halde ikinci tabımıza Miştik , Bir kısım karilerimizin okuya- mamış olmaları düşüncesile lâsayı İernl-eyi?ıîdılı * Harp esnasında tehcir, mu- hakemesiz idam, Âmirin madunu- nu öldürmesi gibi bir takım ka- Bunlar meb'usan meclisinde tet- kik edilmeden muvakkat kaydile neşrolunmuştu. Bunların -kanunu esasiye mubalif oldukları, bu yüz- n memleketin fecayi sahnesine dü—dıgu iddia edilmişti. Bu id- dia Şükrü Beye sual şeklinde tevcih edilmiş, sabık Maarif na- tırı bunların memleketin müdafa- âsı ve tehlikelerin bertaraf edilmezi için yapıldığını, kanunu esasiye nin azametli Maarif nazırının esnasında meb'usan mec- lisine gösterilmeden — yapılan kanunlar hakkında verdiği iza- hat eksikti ve bilhassa çok müphemdi. Sonra, bu kanun- İara ait bir itiraz noktası da- ha vardı ki hükümetin bütün hüsnü niyet iddialarını hiçe indirecek kadar kuvvetli idi. Filhakika Şükrü B., bun- savuşturmak — maksadile tan- Zzim edildiğini, ve kanunu esasi- ye muhalif hiçbir. hükmü ih- tiva etmediğini söylemiş ve Meb'usan meclisine gösterilme- den tatbike başlandığı iddia- sma da şu, cevabı vermişti: — Çünkü o sırada Meclis içtima halinde değildi; mecli- sin derhal içtimaa daveti de müşküldü ve bu takdirde va- kit geçmesi ihtimali de vardı. Bu yüzden bunlar muvakkat kanun şeklinde tanzim olun- Muştu. Âlâ; güzel... —Lâkin sabık if nazırının bu iddiasını $ürütecek, mühim bir cihet kahyordu. İşte bunu da Kudüs meb'- Usu Ragıp Bey, bir sual ile Ortaya attık — Şükrü Bey, memleketin temniyeti tehlikede olduğu zas Mman — hükümetin — muvakkat kanunlar — yapabileceğini söy- ledi. Evet, bunu ben de kabul ediyorum. bitirip tekrar içtimaa başladı- ği zaman bunların derhal mec- lise verilmeleri de kanunu esa- Sinin sarahati icabındandır. — —— | Baş tarafı 4üncü sayfada ) S- ua Harici istikraz hakkı bir ta- kım şartlara tabidir. Esasen bu ıemt tahakkuk — ederse Ba Na bağa Tellrder d lan a yol —hldtı ete bariçten para ge- "c':ılı.kenmude bugün faiz 1 yüzde on beştir. Hiç ve hatta yüzde para tedarik — etmiye ğanı görüyoruı Bu kadar idiz altında kalan halkın sıkılmamasına imkân olunabilir mi? g:rlude pek ücüz eden sermaye, | Muhalif olmadığını söylemiştir. , | İttihat ve Terakki hükümeti- | ların büyük — bir - tehlikeyi | zayıf — gösterecek | Fakat meclis tatil devresini | Doğru söze ne denir? Bu- munla beraber sabık Maarif nazın bu noktanın ileri sörüle- ceğini aklına getirmemiş ola- cak ki birdenbire irgildi ve bir şeyler Fakat Ragıp Bey sözüne de- vam etti: t — Halbuki bu muvakkat kanunlar 331 tarihinde yapı- dıkları halde ela'n Meclise gönderilmemişlerdir. Burada Muş meb'usu İlyas Sami Bey de söze karışmak | istedi ve şöyle dedi: — O kanun Meclise gel- mişti: Halit B. (Divaniye) : geri almıştı. |— Bu hafif münakaşaya rcis Ş müdahale gördü : — Rica ederim bilmiyerek söylemeyiniz. Eğer bu kanun- lar meclise verilmemiş ise tes- | bit ederek sorunuz. Reisin bu İ arkadaşlar arasında şöyle bir | münakaşa oldu : Ragıp B. ( Kudüs) — çenlerde — vermişlerdi. Fılut askeri kanunlar da var. Mese- lâ bir amir, hatasından dolayı madununu idam edebilir, fakat | bu kanun ahali hakkında niçin tatbik edildi ve neden bir ta- kım masum — insanlara teşmil olundu? İlyas Sami B. biraz sinirli görünüyordu. Dedi ki: — Şükrü B. bunun sebe- bini-izah etti. Ragıp B. — Nasıl? İlyas Sami B. — Ordunun emniyetini temin etmek için. b Ragıp bey de asabileşmiye — Bu kanunun, ordunun arkasını tehdit edecek kimse- ler hakkında tatbik edilmesini Yabul ediyorunü “Fakst'kada ve çocuklar hakkında tatbik olunabilir mi? Bu mesele vü- kelâ meclisinde resmen müza- kere olunmamış ve hatta mec- lis bunlardan resmen haber- dar edilmemiş olsa Bile bütün nazırlar bu hadiseleri işitmiştir. O halde vükelâ —meclisi bu hususta nasıl bir karar vermiştir? Bunu Şükrü Beyden dinlemek istiyorum. Bu münakaşalar, deminden- | beri bir yığın sual bombar- miyor İnbısarlara Gelince Bunun sebebini ben de öğ- renmek isterdim. Bütçenin ka- bili tehir Mmasraflardan tah- liyesi, hakiki bir tevazün tesisi, paramızın istikrarının te- mini şartlarının tahakkuk — et- tirilmesi ve bu servetle iktisadi bünyemizin temellerinin sarsıl- maz bir zemine korulması, harici 'stikraz sevdasına kapılınadan evvel yapılacak işlerdir. İnhi- sarlar bahsına geçiyorum: Efendiler, programımız göz önündedir. Biz posta telgraf ve telefon inhisarlarından bahs- etmedik. Tuz inhisarlarından | sui ihtarından sonra | yapılmıştır. söylemek — istedi. | | | | Diyarıbekir Valisi İkı Sene İ çinde . Bu Kadar Parayı Nerden Buldu? Bu İşe Sabık Maarif Nazırı Bile Hayret Etmiş!. dımanı arasında bunalan sabık Maarif nmazırına, biraz nefes almak fırsatını vermişti. Lâkin Ragıp Beyin son suali bu fir- satın uzamasına mani oldu. Şükrü Bey: — Vükelâ meclisinde böyle bir suale maruz kalacak olan ya Dahiliye — veya Harbi- ye narırıdır. Şu hölde bu iki nazır o zaman mecliste kana- at getirici cevaplar vermiş olacaklar ki mesele daha zi- yade uzatılmamıştır. Görülüyor ki bu muvakkat kanunların — tatbiki — mescelesi | arkadaşları fazla meşgül et- | mişti. — Ve hükümet evvelki gün | etmek — lüzumunu | Yarınki Kısımda : Hakikatler Millet Vekillerinden Niçin Ve Ne Cesaretle Gizlenmiştir?.. FETHİ BEYIN NUTKU naılıkM ne için ge- | muhtaç olan tütün inhisarları- bahsetmedik ve batta tetkike Ragıp Bey şimdi en mühim suali ortaya atıyordu: — Diyarıbekir - valisi Reşit Bey, bir takım feci hadise- lere cüret ettiği için azledil- mişti. Fakat bir de gördük ki bu adam on beş gün sonra Sivas valiliğine tayin olundu. Tabil bu muamele ©0 zaman vükelâ meclisinin muvafakatile Ragıp Beyin bu iddiası Şük- rü Beyin dilini çözmüştü. Dedi ki: — Reşit Bey Diyarıbekir- den azlolunmamış, Ânl va- Hiğine nakledilmiştir. Bunx ait kararnamede de “tebdilen, kaydi vardı. Fakat bu nakil sebebinin bu zatın bir takım feci vak'alara iştirakinden ileri geldiğini bilmiyorum. Bununla beraber Reşit Bey hakkındaki iddiaları teyit edecek bazı va- ziyetler de vardır. Meselâ: O sırada “İkdam,. gazetesinde bir satılık hane ilânı çıkmıştı. Bu ev (9000) liraya satılıyordu. Reşit B. bunu görmüş ve bir telgrafla bu evi satın almak istediğini bildir- miştir. Halbuki ( Musul ) dan (Diyarıbekir) e gidebilmek için pek çok — sıkıntı çeken buü adamın iki sene içinde (9000) Hraya bir ev satın alacak kadar zengin —olması şayanı bayrettir. Hatta bu vaziyet Da- hiliye nazırının da nazarı dik- katini celbettiğinden — Reşit bey — azledilerek — hakkında tahkikat yapılması — kararlaş- tırıldı. Şükrü bey bu hakikati niçin ifşa etti? Bunun sebebi bence el'an meçhuldür. mın ilgasından dahi bahsetme- dik. Biz Himan inhisarları ka- dırlacağından — bahsettik — ve ismi kalmış — ve fakat hük- men kalkmış olan ve hayat pı.hıhhgı üzerine mühim tesir- ler icra eden şeker ve petrol inhisarlardan bahsettik. Liman inhisarının — menfaat noktai nazarından devlet di alâkasi olmadığını ben de bi- Tiyorum. Fakat şurası da vardır ki,, Bi € eliile; ol Bakla, eei beklenen faide tamamen hu- terkedilmiştir. v'eketin — ticaretine — ve İstifade ediniz ı—n—ıu—mı—u 2 — Her satır 4 kelime hesap edi- —- Her s 3 ilâa $ adet Slâm kuponu 4 — Her 3 avtırdan faslasına 3 kupon ilâve edilmelidir. b Tadlr özerindeki tarihten SONPOS'I'Ayıokıdulhı sonra ilân kuponunu — sakla) nız. Bundan 5 adedini mıımı"; Ilıblvlllıu bir zarfa BEDAVA İLÂN KUPONU 9 - Eylül - 1930 HANIMLAR TERZİHANESİ—Bahçe- kapı Ras'maaşa hamı 12 No, Telefon İstanbul 4057 TÜRK KADINLARI BİÇKİ wnnu— Hinci derz senesi içia talebe kaydıma başladı. Divanyolu Telefon İs, 20 ALMANCA MÜTERCİMİ — Alman- ca ve İngilirceden Türkceye, Türkçeden Almanca ve h-ı.z.ımı mükemmel ve tercemeler yapılır. Flat ehvendir. $ ve Ücnnt sstılabları ihtiva eden ter: cemeler de kabul olunur. lılııbıı.l Posta kutusu 701 1Ş AMBARI — Balt Hakkaı, İer türküi kamlayonculuk işleri. Sirkeci Meymenet han Telelon İs. 1626 ZAYİ — Teşvikiye askerlik şubesin- den aldığım askeri vesikamı zayi eitim. Eskisinin hükimü yoktur. Pangaltı Akbaba sokağı — No, 9 da Agop oğlu Edmon, ıAH Üzküdar askerlik pı——- den almaş alduğum askeri vesikama zayi ettim. Yenisini alacağımdan eskizi- nin Hükmü olmadığı ilân olunur. Haçator oğlu Şahnazar uıııııınT ıııkı-ııhnı zararı aşikâr olan bu inbisardan halkın, esnafın ve tüccarın mütema- diyen — şikâyet etmesi, fırka- mıizi bununla — iştigale sevket- miştir. Hangi Vergilerin Tahfifi lâzımdır ? Efendiler amız önündedir. KAR Ka Fakat memleketin ticareti- ne ve umumi inkişafına taalü- ku aşikâr olan bu inhisarların tüccarın mütevali şikâyetlerini mucip olması fırkamızı bununla- iştiyale sevketmiştir. gelen vergilerin tah- fifi maddesi mevzuubahis oldu. Bundan istihasalâtımız maliyet fiatını artırarak rekabet ( nnn selbile ihracatımıza sekte veren ve hayatı - pahalılaştıran vergilerin lığFıfî murat olun- mMuştur. Programımızda mevcut ol- mıyan şeylerin tarafımızdan id- Jia olunduğunu zannederek bu id- diaları birer birer vet vecer- he kalkışan Başvekil Paşa Hz. bugünkü iktısadi sıkıntıya 'se- bep olan yeni vergiler pahası- na siyasi (okunmamıştır) hakkı kaklığı, bunların mütebassısla- ra taallük eden fenni bir isti- karette bir tekâmül halinde buladuğunu söylüyorlar. Efendiler bir hükümetin en mühim vazifesi memleketin in- tibahma, halkım mali — siya- setine —göre — vergi — işlerile meşgul olmaktır. Bu günün en mühim — meseleleri olan bu bahsı mütehassıların üzerine atarak teknik bir mesele ha- linde göstermek ve hüküme - tin siyasi iştigalâtı — haricinde bırakmak - nasil müdafaa - olu- nabilir. bir nazariyedir? Bu vergileri — mütehassisler - tadil ve ya tahfif edemezlar. Bu doğrudan doğruya hüküme- tin mali siyasetinin mevzuunu teşkil eden ve milli hakimiyeti alâkadar en mühim esastır. Sivas — nutkunda bu mühim meselenin bu şekilde bir ifadeyle pek azyer tut- Felaketli Bir Ömur 'Babam Bütün Parasını nutkunu bu sütunlara koymıya mecbur olduk. Bu suretle bi- rinci tabımızda çıkan hakiki hayat hikâyesi ikinci tabımız- da dercedilemedi. Ban kari- lerimizin okuyamamış olmaları ihtimaline binaen bugün tekrar ediyoruz. zi Benim hayatımda felâket- ler, doğduğumnu üçüncü ayın- dan başlar. Daha üç aylıkken ölüm derecesinde — hastalan- mişim. Hatta beni öldü zan- netmişler ve şuyumu ısıtınışlar. Sekiz yaşımda, gene ölüm derecesinde bir hastalık geçir- dim, gene öldüğmü — zannet- mişler, suyumu kaynatmışlar. İki defa beni kucaklıyan ölüm — fırsatlarıı kaçırdığıma hayatta — kaldığıma — yzndım, durdum. Ben, hayatı pekte tatlı geç- miyen bir ailenin ikinci oğlu- yum. Bir de küçök kardeşim var. Babam sarhoş. Eve bakmaz, anneme, bize fena muamele eder, hepimizi döver, hepimi- ze söver, evin içinde yaşa- manın tadını bırakmaz. Ben mektebe gitmek, cahil kalmamak istiyordum. Annem de mektebe gitmeme taraftar- dı. Fakat, aksi bir adam olan babam, buna da itiraz ediyor, tahsilime — ve istikbalime Rakıya Veriyordu ! Dün ikinci tabımızda İzmir | mani oluyordu. Bundan bü kârı daha vardı : Beni :ıı'ııa çalıştırarak ev masrafına iştirak ettirmek ve kendisine daha bol rakı parası bulmak - istiyordu. Büyük sözü dinlemek mecbu- , riyetile iki sene san'atta ça- hştım. Fakat, gönlüm istemi- yordu, tehammül ediyordum. bildiklere gizli gizli yalvardım ve bana başka bir iş arama- larını rica ettim. Hayır sahibinin biri beni telgraf müvezziliğine tayin et- tırdi. Yirmi Hira maaş alacak- tım. Babama söyledim, bu ha- beri küfür ve dayakla karşıladı. — Sen bana haber verme- den kendi başına iş yapıyor- sun, diye kıyametler kopardı: Annem babama yalvardı, yakardı, nihayet benim telg- rafta çalışmama müsaade ko- pardı. Fakat, bana gene kara tali pençesini takmıştı. Zavallı annem ağır bir has- talığa tutuldu. Tam bir buçuk sene, anneme, elimden gelen bütün fedakârlığı yaptım. Ba- bamdan hayır yoktu. Aldığı parayı rakıya veriyordu. — Baba, annem fenalaşı yor, hastaneye yatıralım diyor- dum, Kızıyor, köpürüyor: - Ne ile kaldıracağız? Para nerede? birşeyi yok, geçer. Cevabını veriyordu. Annemin hastalığı gün geç- tikçe ziyadeleşiyordu. tuğunu — kaydetmek — isterim. Yedi senedenberi takip edilen mali siyasetin bir muvaffakiyet harikası olduğunu ilân eden muhterem Başvekile son sene zarfında nekadar iflâslar vuku- bulduğunu ve yalnız *kazanç vergisinden dolayı ne kadar ticarethanenin kapandığını sor- mak isterim. | Bir mali — siyasetin. mu- vaffakiyet olup — olamadığını © siyaseti idare' edenlerin iddiasıdeğil, siyaset yüzünden ticaret ve sanayide hasıl olan refah ve bu refahi gyösteren istatistikler ispat eder. Mühim bir istihsal — ve icaret muhiti olan irin muhterem halkının bu ııyıui yüzünden uğradığı te- sirler kendilerince malüm ol- duğundan bu acıklı mevzu üzerinde fazla durmak - istemi- yorum, ç Mübadele Meselesi İşte Efendiler Sivas nutkunda mühim gördüğüm noktalar hak- kında fırkamızın fikrini izaha ça- Poştım. Bu nutukta bahsi geçmi- yen mübadele meselesi üzerin- de de biraz durmak isterim. Yarım milyona yakın va- tandaşlarımızın —mülkiyet — ve de hiç şüphe yoktur ki bir tekâmül hatvesidir. Yeni Ufuk irim Yaşasın Türk milleti, yaşa- sın onun büyük dahi mürşidi, yaşasın Serbest Türk cümhu- lız:n i. Yaşasın sevgili ve çalış- Ekrem İne%olun Kurtuluş tasarruflarının — tamamile — ve | 2 £ SON POSTA — 'evmi, Siyasi, Havadiv ve Malk gazetı kat'iyetle tesbit edilmemesi ve bu mühim işin küçük el- İktisadi hayatımızda mühim bir unsur olan bu vat.adaş lasından endişesiz ve istikba- linden emm olarak çıhııhll- melerini teminctmek fırkamızı ciddi —surette işga — edecek olan meselelerden birdz.. Muhterem i-mirlil:r sermaye ve mesaisinin serbest inkişa'ı hedefini kendisi iem gaye it- tihbaz etmiş olan firkemızın teşekkülü cümbhuriyet tarihir- | İdare : İstanbul, Nurucamaniye Şeref sokağı 95 37 Telefont İstanbul - 203 Posta kutumu: İstanbul - 741 Telgraf : İstanbul — SON POSTA ABONE FİATI S b d ila eiz ö GuRera A ö vi SĞ KGÜ v eee AD e Ü sedirl ae ei SA FÜSD Rd ARsi d d a eti SÖİ S eei Bi s0slaii vüRüLü ( DÜZ, .

Bu sayıdan diğer sayfalar: