May 7, 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

May 7, 1931 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

6 Sayfa =_—I İl'üç KaDın SALTANA'TI ||| Safiye Sultan, Padişahı Avucunun SON - PO Içinde İstediği Gibi Oynatıyordu.ı_..i Evet.. genç yaşında Türk korsanlarının eline düşen asli Rum ve kendisi Venedikli bu esir cariye, daha veli- aht iken koynuna girdiği padişahın — gözünden — düş- mek istemiyor ve — bundan başka da — damarlarındaki hem Yunanlı hem de Venedikli kanının ihtirası ile saray ida- resini Valde Sultandan almak ve kendine hasretmek emelini güdüyordu. O, zaten daha Üçüncü Mu- | rat İstanbul sarayına ilk geldiği günden itibaren işin mahiyetini | anlamıştı. Kaynanası Nurbanü Sultan ile üç görümcesi bir olmuşlar, kendisini hiçe say- mak istiyorlardı. Safiye sultan ise cilve ve işvesi ile kendisine bağladığı | Padişahın muhabbetinden emin, bu rakiplere meydan verme- miye çalışıyordu. Hakikaten de bu genç, fet- tan ve cazip kadım bütün cilve ve işvesile kadın mec- lislerinden zevk duyan ve şehvet — âlemlerine — alıştırılan padişahın gözbebeği olmuştu. Üçüncü Murat, kim ne derse desin aldırmıyor, sadece gü- zel (Safiye Sultan)ın (Feraşi zevk) inden memnun oluyordu. Vakıa saraya daima gözel kızlar geliyor ve bunlar birbiri arkasma (padişahı saadetmeap) in koyunlarına girmek - sırala- rını savıyorlardı. Fakat üçüncü Muradın indinde gene Safiye sultanın mevkü başka idi. Kurnaz Venedikli taçlı ko- casının koynuna kendi rızası He başkalarının getirdiği kız- ları koyarken bu saltanat ara- basının — sırmalı — dizginlerini kendi ellerine almak sevdasını güdüyordu. Çünkü ancak bu suretledir ki Venedik sefirinin kendi memleketi için vaki bir- çok rica ve iltimaslarımı temi- ne muvaffak - olabilecekti, Valde Sultan Nurbanü ise uzun zamandanberi, hatta ta zevci İkinci Selim zamandan- beri emel edindiği - saltanat sürmek fırsa'ını tam ele geçir- dim dediği bir sırada bırak- CEECYERNC KU P AYAY GLSRLLARANLE NDN BORARDN G ERADANFR T İNGİLİZLERİN YAKIN ŞARKTA DBD ea Venediklileri korumak istiyen Safiye Sultan gibi koruyacak- |darı ırkdaşları vardı. Yahudi banker Yasef Nasi ondan medet umuyordu. Bu Musevi — bankerin asıl ismi ( Yuvan Mikez ) di. Avrupada Yahudi aleyhtarlığı — neticesi başlıyan engizisyon korkusun- dan kaçmış, Kanuni Süleyman devrinde Türkiyeye sığınmıştı. İstanbulda kaynanasının ismine izafeten (Dona graçya Mendes| unvanmı ile açtığı bankanın mürabahacılık işlerinde Valde Aynı zamanda bir de tarihin (Hiyraçe Kera) ismi ile kay- dettiği başka bir Yahudi ka- | rısı vardı ki bu da bütün İstan- bul gümzüklerini eline almıştı. İşte Nurbanu Valde Sultan hem kendi saltanat sürmek | hem de ırktaşları (Hiraçe Ke- ra) ile banker (Yasef Nasi) ye yardım — etmek gayesi — ile oğlu üçüncü Muradın dizgin- lerini kendi elinden bırakmak istemiyordu. Fakat ne de olsa artık ihtiyarlamış bir. kadındı. Kendi sihri hiçbir vakit güzel ve fettan Safiye sultanın işve- leri ile rekabet edemezdi. Bunun için ve kendi elile oğluna verdiği bu Venedikli fettandan şimdi oğlunu kurtar- mak maksadile üçüncü Muradı gelininden soğutmiya çalışıyor, oğlunun koynuna birbirinden ' güzel ve seçme kızlar sokmak | suretile Safiye sultanın reka- betine mukabele etmek - isti- yordu. Nurbanü Valde sultana bu gayesinde yardım edenler de vardı. Bunlar da padişahın üç kardeşi, Vasfiye sultanın üç görümcesidi. Şu halde sarayın harem divarları arasında sade- ce saltanat sediri etrafımda ihtıras fırıldakları — değil, ezeli ( kaynana - gelin - gö- | rümce) rekabeti de dönüyor, velhasıl kadın mefbumunun bütün zafiyetleri bu mücadele- de kendini göstererek tarihin en ibretli sayfalarını ruyordu. CASUS TEŞEKİLÂTI » Yazan: Makenzie - Biraz evvel yapmış oldu- ğgum diploması tarihçesini 0o- kumiya — katlanan — karilerim, müşkül bir mevkide kalan bir sefirin iki sene sonra böyle bir cevap almasına belki de hayret etmezler. Mamafih bi- zim için müthiş bir darbe teş- kil etmişti. Hiç şüphe yok ki Sir Edvard Grey “siyaset, kelimesinden ürkmüş ve bizim sualimizi adeta — “dalaveranız S dti gilika 1 No. 22 nedir, manasına telâkki etmiş- ti. Böyle bir suali Loyit Corca surmalı idi. O kadar hoşuna giderdi kil Her halde böyle tekdir. kabilinden bir cevap vermezdi. Her ne ise sadede avdet M sefaretimizin ata- şamiliteri “Tommy Cuninzha- me,, amiral “Kerr, den daha doldu- | mak istemiyordu. Onun datıpkı | Sultanın himayesine muhtaçtı. | | | İ | temez. Başka- Üç görümce ve bir kayna- na, Raziye hatun ile Canfeda kalfa bir olup beş başlı bir 1 komplo meydana getirdiler. $ Ç (Arkası var) * STAS3> ga Halk dün akşamdanberi ALKAZAR ve ŞIK Sinemalarında DENİS KİNG ve JEANETTE MAC DONALD'ı kA Serseri Kıral Sözlü, şarkılı ve tamamen renkli filminde görmek ve dinlemek Üzere köşüyor. Her iki sinemada umumi duhüliye 30 KURUŞ I GiLORY N ı Beyoğlunun ex serin salonu a GLORYA en havalı yegüne salon Resminizi Bize Gönderiniz, * * Size Tabiatinizi Söyliyelim... Resmiriziri kize gönderirseniz size tablatınımı söyliyebiliriz. Fakst bunun için gönderilecek resimler iyi ve tabil ilmiş olmam Iâzımdır. Taki sisamız — mütalessında — hataya Tabiatlerlal anlamak Üzere bize ver gönderem — karllerimiz hakkında mi mamisn — mütaleasım aşağıkl satırlarda okuyabilirsiniz : Oğuz Be: Samimi ve ve- fakârdır. Kü- | çük birşeyi bü- yültür ve izzeti © nefis meselesi O yapar, işlerini daha — ziyade acele ile gör- mek ister. Men- faatlerini ihmal & etmez. — İnadı sever, — çabuk Abdn'rralım:— bey: Şayanı| itimat ve mu- f tavazıdır. İşlerine ( hile ve fesat karıştırmak is- larının işlerine j ve — dedikodu- larına karışmaz. Mes'uli yetten endişe — eder, usul — haricine çıkmak istemez. Rahmi — B.* kassastır. Ce- sareti medeni- yesini — istimal N - etmez, alâyiş BŞ B ve — nümayişli e , | hareketleri ya- pamarz, imtizaç Bi hususunda müş- külpesent de- ğildir. Gürü- tücü ve kayv- gacı olmak isıemez. İntizama riayetkârdır. Çabuk müteessir olur. Mihnet ve meşakkata tahammülü zayıftır. S Sıkılgan — ve RR | setine muarızdı. Karısile otel | Dangloterin büyük bir apart- manın da oturuyorlardı ve sa- Tonları Yunanistanda vaziyete ten gayri memnun , olanlarla- rım adeta içtima mahalli idi. Zevcesi Lady Cuningehame burada — İngilterede — alışmış olduğu sporları bulamadığın- dan kendini politikacılığa ver- miş ve kendi kanaatince se- faretin kırala, saraya ve er- kânı harbiyeye yapmakta ol duğu haksılıkları tamire uğ- raşıyordu. Cuninghamede tıp- ki amiral Kerr gibi düşünü- yordu. Sirf Potestam nutkun- dan dalayı kırılan Fransız izzeti nefsini tamir İçin - müteliflerin xiyade itilâf devletlerinin siya» | Kıral Kostantine kasten hak- kemal beç Ciddi ve azir kârdır. He şeye ehemmi- yet vermek is- temez, Cesur | tanıtmak — ve (B? kendisinden bahsettirmek ister, arkadaş- hğına — itimat edilir. ikba! şöhrerti sex manevi — varlıklara kıymet ve ehemmiyet — verir. —Neşesini nadiren iade eder. * Kadıköyünde Kemal bey: Sakin ve ağır lerine — mülda- hale — etmez, karışık ve pü- rüzlü — teşeb- büslerde — bu- kınmaz, — çok & yormıyan — ve HSNŞ müşkülâtı © mıyan işleri tercih eder, A leden hoşlanmaz. Fena mua- meleden çabuk müteessir olur, iğbirarını şiddet ve hiddet Ş | halinde izhar etmerz. Celâlettin b.eıı. Mütefekki- ve ihtiyatkârdır. Fül ve hareket- Pi lerini gelişi gü- & / zel sevk ve ida- * re etmez, tet- kik ve teces- süslen — hazze- der. Çabuk kız- maz, menfaat- lerine — taallük eden mesailde facul — değildir. Resim gönderen bazı karilerimli, mütehazsızımızın cavabi. gecikliği için sabırtızlasıyor ve mektup göndererek fotoğrafilerinim akibetini öğranmek l tiyorlur. Bu fotoğrafiler inlişar edecek- dir. Bu huzusta müsterih olmalarını rica ederiz. sızlık ettikleri kanaatinde idi. Fransızlardan okadar hoşlan- mazdı ki, bazan kızdığı vakit yanlış taraftan harp ettiğimizi söyliyecek kadar ileri giderdi. Sefarette bu — haksızlıkların müsebbibi alarak da Erskineyi gösterdi. Cuninghame gibi kıral Kos- tantinin müfrit taraftarları İn- giltere sefaretini tenkit husu- sunda bazen pek ileri gidi- yorlardı. Bu da Kıral Kostan- tinde garip bir fikir uyandır- mıştı. Kendi noktai nazarına muhalif olan itilâf diplomatla- rını Yunanistandan uzaklaştı- rabilirse, kendi hattı hareketi- mnin doğru olduğunu ispat ede- bileceği —zihabına düşmüştü. | müfettişlikleri | satılmaktadır. | teminat | gibi MELEK ve ELHAMRA SİNEMALARINDA Bu akşam takdim edilecek büyük Paris vıldın V* | Romanya şiveli Fransız artisti ü POPESCO'nun Üİ temsili ve ALEXANDRE DUMAS FİLS'in meşbur piyetİ YABANCI filminin iraesi münasebetile verilecek SUVARELER temin ediniz. “Tamamen FRANSIZCA mükemmel filmin pahalılığına rağmen Hatlarda rammiyat yapılmamılt” FOX HALİHAZIR DÜNYA HAVADİSLERİ | kıralı İle allesl Paris'te Madrit'te inkılâp - GLORYA Bu akşam: meşhur viyolonist ş MARTEAU'nun ELVİRE ŞEREFLİ bağ İsin — yerlerializi İlâveten : Prensesin seyahati ve saire, YEGÂNE Marteau, İmperatoriça Marie Theres'e ait olan meşbur * kemanı İle çalacaktır. Yerler evelden tedarik edilebil, Telefon B. O, 1656. Fiatları 75-100- ı”i“_ky. IİRUDO NTINÜ (KİSMETİ - ©FERAJ ( WIE WERDE ICH REİCH UND GLUCKLICH ) Rejisör RICHARD TAUBER Musiki SPOLLANSKY nin bu Alman öpereti pek yakında sinsema meraklıklarına | MAJİK SiNEMASINDA li #aatlik boş vakli geçirtecektir. Mümeasilleri: HUGO SCHRA- DER ve GEORGIİA LİND gü- zel musiki baş döndürücü danslar - fevkalâde şarkılar - j sahhar ve caribeli kadınlar. Ankara istasiyon büfesi BİRDEN A ae TTTT LETTE TEVETEE TETETEESEE - sözcü H* İspanyt İtalya veltahdı ile ı"J. R KONSERİ VE ARTiSTIK | Bu ıkıs.::ı=":hblf' YAZ FİATLARINI DUHULİYE D ç _w—ıw 25 KURUŞ) | $ tatbik ediyorlar. « y En mükenme azeli, söME L şarkılı — filimleri — takdif | edeceklerdir. . kiraya Veriliyor DEVLET DEMİRYOLLARI UMUMİ İDARESİNDEN : Ankara istasiyon büfesi detle cektir. sile ve pazarlık Şartnamesi Haydarpaşa Talip akçesini Idare binasında Halbuki bütün bu keşmikeşten mes'ul olanlar müteliflerin si- yasetini idare edenlerdi. Bu keşmikeş te Rusya, Fransa ve İtalyanın — birbirine tamamilo zıt olan arzu ve emellerinin İngiltere hariciye nezareti ta- rafından ve tamamile leytüllecal ile idare — edilmesinden ileri geliyordu. Halbuki bu suretle idare felâketi temdit ettiği netayicini — vahimleştiri- yordu. Atinadaki — keşmikeş, İstanbuldakine , Sofyadakine, Bükreştekine, Geliboludakine bağlı ve birar sonra da keşmi- keşin, keşmikeşi — olan selâ- niktekine bağlı idi. Bir akşam sefarette yemek yerken, Kıral Kostantine ya- pılan bu haksızlıklara hayret veznelerinde hamilen müzayede komisyonunda hazır bulunmaları. nıü*’. iki sene suretile kiraya Ankarada İdare Vezt” ve Kayseri birer olanların — 500 18 - Mayıs - hraja gl Si pazartesi günü saat 15 te Ankarada UmüU” ._/ ettiğimi söylediğim vakit ': del kıpkırmızı. kesildi ”M' bağından — gözlerini J:W bana garip garip git sonra, meselenin bir de tarafını dinlemekliğimi $7E bir Yemekten sonra da giple köşeye çekip Miııdl:k“) ve sını — İngiliz mıüb“""':: yır İngiliz noktal nararın! .vı'f nan matbuatında te$f'” . ukı KK ü lewli" ı:ğtıi':.”:'ıkun“'“ Ş wi kaldı. : e T NC ÜĞN eet SAD GN AAA KUĞ b

Bu sayıdan diğer sayfalar: