21 Ekim 1930 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

21 Ekim 1930 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

: ıf Sıgı MANİSADA Vaziyeti Değiş- tiren Meçhul El Kimindir? Manisa — Manisa intihaba- tının feshi için teşebbüste bu- Junulmuştur. Zira, Serbest fır- ka 2995 reyden 2625 rey ab dığı ve bu da encümence bile malüm olduğu halde meçhul bir el, attığı reylerle bu neti- ceyi — değiştirmiştir, — iddiası vardır. Kınıkta Kınık — Serbest - fırka ek- seriyeti kahire ile kazanmıştır. Bergamadan Bir Protesto.. Bergama — Halk fırkası 248, Serbest fırka 1368 rey almış iken bir takım bilelere baş vurulmamasından dolayı (Baş tarafı li miktarını - az erir, ayda iki bin lâyba ğız deriz. Böylece her ay ikişer bin lâv- hadan üç ayda altı bin lâvha almış oluruz ) der. Hemen iş kararlaştırılır : Tasvibe —iktiran ettirilir. Yüzde beş yüz kârla doktar bey işi üzerine alır. Fakat ken- disi idarenin bir memuru ol- duğu için ortaya kendisi gibi doktor olan bir arkadaşını çı- karır. Adı (Yakup Yeşua) dır ama tüccar ve müessesata karşı doktor Yakup Yaşar B. müs- tcar ismini kullanır. Bu mari- fetli doktor hemen paçaları sıvar, en ucuz bir fiata mal olacak bir şekil bulur. Elli ku- ruşa malettiği İlâvhaları iki yüze inhisar idaresine yamar ve fabrika hesabına da yüz kuruştan geçirir. Ancak İstanbulda bayilerin adedi takriben iki binden ibarettir, bu kadarcık iş dok- tor Beylerin gözlerini doyur- mıya kifayet etmez. Hüner bu lâvhaları Türkiyedeki tekmil bayilere teşmil etmektir. Bu da kabul ettirilir ama gene az. İnhisar - idarelerinin kapılarına asılmak için birer emaye lâvha — yapılsa fena olmaz, değil mi? Hem bunların fiatı da oldukça — tuzludur, — iyi kâr bırakır. Binaenaleyh bu mak- sat ta hasıl olur. Lâvhaların imaline başlanır. Fakat okadar berbat şey- ler çıkar ki kabil değil ka- bule şayan görülmiyecek. El- bette bunları yutturmak için de bir yol bulurlar ve hakikaten de bulmuşlardır. Kusurlu kusursuz, iyi kötü denilmez, lâvhalar olduğu gibi muayenesiz, tetkiksiz kabul olu- Ze]riluı numarası: | TAŞ Ödemişte intihabe giden halk, ortadaki resim Ş Cümkhriyet fırkası ocak reisi Şükrü Beydir. : ( ŞONU Germencik nahiyesinde kaı EKİLDE CEREYAN ETTİ? dınlar ve işçiler Serbest fırkanın önünde intihap için Hazırlanıyorlar., Ödemişte SerbestFırka Azası Niçin TevkifEdi Şimdi Vaziyet Ne Merkezde 'Bul'unuyçr? diler, KİRKLARELİ | İntihapta Şöyle Garip Hadiseler De Olmuş Kırklareli 18 — Dün intiha- bat —mücadelesinde — öğleden sonra müessif bir hadiseye şa- hit olduk. Halk Fırkası binasın- dan gelen(can kurtaran yok mu?) sadası Üüzerine herkes bina önüne koştu. İçerde baygın bir halde yatan arabacı Ya- şar ağayı gördüler. Tahkik olun- du ve bu adamcağız Halk Fırka- sına rey vermek istemediğinden fırka heyeti idare azaları tara- fından dövüldüğü ve fakat polis gelinciye kadar kaçtıkları an- laşıldı. Hadiseye meb'usları- mızdan doktor Fuat Bey de it olmuştur. değ l;âırklırvıli un tüccarı 'rfan Son Posta: Hadise tahkik edilmelidir. Doğru ise ehemmi- etle nazarı dikkate alınma- dır, çünkü şayanı hayret bir cürettir. “nur. Hemen Başmüdürlüklere bir emir: “Mıntakanmıza şu kadar lâvha mderdik. Bunları üçer lira t ile bayilere dağıtınız. ve arasımı gönderiniz!,, Halbuki Avhalar idareye ikişer liraya mal olmuştur. Ne zarar var bayiler emir kulu değil mi? sırtlarından bir parça de idare kâr etsin. Hasılı lâvhalar bağıra, çağı- PEYAMİ SAFA SON POSTA'nın Edebi Romanı FATİH -HARBİYE ian V Neriman ve Şinasi Darül- elhandan beraber çıktılar, Vez- necilere kadar beraber yü- rüdüler. Beyazıtta bir arkadaşının davetine geçiken Neriman ko- şuyor, Şinasiyi biraz geride bıryıkıyığıdnu. ğ Yolda çok konuşamadılar. Şinasi, — Nerimana söylediği sözlerin onda bu akşam daha az alâka uyandırdığını - anla- dıkça yükselen ve yorulan se- sile, cevabını bile alamadığı şeyler soruyordu. Nihayet bu yorgunluk — se- şuuruna geçti: Kolunun altına sıkıştırdığı kemençe ağır geli- yordu; hafif uzamış tıraşı, ay- naya bakılmadan — bağlanmış boyunbağı, kemerpe sürtü- nüşlerile sağ dizi ikü tutmaz bir hale gelen pantebonu, tozlu potinleri, Şinasi için ayrı ayrı birer mesele oldular, kendileri- ne dikkat ettirmiye başladılar ve ağırlaştılar. Daima bir iki giden Nerimanın deki — çevikliği, kıyafetindeki itinayi gören Şinasi, onunla kendisi arasındaki farkı hisset- ,ıind:n bütün —vücuduna ve adım önde yürüyüşün- Muhterem gazetenizin 11-10- | bir de halkı isyana teşvik mad- 930 tarih ve 77 numaralı nüs- | dei cürmiyesi ilâve - edilerek hasında Serbest Cümhuriyet | tahtı tevkife ılınmıçıırdı_r. Fırkası Ödemiş ocağının mühür- menfaatleri Müşterek lendiği hakkında bir fıkra o3 | günkü Yııifeleri.ne bığ!ı, ümidi kuduk. Ödemiş ocağı kapâlı istikbali de sandalyelerine mer- değildir. Yalnız kayıt ve kabül için but olmakta gören memleket- teki bir küçük — zümrenin tezviratı neticesi olan bu müracaat eden vatandaşlara müfteriyatın mürettipleri kanun ait teklif varakalarımı daha fevç fevç müracaat edenlera huzurunda adaletin pençesin- den hissei mes'uliyeti alacak- icrayı tesir, ihrazı galebe mak> | ları, arkadaşların masumiyeti sadile ocağımızın faal uzuğ larma leke sürmekte vic;:ıî titremiyen bünsaf — muarızlaı mızın tasnigerdesi olarak güyâ * Fırkaya gizli aza kaydetmek | yede, arkadaşlar kısmen mua- | günü başlıyarak on yedinci si) isnadı ,, düzülmüş ve bu vıâ'- sindel muhakeme - tecelli ve inkişaf edeceği — şüphesizdir. e görülüyor ki ocak mesdut değildir, teklif varakaları adli- rizların hoşuna gitmiyen ve de heyeti idare aleyhinde tal- | tâahza maddei töhmet addedi- rik edilen dava üzerine “ovrak ciheti adliyece müsadere edil- miş ve başta ocak acisi oldu- ğu halde heyeti idarenin üç kuvvetli uzvu, azamızdan sekiz efendi ile birliktte — musanna birinci maddeye — zamimeten ra bayilere üçer liraya satılır. me galiba biraz insaf edili) üçük bayilerden ikişer buçu Kra alınır.| Farkı idareye irat kaydolunup on iki bin lirası doıtor beylere ihsan edilir. İşte her bayi dükkânında asılı gördüğümüz çirkin, bir tarafı kopuk, bir tarafı kambur berbat yazılı (tütün ve sigara) lâvhaları' milli bir müesseseye yardım süsü altında bir ihsan eseridir ve bundan Yakup Ye- şuva Ef. kendi hesabına - altı bin lira . | uıAıııı :lı:ırı” birçok yolsuz- ı mekten de yoruluyordu. Beyazıda kadar çıkmak iste- medi, eski Darülfünun binası- nın Önünde durdu, ayrılmak arzusuna benzer bir - hareket yaptı. Neriman da hemen dur- muş, hemen elini uzatmıştı; fakat onun gizli bir sevinçle karışan bu acelesi, Şinasiyi tereddüde düşürdü ve ayrılmak azabını — arttırdı. — Nerimadın elini — birakamıyor, — ayrıliğı geciktirmek için lüzumsuz şey- ler söylüyordu. Sabırsızlanan genç kız, biraz şiddetle elimi çekti, kurtardı, koşarak uzaklaştı. Günün bu saatinde Şinasi- nin yalnız başına yapabileceği hiçbir şey yoktu. Ne tarafa yürüyeceğini kestiremedi, bir- kaç adım attıktan sonra geriye döndü, © anın boşluğunu dol- durmak için bir cıgara aradı, paketini açtı ve boş buldu. len fikir mücadelesinden dolayı tevkifanede olunca faaliyetimiz nisbeten sektedar olmuştur. Ocak açık, azalarımız sa- dık, efkârı umumiye bizimle beraberdir. Ödemiş, Serbest fırka reisi luklar vuku bulmuş. Ve meselâ durüp dürürken böyle bir iş çıkarmakta mana ve menfaat yokmuş; usulen münakasa ya- pılmak — lâzımgelirmiş; — kabul edilen fiat pek yüksekmiş; te- sellümde mallara bakılmamış; hepsi kusurlu imiş ve hiç ka- Böyle çirkin lâvhaları bayi dükkânlarına cebren astırmak bir zevksizlikmiş ve nihayet idare için bundan bir kâr te- minini düşünmek ve bayilere maliyet fiatından * çok fazla gara aldı ve camın kenarına asılı bir akşam gazetesinin ilk sayfasına göz attı: Darülelhan muallimlerinden birinin resmi, Alaturka, — alafıranga - musiki | münakaşası hakkında — sözler. | Gazeteyi aldı, katladı, ceke- tinin dış cebine soktu. Geri dönerek tekrar Beya- | ketini yaparak yürümiye de- | hareket ihtiyacile üç döl | vam etti. zıda doğru ağır ağır yürüdü. Nı:ı'îmnrııngı miîafiry“ gittiği arkadaşı, Beyazıdın arka tara- fında, yangın yerlerinde otu- fuyordu. Şinasiden pek hoş- | lanmadığı — için, ikidir, onu mıştı. Ö vakte kadar buna | pek ehemmiyet vermiyen Şinasi, ilk defa olarak alındı. Zaaf an- larında, insanın can sıkıcı bir | vakıayı — tahsis — edemiyerek umumileştirmesi ve bir feîikeh' ayni seri içindeki bütün menfi ihtimallere teşmil ederek hepsini hakikat gibi görmesi yüzünden Şinasi de, Nerimanın arkadaşı EREYLİDE Serbest Fırka | Sxx” Gi ee kadı Bir Beyanname Neşretti Ereyli, 16 — Serbest fırka | fena hayalar olduğu cevab! bura halkına hitaben şu be- yannameyi neşretmiştir: Aziz Ereylililer Malümunuz olduğu veçhile intihabat — eylülün on üçünclü güvü nihayet vermesi lâzım- ğelirkeıı Halk, fırkası muhtelif ahanelerle gayri kanuni ola- rak intihabati iptal ettirmiş, reyleri sandıktan atmak suretile yeniden işe başlamışlardır. Bu sefer de halkın Serbest fırkaya rey vereceklerini anlıyan Kay- makam Sami B, ve intihap encümeni azaları merdivene İ:ııdırmı dikmek — suretile himize rey verenlerin içeri | ğt bal girmesine mani oldular. Bugün bundan daha mübim bir hadisenin şahidi olduk. Fırkamız lehine rey verenler- den birisi kaymakamlığa müra- caati resmiyede bulunmuş ve | karşı bul olunmamak lâzımgelirmiş. | Serbest fırkaya rey verdiğin- bu gibi yolsuzluklara den dolayı istidası iade oluna- rak Fethi Beye söylenmiştir. Bir kaymakamın fırka ihti- Fat ile lâvha satmak Adam sen de. ayıpmış. Tütüncüye giderek bir cr- | tarafından davet edilmemesinin ye tramvayına herkesten © hususi sebeplerini araştıramı- 'or, bütün Darülelhan kızlarının endisinden hoşlanmadığını zan- ) netmiye kadar varıyordu. Cıgarasını yaktı ve kibriti çakarken aşağı kayan kemen- çesini koltuğuna — sıkıştırmak için, itiyat haline gelmiş hare- Beyazıt meydanına gelince tramvay bekleme yerinde Ne- rimanı gördü, şaşırarak birden- bire durakladı. Evvelâ Nerimanın tramvay evindeki toplantıya çağırma- | bekleyip beklemediğini anlama- mından adam geçip Zî”dııfl 5i mışti. Adımlarımı hızlaştırarak ona doğru yürüdü. Fakat Nerimanın hem kol saatine, hem de tramvayın geleceği tarafa — sabırsızlıkla — baktığı görünce, arkadaşına gitmediğini anladı, ona görünmek istemi- yerek sıra kahvelerin arasına çekildi ve onu uzaktan seyretti: Neriman ilk gelen Fatih -Harbi- — | nın nafakasından - kestiği î verilmesi | içtima ederek intihaptan — değill.. Asıl vazifemize bık"' Naci Pş. Halkın Sıkıntısını Yeni Öğrendi Erzin — Dairei intihabiye* sini dolaşan — Cebelibereket meb'usu — Naci dörte yoldan Cebeliberekete geçer” ken yolu üzerindeki Erzin na” hiyesine de vali Ziya Beyle bif” likte uğradı. Derdini yanmı için nüfuzlu bir hükümet adâ* mi arıyan kesif bir - halk küt* lesi derhal etrafını sardı. Med” leketin dertleri anlatılıyor, hür kümetin muaveneti bekleniyot” du. Derken nahiyenin büyük” lüğüne ve nüfusunun kı tine geçildi. Halk tarafından buranın d tam teşkilâtlı nahiye olma! ve bir nüfus hüviyet cüzdan! ve yahut bir tapu senedi içif günlerce işini bırakıp ta ökü” zünün yeminden ve çocukları” beş Hranın da burada ki ması ve terkedilen günle rin kazandırılması için rıcad bülünüldü. — Naci Pş. bu — işif vali Beye ait olduğunu öi ledi. Vali B. de nazarı dikkat! celbedeceğini vadetti. Geçel” lerde zürra yardım ve hacizr” lerin durdurulması için hükümt” ti de Naci Paşa! Tahsildarların hakikaten hacif” le mi vergi tahsil ettiğini Y€ bunun neden ileri geldiğit' sordu? Halkın — yoksuzluğu! iktasadi buhrana inzimam edet verildi. Üç saat süren has balden sonra paşa ayrıldı. Kuşadası İntihabı İzmir, Karantine 19 (Hust? 1 Sabık Adliye Ve Mahmut Esat' Beyin me keti olan Kuşadası intihabif” Serbest fırka kazanmıştır. 5 fırka (801), Halk fırkası ( rey almışlardır. Bir Tavzih Tlgın'da Yolcuk köyü mubtü H. Âvni Ef, kendisinin ely"'t, köy muhtarlığını yapmakta d vam ettiğini, işinden çıkıl'l' kkındaki haberin doğ'” olmadığını bildirmektedir. » rasıma kapılarak vazifei rcç yesini ne kal şayanı esef - birşeydir. B;; vatandaşlarımızın :ıl"ı anlıyan — ocağt'iç unutması kalacağını mizi çekmiye karar vt Gayemiz — intihabin ka aziz kardeşler. Ergeli Serbest fırka oc:f'/ atlamıya muvaffak ol Tramvayın ırkııındıl',:î]; mak, içine atlamak ı',nbi" Şinasinin vücudu bird k bif gerildi ve gevşedi; bü)': ıt: koştu ve durdu. O l'"_iı f çok şeyler yapmak "“44 halde, gözleri, köşeyi #& lt dönen tramvaya takılıP -W Başka hiçbir şey gum“_ giğitt dikkat etmiyor, aya işitmiyordu. Başına kan _],ııl' ve dışarı âlemle bütün .:ı(v ları kesilir gibi oldu- ğ: af | gözlerinin önünde böti H | zaralar silinmişti ve huğü | duymuyordu. K git mıya başladı.

Bu sayıdan diğer sayfalar: