23 Nisan 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

23 Nisan 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Tenkit Ve Neşriyat Bir Şaheser ! Nahit Sırrı Bey, Muhit mec- sının nisan nüshalarında, be- Nurullah Ata | mua nim hiçbir. eseri beğenmediğim- den bahsediyor. Hakikaten de- ğersiz. olan kitaplardan hoşlan- mayışım, onların kusurlarını seze- bildiğimden değil, sırf hiçbir şeyi leya! Kör olan güzel şeyleri görmekten mahrumdur — amma, pirkinlerine bakıp rahatsız olmaktan da kurtulur. Kapah — gözlerin arasıra bir ışık seçer gibi oluyo- rum; besbelli herkesin - gözlerini kamaştıracak — derecede parlak eserler, nurlarından benim mah- rum kalmamı reva bulmuyorlar. arasından | MEMLEKET HABERLERİ ae ZADEEMONEA TU DA N Y DAE ÖL AT U Muradiye Kasabasıdır Van (Hususi) — Bizim Van gö- lünün şimal u- | cunda (Muradiye) Bu sözümün pek yalan olmadığı- | ni Nahit Sırrı Beyede Itiraf ettireceğim: kendisinin yeni ese- rini, San'atkârlar isimli bir. ki- tapta — topladığı. Üç hikâyeyi | (7000 ) beğendim.Hem de nasıl beğenmek! | Dante, Virgilius'u okurken her- halde bu kadar coşmamış; La Fontaine,- Spinoza'ya hiç şüphe- siz bu kadar hayran olmamıştır. Elimde kitap, kapı kapı dolaşıp herkese: “Nahit Sırrı Beyi oku- dunuz. mu?,, Diye soracağım. Veyl bilmiyenlere! kitabın verebileceği leziz. ve de- vin | uykudan - ilelebet mahrum kalacaklar! 55 sayfadan ibaret esere küçüktür demeyiniz. Bir kere edebi mahsüllerin kıymeti, kemiyetlerile Gölçülmez; saniyen Nahit Sırrı Beyin bazı cümleleri ancak iki defa okunulunca mana- sını lâtfediyor. Meselâ: “ Muhte- şem ve giranbaha kürkünün içinde, sSadrazam — Abdülkadir — Hulüsi Paşanın — ihtiyar birden müptelâ vücudu heybetli görünüyordu. , — Böyle karışık yazmak ne iyi! Muharririn bir san'atkâr olduğunu en kör- lere bile farkettiriyor. Kitap, isminden de anlaşıln- cağı Üzere, san'atten, san'atkâr ruhundan bahsetmiş. Benden de kör olanlar bittabi bunu göre- miyecek ve: “Bunun neresi sanat- kârdan bahsediyor? Birinci hi- kâyede şair haleti ruhiyesinden ziyade, Sadrazamların - fenalığın- dan, karı koca kavgasından bah- solunmuş. İkinci hikâyenin mevzuu kendini heykeltraş zanneden bir deli. Üçüncüsünde ise babasını kıskanan bir oğuldan ve babanın * oğluna muhabbetinden bahsedi- liyor , derler. Diye dursunlar! Nahit Sırıı Bey — mevzularını “Yançizmemiş, ancak onlar hak- kında — bizi kendi — kendimize düşünmiye davet edip kendisi başka şeyler anlatmış. Nahit Sırrı Beyin hikâyele- rinde, M. Henride Regnier'ninkilere benzemek — hevesi — hisolunuyor. Fakat o muharrire benzemek, Nahit Sırrı Bey için bir tenezzül olurdu. Dehası onu kurtarmış ve bilhassa birinci hikâyeyi, üstatlar fistadı Müsahipzade Celâl Beyin Şaheserlerine yaklaştırmış. Hele Necmi Efendinin karısı Gülfam : “Kazasker Harputizade — Hayrul- lah Ef. kerimesi Hatice Gülfamın kaderinde esnaf haremi olmakta yazılmışsa Rabbimin takdirine ne diyebilirim ?,, Dediği zaman in- san gayriihtiyari Aynaroz Kadı- sı'm - hatırlıyor. Bu kitapta, olan bu gayet orijinal ancak — bu | isminde bir ka- saba vardır. Şi- malinden (Pete) garbından (Esü- rük) — dağlarile çevrilmiş — olan bu güzel kaza dahilinde elyevm nüfus barınmak tadır . Kasabanın ke- narından ( Bendi mahi ) çayı şirıl şıril akmaktadır. şark — tarafında (Piri Reşit) dağı yükselmektedir. Fakat burada en meşhur şey vaktile İran Hükümdarı Şah İs- mail tarafından yaptırıldığı söy- lenen (Kandahar) kalesi hara- beleridir.Bugün kıymetli bir tarih hediyesi olan bu kale lâtif bir manzaraya maliktir. Muradiye kuıbaıının eski Bitliste Çok Garip Bir Hırsızlık Bitlis, (Hususi) — Burada çok | garip ve henüz işitip göreme- | diğimiz bir;hâdise oldu. Meseleyi ve birkaç illete | adeta | | hk yapan Mehmet Ali Efendinin ! | gümüş tafsilâtile yazıyorum. Hersan mahallesinde bakkal- dükkânına Erzurumun Karapa- zarlı nahiyesinde — Ahmet İs- mindeki adam müracaat ederek para verip kâüğıt para alacağını — söylemiştir. Bakkal ve müşteri bir kâğıt lirayı 41 gü- müş kuruştan — pazarlık ederek mutabık — kalmışlardır. - Bakkal Ali efendi — bir zarfın içine 210 lira — koyarak — Ahmedin eline vermişlir. Fakat nedense müşte- ri pazarlıktan zazgeçerek parayı geriye iade etmiştir. — Bakkal Mehmet — Ali efendi de para zarfım — cebine koymuş — ve akşam, evine — gittiği — zaman zarfın içinde beş para olmadığı- nı hayretle görmüştür. Mehmet Ali Ef. derhal zabı- taya haber vermiş. Fakat bütün misafirhaneler arandığı halde do- landırıcı Ahmet bulunamamıştır. Niyazi Yılmaz tarihl görüşler de var: “Necmi Efendi dalkavukluk edemiyor, hergün sayısı çoğa- lan cariyelerden ayrılıp ha- remden dışarı çıkmak istemi- gen padişahı Allahın devlet ve millete bir inayeti şeklinde göslteremiyor, saray kadınla- rına rüşvet yedirip — büyük mansıplara geçen ve ortalığı zulme böğarak mal toplamak- tan gayrı bir şep düşünmiyen erkânın hayal! ehliyet ve hiz- metlerini göklere çıkarmıyor- dü... » (S 14) Nahit Sırrı Bey, güzelliği tak- dirden “âciz olmadığımı - bilmem yine kabul etmiyecek mi? | bir şekilde tanzim ve tevzü işi Senede Bir Milyon Kilo Balık Tutuluyor beğenmemek itiyadımdanmış. Öy- | Tarihi Kandahar kalesi önünde... ismi, bu kaleye izafeten ( Kan- dahar ) imiş, Kasaba halkı ta- mamen Türktür ve Türkçe ko- nuşurlar. Ağrı hâdisesi esnasında ' bu eski kale bizim askerlerimizin hayli işine yaramıştır. Ehali koyun sığır ve diğer hayvanları sürü ile beslemektedir. I Her sene harice mühim miktarda Küçük Mekteplıl”er sevkiyat yapılır. Ayrıca av derisi de ihraç edilmek- tedir. Halk av ve biniciliğe çok | meraklı olup ber- kesin evinde bir- kaç at vardır. Bendimahi ça- yı ise ayrı bir varlıktır. Burada bazı mevsimler- de külliyetli mik- tarda balık tutu- lur ve Rusyaya | j meselesi, olduğu gibi, Almanyada da um bile balık sevki- yatı yapılır. Oka- dar ki mayıstan | eylâl nihayetine kadar bu ufa- cık çaydan tutulan balıkların miktarı (1,000,000) kiladan fazla- dır. Bu ufacık kasaba kavun ve karpuz itibarile de çok zengin- | dir. Çok mümbit olan Muradiye | toprakları bire on. ve on beş vermektedir. Vamık Falk | liyet | rede: bazı İktısadi Bahisler —ai ODünya Üzerind Türkiyenin Balık Beldesi ? 125 Mu_gnn Var Bcılin ( Hususi ) — İşsiz bütün — memleketler m! efkârı şiddetle işgal etmek! dir. Almanyanın bugün içini bulunduğu buhranın i sebepleri dahi işsizlik keyfiy tinde aranıyor. İşsizliğin — iktısadi neticelerine gelince; bu hususl tafsilât itası her halde zaittir. 13 Nisan 1932 — tarihind Berlinde — aktedilen ( Amele * hususi memurlar birliği kongre siyasi tesir * | si) bu defa bilbassa İşsizlik mt selesile — meşgul olmuş ve bi münasebetle mühim konferanslâ verilmiş, şayanı dikkat teklifler de bulunulmuştur. Birlik idare heyeti - tarafında! yapılan teklifte 2 milyar marl tahsisile takriben 1 milyon am€ leye iş tedariki talep olunmaktı dır. Kongrede nazârı dikkatt bilhassa Reich Mesal Nazırı St gervald ile Prusya Başvekili Brav' nun beyanatı üzerinde temerküfl eylemiştir. Stegerald'ın — mütaleatı köon$ itirazlara da hede olmuştur. Fakat hükümetlin işsif Hk meselesinde takip eylediğ siyasetin ana — hatlarmı | eden “Stegervald - Planı,, alâka dar diğer mehafil nezdinde peli | Ayi bir tesir bırakmıştır. Zira b plân- her şeyden evvel mark'ı! kıymetinden düşmemesi esasu! müstenit — bulunmaktadır. Hü kümetle — birlik — idare — heyeli arasındaki —ihtilâf — ilk e mark — kiymetile sanayün m fiatine — taallük eyleme! tedir. Hükümet işsizliğin edilmesi için her Şşeyden evve Alman sanayündeki mliyet fial lerinin ve dolayısile amele ücret' lerinin tenzili icap eylediği kans' ' | atinde bulunmakta ve Almany” Bu resimde gördüğünüz küçük gençler Maraş Şehir yatı mektebin- de okuyan mekteplilerdir. Bu yavrular bugün ana ve baba evinden ayrı yaşıyorlar. Fakat bulundukları mektepte milletin axziz himayesi ve muallimlerinin de baba şefkati altında masum bir hayat geçi- riyorlar. Muallimleri onları s#ık sık gezmiye götürerek açık havada hep bir arada eğlenmelerini tentin ediyorlar. Buradaki yavrular Şebir yıh mektebinin birincl sınıf talebeleridir. Dıyarbekırde | İhtısas Mahkemesi Faaliyete Başladı Diyarbekir ( Hususi ) — Adli İhtısas Mahkemesi on beş gün- denberi faaliyete geçmiş — bulun- maktadır. Cığgara kâğıdı kaçak: çılğımdan maznun Bahmasi kö- yünden Ali oğlu Mustafa ile evin- de bir kile rakı çıkan Bekir paşa sokağından Hacı Mirza zade Abdülkadir oğlu Hacı Zülfikar Efendiler ilk suçlu olarak mah-» kemeye gönderilmişler ve tevkif edilmişlerdir. Kastamonuda İyi Su * Kastamonu, 21 ( AA )— Kas- tamonu Belediyesi sularının Fenni için — mütehassıs — celbetmiştir. Şehrimize gelen su —mütehassısı | tetkikatına başlamıştır. mezazaama » Batıbelı Irmak - [:reğlı Halhndnkı Tünel Tamamlanıyor Çankırı, 21, (A. A.) — lr-- mak * Ereğli hattında Türk mü- hendis ve sermayesi tarafından yapılmakta — olan 3440 — metre uzünluğundaki Batıbeli tünelinde inşaat 2100 metreye varmıştır. İnşaat kânunusanide — tamamla- nacaktır. | Bereketli Yağmurlar | Kayseri, 21 (A.A.)— Bir haf- | tadanberi devam eden çok - şid- detli ruzgürları müteakıp vilâye- tin her tarafına feyizli yağmurlar yağmıya başlamıştır. Çocuk Bayramı Kastamonu 21 ( A.A. ) — Hi- mayci Etfal şubesi 23 nisanda başlıyacak çocuk haftası için ha- zırlık'arını bitirmiştir. Bayramda 40 çocuk giydirilecektir. nın cihban piyasasında ancak — bf sayede rekabet edebileceği tezini ileri sürmektedir. Maliyet fiatinin tenzili halind! Alman mamulâtı istihlakât ve lir racatı artacak, bu ise istihsalâtıf tezyidini ve binnetice işsizliği? azalmasını icap ettirecektir. Birlik idare heyeti ise işsizlik" | teki amillerin harici - olmaktaf tan ziyade dakili oldukları fik” rindedir. Binaenaleyh Alman en” tiasının taşra piyasalarında dahf ucuza 'satılabilmesi Almnuyıdıu hıııliğı gidermiyecektir. Zira Mar liyet fiatinin tenzili amele ücret” lerinin tenkisi ile tev'emdir. Ameleye daha az ücret itaf ise onun —mubayaa kudretiti azaltmak ve dolayısile dahili i£” tihkâlâtı felce uğratmak demek" tir. Şu halde amele yevmiyesinif | tahdidi değil, bilâkis tezyidi cF hetine gidilmelidir. Birlik reisi tamirat meselt” sine temas eylemiş ve Almany# da işsizliğin günden güne tevet sünün bütün Avrupa ve bilhassi Fransa için bir tehlike tevlif edebilecek mahiyette buluduğun" söylemiştir. Kongrede elyevm — dünyaüze rinde ( 48 ) memleket dahilinde işsizler adedinin ( 25 ) yonf baliğ olduğu ileri sürülmüştür. a

Bu sayıdan diğer sayfalar: