6 Eylül 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

6 Eylül 1931 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HE ÜENNİ NİN NN (Hive) ye Gelenlerin Müslüman Olduğunu İmtihanla Anlıyorlardı YAZAN: M. KÂZIM Bolşeviklerin Aşkabadı İngilizlerden işgalinden sonra a Serdar Cüneyt başını salla- dı, sözlerimi tamamen tasvip ediyor gibiydi. Fakat nedense ben bu zatın samim! olmadı- i, ark ve kanal açmak ahanesile yirmi gün kazan- mak istediğini hissediyordum. Yalnız elimde vak'a ve hadiseleri tacil edecek bir | kuvvet mevcut değildi. Çare- siz beklemek lâzımdı. Diğer taraftan Orenburg - Moskova yolunun (açılmak Üzere bulunduğunu biliyor- dum. Bu yoldan ogelecek olan kızıl ordunun İngilizleri Türkistandan Okovacağı mu- hakkaktı. Fakat bundan ev- vel biz taarruza geçseydik İn- gilizleri arkalarından vurarak top ve silâhlarım iğtinam etmek mümkün olacaktı, İşte Serdar Cüneydin hare- ketsizliği ile bu ikinci ihtimal tehlikeye düşüyordu. Fakat ne yapabilirdim. Yirmi gün beklemiye ve bu zamanı bu (Tahta) köyünde geçir mektense (Hive) de otur- mıya karar verdim. Yalnız acaba Hive hükümeti misa- fire tahammül edebilecek mi? — Ne yapalım, bunu da git- .tiğimiz zaman anlarız, dedim. Yerimi değiştirmekle ta- kip ettiğim maksatlardan biri de İngilizlere taarruz etmek fikrine, Hivenin resmen pa- dışahı olan Seyit Abdullah Hanı yavaş yavaş hazırlamaktı. Fakat bü ii da Hanın veziri âzamı olan (mehterbaşı) nın maksadımı:vaktinden evvel haber alıp İngilizlere bildir- memesi için son derece ihti- yatlı bulunmak lâzımdı. Yalnız şurasını da kayde- deyim ki, bilâhara (Aşkabat) a gittiğim zaman aldığım ha- berlere gö: Mehterbaşı EF. benim gösterdiğim bütün ihti- yata rağmen maksadımı sez- miş, o zaman orada tedavi altında bulunan kardeşine İn- gilizlerden bir fenalık gelme- mesi için on bin Türkmen atlısı le İngilizleri arkadan vur- mıya hazırlandığımı bildirmiş Bu ihbar ise İngilizleri te- lâşa vererek (Çarçuy) a kadar uzanan cephelerini (Aşkabat) yakınlarına çekmeleri netice- sini vermişti. Fazla olarak gilizlerin kaçmak niyetinde olduklarını gören Türkmenler de geriden İngilizlere hücum © , ederek herifleri bir hayli ta- ciz etmişlerdi. Her ne ise, bahsin bu kış- pe âtiye bırakarak maksa- bir merasim mahremlerinden biri vasıtasile Emire müracaat ederek mü- saade buyururlarsa kendilerini ziyaret etmek istediğimi bil- dirdim. Bu mahrem adam av- det ettiği zaman Emirin bana muntazır alduğunu söyledi. Gittim, mülâkat epeyce uzun sürdü. Ve aramızda biraz daha anlaşma tesisini mucip oldu. Emir bana bu ziyaret es- nasında hatıra kalması için bir O fotoğrafisini © vermişti. Üzerinde aynen şu cümle yazılı idi: Muhtaram Kâzım Big efen- dimizin cenaplarına yadaverlik ve mahabbetetti. 337 Recep 17 İnel: hi le b mir bu cemileyi gösterdik- ten sonra hatıra A san için benim de bir fotoğrafimi istedi ve Hivedan çabucak ayrılma- ma razı olmadığım söyledi. Fırsattan istifade ederek: — Ağırlık olmadığım tak- dirde daha bir müddet mem- nuniyetle kalabileceğimi söy- ledim. Bu arada Emir galiba bü- yük Kadının da fikirlerini ve mütalealarını almak istemiş olacak ki: — Madem ki Hiveye gel- diniz, bir defada Kadı Ef. yi görürseniz fena olmaz, dedi. — Huzurunuzdan çıktıktan sonra ziyaretlerine (o gitmek arzusundaydım, cevabını ver- dim. — O halde haber gönde- relim. Ve mahremlerinden birini e Efendinin evine koştur- u. Bu sırada çay gelmişti. | Karşılıklı konuşarak içtikten sonra müsaadelerini istedim ve Kadı Ef. nin evine doğru yola çıktım. İçeri girerken hatırıma eski bir hikâye geldi: Daha evvel Nurettin Efendi Hiveye geldiği zaman Kadı Efendi tarafından davet edil- diğini anlatmıştı. Verdiği taf- silâta nazaran Kadı Efendi Nuri oefendiden bir âyet okumasını rica etmiş, o da bilmiyerek içtiği deve südün- den kafasının odumanlanmış olmasına rağmen euzü bes mele çekere “Eliflâimmim, suresini okumuş. Yani basit bir imtihan geçirmiş ve bilâhare öğrenmiş ki (Hive) ye giden Ermeniler kendilerine Türk süsü verdikleri için orada böyle bir imtihan usulü vaze- dilmiştir. (Mabadi yarın) re Bu Sütunda Hergün Türkleştiren: Server Bedi KISKANÇLIK Döktor Mecdi Beyi iyite muayene ettikten sonra hük- münü verdi: — Azizim, dedi, sen evde lâyikile tedavi o edilemezsin, derhal bir hastaneye yatmalı- sın. Boğaz deyip geçmiyelim, eyi bakılmazsa tehlikeli ibti- lâtlara sebep olur. “Hastane,, kelimesi Mecdi Beyi sevindirdi, karısı Nazmi- ye Hanımı kederlendirdi. Mücdi © Beyi“ sevindirdiş çünkü, adamcağız evden bir hafta on gün ayrı durmayı kâr sayıyordu. Hiç olmazsa bir hafta veya on gün, karr sının dırıltılarından Okurtula- caktı. Çünkü Nazmiye deh- şetli kıskançtı. Kocasını tek | başına hiçbir gezintiye gön- dermez ve sokakta onun ya- nından hiç ayrılmazdı. Mecdi Bey, karısının yanımda gezer- ken her bakışının hesabını vermiye mecburdu. Hele gözü genç .ve güzel bir kadına | ilişmesin; bu bakışın muha- sebesi günlerce, haftalarca, aylarca sürerdi. | Nazmiye H. bunun İçin doktorun sözüne çok keder- lendi. Fakat birşey diyemedi. Mecdi Beyi husus! bir has- taneye & yatırdılar. Nazmiye Hanım da Okocasile beraber kalmak istemişti, fakat 'bu ecnebi o hastanesinin (dahili nizamnamesi, fevkalâde sebep- ler olmadıkça, aileden ve akrabadan o birinin hastaya refakatini kabul etmiyordu. Mecdi Bey hastane yatağına girer girmez içinden bir “Oh!, çekti, “Oh. diyordu, karım şimdi başımın ucundan çekilir gider, ben de burada biraz kafamı dinlerim. ,, Nazmiye Hanım, odadaki boş bir karyolaya bakarak dedi ki; — Bende şurada yatsay- dım ne olurdu? Birçok has- tanelerde karı kocanın bir odada yatmasina izin veriyor- larda bu hınzırlar niçin razı olmiyorlar? Bu sırada odaya hasta ba- kıcı kız girdi. Eni kunu gü zeldi, Cana yakın, güler yüz- lü, kanı scak birşeydi. Mecdi Beyin © gargarasını yaptırdı. Nazmiye Hanımın gözü önünde hastanın başını, omuzlarını tutuyordu. Âdeta karısı imiş gibi Mecdi Beye şefkat gösteriyor, tatlı sözler söylüyordu. Kız dışarı çikınca, Nazmiye H. ayağını şiddetle yere vurdu, başını dikti, gözleri tavada yağ gibi kabarıyordu, ayağa kalk- tâ: — Ben seni bu hastanede yalnız bırakmam, diye bağırdı ve kapıya doğru yürüdü. Mecdi B. yalvarıyordu: — Aman, âNazmiyeciğim, Allah aşkına, mesele çıkarma, ayıptır, gel, yapma, etme... Hayır, Nazmize H. kararını vermişti, Fırtına gibi kapıyı çarparak odadan çıktı. Mecdi Bey onun basamakları hızlı indiğini duyuyordu. Zayıf ve ümitsiz bir sesle arkasından bir daha bağırdı: — Nazmiye! Fakat aradan iki üç dakika ya geçti, ya geçmedi ki Mecdi B., aşağı kattan gelen müthiş bir çığlık duydu. Bu, karısının sesiydi. Avaz avaz bağırıyordu: — Ay... Amana... Oooff... yetişin... Ölüyorum! Mecdi Bey titredi: “Allah allah... Nedir? Ne oluyor? diye söylendi. Biraz sonra kapı açıldı, Nazmiye Hanım güçlü kuvvetli iki hasta bakıcının kolunda içeri girdi. Hasta bakıcılar Nazmiye Hanımı boş karyo- laya yatırıyorlardı. Mecdi Bey hayret ve merak içinde sormuştu: — Ne oldu, canım ne var? Nazmiye Hanım, hâkim bir tavırla cevap verdi: — Merdivenlerden hızla in- dim, düştüm, ayağım incindi, ben de hasta olarak bu ya- takta yatacağım, senin başın- dan ayrılmıyacağım, dırıltı çıkmasını istemezsen (rahat dur! İcra Kanunu Borçların Ödenmesi Hakkında Yeni Konan Madde nunu tadile karar verdi, bir proje hazırlayıp Millet Meclisine sevketti. Meelis Adliye Encümeni bu tadil projesini tetkik ederek mütaleaları alınmak üzere avu- katlara, tacirlere ve daha diğer alâkadarlara gönderdi. Bu proje, kanunun en mühim rsaddelerinin tadil olunan şekillerini (ihtiv, etmektedir. Alâkadarların müta: Hükümet İcra ve İflâs Kanu- i tetkik edilecek, sonra Meclisin önümüzdeki içtima (devresinde müzakere olunacaktır. Yeni pro- | jede borçların ödenmesi hakkın- daki eski 330 uncu maddeye şu şekil verilmiştir; Madde 331 — Haciz yolile takip olunan borçlu, alacak- lısını zarara sokmak maksa- dile mallarını veya bunlardan İ surette İ aciz vesikası bir kısmını, mülkünden çıka- rarak, telef ederek veya kıy- metten düşürerek hakiki su- rette yahut gizliyerek, muva- zaa yolile başkasının uhde- sine geçirerek veya aslı olmı- yan borçlar ikrar ederek sun'i mevcudunu — eksiltir ise, aleyhinde borç ödemeden istihsal eden alacaklının şahsi dava usulüne göre sulh (o mahkemesince vaki olacak şikâyet (Oöze- rine üç aydan üç seneye kadar hapis ile cezalandırılır. Ve zararın miktarına göre Türk Ceza Kanununun 522inci maddesi hükümleri dahi tatbik olunur. Borçlunun lehine bu hare- I Lise Ve Orta uallim Tayinleri Mektep Kadro: larının Son Şeklini Yazıyoru Ankara, 5 (H. M.) — Musk İlimler arasındaki son tebeddülâtı bildiriliyorum t Sıvas Erkek Muallim Mektebi Türkçe hocası Necati Bey Trab- zon Muallim (Mektebi Türkçe muallimliğine, tedris usulü ho- cası Şazi Bey Deni hocalığını, tabiiye hocası Hür- rem Fahri B. Aydın Orta mekte- bi tabiiye muallimliğine, Sıvas Kız Muallim Mektebi Terbiye ve ruhiyat muallimi Kâzım Bey Niğde terbiye ve ruhiyat muallmli- pe Merzifon Orta mektebi tarih ocası Nihat B. Kastmonu lisesi coğrafya muallimliğine, Kars Orta mektebi Türkçe muallimi Şevket Turgut Bey Trabzon İlsesine, Bayburt © Örtamektebi (tabliye muallimi Hakki (o Be; Art- vin, ikmal mektebi ransızca muallimi oOHurşit Bey Artvin orta mektebi Fransızca (o mua limliğine, © Artvin ikmal mek- tebi müdürü Artvin orta mektep müdür muavinliğine, Kastamonu lisesei o riyaziye muallimi İzzet Bey İzmir erkek lisesine tayin edilmişlerdir. Kastamonu Hsesi fizik hocası Behçet Bey Samsun lisesine, Si- nop, orta mektebi tabilye mualli- mi İsmali Kemal B. Adapazarına, Samsun edebiyat muallimi Eflâ tun Bey Afyon edebiyat muallim- liğine, Sai i Kemal B. Nişantaşı ebine, Rize orta mektebi türkçe muallimi | Abdülmecit B. Kars orta mektebi türkçe muallirli- gine, muallimlerinden Sıtkı B. Rize orta mektebi Türkçe hocalığına, Ankara kız İisesi tabliye hocası İsmet H. Gazi Osman paşa tabli- ye hocalığına, orta erkek muallim mektebi felsefe muallimi İrfan Bey Ankara erkek lisesi felsefe muallimliğine, orta erkek mu- allim oOmektebi fizik © hocası Avni Bey Kadıköy lisesi kimya muallimliğine, Sürmene ilk mek- tep muallimlerinden İsmail Yaver Bey Rize orta mektebi tarih ve coğrafya muallimliğine, Bursa ilk mektebi muallimlerinden Meh- met Ârif Bey Rize orta mektebi Fransizça o smuallimliğine, Rize orta mektebi Fransızça hocası Mahmut Esat Bey İzmite, Bay burt Ortamektebi riyaziye munl- limi Osman Galip Bey Trabzon kız mektebi riyaziye muailimliğine, Bayburt Orta mektebi Fransızça hocası Vedia H. Trabzon kız Orta mektebi muallimliğine, Uşak Or- ta mektebi tarih hocası Tayyar B. Tarsus Orta Mektebi tarih hoca- lığına, Tarsus o Orta Mektebi Türkçe muallimi Sabri B:y An- kara > Musiki Muallim Mektebi Türkçe hocalığına, İstanbul Kız Orta Mektebi Fransızça muallimi Nimet H. Tarsus Orta Mektebi Resminizi “ rültücü ve kav- temayildir. | lerle meşgul gs değildir. 5) Tecessüse mü- KR: i Tehlikeli ve za- rar verecek iş- Z * olmaz, cesareti İ medeniyesini ve samimiyetini israf etmez. ketleri bilerek yardım ve iştir rak eden kimseler Ceza Ka- nununun 65 irci maddesi de- lâletile bu maddeye göre cezalandırılır. 332 inci madde de, sefaheti, kumarcılığı veya ihmali görü- len borçlunun, şikâyet üzerine bir seneye kadar hapse kona- cağı yazılınaktadır. Bundan başka eski kanunun iflâs hakkındaki hükümleri de değiştirilmiştir. Sökenin Koca göz oğlu | 105 Ahmet Cemal B. Çekingen ve| 162Saip bes -, #ungandır, Gü- | Fransızça hocalığına tayin &d mişlerdir. Trabzon erkek lisesi Türk muallimi Bemal B, Balıkesir ni allim mektebi Türkçe hacalığın tarih hocası Süreyya B. Samsi lisesine, Trabzon lisesi tabil muallimi Lebip Muslihüddin Samsun lisesine, Kimya Hoca İzzet B. Ankara lisesi kim) kocalığına, Trabzon erkek mu ilm mektebi türkçe muallie Mustafa Hayri B. türkçe (o muallimliğine, o Tabi; hocası Celâleddin B. Tokad Afyonkarahisar © İlsesi (omüdi muavini Oo Cemal (Bey © Ka maarif © müdürlüğüne, © Afyo lisesi türkçe © muallimi Cevdi Bey Kastamunu lisesine, D arbekir maarif emini Celil İ İâiziz muallim mektebi riyaziy muallimliğine Kütahya orta meb tep müdörü Hamdi Bey Uşa mektep (müdürlüğüne (o Kütah ya türkçe hocam Rıfkı Be Akşehire, tabilye muallimi Necaf Bey Sıvas muallim mektebin Francızca muallimi Kâmil Be Boluya, musiki muallimi Bedi Bey Adana erkek muallim mek tebi müdürlüğüne, Çorum tari) İ ve coğrafya hocası Nazif Bej wallimi Feri uallim mektebi munllimliğine, o Fransızca allimi Necip Bey Merzifona, Es | kişehir lisesi Edebiyat muallim Muhlis Bey Konya lisesine, An talya Mürkçe muallimi (Salih B. Mersin orta mektebine, Türk çe muallimi Bahri Bey Adan lisesine, Orta mektep müdür! Talât Bey part orta mek tep müdürlüğüne, riyaziye mu* alimi an OBey oYozgada, tabiiye muaalimi Zeki Bey Bor” dura, Fransızça muallimi Kemal Bey Mersine, (müdür musvinl Haydar Bey Gazi Ayintap mual limliğine, Ankara musiki muallim) mektebi Türkçe muallimi Münif B Kütahyay, riyaziye muallimi İsmi. Hanım Kastamoniye, Dikiş mual- limi Lâtife H. Kastamoni kız ortu mektebine, beden terbiye mual limi Muallâ Hanım Erenköy ku lisesine Ankara beden terbiye! muallimi Senai B. Gazi O Paşa meltebine, Kayseri kö; muallim mektebi riyaziye m alimi O Durmuş Bey (o Çoru orta o mektep müdürlüğüne| Bordur Orta Mektebi Utabit: muallimi Melâhat H. Orta Kıs) Mektebine, Yalvaç Orta Mektel muallimi Nebahat Tevfik H. Kö) tahyaya, Sabik Erenköy Felset Hocası Mustafa Namık Bey İstan bul erkek mektebi felsefe hoca| Hğına tayin edilmişlerdir. Bize Gönderiniz, * * * Size Tabiatinizi Söyliyelim... Sakin ve ağıl | başlıdır. C reti medeni; sini İsraf ef mez, menfa: İerine ve ket > disini alâkada' eden — şeyl > karşı (o lâkay'i i ? kalmaz, tec: İşi j Sins Eri süse mütemi yildir. İsrafta! azelmez. 9 Eylül Çarşamba akşam! | | MELEK sinemasını! yeniden küşadına hazırlanınız. İMARGELLE GHANTA İPARA ve AŞK filmini temsil adecektir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: