9 Temmuz 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

9 Temmuz 1931 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kari Gözile Gördüklerimiz Küfürlü Yazılar Eskişehirde karilerimizden K. Alp Bey bize gönderdiği bir mektupta son günlerde bazı ga- zetelerde görülen küfürlü yazıla- nn İnsanı İğrendirdiğini ve gaze- te okumıya yemin edeceği geldi- Hini yazıyor. Alp Bey bu fikrinl dört satırlık manzum bir kıt'a Me de ayrıca tesbit etmiştir. Bir Nafaka Meselesi Ankarada M, Fevzi Beye: Efendim, — nafaka — hakkındı kanunu medenide sarahat Bu kanunda tesbit edilen hi lere göre bir baba zarurette ka- lan çocuklarına nafaka vermekle mükelleftir. Şundan anlaşılıyor ki bir baba nafaka vermek İçin ço- cuklarının zarurette — kalmaları ı rttır. Mahkemenin Bu — suretle ükmetmesi lâzımdır. Buna göre hareket edebilirsiniz. Değişmesi Lâzım Olan Bir Bayrak Galatada * Ticareti Bahriye Müdüriyeti , önünden geçenler mezkür müdüriyetin binası üze- rindeki direkte amlı duran salgan bayrağı görerek mütecssir olu- yorlar,Ticareti Bahriye müdüriye- tin'n bu bayrağı değiştirmesi çok münasip olacaktır. Avni Matbuat Münakaşaları Ve Bir Kariin Fikri Son münakaşa ve İthamlardan doğan bir hakikat var: Bir adam ihaneti vataniye | diğeri de memleket ve hazinei devlet aley- hine — auilstimal cürmile itham ediliyor. Şu halde bu adamların ber ikisl de memlekete karşı mücrimdirler demel Neden bu adamlar tahtı muhakemeye alınıp cezaları verilmiyor. mal Bunlar şabsi it- hamlardır. Bu yüzden ve bu şekil münakaşa Si hiç muhakeme altına alınamaz. Cevaplarımız Sultanahmette Hulüsi Beye: Müddelumumilik şahsi bir me- seleden değil, hukuku âmmeye mütcallik bir meseleden müda- hale etmiştir efendim. Son Posta: * İzmir Kartiçeli han No 5 te Kâmil Beyo: Maaş — meslesini — © bir makalesinde mevruu bahsetmiş, bazı yerlerde Maarif vergisinden ikramiyeler dağıtılır- ken, birçok vilâyetlerde muallim- lerin 7, 8 a; y maaş almadıklarını rıııı'lı. jeçenlerde — Mecliste ususi İdarelere muavenet İçin Maarif idaresine (80) bin İİra kadar bir tahsisat verilmişti. zat Karilerimizden Ricamız “SON POSTA,, ya göndereceğiniz mektupların zarfları Üzerine - İçindeki yazının mabiyetini işaret edimiz. — Bil- mece midir, Hanım teyzeye mi - alttir, idareyi l alkkadar — eder, tahrir müdürlüğüne —i bitap ediyori Bu moktayı — kaydedersenlz — vaxifemlri muş olursunuz. Karilerimiz- den bilhassa — bu moktaya dikkat #tmelerini taekrar rica aderir. Hay;ıta Atılacak Gençler Ve Alileleri Okusun SON “POSTA BirMeslek Seçmeden EvelMuvaffak Olmuşların Nasihatlerini Dinleyiniz Ders tatili geldi, çattı. Tahsilini bitirmiş birçok gençler var ki bir meslek seçmek hususunda müşkülât karşısındadırlar. Gençliğin bu vaziyetini bilen ve gören SON POSTA, onlar- dan daha evvel hayata atılarak muvaffak olmuş denebilecek zevatle görüşmüş, gençlere neler tavsiye edebileceklerini sor- muştur. Bugün de, bu sütunlarda tayyareci Vecihi B. gençliğe hitap ediyor: Yolum Havacılık, " Zevkim Uçmaktır.. “— Henüz çocukken #sporu çılğınca severdim. - Dedemin büyük geniş sofaları kalabalık bir familyanın oyun ıhtıııcını fazlasile tatmin âdecek dığdıar enişti. Ağabey diye saydığım fnmılyınııın birkaç — büyük encinin jimnastikteki tehlikeli ğırekeümnl buyuma bakma- dan meçhul bir istekle yapmı- ya kalkan, bazan da lüzumun- dan Ffazla canım yanarak ağ- lardım. Küçükten bııhdığım bu hayat zamanla benim için tabit bir hal hükmünü almıştı. Atlamak, sıçramak, fevkalâde- lik peşinden koşmak benim için derhal icrası zarur! bir arzu idi, çalıştığım mekteple- rin sıralarında bile bu arzu gayri iradi benliğimin hâkimi olurdu. Z Spor İhtiyacı Sporun herşeyden evvel bir insan vücudu için kat'i bir ihtiyaç olduğuna iman eden- lerdenim; çünkü spor! Vücudu kâmil bir uzviyete sahip etmekle beraber dımîâî. nqvün:ııı; veriyor, teşekkülâtı ta! el ıııılı:ınlınqe denmkuıy:nne hassasiyet ve kabiliyet bah- şediyor. Ben de tabiatimin temayül ettiği bu hisse tabi olarak büyüyüp te bir meslek intihabı çağına geldiğim zaman ruhan büyük bir zevk hissettiğim, fakat henliz yeni adımlarını atan tayyareciliği beğenip seç- miştim. Âyni zamanda sporun mühim bir şubesi olan bu mes- lek “Korkunç ,, olduğu hdır da cazipti. Tayyarecilik doğmuş, fennin vasıl ol: ngu terakki merhalesinde de insan- lara yeni bir eser, yürünecek ıılluyıhix bir yol göstermişti. O Zaman için tayyarecilik bir mucize gibi fevkalâde gö- rülüyor, uçanlar, semanın de- rinliklerinde dolaşanlar hay- retle seyrediliyordu. Neden Tayyareci Oldüm? Ben bu mesleği intihap ettim. Fakat ne yalan söyliye- yim ? Bugünkü iman dolu ka- naatimin bir zerresi bile o gün mevcut değildi. Bu mesleğin benden evelki —müntesipleri bile yarını düşünür. Muvaffa- kiyeti hemen hemen tesadüfe medyun görürlerdi. Ben sade- ce çılgın arzularımı tatmin için * uçmak, uçuculuğun ne demek olduğunu anlamak istiyordum. Eyet o zaman maddi mani- alardan başka diğer mania'ar da o kadar çok idi kil Bunlara kapılmamak çok milıkmdü. He- men her gün yeni bir kaza tayyarecilikte alelâde bir hâ- dise sayılırdı. Terbiye, yetiştir- mek ve usulü tedris tamamen asılsız ve bozuk; kanaat ve itimadı nefis berbıt bir halde idi. Bütün bunlara azimkâr bir genç ruhile tay- yareci olmak Üzere koştum. (1913) İlk Mania Dahil olduğum bu yeni ha- yatın ıçinde ilk tesadüf etti- im mania manasız olduğu dar “ister gülün, İster ağ- layın,, Şöyle acı bir itiraz oldu: (Yaşımın küçüklüğü! ) Bundan — dolayı — tayyareci olıbılmek vasfını baiz değil- mi: im.Hiç beklcmedıgımhrın— de önüme dikilen bu manianın kalkmasını beklerken her ge: çen gün, beni, hedefime biraz daha yaklaştırıyordu. Mektebin meydanı — geniş bir ova idi, bu düz toprak üzerinde hergün koşan ve uçan — tayyareleri deruni bir ıstırapla fakat hissimi tatmin edici bir muhabbet ve istekle seyrederdim. Uzun zaman bu Ş ık, lıı:ıaıılııı'ıııı enip kazanmı vem de iyi, :?: nml:.;. luuıık mak - firsatını Ğ Şok memnunum. Birçok kazalar ve hâdiseler karşısında havacılık aşkımın ıbnmedıî hâlâ hayretteyim. Bu hal, her halde iman dolu bir azmin , tezahürlerinden başka birşey olmasa gerek. Evet muhakkak ki bir genç için hayatta en kuvvetli ser- maye ve istinatgâh azimdir. O genci yürütecek, onu emel- lerine, onu idealine götürecek azimdir. İşte bu kuvvetli iman ve azmimle yürüyerek emellerimin araştırdığı - tayyarecilik kilidi- nin anahtarını “semanın derin- liklerinde dolaşan serseri bir yıldızı takip eder gibi,, azim ııın.lıüllll.ı elde ettim, açtım ve bu esrar dolu kilidin ka- pah höcrelerini — karıştırmıya adım. Sana Tavsiyem Sana tavsiyeme gelince! [I Tayyareci Vecihi Bey' 1 — Yurduna hayırlı | evlât olmak istiyorsan, sağlam, zinde kuvvetli ol, “ecnebiler arasında el'an meşhur bir söz- dür. Bir familya, çocuğunun sıbhatli olmasını temenni eder- ken “Türk gibi kuvvetli olsun,, dileğinde bulunur. İşte sen o kandansın! Her şeyden evvel bir sporcu ol. Spor seni sağ- lamlaştıracak, sana herşeyi ko- laylıkla anlamak için kuvvetli bir ihata kudreti verecek, seni teşebbüslerinde daima muvaf- fak edecektir. 2 — İyi oku ve okuduğunu anlamadan geçme; bilgi elinde bir çilingir anahtarıdır. Onunla her kilidi açabilirsin. 3 — Azimli bir Türk ol “Çünkü iman dolu azme sahip bir Türk herşeyi yapmıya ka- dirdir. Mesleğe Gelince.. # Meslek intihabına gelince.. Bunu ben sana söyliyemem : Sen kendin intihap edeceksin. Yalnız geçici gönüllü olma, l,r san'at ve her meslek mu- kaddestir. Beşeriyetin ihtiyaç- larını tatmin edecek san'atler izim — yazamıyacağımız kadar çoktur, Ruhi arzun nereye mü- temayil ise o tarafa dön. Fakat yolundan ayrılma, Azim senin ile beraber olsun. Yolunda belki birçok manialar görecek ve büyük müşkülâtla karşıla- şacaksın; yılma! Yürü, çünkü İmanın ve azmin sana yardım- cıdır. Yalnız şunu söylemeden ge- çemiyeceğim: Ey genç bil ki bugünün çocuğu olan sen, asırların en mes'ut bir yavrususun. Çünkü sen kendine bir meslek intihap ederken herşeyi karşında te- kâmül etmiş buluyorsun. Bugün tayyarecilik hakkile tekâmüle Kadın Ve Kalp Işlerı1 İzdivaçta Niçin Ve Ne Vakit K ifüv Aranır7 İzdivaçta niçin küfüv arar- lar? İki taraftan birinin diğe rini kendinden çok küçük çok geri bulamaması için, Siz yaşlı olursanız genç kız size küfüv olamaz. Siz cahilseniz okumuş bir kız size arkadaş olamaz. Siz fakirseniz zengin bir kız size zevce olamaz. Bunlar tabii umumt kailde- lerdir. Fakat her genç sevdiği ve evleneceği kızın az çok kendisine her sahada küfüv olmasına dikkat ederse daha ziyade mes'ut olur, daha iyi bir aile kurar. Karilerden biri (Seven) rü- muzu ile bir mektup gönder- üiş. Ailece çok sefil bir. vaz- yette bulunduğunu, vaziyetini kendisinin vaziyetile mütenasip olmıyan iyi bir aileye mensup bir kızla seviştiğini, fakat kıza kendi ailesinin ismini bile ver- miye cesaret edemediğini söy- lüyor. Bu ıstırap ve azap için- de ne yapacağını şaşırıyor. Nihayet bana müracaat ederek fikir soruyor: “Ailemi bildirmeksizin kızı kaçızmaktan başka çare bu- lamıyorum. Bir — memuriyet alıp bir yere kaçsam, kızı da beraber kaçırsam nasl olur?, diyor. Yavrum, evvelâ ikiniz de çok gençsiniz. elinde mesleği olm- yan bir gençle, henüz hayatı anlamamış on altı yaşında bir kız, yapayalnız kendilerini ka- ranlığa nasıl atabilirler. Saniyen bugün gizlediğin bakikatia -yürürkaz' tarafından öğrenilince tevlit edeceği tesiri biliyor musun ? Kız aile vazi- yetinden mağrur biri ise, senin kim olduğunu öğrenince ilk işi senden uzaklaşmak olacaktır. Salisen: Her tarafta tasar- ruf yapılıyor. Bu zamanda memuriyet almak okadar ko- lay bir iş değildir. Onun için düşündüklerinin hiçbirisi varit değildir. Kıza hakikati söylersin. Onu resmen ailesinden — iste Gayene meşru yoldan gitmiye çalışırsın. Harıuntoyıe Uçmak, çoktın bir be- ermiştir. mucize olmaktan çıkmış, iyetin en yüksek bir müna- L.le ihtiyacı haline gelmiştir. Sen hangi yolu tutarsan tut, yalnız uçmaktan korkma; hiç olmazsa tayyare ve havacılıkla ruhan alâkadar ol! E mi?. Te ı]rikınıı: î ç Ni KUCAKT 7 | SERVERBEDİ Dışarda, biraz evvelkine nİspetle sessizlik vardı. İkişer Üçer kişilik gruplar, odalara çekilmişler, divanlara uzanmış- lar, alçak sesle konuşuyorlardı. Nermin gözlerile Nadireyi aradı, fakat göremedi. Misa- firlerden birine sordu: — Nadire Hanım nerede acaba ? — Şu odada olacak . Nermin kapalı bir kapıya doğru gitti. Tereddüt etme- den topuzu — çevirerek - içeri girdi. Fakat girmesile çıkması bir olmuştu. Nadire içerde idi, yalnız değildi, ve... Nermin, büyük bir ııfntlı e “Artık hııyhlı ltp, iğrenç taraflarını hissediyordu: lYeıde kadeh kaırıkları, apar- tımanın bütün havasında, pud- ra ve lâvanta ı'ıyılıılınıu îıu— tıran ispirto kokusu, her tara- fin — dağınıklığını, — insanların yüzlerindeki hayvanca mana- lar, biraz evvel gördüğü man- zara ve ona benzer şekillerin -ırtu köşelerde müphem kı- idanışları... Nermin hemea bu apartı- mandan çıkmak istedi. Artık ufak bir tereddüt bile hisset- miyordu. Nermin birdenbire kendini çok yalnız buldu. Annesini kaybettiği ilk günlerdeki gibi aHU YYT P C nı itimatla dayayabilecek bir göğüs aradı. Etrafına baktıkça nefretini çoğ 'altan manzaralar görüyordu. Bir köşeye çekil- mek istedi. Lâalettayin bir kapı açtı ve baş bir yatak odası buldu. Vücudünde oka- dar kırıklık vardı ki, büyük, rahat, geni 'atak gözünde thlüyorr Ilgık:t yıtırü uyu- yabilirdi. Azıcık başı da dönü- yordu ve cldukçı sarhoştu. Bu yatağa girmenin ayıp olup olmadığını düşündü. Niçin ayıp olsun? Bu evde herkes bildiği gibi hereket ediyordu. Yalnız robunu ve iskarpin- lerini ç.ılı.ırdı. yatağa girdi. Hemen gibi — olmuştu. Fakat tam bh' uyku değil. Dışarıdan sesler geliyor ve onu — uyandırıyordu. — Bazan odaya bir takım insanların girip çıktıklarını görür gibi oluyordu. Fı.ht bıııılı rivı ııdimbı değil Bir aralık tam rüya gördü. Fahirin kolları arasında idi. Sonra kendini büyük bir vapur | da gördü. Sonra Adadaki evin « kerevetini gördü. Hep Fahirin kolları arasında idi. Bütün vücudü en tatlı hislerle ürpe- riyordu, Bu rüyalar arasında, diz kapaklarında hafif ve tatlı bir dıklanma duyuyordu. Ayak- Eııııı kıstı. Fakat bu 'gidik- | lanma devam ediyordu. Bıyıltıtıı bir zevk hissetti. Fakat rüyaya | benzemiyen bu temaslar daha bariz bir hale gelince gözlerini açtı ve yanı başında genç bir adam gördü. Şaşırarak - sıçra- mıiş ve yatağın içinde oturmuş gence bakıyordu. O da soyun- muştu. — Yataktan — atlamak istedi, fakat genç yalvarıyordu: | — Gitmeyiniz... Allah aşkı- Herkes uyuyor... Burası bıııhı odam... Kapı da kilitli.. Nermin ıılkındı — Çıldırdınız mı siz? — Niçin?.. Buradaki insan- *lar arasında, bu, pek tabil birşeydir... Mademki bu gece buraya g:ldııılz — Bilseydim gelir midim? — Ne olur? Mahzur nedir? Sizi gören var mı? Bunu kir» bilecek? —Senç yaharıyor ve Nermi- l ı ! RUS DiİKİŞ MAKARALAR! Sağlam v ucuzdur. ,6 c Arayınıı.,’ Çocuğunuzdau Ne Şikâyetiniz Vardır? Her- anne, çocuğuna karşı — gösterdiği — itinalara rağmen, çocuğunu bir türlü terbiye edemediğini, kusur- larını aslah — edemediğini söyler. Bu Sütunda Müşkül- lerinize Cevap Vereceğiz 1 — Çocuğunuzun kusurları var ? 2 — Kaç yaşındadır ? 3 — Kızmı, erkek midir? 4 — Nasıl bir muhitte büyüyor ? | 5 — Sıhhati — nasıldır ? Bu suallerin cevabile ,der- dinizi bildiriniz. Çocuğunuzu ne surette ıslah edebilece- ğinizi — size bildireceğ"u.' Bundan başka çocuğunu- zun — terbiyesine ait her türlü — müşküllerinizi — bize bildiriniz. Size rehber ol- mıya çalışacağız. İ Bilecik İstiklâl oteli Müdür! Rasıh B.: Maatteessüf arzunuzu is'a mümkün dcgıld.ır İspartada 11 Kasım B. : Besim Ömer Pş. tarafındı neşredildiğini bildirdiğimiz “kı dın hasatalıkları,, kitabı b mıştır. Fiati 140 — kuruştu! Doğrudan doğruya “İstanbuld Besim Ömer Pş.,, adresin müracaat ediniz. PATRON KUPONU imizin gösterdiği ar- ()) inci — sayfaya nakledilmiştir. Oradaki patron kuponlarını toplayacaksınır. —— TAKVİM — Gün s1 9- Temmuz- 931 Hmr 68 Arabi Güneş|06.53 | 4.37 Öğle | 436 1219 İkindi! 836 16.20 nin ellerini öpüyordu. A göre, bu ter ve taze kadı vücudüne bir şekil vermiyı uğraştı. Nihayet, —Nermin ken bırakmıştı. Gözlerini yarı l( padı ve — bayatının erkeğine, güzelliğinin en büyü tadını verdi. SON

Bu sayıdan diğer sayfalar: