21 Ekim 1930 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

21 Ekim 1930 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TÇT RR NNUT 6 SON “Son Posta,, nın Tarihi Te_)frikası: 29 HAREM DEHLİZLERİNDE HEKİMOĞLU KISSADAN HİSSE ALMAK İSTEDİ: ANLAT EY HANEHARAP! - DEDİ - İhtiyar, vezir hururunda bur ] Junduğunu unutmuş görü- nerek halının üstüne diz çöktü: | — Sorma devletli sorma! - dedi - kendi elimle kendi yüre- ğime unulmar yara — açtım. Kaç aydırki gözümün yaşı dinmez. Fakat başka çare yoktu. Hicran Aateşine yan- mak gerekti. O bembeyaz çehreye hiç te yakışmıyan — bu acıklı sözler Hekimoğlunun — gözlerini bir kat daha açtı. Her halde meraklı bir kıssa dinliye- ceğini tahmin ederek ihtiyar adamı söyletmek istedi: — Kulağım sendedir, şu işi bir hoş hikâye et. Mahmut efendi, başını sal- | ladı ve elile çavuşları gösterdi: — Bunların her biri parasız tellâldır. Beni tefe kor çalarlar, adımı bir pulluk ederler. Zaten rabbime karşı malamat olmuş bir adamım, üstelik bütün şeh- te de bir parmak bal olmak istemem. — Demek ki halvet olmak istersin. — Emir senindir! Sadrazam, işaret etti, çavuş- lar odadan çekildi, biri herşeyi apmıya kadir, o biri her kud- ıy'qttıı mahrum iki insan baş başa kaldı. Hekimoğlu, cidden merak - ediyordu. ihtiyar adam, sızlanışına göre Aşıktı. Yetmiş yaşından sonra aşka kapılmış ise pek tuhaf bir şe, d.;.wKJın bâ k: tıhıi; altında ölü günler geçiren bir toprağın gonca vermesi nasıl mümkünsüz ise ihtiyar yürek- lerin sevdalanması da o kadar muhal idi. Mahmut efendi yanık söz- lerile bu ayri — mümkün olan şeyin îııı yürek mu- çizesinin vukuunu ihsas edi- yordu. Fakat 0, taaşşuk — etmiş göründüğü kızı, yine kendi elile ellere satmıştı. Meseleyi büsbütün tuhaflaştıran işte bu kaziye idi. İhtiyar âşık, yüre- ğini - haraç, mezat - satmış bir adam mevkiinde idi ve böyle bir fedakârlığın aşk tarihinde emsali yoktu. Hekimoğlu, kıssadan hisse almak ve merakını tatmin et- mek için acele gösterdi. — Anlat ey hane harap! - dedi - bu macera nicedir ? Mahmut Ef., dizlerinin üs- tünde şöyle bir toplandı, ağlı- yan bir sesle hafız divanının başındaki meşhur beyeti okudu ve sonra başını eyip şıpır şıpır gözyaşı dökmiye başladı. (1) Gözyaşı çocuklarla kadınla- ra yakışır, erkeklerin ağlaması gülünç olur. Mahmut EF. gibi ak sakalli bir ihtiyarın ağla- ması ise mezar taşlarının inle- Di Bizde de kendi memleketinde olduğu kadar göhret kazanmış olan Acem şairi hafızın divanı, malüm olduğu Üzere, şu beyit e başlar: Elâ ya eyyühersaki, edir ke'sen ve navilha, Ki aşk asan nümut evvel veli üftat müşkülha ! Bu beyit: “Ey saki, kadehi deldur ve sun, dile kolay gel ikin yaman iktan sonra rzeme olu- birinci mus- v Üye mabilir. Yeytii Arapca olan rağı, emevilerin meşhur. hükümdarı Yezidin olmuk üzere maruftur, Hahız, ymen sözünü tazınla etmiştir. oo — — a Demokraside — hakikat projektörleri? ? BU MACERA NİCEDİR?.. — Kızım sen kimsin, Bu vaklt sekaklarda ne *' arıyorsun ? mesi kadar insana hayret verir. Hekimoğlu da — müteessirdi. Lâkin bir sadrazamın teessür göstermesi çok ayıp olduğun- dan metar etini muhafaza etti : — Yufka yürekliliği beri koy, şu kıssayı anlat. Mahmut Efendi göz yaşlarını sildi, dertli dertli göğüs geçirdi: * Benimi çektiğimi ne Mecnun çekti ne Ferhat ,, mukaddi- mesile söze girişti. — Devletli! - Dedi - on yıl oluyor, bir sabahtı, seher vakti uyandım, — namazı — mescitte kılmak için —evden çıktım, gün henüz doğmamıştı, kıble yıldızı gök yüzünde duruyordu. Yaşım altmıştı, fakat başım dinçti. Serin ve temiz havayı koklıya koklıya yürüyordum. Birdenbire karşıma beyaz birşey çıktı. Kedi diyemezdim, büyüktü. İnsan diyemezdim, küçüktü. Du- Garip Şey Kolonyalar Konyak Mı Oluyormuş ? Son zamanlarda kolonyacı- ların fazla miktarda ispirto almaları inhisar idaresinin na- zarı dikkatini celbetmiştir. Bu ispirtoların bir suretle tasfiye edilerek konyak — yapılmakta kullanılmaları ihtimali — düşü- nülmüştür. İnhisar idaresi alâkadar me- murlarına şiddetli bir. tamim ile kolonyacıların sık sık kon- trol edilerek aldıkları ispir- toları nasıl istihlâk ettiklerini raporlarla idareye bildirme- lerini istemiştir. Süleymaniye Kütüpa- nesindeki Kitaplar İki sene evvel bazı hususi kütüpanelerden almarak Sü- leymaniye kütüpanesinde bir odaya doldurulan binlerce cilt kitap şimdiye kadar tasnif edilmediği gibi adetleri de tesr bit edilmemiş, gayri mes'ul ellerde kalmıştır. Kitaplar çü- rümiye ve dağılmıya mah- kümdur. Bu hüsus maarif mü- fettişlerinin nazarı dikkatini celbettiği için vekâlete müra- caat edilmiştir. Çorumda Sebzeler Mahvoldu... Çorum, 19 (Hususi) — Prasa kırk santim kadar boy aldı, son kırağılardan bamye ve patlıcan gibi sebzeler kâmi- len mahvoldu. varların arasından sızar gibi önüme dikilen bu mini mini beyarz gölgeden ürktüm, geri çekilecek oldum, Lâkin gölge koşa koşa geldi, ellerime sa- rıldı ve yalvardı: — Aman ppabacığım, beni kaurtar! Yüreğimden korku silinmiş- | t, yerine bir acıma gelmişti, şöyle eğilip baktım, güzel, çok güzel bir çocuk gördüm. Aya- gı çıplaktı, başı açıktı, üstün- de sade hilâli bir gömlek vardı. Saçlarını okşadım, sor- dum: — Kızm, sen kimsin, bu vakitte sokaklarda ne arıyor- sun? O, ağlıya — ağlıya cevap verdi: — Ben satılmış bir kızım dövülüyorum, — hırpalanıyorum kaçtım. (Arkası var) Ticarette Evvelâ Namus- kâr Olmak lâzımdır.. Milli Sanayi birliği yerli mal lar sergisine iştirak eden tica- rethane sahiplerine gönderdiği bir tamimde bazı müesseselerin bu sergide altları tamamen mukavvadan yapılmış ayakkap- lar sattığı için birçok yerlerden şikâyetler aldığını bildirmiştir. Birlik tamimine şu cümlelerle nihayet veriyor: “Bu gibi şikâyetler hergün vaki olmaktadır. Sanayi eraba- bımızı kendi bindiği dalı ken- disi kesen gafiller zümresinde görmek istemeyiz. Bu gibi da- lâlete düşen erbabı tücareti hak yoluna davet ederiz. Yerli mallardan mutazarrır olan halka *“ Vatandaş yerli malı kullân ,, diye hitap etmekten hicap duymıya başlıyoruz.,, Peynirlerimiz İskenderiye — konsolosumuz ticaret odamıza bir rapor gön- dererek Mısırdaki peynir tica- retimizin takviyesini bildirmiştir. 25 teşrinievvelde odada bir komsiyon - toplanacak, Mısıra fazlaca peynir ihracı için ted- birler alacaktır. Adana'da Ziraat.. Adana, 19 (Hususi) — Bakla, bezelye zeriyatına baş- lanmıştır. Fasulya çiçek açtı. Pırasa ve lâhna gibi sebzeler bol yetişmektedir. POSTA SRor Ç . Birbirindan Ayrılmış Olan Sporcular Arasında Geçen ; Dört Saat * . İki İçtimaın Farkı Cuma günü İstanbul mınta- ka kongresinden ikiye taksim olunmuş bir halde çıktığımdan- beri o içtima neticesinin fena tesirleri altında bugüne kadar kendimi toplıyamamıştım. Bu- gün gazeteciliğim beni iki ta- rafta ayrı ayrı toplananlara doğru sürükledi. Evvelâ Fede- rasyoncular tarafını yoklıyalım dedim,. Telefon ettik,| cevap ver- diler. Oranın ileri gelenlerin- den — ismini yazmamaklığımı rica eden birile aramda geçen muhavere şöyle idi: — Bugün — neler konuşa- caksınız? Ben de geleceğim, Muhatıbım cevap veriyor. — Canım daha hiçbir. şey malüm değil, elbet bir tebliğ heşredeceğiz, — vakıf — olursun. Gülerek: bu celseye - senij ala- mayız, Bunlar şaka ama, ce- senin hafi olmasını belki arka- daşlar ister, ben| müşkül mev- kide kalırım. Bu vaziyet karşısında ısrar etmedim. bula mıntakacı- ların içtimaına geldim. Burada celse hafi değil. Kapıyı vuran, gazeteci, kim lursa olsun içeri giriyor. Bir faraftan da müzakere devam ediyor. Hayret ettim. Bu iki içtima arasındaki farka baktım da sormıya mecbur oldum: — Ziya bey celse herkese açık mı? Ziya B. ve futbol heyeti ğeini Hamdi B., ikisi birden Şevap veriyorlar: — Niçin gizliyelim. Yakın- da ilân edeceğimiz — faaliyet programımızı ihrzar ediyoruz. Sporcular başkalarının işite- miyeceği tarzda konuşurlar mı? Konuşma tarzlarına, açık maksatlarına bakıp ta bu in- sanlara hak vermemek kabil değildir... Oturdular, mıtakaya merbut kalmış olan kulüp murahhas- larile Fikstürü şilt — maçlarını tanzim ettiler. Düşünülen bir tek şey vardı. Elde kalan ku- lüplerle mümkün olabilen faa- liyeti göstermek gayreti hâ- kimdi. Verilen Mühim Kararlar Futbol — heyetinin verdiği mühim — kararlar meyanında bilhassa şu madde şayanı dik- kattir. Karar şudur: — mıntakadan çekilmiş olan kulüplere mensup azalar mıntakaya merbut olan kulüplere — intisap — ederlerse müttefik bir kulüpten alınacak aza gibi muamele görmiyecek- ler, tıpkı hariçten gelen bir aza gibi yalnız bir ay beklemek suretile resmi — müsabakalara dahil - olabileceklerdir. Lik maçlarına 31 teşriniev- vel cuma günü Taksim stad- yomunda başlanacaktır. Umumi koöngrenin 'toplan- ması için lâzımgelen teşebbü- sat — yapılmıştır. Dedikodulu mevzua tekrar avdet etmek istemiyorum. Orada — bütün Sinema Emil Yaningsin Bu Seyircileri Ağlatmıyor Yanings Meşhur filim aktörü Emill Yanings, nihayet bir müddet | süküttan — sonra ilk sesli ! filmini yaptı. Bu filim Alman- yada gösterilmiye başlandı. Filmin ismi “ Allahın sevgi- lileri , dir. —Ufa kumpanyası tarafından filme alınmıştır. Eemil Yaningsi biz şimdiye- kadar dram aktörü olarak ta- nımışızdır. — Yanings ilk defa olarak bu filimde bir vodvil | Daima Nihayet Amerikan filimle- | hiyane bir meharetle yapmıştıf OPERA VON SİNEMASINDA bu çarşamba EY mından itibaren YILDİRİM ismindeki muazzam sesli ve son eserinde ağır lokomotifini yıldırımı hatırlatan cehennemi bir tarraka ile ıevkehnıkîedğf Dün akşam MAJİK Sinemasında HACI MURAT Filmi bugüne kadar hiç görülmemiş bir muvaffaki: kazanmış ve temaşageranın takdirkâr alkışlarına m: olmuştur. Ayni zamanda en büyük WESTERN ELEKTRİK makinalarının da muvaffakiyeli olmuştur. GLAKSO Bütün dünya makamatı sıhhiyesi ile etibbası tarafından tavsiye olunmaktadır Türkiye sporcuları huzurunda hesaplaşacağız. Zanmetmiyorum ki; bütün sene hiçbirşey yapmadan kö- şelerinde, kimseye zarar ver- meden — oturduklarını — bizzat itiraf etmiş olanlara gayesi faaliyet sporcular hak versinler,.. olan E. Ş. İçtimalarına almadıkları hal- de bir arkadaş delâletile son dakikada federasyoncuların ka- rarlarını aldım. Bu kararların tahlilini başka bir güne bıra- kıyorum, Halk fırkası binasında top- lanan Eyüp, Anadolu, Beyler- beyi, Beşiktaş, Beykoz, Top- kapı, Nişantaşı, Fenerbahçe ve | Haliç kulüplerinin murahhas-« ları iki saat süren bir müza- kereden sonra âtideki karar- ları vermişlerdir : 1 — İhzari ve muvakkat mahiyette heyetler teşkiline, 2 — Gayri nizaml bir sürette içtima etmiş olan İstanbul mintakası korgre- sinin mukarreratımı gayri — varit addile yeni heyetlerin teşkillcc geçilmiştir. Spor heyetlerinin teşekkülü şöyledir : Mıntaka merkez heyeti: Rolk — « Abdülkadir ZiyaB. Beşiktaş İkincl R. Cemil » Beykoz Hayri Celâl — , Fenaerbahçe Kemal » Eyüp LY. Necmi » Topkapı, Diğer heyetler de İntihap edilerek içtimaa nlhayet verilmiştir. Teşrinlevvel 21 Sütunu Yeni Bir Filimi Defa rinde olduğu gibi sonu iyiye bağlanan bir filim bulundu V? Emil — Yaningsin bu — filmi oynaması temin olundu. : Bu filimde Yanings meşbur bir opera mugannisi görünür. Cenubi Amerikadâ sesi kısılır. Doktorlar ona bf daha şarkı söyliyemiyeceğisi haber verirler. Nihayet Almanyaya dönet — Bir gün hizmetçisi ondan bif şarkı ister, Yanings ansızifl sesinin tekrar avdet Ebrüı ve bu suretle filim tat ilecek c X< 5 , MARKAS HUTCHİNSON U rastiktertair | ÇA KARTAL Depo ve acentası öreno a Sirkeci Yeni Haa 67 ük arkası Holstina boyalarile TFT yünlü, pamuklu ve ipeklilerinizi kendi- niz boyayarak BİR DEFA TECRÜBE ediniz. — Elleriniz, '”â_: AĞ kaplarınız - kirlen - VÖŞi mez ve netice sizi Bmk HAYRETLER İÇİNDE,,;WW KIR. İsim ve markaya, İZ. taklitlerini REDDEDİN ge. pine aei ada HİT Pirinç Hasıdl--) & Siverek, 19 (H“'"i Bağ bozumu - hitama e üzeredir. Pirinçlerin b başlanmıştır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: