10 Ekim 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

10 Ekim 1931 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— tanbuldan — Bende AYU 'HINDI ANBULDA STANA: SON POSTA Ti Cemal Paşa Pencapta Bir Hü- kümet Teşkil Etmçk Arzusunda YAZAN: —İ121— Cemal Paşa: — Harbiye nazırı ve baş- kumandan vekili Enver Paşa- nin Efganistana beni gönder- mekle hüsnü intihap ettiğini söylerken ben maziyi hatırlı- yordum : Filbakika Efganistana Enver Paşanın — idaresi — esnasında memur edilmiştim. Fakat beni seçen Enver Paşa değildi. Muamelâtı zatiye recisi Osman Şevket Beydi. Hatta ben İs- ayrılırken — Enver Paşanın yüzünü bile görme- miştim. Bu muhavere esna- sında muhterem Bereketullah Efendi de — yanımızda idi. Kendisini Cemal Paşaya tak- dim ettim. Muhaverenin ze- mini genişledi. Paşa benden vaziyet hak- kında — malümat soruyordu. ona — vazifemi nasıl — yaptığımı anlatıyordum, Ef- ganistanın, — Türkistanın — ve Rusyanın vaziyetleri hakkında 5 “bildiklerimi söylüyordum. — Bir aralık kapı açıldı. içe- Wiçe sabık İstaübul — polis — müdürü Bedri B. girdi. Paşa — bizi ona da takdim etti. Uzun $ | müddet konuştuk. . | Doğrusu vatandan bir se- — Hâm almış gibiydim. Kendimi — watanın içinde hissediyordum. © Vatandaşların karşılarında gö- ) J B || | " tüyordum. Cidden memnun- — dum: Cemal Pşa bana birçok — iltifatlarda bulunduktan sonra amirlerimin — takdirlerini de tebliğ ediyordu. Bir asker — için bundan daha büyük bir zevk olamazdı. — Yorguün oldukları için Ce- /— mal Paşa ile Bedri Beyi daha — ziyade rahatsiz etmekten çe- — kinerek müsaadelerini aldım. -— Fakat Paşa beni hergün ” görmek — istediğini — söy- — ledi. Bittabi burada bu- lundukça ziyaretlerinde ku- #ur etmiyecek, muntazaman — emirlerini soracaktım. — Cemal Paşaniın nezdinden — gıktıktan sonra doğruca (Eski Taşkend) de kâin evimize | döndük. | , * — Müteakıp günlerde tekrar Cemal Paşaya gittim. Vaziyet — hakkında istediği daha mu- — Fassal malümatı verdim, elim- |den geldiği kadar kendilerini tenvir ettim, Bu suretle aradan beş on gün geçti, artık benim için de vatana dönmek sırası gel- mişti. Bu maksadımı Cemal ee — M. KÂZIM Paşaya söyliyerek müsaadesini istedim. Fakat razı olmadı: — Bilâkis, dedi, şimden sonra da burada kalmalısın, bana yardım etmelisin. Yapa- cağım işlerde senin tecrüben- den islifade etmek isterim! Cemal Paşanın ne yapmak istediği bilmiyordum, kendisi- ne sordum. Mabrem bir su- | relte anlattı : — Cemal Paşa bir müddet buralarda tetkik ödedeli, İizarlyacak, sonra taraflarıa gececek müstakil bir hükümet tesisine çalışa- caktı. Paşaya bu düşüncenin bir hayal sahasından çıkmı- yacağını söyledim. — Neden? Dedi. Akli ve mantık! delilleri birer birer sayarak anlattım. Faka kendisini iknaa muvaffak olamadım, tebessüm ediyor, fikrinde musir görünüyordu: — Dünyada yapılamıyacak hiç birşey yoktur, diyordu. (Mabadı — varin) vit zemin (Pencap) ve orada Hergün Aşk Halinde Bir Dostluk Yazam S.R. (Baştarafı 3 üncü sayfada ) tezahlirden bir parça çalmış oluyorsunuz. Arabacı, dükkâncı, tacir, amele hep bu histe. Türklükle dostluk tesis etmiş olmaktan mütevellit derin bir memnuni- yet duyuyorlar. Ekserisi de aslen Türkiyeli, Çoğunun işi burada iyi gittiği halde daha az kazanmak şartile Türkiye- ye dönmek hususunda can atıyorlar. Meselâ oturduğum büyük Britanya otelinde bir metrdo- tel var ki iki sene evvel Pera palasta çalışıyormuş. Ailesini bile getirmemiş. Her an dör- mek ümidi var. Zannediyorum ki naklettiğim intibalar burada, Türk - Yu- nan dostluğu hakkındaki umu- mi kanaat ve hisleri hulâsa ediyor. Bu neticeye varmak için büyük gayretini yakından takip etmek fırsatına nail ol- duğum İsmet Paşanın büyük feragatini selâmlarken bütün temennim, bu güzel ruh hale- tinden istifade olunarak iki taraf için de müsavi hukuka müstenit güzel ve sarsılmaz b'r esas kurulmuş olsun. | Baştarafı 1 inci sayfadaj Şu halda biz Türkler bu sene talisizlik — yüzünden — bütün yükü iki oyuncu üzerine yük- ledi, ve onlar da son gayret- lerini — sarfettikleri — halde, maatteessüf hasımlarının fazla kuvvetleri önünde mağlüp olmak — mecburiyetinde kal- dılar. Bu gseneki tenis maçları içinde heyecanlısı - birincilik için Romanyalı Mişu ile yine Romanyalı Pulyefin pası ol- muştu. Balkanların bu iki üs- tat oyuncusu son gayretlerile karşılaştılar ve neticede Mişu oyunu terkederek - birinciliği Pulyefe bıraktı. Tek hanımlarda Yunanlılar şampiyon, çift muhtelitte Yu- goslavlar ve ikinci yine Yu- goslavlar çıktılar. Çift erkeklerde Yugoslav Şefer - Kokoviç, Romen Mişu- Pulyefi mağlüp ederek birin- ciliği kazandılar. Çift Hanım- larda Yugoslavlar ilk safta, Romenler ise arkalarından gelmektedir. Görülüyor ki bu sene tenis maçları bir Yugos- lav - Romanya çarpışmasın- dan ibaretti. Diğer milletler | pek kendilerini gösteremeden ortadan yavaş yavaş sıyrı- mışlardı. ÜUmumiyet itibarile ince teknik oyunlara malik olan — Romanyalılar — tekleri kazandılar, Yugoslavlar da çift birinciliklerini - kaçırmadılar. Bu sene güzel parkın için- deki tenis kortlarına gelenler Romanyalı Pulyefin çevikliği ve Mişonun şaşırtıcı servisle- ladılar. Üçüncülük ve dördün- cüölük maçları el'an devam etmektedir. Atletizm, Disk Dün atletizimde hafif bir hareket oldu ve yalnız disk müsabakaları muazzam stadın temiz sahası üzerinde pek sessizce nihayetlendirildi. Küşat resmi gününden yor- gun düşen spor meraklılarına dört, beş günlük bir dinlen- me devresi vermek içi pazar gününden gelecek cumartesi- ne kadar bir disk ile, bir ( Marto ) musabakası birkaç hakemin takdirleri -arasında yaptırılıyordu. Marto yani çe- kiç atmada bizden kimse işti- rak etmedi. Fakat diskte Veysi var. Geçen seneye na- zaran çok yükselmiş olan Veysiyi, bir sene evvelki ra- kipleri çok takdir etmekte idiler. Yugoslavların meşhur şam- piyonu akşam yemekten son- ra Holde arkadaşlarına söy- lediği cümleler arasında Vey- sinin iki sene sonra Balkan şampiyonluğunu kolaylıkla ala- cağını anlatmakta idi. Veysi bu müsabakada bütün cehdi- i i, fakat ancak 38,7 i alabildi. Tecrü- beli rakipleri arasında birin- 1 Bunün Atinada Yeni Müsabakalar Yapılacak ciliği Romanyalı Karabatis 39,80 metre atarak kazandı. İkinciliği ( geçen senenin birincisi ) Yugoslav Doktor Tarantiç 39,27 atarak aldı. Üçüncülük te Yunanlı bir siporcuya kaldı. Bu sene disk 'dereceleri çok fena olmuştu. Hatta bizim Veysi bile 40 metroyu kolayca atabildiği halde bugün ancak 38,6 yı tutabilmişti. Diğerlerine ge- Hace onların da rekorları bu dereceden çok fazla bulunu- yormuş. İstirahat Günlerinde Biraz da atletlerimizin bu- radaki — hayatlarından — bah- sedeyim: Atletlerimiz tatil günlerini neşe # ve eğlence içerisinde geçiriyorlar. Her sabah bü- yük Akropol palasın kapisına sıra sıra — dizilen otokarlar dört milletin sporcularını içe- risine alarak — şehrin muh- telif yakın ve uzak yerlerini dolaşıtırıyor. Türk, Romen, Yugoslav ve Bulgarlardan müteşekkil bu grüp, — Amerikalı seyyahlar gibi öğleye kadar geziyorlar akşama kadar da yeni maçları için istirahat ediyor- lar. Bu dört millet bu pazar günü nihayetlendirilecek olan Ölimpiyat programından son- ra Öönce kendi aralarında büyük bir şenlik yapacaklar ve birer gün ara ile memle- ketlerine avdet edeceklerdir. 4 Otel Akropolun — teşkilâtını 'idare edenler bu ayrılıktan ve hiç memnun görünmüyorlar. Evvelâ yüzden fazla müşterisi birdenbire kayboluyor. Bun- dan başka da gruplar ile fazla samimi olmuşlardır. Bilhassa bizim gençler kendi memle- ketlerinde bulunuyormuş gibi hiç sıkıntı çekmeden bütün dertlerini izale edebiliyorlar. Nasıl izale etmesinler ki, di- rektör İstanbullu ve Tokatlı- yanın eski müdürü, lokanta- daki garsonlar - İzmirli. Otelimizde ayni zamanda İs- tanbuldan gelmiş en kıymetli Müsiki san'atkârları da bu- lunmaktadır. Her akşam ka- pının sol tarafına tesadüf eden salon, artistlerin ilk konser- lerinde kazandıkları muvaffa- kiyeti tebrike gelen aileler ile dolup boşalıyor. İşte — Atinanın oteli, ecnebi — san'atkâr ve sporcuları içine doldurmuş, her akşam eğlenmesine de- vam ediyor ve kasasının ye- künunu hiç insaf etmeden yükseltiyor. bu büyük Sait Tevfik Tenis Maçlarında Alınan Son — Neticeler Atina, 9 (A. A.) — Ati- nadaki Balkan sporları tenis umumi neticeleri şunlardır ; * Romanya 25 puvan, Yu- goslavya 24 puvan, Yunanis- tan 18 puvan, Bulgaristan 4 puvan, Türkiye 3 puvan olarak tesbit edilmiştir. SİNEMALAR ASRI SİNEMADA Bugün ve yarın Saat 16 1/2 matinesinde programa ilâve olarak ngin Varyete Numaraları ile İSMET PAŞA Hz. nin Atina seyahatleri ve Balkan Olimpiyatları, ALKAZAR ALEMDAR — Fırtına ARTİSTİK — Viyana bir kız sevdim ASRİ —— Dün ve yarının kadını EKLER — Siyah inci ELHAMRA — Monmartr sevdaları ETUVAL — Caz laralı FERAH — — Altına hilcum GLORYA — Gece govdaları KEMAL B. — Mukaddes dağ MAJİK — — Artür gürel hanımlar MELEK — — Yacık kalipler MİLLİ — — Müttehem kalkınız OPERA — Arais ŞIK — İtham ediyorum Masonlar Ateş Püskürüyor Üstadı Azam Kemal B. Eski Adliye Vekiline Cevap Veriyor Eski Adliye Vekili Mahmut Esat Beyin masonluk aleyhinde şiddetli neşriyatta bulunduğu- nu dün haber vermiştik. Ma- sonların üstadı azamı olan operatör M. Kemal Bey Mah- mut Esat Beyin bu — ithamla- rına cevap vermiştir. M. Ke- mal Bey diyor ki: *Mahmut Esat Bey zaten Masonluk düşmanıdır. Onun sözlerinin biçbir kaymeti yok- tur. Masonluk milliyetçi, halk- çı bir şekildir. Türk milletinin onu kökünden imha etmesi lâzımgeldiği noktai nazarına cevaben şunu beyan edeyim ki Türk milleti masonluğu kaldır- | maz. Bilâkis yükseltir. Çünkü onlar Türk milletinin yükselme sinden başka bir gaye besle- mexzler. Masonluk insani bir gaye ile yürürken onun kaldırılma- sını düşünmek abestir. Mahmut Esat Beyin ne dü- şüncede olduğunu, masonluk için vaktile Heyeti Vekilede aldığı cepheyi de çok iyi biliyoruz. Onun sözlerinin milliyetçi, halkçı Türkün yükselmesini düşünen insani gayelerle ha- reket eden Masonluk camiası üzerinde zerre kadar tesiri olamaz.,, Olimpiyat Çıktı Atina ve Sofya Balkanyat- larına âit muhabir mektup ve resimleri, antrenör — Mister Pegnamın — Sofya — maçlarını tahlil eden mühim bir raporu, İstabulun kuvvetli klüplerinin mıntakayı tanımıyacakları, meşbur. Türk pehlivanların- dan Alimçonun en mühim (ATLANTİKİ E A. DUPONT”'un eseri, 10 Teşrinievel Cumartesi İstanbul — 18 Gramofot 19,35 alaturka konser, 20,2 Gramofon, 21 alaturka kon: Ostrava — (263 metre kilovat ) 16,15 Prağdan naklej konser, 18,40 armonik, 19 gü haberleri, 22,25 sesli filif parçalar Heirlesber — |263 metre 79 kilovat) 19,15 piyano, 20.06 könser, 2110 kabare musikitl Mühlaker — | 360 metre 79 kilovat | 20,30 komedi, 21,48 İtalyan Halk şarkıları, 22.,3İ Frankforttan naklen konser Bükreş — (394 metre, 18 kilovat | 20 Radyo Darülfünun! 20,30 Opera binasından nakleli bir opera temsili Roma — | 4â5 metra kilovaı | 19.30 kı konser, konser, erans, 28 ile 24 ara sında eski ve yeni dans havalar Viyana — |( 516 metre 20 kilovat | 19,30 Rokoko musikiş 20,30 Lüksenburg Konti ope rası, 23 gramofon Peşte — |(550 metre kilovat | 19,30 operadan nakleni Turandot operası, sonra gecil yarısına kadar dans havaları Varşova — |l1411 Metre; 158 kilovat| 21,55, Şopell konseri, 23-24 dans havaları | Konigsvüsterhavsen — (1 | metre 72 kilovat | 20,30 Bres- lavdan naklen koönser - 80 gece — yarısına kadar — dan& havaları vİnşallaİı, Maşallah! İzmir, (Hususi) — Bizim belediye para — noktasından kismen — sıkıntıdadır. — Buna rağmen belediye yeni işlere girişmek — cesaretini henüt kaybetmemiştir. Meselâ ge- çenlerde Kokaryalı denilet mevkide bir deniz hamamı yaptırdı. Şimdi de yine bu civarda bir gazino yaptırmak tasavvurunda olduğu söyleni- yor. Bir tahmine göre gazina (V7 ) bin aya çıka akmış: | Fakat gelireceği varidat düşü” nülürse, tabit belediye içit bir varidat membaı daha bu- lundu demek münasip olur: Kazın geleceği yerden tavuk esirkenmez — derler. — Galibt bizim belediye de bu atalaf sözüne ayak uydurmuş. İnşaallah diyelim de nazaf değmesinl $. C güreşi gibi muhtelif hava” dislerle intişar etmiştir. K& rilerimize tavsiye ederiz. —a GLORYA'da Bu Akşam — BÜYÜK CALA Gaston SARI Leroux'nun — meşhur HUGUETTE sinemada konuştuğunu ilk defa işiteceksiniz. Yerlerinizi tedarik etmek için bugünden Beyoğlu İlâveten: 3 No.lu PATHE JURNAL, Mösyö LAVAL ve Mösyö BRİAND Berlin'de - İSMET PAŞA Hz. nin Atina seyhatlerinin tam filmi. EX - D e — ae M—_M. l Zhti polis romanından UFLOS alınmıştır. 1656 No. ya telefon ediniz. ODANIN ESRARI Mümessilleri : ve RONAND en sevimli Konuşan ( OSSO ) filmidir. Helülinedi. da'— TOUTAİN enç artist. Tîqi_:ıiml 10 « T u ee eund n ThRlb a Bötn HöalleREğ a

Bu sayıdan diğer sayfalar: