9 Ocak 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

9 Ocak 1931 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Nakşiler Şeyhlerinin SON - POSTA - Keramet Yaptıgına İnanırlar, Seyh Müritleri Allaha Götüren Bir Vasıtadır, Sarsılmaz Bir Nüfuzu Vardır. Fakat en ziyade tarikat Taş- kentli Nasırüddinin şeyhiliği zamanında — kuvvetlenmiş ve Türkiyenin — her — tarafında tekkeler açılmıştır. Nakşibendilik bilâhare ted- ricen vahdeti —ve nüfuzunu kaybetti. Hatta tekkeler bu- lundukları — mahallin — içtimal tesirleri altında kalarak muh- telif kısımlara ayrıldılar, Fakat Nakşilik daha ziyade Asyai bir tarikat olarak kal- dı. Ve bütün Asya memle- ketlerinde tekke ve zaviyeler vücuda geldi. Muhtelif yerlerde ayrı ve birbirinden habersiz yaşıyan tek- keler için Halep zaviyesi reisi Mevlâna Halit zamanında bir teşebbüste — bulunuldu. Evvelâ tarikatte gizli âyin usulü ihdas edildi. Tekkeler arasında vahdet tesisine çalı şıldi. Mühtelif milletlerin esa- reti altında kalan tekkeler arasında siyasi bir vahdet vücuda getirildi. İşte o gündenberi — bütün Asya Nakşileri arasında az çok siyasi denilebilecek bir bağlantı vardı. Zikirlerde vahdet mev- cuttu. Muhtelif kollara ayrıl- makla beraber aralarında ma- aevi birlik kalmıştı. Ötedenberi Nakşibendi mü- ritleri şeyhlerinin keramet yap- tıklarına kanidirler, bu kanaat tarikat — mensuplarınm — şeyhe olan itimatlarını kuvvetlendirir. Bu sebeptendir ki Nakşibendi, tarikatler — arasında — disiplin teminine muvaffak olmuş bir tarikattir. Nakşibendiler ayni zamanda zühtü | kva noktasından kendi- lerini diğer tarikatlere faik gö- rürler.Onun için birbirlerine çok itimat ederler. Filhakika Nak- şilerçok zahit adamlardır. Bütün günlerini zikir ile geçirirler. Bu mütemadi zikir onlarda bazan cezbe ve hissi atalet tevlit eder. Bu sayede telepatik ha- diselere istidat kesbederler. Nakşiler bunu keramet zan- nederler. Nakşi şeyhlerinin müritler Bzerindeki nüfuzu çok büyük- tür. Şeyhin emrinden ve dile- ğginden çıkmak adeta günah addolunur. Nakşilerin Ayinleri hm(,ıb:udı tarikatine — gir- mek için evvelâ bir şeyhin delâlet etmesi lâzımdır. Tari- kate intisap eden her mürit *“Fenafişşeyh,, olmıya mecbur- dür. Fenafişşeyh olmanın ma- nası şudur: Tekkeye girmek istiyen kimse kendisini günah- küâr bilir. Zaten tarikate inti- sabının hikmeti de bu günah- lardan kurtulmaktır. Onu bu günahlardan kur- taracak olan vasıta şeyhtir. Onun için kalbini, dimağını ve hayalini şeyhin kalbi, di- mağı ve hayalile birleştirecek, mutlak bir teslimiyet ile ken- disini şeybe verecektir. Namzet fenafişşeyh olduk- tan sonra kendisine zikir telkin edilir. Zikir fenafişşeyh olmak için bir — vasıtadır. Zikir esna- sında namzet daha kolaylıkla kendinden geçer ve şeyhine ulaşır. Çünkü zikir esnasında dünyasını ve maddi — ha-yatını unutur. Ve bu suretle (!Amzet fenafişşeyh olmayı öğn”"- Her tarikatte olduğü gibi î W Gazeteler lüyorlar? Cümhuriyetinin ve Şi Nakşilerde de iki türlü zikir vardır: Biri “ Zikrülevkat ,,, diğeri “Zikrülcelâl,, dir. Tikrülevkat, dervişin namaz- ;!—»"T ça :r—:'— ga Vaktile her yerde önümüze çıkan dervişlerden bir tip lardan, bilhassa yatsı ve sabah namazlarından sonra münferi- Söy Gazetecilik Mektebi (MİLLİYET) te Ahmet Şük- rü Bey bir gazetecilik mekte- bi açılmak için beslenen tasav- vurdan bahsediyor ve böyle bir mektebe Tüzum olmadığığı söylüyor, diyor ki: Gazetecilik mektebinden çı- kacak gençler hangi gazetede çalışacaklar ? Matbuatın inki- şafı iyi gazetecilerin yetişme- sine bağlıdeğildir. Bu, demok- rasi hayatının inkişafına bağ- hdir. — Cümhuriyetin — feyizli idaresi altında bunu idrak ettiğimiz zaman, gazetecilikle beraber gazeteciler de yetişecek ve o zaman mektepler de açılacaktır. Dünya Buhranı (CUMHURİYET) te Alâattin Cemil B. İktısadi sıkıntının bütün dünyada mevcut oldu- ğunu Söylüyor ve buhranın en büyük tezahürü olrak toptan Fiatının düşmüş olmasını gös- teriyor. Cümhuriyeti Muhafaza Tedbirleri (Vakıt) ta ŞMehmet Asım B. Memlekette cümhuriyet ve in- kılâbı korumak için mühim tedbirler alınacağını baber ve- riyor ve, bu-tedbirler arasında şeyhlik — cereyanlarına — karşı şiddetli kararlar bulunacaktır diyor. İnkılâbı Adalet Yaşatır (YARIN) bu serlâvha altın- da (Maruf) imzası ile Falih Rıfkı Beye cevap veriyor, di- yor ki: Birkaç gündenberi Avrupa gazetelerinin aleyhimizdeki bedhahane yazılarından hep müştekiyiz. Koca Yunus Nadi Dey dostumuz bile neşriyatı yakıadan müteesiren ( yahu hâlâ biz şu Avrupaya kındi- mizi tanıtamamışız) diye lay- retler ediyor. Hayret ecek ne var? “Türk | | l a ; Yazan: Zikri den kendi kendine zikir ile meşgul olmasıdır. Zikrülcelâl, cuma günü bü- tün tekke mensuplarının bir ca- veya — tekkede toplanıp cuma namazından sonra müç- temian zikirle meşgul olmasıdır. Zikir Nasıl Yapılır? Nakşiler zikrederken birta- kım adaba riayet ederler. Zi- kir evvelâ boş bir odada yal nızca yapılır. Mürit iki ayağı sol tarafa sığacak surette kıbleye karşı yere oturur, gözlerini kapar. Dünya ile alâkasını kesmiye çalışır. İki üç dakika öylece durur. Sonra yalnız kendisinin işitebileceği hafif bir sesle zik- re başlar. Müçtemi zikirlerde müritler şeyhin etrafına topla- np ayni şekilde otururlar. Şeyh alnını uzatır. Müritler de alm- larını uzatıp şeyhin alnma yak- laştırırlar. Üç dakika kadar öylece sakit dururlar. Sonra zikre başlarlar. [A'kııı vıı) Neler milletinin bütün — faziletlerini ,nefsinde cemeden yalnız biziz,, - diyen bazı ileri geri vatandaşları- mız var ki, yazarken söyler- ken, — söylediklerinin varacağını düşünerek yazmaz- larsa, Cümhuriyetin medeniyet âlemindeki mevküni, bilmiye- rek onlar da düşmanlar kadar sarstıklarının farkında solmaz- larsa, Avrupa âleminden ha- yırlı bir intiba bekliyebilir miyiz? nereye Fransız Müşürü Ne Bekliyordu ? “YILMAZ,, gazetesi “Pöti Parizyen,, gazetesinde çıkan bir yazıdan bahsediyor: Fran- sız müşürü “Franşe Despre, Suriyeden gelirken memleketi- mize uğramış, galiba geldiğinin farkına varan da olmamış, adam kızmış, memleketine git- tiği zaman saygısızlık yaparak aleyhimizde bulunmuş. Yılmaz bu adama ders veriyor. Müthiş Düşman (HALK DOSTU) bu serlâv- ha altında verem hastalığının memleketimizde yaptığı tahri- battan bahsediyor. Bir İktisat İşi (Hür Adam) mütekaitlerin ve dul kadınların maaş cüz- danlarını muhtekir -sarrafların ellerinden kurtarmak için ya- pilan teşebbüsü takdir ediyor. Behemehal neticelendirilmesini istiyor. MİLLET tiyatrosu san'atkâr Naşit | B. temsilleri (TARLA KUŞU) 4 perde cuma günü gündüz İki oyun| Parayı (KAI DIRIMCI) (SİHİRBAZ) akşa- mu büyük konser, ayrıca: (AL DUVAK) komedi 4 perde Üsküdar Hâle sinemasında ( Kanlı sev du ) mülmesili Li Dagever, gündüz $ gece 9 da cuma 2 - 49 da Şehzadebaşı'nda Resminizi Bize Gönderi Size Tabiatinizi Okuyalım Resminizden tabiatinizi öğren- mek istiyorsanız bize bir. fotoğraf gönderiniz. Fakat tabii pozda çe- kilmiş olsun. Aksi takdirde mü- tehassısımızın, mütalcasında hata- | 55l İPARİSLİ ŞARKICİ ya uğraması ihtimali vardır. * Ankarada Nihat Âdil B Hassas ve iç- lidir. Fikir ve hareketle rinde sürat — vardır. Mizahı, sinema- yı, romanı, se- yahat ve tenez- zühü — sever, B tehlikeli şeyle- re — sokulmaz, rüfekasile neş- eli olarak gecinmesini bilir. Parayı bol sarfetmek ister. * Ankarada Sabri Bey: N esini muhafaza eder, hassastır. | Girgin değildir. Daha ziyade münzevi mahcuptur. kadaşlarile geçinir ve mu- hatabına sami: Ar İW miyet ve tavazu telkin eder, ç tin işlerle uğraşmak taraftar | sever, eğildir. Şakayı para biriktirmesini bilir. * izmirde Ş. Şükrü ley: Zeki ve çe viktir. —İşlerin | de sürat bazı ahvalde acele | vardır. Şakayı, rüfekasına mu- ziplik yapma- Sını sever, neş'- esini — nadiren zayi eder W siyatı, heyec: ları kolaylıkla tahrik edilebilir Kendi fikirlerinin kabul edil- mesini ve şöhret sahibi olma- sını ister, bazan ihmalcidir. tirmesini bilir. Bursada hassas ve şa- kacı bir genç- tir. Şıklığı ve İ ınri-ıınıı şöhre- y nezzüh ve se- yahati, ma ve mace- | yı sever. Kadın ve hayali | mevzularla fazla meşgul olur. ihtiyatsızca — sarfeder, muhit ve muhatabını sıkmaz. Cömerttir. Tehlikeli ve mes'u- liyetli şeylerden uzak bulun- mak ister. Fiil ve hareketlerinde bir parça istical vardır. Ke- derlerini — gizliyemez, çabuk samimi olur ve uysallık gös- sine- Hılal sinemasında ( ”*> gününden itibaren İ CLORİA SWANSON'nun Arkadaşlığı sıkmaz. Para birik- | ÖNÜMÜZDEKİ Aasofyu'da Alemdar sinemağ H Her iki sinemada birden Meşhur Rus edibi (LEON TOLSTOY )un lâyemut romanı ve (İVAN MOSJOUKİN )it muazzam- ve muhteşem temsili HACİ MURA Beyoğlu cihetinde yüz binlerce kişi tarafından kemali takdü geyredilen bu zengin, muazzam ve muhteşem filmin muhterefil İstanbul hallanın görmelerini temin etmek ve izdihamın vukuul meydan vermemek emelile fevkalâde fedakârlıklar ihtif yarile angaje edilerek HİLÂL ve ALEMDAR sinemalarında birden iraesi karargir olmuştur. Esasen pek pahalı olan bu film İstanbul uheun yalnız bir ıınemıdı iraesi gayri xnbw ldir. ç Yarın gunduı halk günü - S-ıb-ıh matinesi Saat 10 buçukta herkesin görmesi için Umumi duhuliye 20 kuruşmr. “MAURICE CHEVALIİER'nir seslı. sözlü, şarkılı filmi irae edilecektir. YESKENEE DA H MAJİK SİNFMAŞINDA Cdayanın en parlak mugr sonisll AL JOLSON Sözlü ve şarkılı süperfilmlecin en hissi, en mücesir ve ee cazibi DELİ ŞARKICI Gişeler saat 10 dan itibaren açıktır. Haşiyer AL JOLSON'un okuduğu şarkilar yalaız “BRUNSWİCK,, plâklarında kaydedilmiştir. ! Tı_q(ıtm Ve Sınenıa DARÜLBEDAVİ TEMSİLÜ Bo alişimz İ lmm "'* saat — 21/390 da iele ; KATİL llll ” l Dram 3 perde Yazanı Richard ZAR — Çarbş (geupları ALL“DRR LA En güzel sinema yıldızı... En güzel dekorlar. En güzel tuvaletler... En güzel musiki... STOLZ'un en güzel operetlerin- den biri olan Vosa Terceme edeni Comal Rifat B. Rakibe Helivut — revileli Arleziyen IY(:ıvnçl.(. tiyatro trupa trupu Son Ninni d %(Cllı') Para ve eklidar) Kanlı Kizsmet Deli garkacı ört şeytan Nıın !! y Das Lied ist auıs filminde LILIAN HAID VILLY FORST tarafından 10 Kânunusaniden itibaren III""llıııııı RA isleyinca îOREYYA - u(..ı.ı.a,. Mavi — Dünyadan uzak on Posta'n f Bilmecesi Yeni Bilmecemi? 1234567891İl RAKİBE Filmindeki büyük muvaffa'.iyeti AR'”STIK sinemasında OPERA'da BEBE DANIELS AŞK İSTEYİNCE Filminde herkesi teshir etmiş ve alkışlanmıştır. Soldan sağa, yukardan t — Bir deniz 9 2 — Ölçü 5, püskül 5 3 — Utanma2, eden &: <| 4 — Demiryol 3, ! 3, pislik 3 | 5 — Atılgan 4, eklef 6 — Bir gıda 7 7 — İsim 4, ev senedi ği 8 — Ekmek 3, el 3, deposu 3 9 —Derun?, et sata' 10 — Zulmeden 5, mofonda çalınan 5 11 — Meşhur bir su ' Resim gönderen bazı kari- lerimiz, mütehassısımızm cevabı geciktiği için sabırsızlanıyor ve mektup göndererek fotoğrafi- leririn akıbetini öğrenmek is- tiyorlar. Bu Fotoğrafiler intişar edecektir. Bu hususta mösterih Laalarını rica ederiz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: