1 Nisan 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

1 Nisan 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

San'at ve Edebiyat Maruf Muharrir Pirandellonun Hüviyeti Yazanı Pr. Aldo Franceakini | Ktalyan mubarrir ve gazetecisi Dr. Prf. Françeskini geçenlerde, şeb- wimizde maruf edip “ Pirandellonun tiyatrosu , mevzulu bir konferanı verdi. Profesör, konferansını (Son Posta) karileri için hulâsa ve makale geklinde tespit etmiştir. Roman, hi- kâye, tiyatro sahalarında büyük ye- Bilikler vücude getiren maruf İtalyan edibinin edebi şahsiyetini, bu yazıda gevkle okuyacaksınız. *“Şöhreti artık Avrupa — ve Ameri'taya yayılan bu orijinal muharriri küçük bir makale ile tanıtmak kolay değildir. 400 bi- kâye, 8 büyük toman ve 30 ko- medi ve faclanın muharriri olan Firandellonun eserleri geniş ve de- rin bir — tahlile ihtiyaç gös- termektedir. — Pirandello — “Şah- siyet tiyatrosu, —ismi — verilen yeni cereyanın — müessislerinden biridir. Vak'adan ziyade eşhasın tabiat, hayat ve seciyelerini tet- kik eclen ve hakiki hayatla da- ima bir tezat teşkil eden eski tiyatronun tevlit ettiği yorgun- luk bu yeni cereyanın doğma- sında büyük bir amil olmaştur. İtalyada — bu cereyınııı yekâne mümessili Pirandello değildir. Cihan harbinden evvel Da- monçiyo, Sem Benelli ve harpten sonra da birçok muharrirler yek ahenk ve eski komedilerin hudu- du haricine çıkınışlaradı. Fakat bu muharrirlerin eserleri Piran- dellonun eserlerile kabili muka- | yese değildir. Pirandello en ve en derin tiyatro muharrirliği vasfımı bâlâ muhafaza etmektedir. Piran- dello, komedilerini onu okuyan ve dinliyenler ürzerinde devamlı bir tesir yapacak bir şekilde tertip eder, şahsiyetlerini basit ve kuvvetli bir lisanla konuşturur. Eserlerinin nasıl nihayet bula- Cağını evvelden anlamak ve tah- min etmek kabil değildir. Berini hakikt tııyıtııııthiı ahır. SA Memurlar, muallimler, hükim- ler... Onun komedi ve fatiala- rının kahramanlarıdır. Bunlar, muttarit hayatları için- de bir gün kendi mevcudiyetlerini ve hayatlarını tetkik ve tahlile m Hiplerdir. Bunlar, bu sonra, artık kendileri oldağunu, — valinız muayyen ve kendi mesleklerinin verdiği zevk- ler içinde yaşamıya mahküm ol- duklarını anlamışlardır. Bu haki- katin yesile hayatlarının seyrini değiştirmiye cabalamışlar, buna muvaffak olamayınca, eski mutta- rit hayata avdetten başka çare bulamamışlardır. İşte bu avdet ediş, onları bütün yeis ve keder- lerile bütün gülünç vaziyetlerile gösterir. Bu iki tezat, yani daba iyi yaşamak — ihtiyacı ile o hayatı hissedip te yetişememek mahrumi- yeti insanların en gülünç ve acık- h taraflarım — meydana — çıkar- maktadır. Darülbedayide oynanan “ Altı kişi muharririni arıyorlar ,, , “Eş,, gibi facialarda, Pirandello san'a- ftamü şahikasma vasıl olmuştur. Pirandelle birçok komedile- rini evvelce — yazdığı ve kısmı azamı Son Postada — neşredilen hikâyelerinden almıştır. Bu ma- olmıyan — maddi — hayatın, bi- zim bayali ve manevi hayatı- mızi larümar edişini, bizi sukutu — Reerr NN aylariğ ON POSTA MEMLEKET HABERLERİ Teşkil Edilen Spor Yurdu Bir Çok Sahalarda Hayırlı İşler Görüyor Karaman (Hu- tedavisine — koş- susi) — Kasa- y a maktatır. Nitekim bamızda geçen T sinir -buhranına senelerde — bazı tutulan bir genç, gençler - tarafın- Yurdun muave- dan (Karaman İd- netile hastaneye mşn*Yı:ğu) is- yatırıldı ve bütün min ir spor yol — masrafları teşekkülü vücuda yurt bütçesinden etirilmişti. Fa- * edildi. Eıı faaliyetsizlik Ka L a Fakat şunu da ılllıııııhk yük kaydedeyim ki zünden — hiçbir gençlerimiz mem iş görülememiş, leket — büyükle- Öi Dat TU Iy fi > memişti Ancak — Keramanda Cümhariyet İlkmektebine devam eden yavrular .'ı'ıkı.'.t'.'îııi,f:ıh.:. bu sene yeniden bir araya gelen | Sahnede temsil edilen (Yıkılan Kasabamızda fakir mektepli ço- alâkadar gençler, kasabamızda | Ocak) — piyesinde — gençlerimiz | cukların yardımına koşmak üzere mutlaka — bir spor — canlılığı | bütün - kabiliyetlerile muvaffak | bir de himaye heyeti vardır. Bu yaratmak armile hayli uğraştılar we oldukça faaliyet gösterdiler. Bu faaliyet arasında — sporcu gençlerimiz — geçen sonbaharda öksüz çocuklar menfaatine bir de müsamere — vermişlerdi. Gençle- rimiz, gerek kendi muvaftak- yetleri, gerekse halkın gösterdi- ği alâkadan kuvvet alarak ye- niden 'güzel bir temıil verdıleı Zonguldakta Vilâyet Yolları Tamir Ediliyor Zonguldak ( Hususi ) — Son günlerde idarei hususiye, Vıllyn yollarından bazılarının tamiri için faaliyete geçmiştir. Evvelce ya- pilan, fakat bu kış mevsiminde yağan şiddetli karların tesirile bozulan Ereğli - Devrek şosesinin tamirine karar verilmiştir. Bu yo- lun tesviyesi evvelce yarıda kalb- mış, şimdiki halde otomobillerin işlemesi İmkânı kalmamıştır. İda- reihususiye bütçesinde tamirat için ayrılan (7000) Hira ile bu mahzur izale edilecektir. Bandırmanın Suyu Bandırma (Hususi) — Havalar müsait gittiği için su yolu şirketi tekrar — faaliyete — başlamıştır. Yeniden bir çok su borusu vesair malzeme celbedilmiştir. Su yolla- rinda çalışan ameleye G0, 70 ve BO kuruş üzerinden yevmiye ve- tilmektedir. Şimdiki halde iki yüz amele iş başındadır. Bir Sıhhat Meselesi Elâziz (Hususi) — Şehrimizde yaş ıeyvı.h açıkta satılmakta- bir müddet devam etmiştir. Fa- kat sonra gene açıkta satılmıya başlandı. Şehrin umum! sıhhatile alâkadar olan bu vaziyetin behe- ——— hayal ve ıstırap içinde bırakışını arasında vâsıl olunan en yüksek hedefi ifade etmektedir. ,, Prf. Alda Franceskini oldular. Okadar ki bu müsamere- nin tekrarı için gençlere birçok müracaatler yapıldı. Hulâsa, diye- bilirim ki, kasabamızda evvelce gençlik ölgün ve sönük bir halde yaşarken şimdi diri, canlı ve faal bir hayat geçirmektedir. Genç- lerimizin teşkil ettiği yurdun ha- yarlı işlerinden biri de, mensup- ları uumdı lııı!ılınınlınıı heyet geçen sene olduğu gibi bu sene de birçok mektepli yav- rulara muavenet etmiş, onları bir baba — şefkatile — sevindirmiştir. Halkımız da — bu) hususta yardr mimı esirgemiyor. Ancak bu yardım biraz daha” geniş olursa yapılacak hayırlı iş te o nisbette semere verir. ğ İ. L Kaçakçılık Yapan Memurlar Bir Memur Ceza Yedi, Biri De Mahkemeye Verildi Alâiye ( Hususi ) — Mıntaka- mızda — kaçakçılık — mücadelesi ehemmiyetli şekilde devam et- mekte ve yakalanan kaçakçılar mahkemeye verilerek cezalarını gürmektedir. Bu cümleden olarak son günlerde bir gümrük memuru da kaçakçılık cürmile maznun olarak mahkemeye sevkedilmiştir. Hâdise şöyle olmuştur : Gümrük mubhafaza memurla- rindan Ahmet Efendinin Arap gemilerinden — öteberi kaçırdığı hakkında bir ihbar yapılmış ve bunun üzerine Ahmet Efendinin evi aranmiştır. Taharri netice- Bitlis (Hususi) — İstanbulda sulu sütün okkası 30 veya 40 kuruşa sabılıyormuş. Bu haberi burada işitenler hayret ediyorlar. Fakat bizim gibi biraz da siz hay- ret ediniz. Çünki bir müddet evvel kışın şiddeti yüzünden on kuruşa kadar çıkan süt şimdi hayli ucuz- ladı. Bugün burada kaymak gibi sütün okkası dört kuruşadır. NİYAZİ YILMAZ Damızlık Hayvanlar İzmir ( Hususi ) — Vilâyetimiz köylerine damızlık olarak aygır ve merkep tevzil takarrür etmiş- tir. Merkepler Kıbrıstan getirtile- cektir. Bu iş İçin 22 bin lira tahsisat konulmuştur. distan cevizi ve muz şurubu bu- lunmamıştir. Bunun üzerine Ahmet Efendi - vazifesinden — çıkarılarak mahkemeye verilmiştir. Buııdııı Efmin evinde on beş kilo kaçak tütün yakalandığını bildirmiştim. Yakalanacağımı haber alınca tütün- lerin üzerine benzin dökerek yak- mağa teşebbüs eden Fadıl Efendi Antalya İhtıisas Mahkmesinde sor- guya çekilmiş, neticede bir sene hapis, yetmiş lira para ve ebediyen memuriyetten mahrum edilmek cezalarına mahküm olmuştur. sinde evde mühim miktarda Hin- N. ASIM Mükemmel.. Salihlide Bitliste Bir Okka Süt | Bir Öküz Yüzünden Kanlı Dört Kuruş! Bir Cinayet Çıktı Salihli (Hususi) — Kazamızın Akviran karyesinden samat Hü- seyin Mehmet ile ayni kari- yeden hoca Ahmet oğlu Yasin arasında bir öküz yüzünden kav« :ı çıkmış ve neticede Mehmet ama ile Yasini ki inden ralayıp firar dnııhü':i' Fakat :-_ bıtaca sıkı takip neticesi günde yakı adliyeye edilmiştir. Kadının Evinde Esrar Çıktı Bandırma (Hususi) — Kasa- bamızda Sunurlah mahallesinde Fatma namında bir kadının ha- nesinde yarım kilo esrar ve ka- çak tütün yakalanmıştır. Kındlıl tahtı mühakemeya alınmıştır. — Hayatta Karaman Gençleri Çalışıyor Tesadüf Edilen Vahalar ! Hayat bir çöle benzer. Çölde nasıl arada sırada vahalara tesa- düf edilirse, hayat çölünün de nefes imkâmnı veren vahaları var- dır. Daimi sürette seyahat mec- buriyeti yoktur. Çölde giden kervan gibi arada sırada bir su başına —inip istirahat et- mek, denkleri indirmek ve ye- niden seyahate çıkmak için kuv- vet toplamak imkâm vardır. Evvelâ uyku bu vahalardan biridir. Her yirmi dört saatte bir defa hepimiz bu kuyunun suyunu içip serinleriz. — Eğer geceleri iyi uyuyabiliyorsak yüklerimizi indirir, dinlenebiliriz. Eğlence yerleri ikinci vaha- lardır. Buralara girdiğimiz zaman hayat çölünün işkencelerini unu- tur, avunuruz. Eğlencenin kıy- meti, bize kendimizi unuttura- bilmesi ile ölçülür. Arkadaş üçüncü vahadır. Bir arkadaş, yorğun ve dertli zaman- larımızda bize teselli veren, bizi dinlendiren ve bize kendimizi unutturan ne büyük bir kuvvettir. Birisinin — bizi sevdiğini, bizim için titrediğini, ne olursa olsun, ilk hamlede yanımıza koşacağımı bilmek, hayat için ne büyük te- sellidir. Aşk, vahalarin en güzeli, en yeşilidir. Sevmek, değil İyalmız kendimizi, bize bütün hayatımızı anutturan, bize en temiz pmarlar- dan en soğuk suları sunan bir kaynaktır. Bir def'a develerimizin yüklerini bu su başında indirdik mi tekrar kalkmak, yola çıkmak istemeyiz. İnanmak, —sonuncu — vahadır. kendimize, mefküremize inanmak, bir şeye tapmak, insana dertle- rini unutturan, hatta derdi zevk yapan bir vahadır. Yükümüzü daima — taşımıya malhküm değiliz. Hiçbir şey daimi değildir. Geceler, cumalar, aşlı ve sevda bizi yolda ahkoyan, dinlendiren ve bize hayatın zeve kini veren vahalardır. Bir Küstah.. Bıçağını Çekerek Genç Kızların Arasına Saldırmış Balıkesir 31 ( Hususi ) — bıta, şayam dikkat bir l:qvnı hâdisesinin — cür'etkârı hakkında takibat yapmaktadır. Hâdise şa şekilde cereyan etmiştir: Balıkesirin Hacı İshbak maha- lesinden taşçı Mahmut efendinin kın Ziyneti — ve İsmail ağanım kızı Hanife ile diğer beş genç kız hep beraber - kırlara çıkarak ot toplamıya başlamışlardır. Bir aralık Balıkesirin Mirzabey ma- ballesinde oturan kör Hüseyin oğlu Ahmet isminde birisi, bu yedi genç kızm yanına gelmiş ve kızlardan birine tecavüz etmek istemiştir. Fakat kızlar bu teca- vüze karşı gelmek — isteyince Ahmet hemen bıçağını çekmiş ve kızların aralarına saldırmıştır. Bunun — üzerine kızlar hep bir ağızdan — bağırmıya - başlayınca Ahmet yakalanncağından kork- maş ve kaçmışlır. — Zabıta bu cür'etkân takip etmektedir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: