29 Eylül 1930 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

29 Eylül 1930 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

V ERKA İzm irîVamzet- lerini İlân Etti İzmir, 25 [Huıuıı[— Serbest Cümhuriyet fırkası, İzmir vilâ- yet ocağı, belediye aza nam- zetlerini ilân etmiştir. Namzet- lerin listesi aşağıya kaydedil- niştir. Bundan başka İzmirli- lere hitaben şu beyanname de peşredilmiştir: Muhterem İzmir ve Karşıyakalılara Yakında intihaplarına başla- nacak olan belediye azalıkları için fırkamızca isimleri yuka- rıya yazılı olan zatlar tefrik ve ilân edilmiştir. fırkamızca namzetlerin ay- rılmasınada mümkün mertebe temsili mesleki esasına riayet edilmiş ve her sınıftan bir çok zevat seçilmiştir. Sırf şabsl sermaye — ve — teşebbüslerile vatanımızda çalışan maddi ve manevi rabıtalarla toprağımıza merbut bulunan bu vatandaş- ların belediyenin ve beldenin ihtiyaçlarına vâkıf olarak kanu- nun kendilerine verdiği salâhi- yet dairesinde çalışacaklarına ve memlekete faydalı hizmet- lerde bulunacaklarına kaniiz. Bu kanaatimize bütün İzmir ve Karşıyakalıların da — iştirak ve reylerini, — gösterdiğimiz namzetlerimize vermelerini ke- mali hürmet ve samimiyet ile rica ederiz. İzmir Namzetleri 1 - Ahenk sahibi Cevriye İs- mall H., 2 - Hasene Nalân H , İzmir Namzetlerinden Rebia Arif H. 3 - Rebia Arif H., 4 - Tüccardan Hoca zade Ahmet bey, $ « Tüc- tardan Emirler zade İbrahim bey, 6 - Tüccardan Hacı Süleyman za- de Rahmi bey, 7 - Tüccardan Kavalalı Sait bey, 8 - Tüccardan Sabri Süleymanoviç bey, 9 - Tüc- cardan Zehinah Sait bey, 10 - Avukat Nuri Sıtkı bey. 11- Sim- sar Z. Fehmi bay, 12 - Tüccardan Şerbetçi zade Galip bey, 13 - Ma- da mağazası sahibi Kahraman B., 14 - Tüccardan İzak Kuri Ef, 15 - Vapur acentesi Celâl bey, 16 - Malzemci inşaiye — tüccarı Kavalah Hasan Nuri bey, 17 - Doyçe Oryent Bank ikinci müdü- rü Selâhattin bey. 18 - ikbal ma- nifatura mağazası sahibi Akxekili Hüseyin Hüsnü bey. 19 - Doktor Operatör Bahtiyar bey, 20 - Da- hiliye mütehassısı Dr. Esat bey, 21 - Dr. Manastırlı İ. Hakkı bey, (Devamı 6 incı sayfada ) Hımlş. Rey atanların sandık başına — geldik- deri zamanda — nüfus terkerelerini ve Büviyet — cüzdanlarını — ibraz etmeleri belediye kanumunda yazılıdır. Binacn- aleyh müfus teskeresi olmıyan müntehip- Terin şimdiden nüfua idaresine müracaat ve müfus — oürdanı almaları lüzümu Hün elumnur efendim, YEDİLİK;YAPIYOR Suriyedeki Fab-| rika Rekabet!; k Yapabılecek Mı?ı Bizim gıbı herkesin de an- hyabildiği bir hakikat var: Bugünkü tütün inhisar idare- sinden tacirler, çiftçi, tütün içen halk, istisnasız, şikâyetçi- dulı;r hisar idaresinde bugünkü perişan hale nihayet vermek lâzım gelirken, müdür B., bütün hataları bir âlâyiş perdesile örtmiye çalışıyor ve Suriyede, Almanyada; Amerikada fab- rikalar tesisi gibi işler peşinde koştuğunu göstermek istiyor. İ idaresinin — Alman- ya'da ve Amerika'da fabrika- lar açmak üzere bir grupla mutabık kalmiş olduğunu bir ık;ım gazetesinde okumuştuk. Bu işin iç yüzünün neden iba- ret olduğunu tahkik ettik ve öğrendik : Eski —meb'uslardan — İsmail Ziya B. ve şürekâsı Ameri- ka'da bir fabrika açmak üzere tütün inhisarile mutabık kal- mıştır, mukavele de bugünler- de imza edilmek üzeredir. Bu mukavele ile İsmail Ziya bey ve şürekâsı Amerika'da aça- cakları fabrikada inhisar na- mına hareket edecek ve sene- vi .ıoo bin İnIo tütün işliye- ceklerdir. isar idaresi bu =pı Almanya'daki bir fabri- ını devredecek ve kredi ile mal verecektir. Yapılan hesa- ba nazaran inhisar idaresinin bu işteki kârı senevi (15) bin liradan ibarettir. - Yaptığımız tahkikata göre iıhiıırm Almanya'daki fabri- kasının ayrıca bir tarihçesi vardır. İdare bu fabrika yüzünden şimdiye kadar yüz bin lirayı mütecaviz bir zarar görmüştür. | Vaktile Habip Bey namında bir zata nit olan bu fabrikayı satın almış ve Habip Beyle müştereken — işletmiş, yüz bin lirayı mütecaviz bir zararla kapılarını kapatmıştır. İnhisar idaresinin Ziya Beye devredeceği — fabrika - budur. Lâkin idare yüz bin lira zararı kime devredecektir? Bu işi bizden ziyade inhisar işlerile alâkadar olanlar -sormaktadır. Diğer cihetten inhisar idaresi esasen — evvelce İsmail Zıyı ) Beyle Amerikaya dair bir tütün işi yapmıştır. İsmail Ziya Bey inhisardan bir parti tütün alarak Amerikaya — götürmüş ve bilâhara bu tütünlerin yarı- “| dan ziyadesi kurtlu olduğun- dan dolayı iade edilmiş ve inhisar idaresi de bunları kabul etmiştir. İnhisar idaresinin herşeyden evvel memleket — dahilinc'eki fabrikalarını, depolarını ve di- ğger teşkilâtını ıslah etmesi ve salim esaslara raptetmesi lâ- züm gelirken bütün bu işleri bırakıp sırf menfi işlerle meş- gul olmasındaki maksadı bir türlü anlıyamamaktayız. Yoksa Suriye dönüşünden sonra bir de Amerikaya (300) bin kilo *ütünün nasıl işlendiğini görmek İçin bir seyahat esası mı hazır- Tanmaktadır. Yapbğımız tahkikata göre ııacak Fabrıka WMeselesı Nedir? inhisar idaresi şimdiye kadar hınçle yaptığı ticari işlerde nadiren (*010) temettü almış ? ve buna mukabil asgari (*620) masraf yapmıştır. Neticede de ekseriya büyük zararlar görmüştür. İnhisar müdürü beyin Su- riyedeki tetkikatını inhisar ida- resi mütehassısları pek geç ve pek fuzuli bulmaktadırlar, Baş- ka müesseselerle bağlanmış olan Suriyede esasen bandrol usulü mer'i olduğundan Behçet Beyin açmak istediği fabrika- | nn pek şüpheli ve tehlikeli bir iş olacağım söylemekte- dirler. Maliye Vekâleti bu senenin bütçesine inhisar idaresi vari- datını geçen seneye nisbetle bir milyon lira fazla koymuş- tur. Halbuki inhisara en iyi hasılat temin eden haziran, temmuz, ağustos ayları neticesi geçen seneye nisbetle (550) bin lira noksandır. Bu şerait dahilinde geçen seneye nis- betle iki milyon lira bir fark vereceği görülüyor. İdarenin vaziyeti budur. Mü- dür bey gözünü Avrupadan Türkiyeye çevirmelidir. Türk tütünlerini, tütüncülerini kur- tarmak!, Yapılacak başka şey yoktur. Aksi takdirde, çok geçmiyecek, Türk tütünü ve tütüncülüğü —duman halinde uçacaktır! OCUKLARIN SÜTUNU Naci Nasıl Elma Aldı? Hanginiz Mühendis Olabilirsiniz Bir gün annesi Naci'yi elma almıya gönderdi: —“Ama dikkat et, iyi olsun, arasına fena elmalar karışma- sın,, dedi. Naci koşa koşa ma- nava gitti. Elmaları aldı, eve doğru yüremiye başladı. Bir- denbire annesinin sözü aklına geldi. İçinde fena elma varsa nasıl anlasın diye düşünmiye başladı: — Ha., dedi ve hemen kâ- ğadı açtı, birer birer her elmayı bir defa ısırdı. Eve gidince annesi ne dedi, bilmiyoruz. Balıkhanelerde veyahut de- niz hayvanlarının gösterildiği her — balığın kendine mahsus bir havuzu vardır. Çünkü hepsini bir ara- ya koyarlarsa birbirlerini yer- ler. Bu resimdei on altı balık ta ayrı ayrı on altı hücrededir. akovaryomlarda Bu ©n altı hücreyi beş düz | çizgi ile çııelııhr misiniz ? 1— Necmi, gel se- ( ninle dükküma gide- Hm de yeni ustamı ? — Ucstam çok bü- yük adamdır. Onun için omu görünce me yapacağını bak sana öğreteyim Hastalık Yatakta bir hasta var Bu hasta istiyor ki Bir bisiklete binip bu ya- taktan uzaklaşmak. Eğer bir bisiklete binip bu yataktan uzaklaşırsa Arkasından bağıranlar çok Yedi kişi. Kaçma, hastasın Uzaklaşma hastasın | Aldıran kim ? Ben kaçıyorum, Yıldırımlar gibi Yıldırım... Yıldız $ — Sakm köylü olduğunu bolli etme, İstanbullu gibi kemuş- maya çalış. — Elbetta. $ — Usta bu benim amcamın oğludur. ğ — Ya maşallah, maşallah, T Eylül29 — ı IN_nHABAT ESKİŞENİRDE İntihabat İşleri VE' $ . J. İğri Gidiyor Eskişehir, 24 — Burada vu- kua gelen intihabat entrikaları son dereceyi bulmuştur. Ser- best fırkaya rey vermek isti- yenlere son derece müşkü- lât çıkarılmaktadır. Bundan dolayı ahali, eline Halk fırka- sına ait rey kâğıtlarını alarak kaydını — yaptırmakta, Serbest fırkaya' reyini tedir. Hatta sandık ileri gelen bir adam, Cümhuriyet fırkasına ait bir rey varakasını birinin elinden alıp yırtarken görüldü ve zabıt tutuldu. Bu zat Eskişehir be- lediye reisi Kâmil beydir. sonra vermek- başında Serbest Nalân H. Bundan başka, hakkı olmadığ' halde Ali Ulvi bey de sandık başından ayrılmamaktadır. Halk, eczaneye karşı yapılat tecavüze, bu tecavüzü yapan? şiddetli bir dayak atmak sW” retile cevap vermiştir. FATİKHAREİYE” Peyami Safanın En Son Eseri Yakında “İmdat Geliyor, —if mindeki tefrikamız bitmek — ü4€ redir. Ondan sonra edebi bi roman tefrika edeceğiz. Bu esef' Peyami Safanın Fatih - Herbif” ismindeki romanıdır, Eski V yeni devrin tezadı içinde, kabrf” manlarının geçirdiği ruhi — değif| meleri tahlil eden bu roma kadın ve erkek bütün karileriti” kendilerini alâkadar eden unsu” ları bulacaklardır. Fatih - Harbiye, genç bir Kf hem kendi kendisile, hem 4€ diği adamla, hem de ananı mücadelesinin hararetli ve ıwı_," canlı bir. hikâyesidir. Bu » * mücadelenin dekoru i;uıdeı ve garp bütün manzaralari âdetlerile — görünür. Buıüh':; Fatih - Harbiye romanında, küvvetli bir aşk ihtirası, heti bugünkü Türk cemiyetinin viri vardır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: