17 Eylül 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

17 Eylül 1931 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

; H YAZAN: M. v G hngilizler müşkül bir mevki- de idiler: Fakat Efganistanın cihat ilân ederek Hint hudu- dunda gaile çıkarmış olması- na rağmen, Orta Asyanın ta öbür uçunda, (Aşkabat) ile Hazer denizi kenarında kain (Krasnavodskij) arasında mu- kavemete çalışıyorlardı. Kızıl Ordu Koca Rusyanın dört tarafında binbir gaile içinde çırpınmasaydı, buraya daha fazla kuvvet gönderir ve meseleyi birkaç gün için- de hallederdi. Fakat şimdilik buna imkân yoktu. Binaenaleyh İngilizleri Orta Asyadan kovmak için munta- zam ordulardan değil, fakat mahalli kuvvetlerden - istifade edecektik. Bu mahalli kuvvetler - ise sadece Türkmenlerden ibaret- t. Halbuki İngilizler mütare- keyi müteakip bu havaliye kol attıkları zaman kurnazlık etmişler, kendilerini Türk dos- tu göstererek Türkmenlerin muhabbetini celbe çalışmış- lardı. Vakıa ben yaptığım müte- madi propaganda sayesinde Üürkmenleri, kısmen — olsun gilizlerden ayırmıştım, fakat bunlar yuvalarına dönmekten korkuyorlardı, çöllere dağıl- mışlardı. Binaenaleyh Kızil Orduyu yerli kuvvetler ile takviye ederek İngilizleri Hazer deni- zinden İran çöllerine sürmek için evvel emirde Türkmenleri de etmek lâzımdı. Bu maksatla ( Taşkent ) te ilân edilmiş olan affvı umuml- yi her tarafa duyurmak icap ediyordu. Bu düşünce iledir ki ( Aşkıabat ) a varir varmax Erkânı harbiye reisi ( Pas- müta- ( Pas- koveski ) de tavsiyemi derhal dinlemiş ve icabını yapmıya tevessül —etmişti, Bu ilândan kısa bir müddet sonra Türk- menler çölden kurtuldular, yu- .' valarına kavuştular ve bana ha- gelmekten kı Hökümete gittim, Tni (Aşkabat) a geldiler, beni ettiler. Teşekkürlerini, ları rolü anlattım: — Biz ne bilelim, diyorlar- Odı. Türkiyenin dostu oldukla- imı söylemişlerdi, bu takdirde diğımızi gördük. İngilizler da yalancı kâğıt para dı, bununla varımı STANBU | S TANA İngilizleri İran Çöllerine Sür- mek İçin Tedbir Alınıyordı —e Mevzar TaLTE EDAN D KÂZIN vüz b DS0 İ zı yoğumuzu alıp gittiler, Eli- mizde bir avuç kirli kâğıt ile çırçıplak kaldık. * Akşam üzeri Türkmen rüe- sasınım ziyaretlerini iade ettim. Orada bir miting yaptık ve İngilizlere cihat ilân ettik. » Karar derhal tatbik edildi ve çöl içinden Hazer kena- rında İngiliz karargâhlarına doğru her taraftan münferit bücümlar "başladı. İngilizler bir hafta içinde muntazam ve gayri muntazam hücumlara karşı daha ziyade dayanamıyacaklarını gördüler, çekilip gittiler, * Bu sırada İran ile anlaşmak kabil olsaydı İngilizleri Bas- | raya kadar kovalamak - işten ( bile değildi. Fakat maalesef İran hükümeti — ile temasa girişmek ilk gündenberi müm- kün olamamıştı, şimdi de im- kânsız görünüyordu. Diğer taraftan Rusların hüs- nü niyetlerine tamamen itimat etmek caiz değildi. Şarkın kurtulmasını ne dereceye ka- dar istiyorlardı, bunu bilmi- yordum, şüphe — ediyordum. Filhakika Efgan hükümetine İngilizlere karşı açtığı müca- delede, İngilizlerin müşterek düşman — olmalarına rağmen yardım etmemişlerdi, tek bir kurşun bile göndermemişlerdi. (Mabadı yarın) Meclisteki Müzakerenin Zabıtlarını Aynen Yazıyoruz ( Baştarafı 1 inci sayfada ) mahkemelerde takip olunur. Hâ- kimlerin vereceği mler İle şikâyetler adli neticeye raptolu- nurlar. Hükümetin bundan başka da salâhiyeti vardır. O da kendi takdirine göre her hangi bir ::ııhyi intişardan menederek patmaktır. Eğer matbuat hürriyeti feyiz verecek bir tarzda devam etmi- yorsa ya birçokk mahzurları davet ediyorsa bundan tevellüt eden şikâyetleri derece derece kısım- lara ayırmak lâzımdır. Ya kanuni yolda takip ederken zabıta, müd- delumumilik, Adliye vesaire tesiri- ni göstermiye kifayet etmiyor veya onların sahaları haricinde kalan meselelerde hükümet kanunun kendisine verdiği salâhiyeti tat- bikte ihmal ediyor veyahut mev- cut olan dert elde bulunan salâ- hiyet ve mer'i olan kununların hükümleri haricine çıkacak kadar ciddiyet ve ehemmiyet peyda tir. Bunun için hükümet hiç y teklif etmiyor. Size bu üç İstikamette cevap vere- ceğim. Vü ö ialyet 'nödzt Ha Hplee “mehtelif capheden bu me- eeleyi “ixah ettiler. Ben barada geçan: sözleri dikkatle dinledim. Zaten — hatiplerin — gösterdi burada, Biyî endişeyi yalnız Millet uı:liind. yukubulan mü- zakerattan değil, halktan ve bir- ok vatandaştan da işitmişimdir. lesele ehemmiyetle nazarı dik- kate alınacak, müstacelen düşü- nülecek bir. mahiyet — almıştır. Müsaade buyurursanız bugünkü yaziyetin manasını İzah et- mek için size biraz cakl zaman- dan bahsetmeliyim. Matbuat hür- riyeti ameli sahada vüâzih ve kısa Hade ile nasıl anlatılabilir? Bu memleketin ötedenberi iste- diği matbuat hürriyeti nedir? SÖON POSTA Türk 'Hava Kartâli? rının Menkıbeleri... ( Baş tarafı 1 inci sayıfada) Dün yazihanemde otururken kapı açıldı ve içeriye siyah- lara bürünmüş şehit bir ar- kadaşımın refikası girdi. Ya- şaran gözlerini çantasından çıkardığı mendili ile sildik- ten sonra bana dedi ki: — “ Merhumun en büyük arzusu buradan — Amerikaya uçmaktı. En neşeli günlerinde dizlerime yaslanır, bana bu uçuş hakkındaki düşüncelerini tatlı tatlı anlatır, milletine ve ailemize kazandıracağı şereften bahsederdi. Geceleri uyku- sunda bile bu uçuşu sayıklardı. Çok rica ederim böyle bir uçuş yapacak tayyareci beni de yanına alsın emelile bera- ber toprağa gömülen şehit kocamın nail olamadığı arzu- sunu ben ikmal edeyim. Kalbimde yaşayan ruhunu ©o topraklara götürüp getireyim,, dedi. Mensup olduğum — milletin kadınlarına — varıncıya kadar ruhlarında yaşıyan cesaret ve asaleti, fedakârlık hissini gör- miyen — gözlere, — duymıyan dimağlara hayret ettim. Sine- lerinde kahramanlar yetiştiren (Baştarafı 1 inci sayfada ) Tarık Bey Darülfünunda yaşlı müderrislerin bulunma- sını tekâmül için bir tıkaç teşkil ettiğini söyliyor. Hal- buki her memlekette müder- risler yetmiş yaşına kadar kürsülerinde bırakılırlar. -Bizim kanunlarımız tekaütlük yaşıni (65) olarak tesbit etmiştir. Bizde Besim Ömer, Esat Paşalarla Müştak, Sait ve Ferit Beylerin hem ilimlerinden istifade etmek, hemde kendi- lerini mağdur etmemek için hizmetlerinin beş sene daha uzatılmasını temin ettin. Bun- lar Darülfünunun tekâmülüne tıkaç — olmamışlardır. Tarık Bey Darülfünunu yıkmak ve hıuideı yapmak itiyorlarmış. loca ve Müderris mantar ibi yerden bitmez. Kuracak- ları yeni Darülfönunu yine bu müessesenin enkazından yap- mıyacaklar) mı? Bu münase- betle Mithat Paşanın bir fik- rası hatırıma geldi: Mithat Paşa Tuna vilâye- tinde vali iken merkezden bir hoca istemiş. Gönderilen hoca ile temasa geçtiği zraman hocanın İâzımgelen - ilimlerle mücehhez olmadığını görünce canı sıkılmış. Hocam seni pek boş boldum. Ne diye buraya göndermişler.. Hoca şu cevabı vermiş: Paşa hazretleril Hoca- hk Paşalık gibi (ol ) diyince oluverir birşey değil ki: İşte memleketimiz bu kadar yetiş- tirdi. Hocanın cevabı gibi işte memleketimizin yetiştirdiği âlimlerimiz de bugünkü Darül- Ba —memlekette - tabil her diye önce, mevkil Hükümete karşı uluorta ve ölçü- süz söylenebilmesi kastedilir. Milletlerde matbuat hürriyeti. nin ilk miyarı budur. Bu imkân Şkatolunacak İlk merhaledir. Mem- lekette herhangi bir gazete çı- kabilsin doğruca Hükümete karşı . bulunan | şekkatli Türk annelerini hür- metle andım... Bu —muztârip aktında — ezilirken — dünyada ölümlerin en acığım tadan, en feci şekil ve şeraitte gâh yerde param parça olarak, gâh göklerde alevleri savru- larak şehit olan kardeşlerimin hayalleri, karşımda canlandı. Ve hep birden asil kalplerde akisler yapan ruhlarının şu feryatlarını işitir gibi oldum: — “Bu vatanın evlâtlarına evci balâdan aşağı doğru kuş bakışı yoruz: Bir Türk yavrusu daha ne olabilirdi? Daha ne yapabilir- di? Bizler, vatanın müdafaası, istiklâli uğrunda medeniyet ollarındaki — fedakârlıklardan ;'llrlı evlâtlarına da bir şeref hissesi a ak için uçtuk, | yükseldik, —düştük. Toprak olduk. Ateş olduk, nur olduk, yandık, kül olduk. Ruzgârlar küllerimizi vatanımıza savurdu, ruhlarımız takdirsiz yazılarla bunaldı ve o küller birer k- vilerm oldu. Bizleri yeniden yaktı.,, (Yarın: Türk havacılık teşki- lâtının tarihçesi ve ondan sonra 'Türk hava şehitleri) fünun — müderrisleridir. Maa- m:fih hükümet Darülfünun ” için yeni bir teşkilât kanunu yapacak ve bir de tekâmül programı hazırlatacaktır. Tarık Beyin Barem tevziatı hakkındaki — mütaleaları da yanlıştır. * Eczacı mektebinin Darül- fünuna raptı meselesi Divanca tetkik — edilmiştir. Şimdilik bundan sarfınazar edilmiştir. Bu mesele teşkilât kanunu düşünceler ! Dün akşamdanberi OPERA.- sinemasında Almanyanın birinci komik komediyeni SİEGFİ RİEID ARNO ile JENNY - JUGO BELKİ .... BU GECE ( Heute Nacht... Eventuell ) Tamamen Almanca sözlü ve şarkılı son komedilerinde temayüz etmektedirler. Yarınki Cuma saat 10 1/2ta matine. Umum! Dühuliye 25 kuruş. de Size Tabiatin Ahmet bey: ataktır. Hürri- yetini — sever, eğlenceden har çalışmak tan ziyade ameli! işlerde — daha çok muvaffak olur. Rauf Efendi. yçalışkandır. Mihnet ve me- şakkate — ta- hammül eder, — olgunluk gös- - terir. Parasını ve menfaatle- rini israf et- mez. İşlerinde l İ 4 kurnazca ha- reket eder. Sahipsiz Eşya Bunlardan Gümrük Res- mi Nasıl Alınacak? Gümrük .Jı ve antrepo- larında müayyen olan müd- detlerden fazla kalan eşyalar, yapılırken nazarı itibara alı- | Gümrük Kanunu mucibince nacaktır. Maarif Programı Maarif Vekâleti beş altı ay satılığa çıkarılacaktır. İstanbul Gümrüklerinde bu suretle bi- rikmiş bir kısım eşya vardır. Fakat bu eşya satılığa çıka- | evvel (18) sualli bir maarif | rılmadan evvel —mal sahibi programı göndererek Darül- fünunun bu husustaki müta- lealarını sormuştur. Hukuk, müracaat ederek malını is- tirse bu malın sahibine iadesi icap etmektedir. Fakat ambarlarda bekliyen Fen ve Tıp Fakülteleri bu | bu mallardan alınması icap husustaki mütalealarını bildir- mişlerdir. Edebiyat Fakültesi evvelce bu hususta menfi bir cevap vermişti. Fakat şimdi bu Fakülte de müspet cevap- larını — hazırlamıştır. — Birkaç güne kadar Divana vere- cektir. Darülfünunumuz bu sene Lıyip;i:ı.g:ülfıımllı talebe müba' karar vermiştir. Şimdilik bir talebe gönderile- cektir. Bu talebenin fakülteden iİntihap - edileceği henüz takarrür etmiş değildir. eden resimlere ithalât resmi- nin de dahil olup olmıyacağı hakkında Gümrük idaresi, varidat umum müdürlüğünden malümat istemiştir. Varidat amum müdürlüğü bu hususta yapılması icap eden muame- leyi şöyle izah ederek güm- rüklere bildirmiştir. Gümrük ambar ve antrepolarında mu- ayyen müddelten fazle kalan eşya Üzerinden sahiplerinin mülkiyet hakları kaldırılmış ildir. Bu eşyalar gümrük- îi:r*'unhndın usul d.ı"ıgeıindo Maamafih diğer f.k:fg;'ah' satıldıktan sonra Gümrük Kanu- Teltanclik dullkenlari -| nu mucibince gümrük resmi duğu halde hukukun bir asis- tanı vardır. Bu talebenin de hukuktan — seçilmesi muhte- meldir. mevkli (iktidarda bulunan kimse aleyhine - meselâ İsmet Paşa - söz söylenebilsin bunun böyle ola- bilmesi matbuat hürriyetinin ilk miyarıdır. Söylenen sözlerin doğru veya yanlış olması münakaşası ondan sonra baştar. Milletler ev- velâ bu neticeyi elde etmek için uğraşırlar ki biz de bunun için uğraşmışızdır. K n (Devamı ver) ve sair vergi ve resimler alh- mnır. Bundan artacak - paralar olursa sahiplerine terkolunur. Gümrük resmi yalmız ithalât eşyasından alınacak, memleke- te ithal edilmek istenilmiyen eşyadan alınmıyacaktir. Bu gibi eşya, gümrük ida- resince — satılığa — çıkarildığı zaman, mal sahibi, ihaleden evvel müracaat ederek malını ihraç edeceğini bildirirse kon- disinden yalnız ardiye resmi, Çalışkan — ve | zeder, Kafasile | Resminizi Bize Gönderiniz, * izi Söyliyelim... l ! Eylâl 17 SİNEMALAR L 4 Bugün ELHAMRA sinemasında SİHİRBAZ Tamamen Fransızca sözlü ve renkli film. PARAMUNT ilmi ve fenni azete ve film. Yarınki uma saat 10 3/4 tenzilâtlı matine ———i Üsküdar Hâle sinemasında Aşk Hırsızı Mümessilir Norma Kerri * Mehmet Dursun B.: Mes'- - üliyet ve va- zife endişesini taşır. İsraftan savurukluktan hoşlanmaz. Herkese itimat göstermer. Eş- yasını — hüösnü istimal etme- sini bilir. * Mastafa B.: Sakindir, işle- rine şarlatan- hk, riya ve aümayiş karış- tırmaz. İğbira rı devamlı ©- » lur. Menfaatle- rinden kolay, kolay foragat inatçılığı ter- cih eder. l Tiyatro Ve .Sinemalaıl ALKAZAR — Vahşiler geliyor. ALEMDAR — Hint mezanı ARTİSTİK — Viyana Aşkları EKLER — Broduay gülü ELHAMRA — Sihirbez ETUVAL — İkimiz FERAH — — Mühtelif ” temalllar GLORYA — Mesele yok KEMAL B. — Titamik ve Serseri çocuk MELKE — Para ve aşk OPERA — Belki.... Bu gece ŞIK — Müttehim kalkınız Üsküdar Hüle — Aşk kırmzz Taksim bahçesi — Varyete Çiflikparla — Sazx Kız kulesi parla — Darllttalim Bir Kulüp Hakkında Öıte.rnyı Amatör Riü Verhant ismindeki kulübün beynelmilel federasyon -tara- fından — tanınmış — olmadığı Güreş Federasyonu tarafından tebliğ olunmuştur. SON POSTA 'evral, Siyast, Havadis ve Halk gazetesi| ldare : İstanbul Nuruosmaniye Şerel sokağı 35 - 37 Telefon - İstanbul - 20203 Posta kutusu : İstandul - 741 Telgraf : İstanbul SON POSTA ABONE FİATI TÜRKİYE 1400 Ki 750 » 1 Sene S6AyY &ç 1 . rıhtım ve kantar ücreti alımna- | k ndisine iade Gelen evrak geri verilmez. Dânlardan memuliyet alınmaz. Adres değiştirilmesi (20) kuruştur. “çak, ithalât resmi istenmiye- cektir. Mal sahibi malını ithal edeceğini bildirirse ithal res- mi de alındıktan - sonra mal edilecektir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: