18 Ocak 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

18 Ocak 1931 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yo Wa .8 Kânımusani nn aa eacaı r" Hergün ' Seyhler Misyonerler Ve Masonlar M. ZEKERİYA Avrupa — emperyalistlerinin, Şark memleketlerinde nüfuz ve kuvvetlerini yaymak ve iktısadi istilâlarını temin etmek üzere kullandıkları üç vasıta vardır: Tarikatler, —misyonerler, ma- sonlar, * Şark ve İslüâm memleketle- tihde halk üzerinde en ziyade nüfuzu olan müesseseler tari- K 1 — Evlerde — çalışmaksızın cemiyete hiçbir faydası dokunmuyan tufeyli kadın ve kızlar. katlerdir. Şeyh mutlak bir nü- ——— fuz gahibidir. Bütün müritleri Ona jitaate mecburdur. Bunu herkesten iyi bilen emperyalist Âvrupa devletleri, şark memle- etlerinden birini siyasi ve 1 nüfuzları altına almak ikleri zaman evvelâ orada en hâkim tarikati ıcçerler.! tarikatin şeyhini satın #lırlar, Bu suretle dost gibi girerler ve o memleketi rahat istismar ederler. iyanlar Tunusu, Senusiler Bayesinde fethettiler. Fransız- lar Cezairi Rahmani tarikatinin î:'dımile elde ettiler. Nihayet gilizler Kürt isyanını İrak ve İrandaki Kürt şeyhlerile ik ettiler. * Emperyalist devletlerin istilâ İçin kullandıktarı ikinci vasıta Misyonerlerdir. Misyonerler müstemlekelerin Biyasi tarihinde daima emper- Yalizmin piştarı vazifesini gör- Müşlerdir. Misyonerler gittikleri Yera memleketlerinin harsını da — yaber götürürler. Onları Hüccarlar takip eder. Tüccar- mn arkasında da daima urh- ve donanmalar bulunur. Bu Hüretle — misyonerlerin ayak h'“'ğ' yer, mutlaka — istilâ edilmek ve müstemleke olmak tehlikesine maruzdur. İşte Suriye, işte Irak, ve Tte nihayet döne kadar Tür- kiyedeki misyonerlerin faali- | yetleri ve bu memleketlere ge- tirdikleri felâketler. Biraz müterak ice memle- | ketlerde tarikatlerle misyoner- | lerin iş göremiyeceği yerlerde, bunların — vazifesini Masonlar görür. Mason teşkilâtı, z&hirde İn- San! hislere dayanan ” beynel- milel bir mücssesedir. Haki- katte iktısadi istilâlara vasıta- lk eden asri bir tarikatten başka birşey değildir. Son Yavuz-Havuz hadisesinde Ma- mkı. Âzam Fikret B. bu işi Masonluğuna — istinat ederek fevirmiye muvaffak olmuştu. * Yeni Türkiye, bu üç vasıta- yalnız birisini kaldırmıştır: Tarikatler lâğvedilmiş, tekkeler Wı şeyhlerin nüfuzu Lozan — muahedesile misyo- '*k.rîıı faaliyetleri — kısınen it edilmiştir. Fakat bu © Tağmen misyonerler m_(_bıındı ecnebi harsının ::l!n olmak mevkündedirler. 'a memleketin her tarafında Mektepleri, İstanbulda bütün Tilelerimizin mahremine giren Mecmuaları vardır, ç Masonlarsa her türlü kayıt- | ân masun kalmışlardır. Tür- yede Mason faaliyetinin önü- | he geçmek için hiçbir. tedbir | uştır. hH.“mh memlekette ecne- propagandasına, — ecnebi İ <a Posta'nın Resimli Ooturan ve geçirenler. | BUGÜNÜN 2 — Kahvehaneleri dolduran ve vakit- lerini tavla oynamak, dedikodu yapmakla SON POSTA: - Makalesi S yam Te .ş— 3 — Cemiyet için muzurdırlar. Çünkü cemiyetin istihsal kuvvetini azaltır. ve iler- lemesine mani olurlar. Tufeylilere yardım etmeyiniz. Tişarü Harpte Maznunlar, Şyh Esat Efeniy Dün ( Menemen ) den çekilen telgrafların parça parça ve biraz da teehürle gelmesi, muhakeme celsesini karilerimize bütün tafai- lâtı ile takdim etmekliğimize mani olmuştu, bugün aşağıya bakletti- ğgimiz satırlarla bu — eksikliği itmam ediyoruz. Derviş Mehmedin arkadaş- larından Mehmet Emin, ifade- sine şöyle devam etti: Mehmet Eminin İfadesi *— Tekkede hocalardan öy- le ilhamlar aldık ki emirlerile kendimizi ateşe atacak hale geldik. Hocalar, şeyh Esadın Kutbulâktap olduğunu, yağ- mur yağdıracağını, dünyada ondan büyük insan olmadığın söylüyorlardı. Hacı İbrahimi Farabi Anadolu halifesi idi. Paşa köyüne geldik. Mehti bize esbabı kehfin isimlerini verdi. Yanımızdaki köpeğe de “kıtmnir,, diyordu. Bozalana gel- dik. Ellerimizdeki kitaplardan hadisler okuyarak cahil köy- lüleri a'datıyorduk. Emiralem jandarma karakoloru basmayı, oradan silâh almayı düşündük. Sonra korktuk, — köylüler çamlıkta kulübe yaptılar. On gün mütemadiyen ora- da zikrettik. Bir gün oruç tuttuk, sonra Menemene gel- dik. Menemenden Manisaya, Şama gidecek, tekkeleri açtı- racaktık. Şamda Mehti Mehmet, İsa ile görüşecekti.,, Sarı Hasanın İfadesi Bundan sora dinlenen Sarı Hasan ifadesinde dedi ki: * — Dükkânıma — Mehti — Mehmet, Şamdan Mehmet, kolatan Mehmet, elit- gü Mehmet geldiler. —Mehti Mehmet bana dini ihya edeceğini, Abdülhamidin oğullarından birini tahta geçirecekle- rini söyledi. Herkesi kan: sıyordu. Ben İstanbula dayum görmek Üüzere gittim. Bularnuyınca Şöyh Esadın - Ereaköyün- deki köşküne güttim. Beal araya hoca Lüâz İbrahim EL göndermişti. Bir de mektup vermişti. Onu götürdüm, Fakat Şeyh ile gürüşemedim, ee bir gün köşke kuldım, otur kark kadar hoca, mürit Şeybi ziyaret ediyorlardı. Köşkte de Abdülhamidin oğlunu bir seneye kadar getireceklerini, padişah yapacaklarinı, — herşeyin — düzeleceğini söylediklerini — İşittim. — Humidin oğlu limana gelecek olan İngiliz. donanma- #ından çıkıcakmış. Vak'adan üç buçuk ay evvel de İstanbula gitmiçtim. Hoca İbrahim Manisaya sık sık geliyordu. Serbes zikir nüfuzuna ve ecnebi dalavere- sine nihayet vermek için mis- yönerlerle Masonların da teş- | kilâtlarını ortadan kaldırmak lâzımdır. Ecnebt ajanlarına ve ecne- bi tekkelerine de asri ve müs- takil Türkiyede hakkı hayat vermemelidir. a yapılmadığından şikâyet edi- yordu. Ben bir buçuk sene evvel derviş oldum. Tekkeme gidiyordum. Hocalar hükümetin buralara karışmıyacağına, zik- rin serbes olduğuna bizi temin ettiler, Köroğlu — gazetesinin Kan kale tefrikasında Mehmet O tefrikadan da çok ilhamlar aldık. Mehti bana günde beş bin defa “lâilâhe illâllah,, çekmemi söyledi. Manisada tatlıcı Hüseyi- min evinde toplanıyorduk. — Mehti Mehmet şeyh Ahmet Muhtardan kendisine — Mehtilik — verildiğini söylüyordu. Manisadan — çıktıktan sonra Paşa köyüne uğradık. Bo- zalana girdik. Bir hafta köyde kaldıktan sonra Çamlıkta kaldık. Son gün Menemene geldik. Evvelâ civardaki — zeytinlikte kaldık, — Esrarlı sigaralar içtik. Menemenin elektrikleri sönünce, ondan ötesini bilmiyorum. Nalıncı Hasanın İfadesi Nalıncı küçük Hasan şöyle ifade verdi: *— Ben nalıncıyım, Menemene gelir giderim. Menemen sokakla- ranı iyi bilirim. Onun için Mene* mene © gün beai sevkettiler, Meh- © camiye de İlk evvel beni sü- rükledi: “ Sancağı alacaksın. So- kaklarda dolaşırken önde sen gi deceksin , dedi. vinde bir gece misafir kalacaktık. Saffet hoca bütün Nakşibendi şeyhlerini harekete getirecek, da- yımı Mememende ümir yapacaktı. beraber iş görecekti. Her uğradığımız yerlerde tekkeler açar cak, halka saltanata kavuşturacaktık. Paşam, her gece, çeşit çeşit simsma gibi rüyalar görüyordum. Karar, ht Şimdi de Rıhtım şirke- tinin feshedileceği söyle- niyor. Kimi: “Doğrudur,. , kimi: “Yalandır,, diyor. Yalan veya doğru, bu- nu kat'iyetle tesbit etmek resim alan ve ortalığı ha- raca kesen bu şirketin feshi lâzım geldiğina biz Menemende Saffet hocanın & | mümkün değildir. Rıhtıma- çıkmıyan mallardan bile tirmekten — dilimizde tüy bittL —Ben Nakşibendiliğin zehirlerile zehirlenmiş bir gencim. Bu tarikntin hükümet ta- çafından — kaldırilmasını — sizden — rica ediyorum. Nahıncı Hasan , Paşaköyüne geldiklerini, Bozalanda, Çamlıkta on beş gün kaldıklarını uzun uza- dıya anlattıktan sonra şöyle de- * — Menemen'e şafaktan ev- vel geldik. Camiden bayrağı al- dik. Halka şerlat isteriz, diye bağırmalarını söyledik, Hoca Saf- Fetlin! evine doğru gittik. Mehti bizden ayrılmıştı. Biz hocanın ka- pisini yürdük, çıkmadı. Öteden Mekdi Mehmetle beraber İkonu- şa konuşa geldiğini gördük. Saf- fek'höca evine girdi. Biz belediye meydanına geldik. Bayrak altında zikrediyorduk. Mehdi — Mehmet, bağırıp çağrıyordu. Okuyup üflü- yordu. Ahaliye: “Siz de geliniz, diyordu. Meydanda Üç yüz kişi kadar toplan- miştı. Sancağın altına, blzlm yanımıza dedi. O da “biz şerlat İstiyoruz, ceva- bini verdi. Çavuş “peki öyleyse kumane dana bildireyim, dedi, güti. Kumandan geldi, Mehdi Mehmetle konuşltu'ar. Meh- di, halka söylediklerini ona da Sonra zabitle asker Mehdinin yanma geldi, layıp götürmek - istedi. çekiştiler. Mehdi, zabiti vurdu giderken arkasından bir silâh daha attılarr Aldığı yaradan zali- derhal yere yuvarlandı. Mehdi ile Şamdan Mehmet arkasından gittiler. Mehdi geldi, çantadan bıçak alarak — gitti. İçerde zabitin başını kesmiş- | | | İ İster İııaıı, İster İnanma! netice verecek mi? Buna Kani değiliz. Senelerden beri İstan- bulün başına büyük bir | belâ kesilen Terkos şirketi |için de böyle rivayetler |çıktı. Susuzluktan - insan- |ları pislik ve hastalık içine de öldüren, evleri yangın- larla mahveden Terkos de kaniiz, fakat filân veki- | şirketi hâlâ feshedilemedi. | lin teminatı, filâin maka- | Artık Rıhtım şirketinin min teşebbüsatı ciddi bir ' ferholunacağına, ey kari: ister inan, ister inanır ,Şiddetle İttiham Ede(îe_l_; Birer İfade Verdiler pimizi çileden çıkarmıştı. Tekbir ge- | ler, başı cami avlusundaki taşın üstüne koydular. Askerler — zabit vurulunca gitmişlerdi. Kesik başı sanca- ğın üstüne takmak istediler. aradılar, sarışın bir adam urgan getirdi, onunla bağladı- lar. Sonra tekrar asker geldi. Makineli tüfek işledi. Mehdi, Şamdan Mehmet yaralandılar, ben korktum, kaçtım. Hasan da benden evvel kaçmıştı. Mezarlıkta buluştuk. Manisaya giderken yakalandık.,, Bundan sonra Ramazan, tatlıcı Hüseyin, topçu Hüseyin dinlenditer. Ramazan Ne Diyor? Ramazan, ifadesinde beş altı derviş olduğunu ve Paşa köyünde silâhları gördükten sonra — korktuğunu, — kaçığını va müteakip vak'alar hakkın- da malümatı olmadığım söyle- Pamuklu Mensucat Gümrüğü Artacak Ankara, 16 (H.M.) — Ço- rap ve pamuklu mensucaltımı- zm gümrük resimlerinin arttı- rılması hakkında İktısat ve- | kâletine muhtelif vilâyetlerden raporlar gelmektedir. Vekâle- tin bunlara zit gümrük resim- lerinin artması için Meclise bir kanun — lâyihası — sevketmesi beklenmektedir. Kadıköyünde Park! Kadıköy. belediyesi, iskele meydanmdaki bütün baraka- ların kaldırılmasına karar ver- miştir. Ayni zamanda meyda- nın karşısındaki evkafa ait | Linalardan barısı maili inhidam olduğu için belediye tarafından yıktırılmıştır. Belediye burada bir apacaktır. S:).l? P’(SI'A: Fakat, daha ne zaman? |Mükerrer Sigorta Şikâyeti Mucip Oluyor Ankara, 13 (H.M.) — Bir kısım sigorta şirketleri iktısat vekâletine müracaat ederek reassüransın — inhisarından ve mütehakkim vaziyetinden şikâ- yet etmişlerdir. Vekâlet reas- süransın hayat — sigortalarile, milli ve ecnebi sigorta şirket- leri hakkında gösterdiği müş- külâtın halli için tetkikat ya- pılmasını emretmistir. Bugünâıı_ Sık Sık Sorulan Sualleri Birkaç ay evvel birbirimize soruyorduk: — Fethi B. İzmir nutkun- da acaba me söyliyecek? Bugün birbirimize — soruyo- * ruz: — Ramon Novaronun yeni çevirdiği filmin adı nedir? Birkaç ay evvel soruyordulkz — İktisadi buhranın birçok amilleri arasında hükümetia hataları nekadar yer tutar? Bugün soruyoruz: — Yılbaşında, — Tokatlıyan balosunda, (...) banımefendi- nin tuvaleti kaç yüz liraya çıkmıştır. dersiniz? Birkaç ay evvel soruyordulc: — Köylüyü kurtarmak içia ne yapmalı? Bugün soruyoruz: — Yunan artisli Madan “ Kiveli ,, yi beyendiniz mi? Birkaç ay evvel saruyorduk: — Liman isarının bata- ları nedir? Bugün soruyoruz: — Yeni bir. dans çılmak ihtimali var mıdır? Daha dün soruyordak: — Tasarruf için ne yapma- hyız ? Yerli malı nasıl kullan- malıyız ? Bugün soruyoruz: — En lüks otomabil bhan- gisi ?“ İspano Süvis,, mı, “Ros Roys,, mu ? Daha dün soruyordu!:: — İnkılâbı. nasıl — külleşti- velim ? Bugün soruyorur : — Bu kadınlardan bangir» nin baldırı daha güzel? Esnaf Cemiyetlerinde Murakabe Esmaf cemiyetlei murakıp: lığına tayin edilen yeni mura- kıplar, cemiyetlerin hesaplarını ve muamelelerini teftişe baş- lamışlardır. Bazı cemiyetler Kkâtibi umumilere verdikleri “maaşların çokluğundan şküyet etmektedirler. Varidalları yüke sek maaş vermiye müsait ol- mıyan cemiyetlerin umumi kâ- tiplerinin maaşları biraz indi- rilecektir. Hergün Bir Sual İKİNCİ BİR DEFA EVLENİR MİSİNİZ? şu cevabı verdi: — Tekrar karımla, evet. Sonra biraz sıkıştırdık. şu izahatı verdi: — Babam, benim evlen- memden korkar ve daima bana eylenmemeyi — tav- siye ederdi. Ben kendisine teminat verirdim. * Evlâdım, derdi, evlen- mek intihar etmiye benzer. Herkes intihar etmem der ama,yine bir gün anlamadan intihar ediverir.,, Vasfi Raşit Bey bu izahatı — verdikten sonra ilâve etti: l Bir defa intihar etmiş | bir adama, toekrar eder

Bu sayıdan diğer sayfalar: