22 Ekim 1930 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

22 Ekim 1930 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON - POSTA Teşrinievvel 22 , —2 Sayfa Halkın Sesi Kavgada.. Sîyasetle MeşguıBir Hanımın Başı Olmalı Mıdır? Serbest fırkaya mensup Darülb- fünun — müderrislerinin — vaziyeti meraklı bir hal aldi. Bu hususta Darülfünun talebesinin de fikirle- rini öğrenmek istedik ve dün kendilerile temasa geldik. Aldığı- mız cevaplar şunlardır: Kemal B. (Hukuk üçüncü sınıf talebesinden 3101) — Bence müderrisler siya- setle iştiya! etmelidir. — Sebebi? — Bizde —münevverler az olduğundan siyaset sahasında onlardan istifada edilebilir. * Sıdkı B. (Hukuk fakültesi ikinci smnıf (3678). — Müderrisler ilme — vakfı vücut etmeli, siyasetle uğraş- mamalıdırlar. 5 ,* Faik B. ( Edebiyat fakülte- Bi felsefes şubesinden 963 ) yecek ancak ilim adamlarıdır. * Münevver H. (Felsefe şube- sinden 135) — Etmeli kanatindeyim, bu bir kanaattir. yenini yaralarını teşhis edecek yegâne salâhiyettar kimseler ilim adamlarıdır. * Naciye H. ( Darülfünun tarih siyasetle iştigal ederim: - bil- hassa onlar yapmalıdır. * Ferit B. ( İktısat fakütesin- den mezun ve hukuk fakültesi ikinci sınıf talebesinden 3410) Halk fırkasından olan mü- Yarıldı ğ oturan Emi- ne Hanım gelini İhsane Ha- nım ile kavga etmiş, bunları ayırmak için aralarına giren Sıdıka Hanım, Emine Hanımın attığı taşla başından yaralanmıştır. Bir Kadına Taarruz... Samatya'da oturan madam Lüsi çakşmakta olduğu. Sükmü kapıda bostanından evine gi- derken önüne Rasim isminde biri çıkarak taarruz etmiş ve dövmüştür. Rasim yakalanmış- tır. Kadın beş aylık hamiledir. Bir Çocıâl: Yandı... Kası ” üAt Kösli töeel ü dire H;;m yemek pişirmekte T ölek Velle telif ııvyılh.îl bir Yük Arabası Çarpmış Kasımpaşa'da bahçıvan ya- Velinin — idaresindeki yi lıı.ırı|>ııı Hüsamettin ismin- çocuğa çarparak ya- uelıı:ştır g Bir Manitacılık Kumkapıda oturan Sadık Ef, nin manitacılıkla (195) lirası dolandırılı « Dolandıranla- n keliri ci belli değildir. Otomobil Kazaları 1 —Şoför Bahattin Efendinin idaresindeki — 2400 — numaralı otomobil Beyoğlundan — geçer- ken Mösyö Aleksana çarparak yaralamıştır. 2 — Şöfor Samoelin ida- resindeki 33 numaralı otomo- bil Beyoğlundan geçerken 5 yaşında Todora isminde bir kıza çarparak yaralamıştır. derrislerin siyasetle iştigal et- meleri hoş — görülüyor da; diğer fırkalar namına çalışan müderrislerin siyasetciliği hoş görülmiyor. Halbuki siyasetle cehil değil ilim iştigal eder. Halk fırkası namına çalışan müderrislerin — esamisini say- mak ta güç değildir. DAHİLİ HABERLER Müderrisler Darülfünun İhtilâfı Ne Halde? | Bir Müsademe | Venizelos Seya- “Statik,, Ve “Dinamik,, Taraftarları Anlatıyor.. (Baş tarah 1 inci sayfada | Kuzamnra fakülteler iki isim yazılması taraftarı idi. Her iki taraf ta talimatnamenin namzet İraesi maddesini başka başka tefsir ediyorlardı. Dündenberi orta- da daha kuvvetle dönen fikir: “Serbest ve daimi müderrislik,, meselesidir. BuMesele Epeyce Eskidir| bazı Serbest ve daimi müderris- lik meselesi epeyce zaman evvel de mevzubahs olmuştur. Hatta Barem — meselesinden evvel de çok defa konuşul- muştur. Her nedense banı müderrislerin hariçte iş melerinin önüne geçilememiştir. Meseleyi Tabii Görmelidir. Bir müderrisin ilme hasrı âdmmui için doyması lâzım- lr. Bugün müderrislerin aldık- ları maaş, bol dersi olan bir Kise mualliminin aldığı maaşa bile tekabül etmiyor. Bu şerait dahilinde müderrislerden bazı- ları hariçte iş görmekten vaz- geçemiyorlar. Edebiyat fakül- tesi müderrislerinden bu hakikati teslim ediyorlar. Avukatlık, Doktorluk Ve Müderrislik... * Edebiyat müderrisleri Hu- kuk ve Tıp fakültesi müder- rislerinin ilim namına fedakâr- hk ile —avukatlıklarını — ve doktorluklarını terkederek Da- rülfünuna hasrı vücut etmele- rini beklemektedirler. İlim İle Tatbikat Ayrılamaz Hukuk ve Tıp fakültesi müderrisleri ilimle tatbikatın birbirlerinden — ayrılamıyacağı fikrindedirler. Bir Hukuk müderrisi pek âlâ avukatlık yapabildiği gibi bir Tıp müderrisi de doktor- luk yapabilir. Ecnebi Profesör Ne Diyor? Hukuk fakültesi müderrisle- rinden bir ecnebi profesörle görüştük, aynen şunları söyledi: — Fransada Hukuk fakül- tesi - müderrislerinden bazıları mahkemelerde avukatlık yapar- lar; bazıları da (avukat kon- seyye ) müşavir avukat olarak çalışırlar. Hukuk profesörlerinin hariçte — meslekleri çalışmaları, doktorun lâbora- tuvarında — tetkikatla meşgul olması gibidir. İki Proje Darülfünun hocalarının ayrı- lığına biraz da ıslahat proje- leri sebep olmuştur. Bu projelerden birini Cemal HüsnüB., diğerini fakülte mec- lisleri yapmışlardı. Bu projeler mi islerin fakülteler- den ayrılmalarına sebep ola- caktı. Fuat B. Eminlik İstemiyor.. Nn Cemialik — istemediğini ve yapılan teklifleri reddetti- ğini söyledi ve Tahir Bey emin olarak namzet gösteril- seydi bu kadar gürültü ol- mazdı dedi. N Fuat Bey Ne Diyor?.. “— Hukuk (akül?:ı? reisi Tahir Beyefendinin pusulalara iki namzet yazılması, — bir namzet yazıldığı takdirde bir- takım mahzur tevellüt edebile- ceği hakkındaki — beyanatını okııduı:. Bı:nî;'y;nhn zap- tında bir yı lik — olduğunu zannediyorum. şıııkn bir namzet yazılması takdirinde tevehhüm edilen mah- zuriki namzet yazılması takdirin- dede aynen vardır. İki nam- zet yazmak usulü kabul edil- mese bile hiç kimse rey pusu- lassna iki namzet yazması için müderrisleri tazyik edemez. Darülfünunun bütün hocaları bir tek namzet göstermekte israr ederlerse pusulalara iki yerine — bir —isim — yazarlar ve bu suretle ayni mahzur gene hasıl olur. Tahir B. Darülfünunda iki p olmadığını iddia ediyor. albuki muayyen prensipler et- rafında birleşmiş çok kuvvetli bir gurup vardır ki Darülfü- nun idaresinin doğrudan doğ- ruya Darülfünuna hasrıhayat eden müderrisler elinde bu- lunması fikrini iltizam ediyor.,, Tahir B. Ne Diyor? “— Emin intihabında asıl mevzubahis olmuş — bulunan mesele rey pusulasına bir isim mi, yoksa iki isim mi yazıl- ması meselesinden — ibaretti. Şimdi bu meseleyi bırakıp ta başka bir zemin üzerinde, yani Darülfünuna hasn mesai edip etmemek noktası üzerin- de münakaşa yürütmek iste- nilmesi ancak birinci mese- Bir Adam Yüzünden Yaralandı. Köprüden geçmekte olan şoför Avram Efendinin idaresindeki (1253)numaralı otomobil, şoför Habip Efendinin idaresindeki (1494) numaralı otomobil ile müsademe etmiş, müsademe neticesinde kırılan camlardan (1253) mumaralı — ötomobilde bulunan Yusuf Ziya bey yü- zünden yaralanmıştır. lede nn ço esaslı olmadığını ifade eder. Darülfünun idaresinde bu- ::ı:ıeık zevatın Darülfünuna mesai edenler meyanın- dan intihap olunması husu- sunda münakaşaya girmek mev- simsiz ve mahalsizdir. Çünkü talimatnamemiz bu yolda pek kat'i sarahati havidir ve Emin olacak zatm şu veya bu kayıt ile mukayyet olmasına dair bir hükmü havi değildir, netekim bundan evvel Eminlik maka- mını işgal etmiş olan n mer P: ve Neşet er Bey gibi memleketimizin müm- taz profesörleri hem emin- lik vezaifini yapmışlar, ve hem de kabinelerinde hasta- ları kabul etmişlerdir. Halkımızın bu gibi hazık hekimlere — ve — profesörlere müracaat etmesi imkânmı or- tadan kaldırımak kimsenin ak- hna gelmemiştir; ihtisasların- dan yalnız Darülfünun değil, hariçte bulunanların da müs- tefit olmaları gayet tabii âî rülmüştür ve bu her yerde böyledir. D Hüsnü Hâmit Bey Ne Diyor? “— Darülfünunda iki P vardır. Bunlardan biri 'ı;ı'.n:- mik darülfünun, diğeri statik bir darülfünün — istiyor, bi dinamik bir darüfünun — isti- yoruz, Mesele budur.,, Mustafa Şekip Bey Ne Diyor? * — Bir ilim mantığı vardır ve bu mantık sırf hakikati istihdaf eder. Bunun haricin- deki mantıklar ilme tamamen abancı ve ayrı mantıklardır. 'arülfünuu bu mantık haricin- de olan başka bir mantıkla ne idare ve ne de telif edile- bilir. Hüsnü Hâmit Mes'elesi Kapandı İntihap esnasında Hüsnü Hâmit Beye hakaret edilme- diği anlapıldığmdan Hümü Hâmit —Bey de — sözlerinin varit olmadığını söylemiştir. Maarif Vekili Ne Diyor? Darülfünun meselesi hak- hatini Tehir Etti. Yunan Başvekili Ankara sey#” hatini 30 — Teşrinievvele etmiştir. Buna sebep Ankaradi Macar Başvekiline tesadüf eti istememesidir. İşimize Ne Kanşıyorl»ff Belediye intihabı münasebetilt Rumların namzet — gösterilmel aleyhinde — hükümet — gazcl tarafından vaki olan — neşriyt? Yunanlıları — müteessir eli Bazı Yunan - poletikacıları Mösyİ Venizelosu — ziyaret ederek bt neşriyat — münasebetile — Ankaff seyahatinin münasip olmuadığıl' söylemişlerdir. Yunanlıların İstanbul Rumlarıtf karşı farla alâkadarlık gösterimt” leri şüphe yok ki efkâr umum” yemiz üzerinde fena bir tesf yapacaktır. İsveç Sefiri Değış:v İsveç hükümetinin yeni Mösyö Heydeston dün şehrimltf gelmiştir. Etabli Vesikaları Hazif ' E"Nx;' Rumlara terii .auı: izere Yunanistan tarafından rilen 150 bin İngiliz lirasının bök sahipleri arasında taksimi : verilmesi lâzmgelen a lerin müddeti iki ay İ.'ı.'.“.';.w edilmiştir. Etabli vesikaları hasif” lanmıştır. Lirasının Vıııîycd İstanbul — borsasında (80) bin İngiliz lirası uuım’:k':z Bunun otuz bin İirası, ihtiyaçlif fazla geldiği için konsorsiyom rafından alınmaktadır. Saffet Bey Sefir Oluy? Halk fırkaksı umumt KA Saffet beyin Varşova sefai ı.rı edileceği söylenmektedir. ntihabat Şikâ "yetled Ankara, 20 — Belediye intihtlği münasebetile — memleketin ıxÜEJ yerlerinden / Dahiliye / vekâletine Tp olan müracaat ve şikâyetlerin gt kilde tasnifi kabildir: Bir kışım — memurların müdahale ettikleri, diğer kısıa murların vazifel memuresina İngiliz ÇA seleleri hakkındadır. ğ Bilüâmum şikâyetler hakkında kikata gi tir. Tahkikat kanunli —müddet ikmal — edilecek ve — netice Devlete - bildirilecektir. Bu yolda şikâyetlerde bulunat he vilâyet ve kazılar şunlardi!. Adana, İzmir, Bursa, Kenya, me, Antalya, Samsun, İstanbul,; talca, Aksaray, Biga, Mersin, ve y şehir vilâyetlerile Tarsus ve kazalarıdır. kında fikri sorulan M# vekili Esat B. demiştir İf’ “— İki tarafın takrirleri | elimdedir. Bunları tetkik cek, —nizamnameyi bi nl) Eminliğin fikrini — öğrent” ve kararımı vereceğim. « I Son Posta'nın Resimli Hikâyesi: Pazar Ola Hasan B. Ve Şehir l: Hasân B. — Artık iş başa bakalım. düştü, çalışalım 2 Yolcu — Hasan bey kolay - gelsin... I Belediye amelesinden mi oldun? Srndeı $: — Hasan B. — Hayır... Kendi arrumla yol yapıyorum... Çünkü .. ö ça 4: Hasan B. — Yeni belediyecilerin e *HS farkı yok; bari İstanbulu biz imar edelim. tntihabif P |

Bu sayıdan diğer sayfalar: