23 Nisan 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

23 Nisan 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Çöp Vergisi Kimlere Aittir? Tanzifat ve tenvirat rüsumu- nun mesken kısmna (iaallâk edenni belediye vergi ve resim- leri kanununun beşinci maddesi mucbince mutasarnıflardan, akar kısmına taallük maddesi mucibince den alınması icap edersen her ikisinin de Zonguldak“ belediye- since mucirlerden alınması aklen ve maslıkan muvafıki adalet ok madığı gibi kanuna da muhaliftir. dükkânını mucirin müstecirler- Evini veya kiraya bir cirinin çöpü ile ne bilir. Zira tanzifat Vergisi İüzmet mukabili olduğun- dan ve belediyenin hizmeti de çöpünü aldığı kimseye sepketti- ğinden bunun ücretini ancak ow- dan alması icap eder. Esasen veren mwüste- alâkası ola- ve tenvirat edeni de altıncı SON PosTA m mm ğer — — Dünyada Olup Bitenler — Müebbet Küreğe Mahküm Bir Adamı Hapishanenin İçinde Öldürmek İstiyen Bir Kadın Bir Fransız Zindanında Garip Ve Esrarengiz | Bir Hâdise Oldu Paris, 19 (Nisan) — Fransanın Fresn adam taşıyan: meşbur ha- İ pishanclerinde garip ve esraren- | | vazı kanun da bu cihetleri düşüne-| rek mesken kusmna taallük eden | beşinci madde (vergi; evin muta- sarrıfından alınır) demiş bulunuyor. Zaten evini mesken ittihaz eden ve çöp veren mutasamiltır. Fakat akar kismma taallük eden altır- & maddesine (bu) kelmesi ilâve edilmek ve (mutasarrıf) yerine de (sahip) kelimesi yazldmakla be- ginci maddenin mevaddı bilâfına ( bu vergi sahiplerinden almır ) denilmiş bulunuyor ki işte buradaki (o ( sahip ) kelimesi ile Omağaza, dükkân © veya otelin sahibi yani (o içinde san'at icrası için isticar etmek suretile (Otesahup eden adam kastolunduğu aşikârdr. Beledi- diyece ise (sahip) kelimesi giz bir vak'a oldu: Madam Şarrier adını taşıyan genç ve güzel İir kadın müebbet küreğe mahküm edümiş olan | kocasını görmek istiyordu. Adam birkaç güne kadar ölünceye ka- dar kalmak üzere “Guyan, zin- danlarına gidecekti. Karıkocann hayatta son defa olarak yekdiğe- İ rini görmelerine müsaade edildi. » Fransanm Frezn hapishanesin- de mahkümlar ie ziyaretçilerin konuşmalarına mahsus yerihususl tertibatı haizdir. Uyun ve geniş i bir salen tasavver ediniz, bu sa- ( Mutasarrıf ) manasına almarak | | reiçi tarafından mabküma gizli akarı isticar etmek suretile sa- bibi bulunan adamdan alınması icap eden bu vergi, akarın batapu mutasarrıfı olandan iste- silmektedir. Bu verginin binayı işgal eden- lerden alınacağı akaratın boş kaldıkları müddetlerde kanunen vergi alınmamasile de anlaşık maktadır. Eğer bu verginin mu- tasarrıflardan (alınması lâzımgel- seydi akaratm boş kaldığı müd- detlerde Ode O mutasarriflardan vergi alınması icap ederdi. Zira bir akarın boş kalması hiçbir vakit Omutasamıfsız kal- ması (odemek değildir. De mek oluyor ki kanundaki bütün fıkralar bu ciheti teyit etmekte- dir. Yine bu cihet şununla da te- | yit edilmiştir ki Maliye Vekâleti | Celilesince tabettirilen kira mu- kavelenamesinin 12 inci madde- sindeki ( tanzifat ve tenvirat res- mi gibi hizmet mukabili alnan resimler kiracıya ait bulunacak- tr ) cümlesinin de “sırf kanuna muvafakati temin için yazılmış olduğuna şüpbe yoktur. Salifüzzikir hususat için Zon- bemen bir senedenberi icap eden makamatu kanuni derece- lere riayet olunmak suretile mü- racast edilmişse de alınan cevap- lara nazaran Şürayı Devlete de mürecaste mecbur kalmıştır. Şimdi ise Şürayı Devletin bu hu- | astaki karan beklenilmektedir. Eyüp Çavuş de ÖMER FAHRI lonu uzunluğuna doğru üç kısma ayırınız, her kısmı yekdiğerinder demir bir kafes ile tefrik ediniz bu konuşma salonu hakkında takribi bir fikir edinmiş olursunuz: Salonun sağ sol parçaları mahküm ile ziyaretçisine, orta kısını da mükâlemeyi dinliyecek olan hapishane gardiyanma mah- sus sutur. O tarzda ki burada gizli birşey konuşulması veya ziya- ve birşey verilmesi mümkün değildir. ae Hâdise nasl oldu. Mahküm Mösyo Şarrier azılı bir hagduttur, fakat hayduta benzemez ile zevcesinin mükâlemesini dir- lemiye memur olan gardiyan bu- rasmı pek iyi izah edemiyor. Söylediği şudur: — Bir taraftan Şerrier diğer taraftan da zevcesi içeri girmiş- lerdi. Ben bir an için kapıyı ka- pamak üzere arkama dönmüştüm. Bu anda bir silâh sesi işittim, döndüm. Kadın elinde rüvelver ile mütemadiyen ateş “ediyordu. Üzerine atıldım. Silâkını “inden aldın. e Bereket versin kadın iyi nişan alamamıştı, OKurşanların O biçbiri Dünya Garibeleri İgiltüre İhtiyar- lamış Bir Çoma- ra Benziyormuş Londradan yanıyor: İngilte- renin en zengin kadınlarından biri olan Ledi Huston, vergi olarak hükümete vermiye mecbur ol- duğu 40 bin isterlin lirasından i başka “Büyük Britanya Devle- tinin her hanyi bir hari tehli- keden korunması yolunda sarfe- dilmek kaydile ,, 200 bin sterlin daha tediye etmiştir. Ledi Hus- ton, İngiltere Hükümetinin sen zamanda takibettiği tasarruf si- İ yasetine aleyhtardır. O, serbes ticaret istemekte- dir. Ta ki işler inkişaf etsin ve herkes para kazansın, bu suretle İngilterenin kaybolmuk tehlikesini gösteren eski haşmet ve kuvve- ti yerine gelsin, Ledi Husten, bir mektup neşrederek bu vadide bütün İm- gilizleri, kendisini taklit ve takibe davet ettiği gibi ayrıca İngiliz maliye Nazırma bir de mektup yazarak demiştirki: Yakm bir zamana kadar bü- tün dünya devletleri İngilterenin haşmet ve kuvveti önünde boyun eğiyorlardı. Şimdi, “m devlete kimsenin ehemmiyet «erdiği yok- tur. Kuvvet ve kadretini kaybeden Britanya aslanı, şimdi bölü hav- akta ise de kimseyi osurmıya le muktedir olamıyan kart bir çomar manzarası irse etmekiedir. , madam Şarrier dört el ile silâhı attıktan sonra hapishanenin Kadınları Meb Us- konuşma odası Mabhkümu içeri aldılar. Kadını tutup zabıtaya verdiler. Fakat teşebbüsün saiki nedir? İsticvap edildiği zaman hiç heyecana ka- pılmadan anlattı. Söylediğini din- leyiniz: —Zevcimi Rolland isminde bir adamı öldürmüş olmakla zan altı- na- aldılar ve müebbet hapse mahküm ettiler. Halbuki Rolland öldüren zevcim degildir. Benim; Yalnız zevcim kabahatımı Üzerin aldı, beni de söylemekten mene Kurtulacağını zannediyordu. Hal- buki ümidi tahakkuk etmeyince karari verdim. Zevcimi öldürere! senelerce Guyanda çürümesi önüne geçecektim. Sonra da ken- di 7derdimi düşünecektim, ank- yorsunuz ya... Fakat ne yapayım, olmadı... * Bu ifadeyi hakikat olarak kabul ederseniz yanılırsınız. Ha- kiat büsbütün başka şekildedir. Fakat size hâ mukadde- mesini anlatayım: Bir Gece Hâdisesi.. iki sene evvet bir gce yarısı Parisin eğlence muhiti olan Kılişi de Rolland adını taşıyan bir sa- bikalıyı vurmuşlardı. Polisler silâl sesini işiterek yetişikleri zaman adam can çekişiyordu. Ortada da kimse yoktu. Yaralı iki hırdtı arasında : — Beni “Kelebek, vurdu, dedi. Bu “Kelebek, bir lâkaptı, anlaşılıyordu. Fakat kimin i#kabı idi ? Yaralıya, hastahöneye kal dırıldığı zaman bir daha sordular, o: — Kelebek, Kelebek, Hanri! diyebildi ve gözlerini kapadı. ; * Klzşi muhitinde yaşayan İlamri İ nin önünde Şerrier isminde bir adam vardır. Kadm ticareti ile iştigal eder, her şüpheli işe parmağım sokar, düzinelerce sabıkası vardır. çıkar. Bunun için kendisine Ke- lebek lâkabı verilmiştir. Zabıta bu adamı tuttu, fakat Bir | dalda durmaz, binbir işe girip | Juğa Hazırlama Faaliyeti Paris 20 — Fransız kadınları- na rey vermek ve intihap olun- mak hakkının verilmesi mevzu- İ bahs olalıdanberi, kadınları yemi İ vazifelerine alıştırmak için bir takım teşekküller vücuda geti- rilmiye başlanılmıştı. 1 Bu teşekküllerin başında, iç- İ timaiyat müzesinde tesis edilen İ “ kadınlara mahsus bitâbet ders- Bir mahküm ve bir ziyaretçi hapishane gardiyanının nezareti altında — Evet benim lâkabım “ Ke lebek ,, tir. Küçük adım da Han- nidir. Fakat Parisin içinde lâkabı Kelebek ve küçük adı Hanri olan kaçtane adam vardır. Eğer maktül aile adımla Hanri Şerrier deseydi hakkınız olurdu. Efevdi- ler, © yamlıyorsumuz, katil ben değilim! Zabıta bu iddiaya rağmen tahkikalım genişletti. Bazı deliller ve emareler buldu, adamı malr- kemeye verdi. Mahkeme mahküm et; yalnız küçük bir şüphe mev- cut olduğu için idamına Kökmet- medi, müebbet kürek cciasını İ verdi. İşte şimdi bu adamın ka- msr lerini , zikretmek İâzundır. Bu kürsüyü tesis eden Parisin ma- ruf avukat kadınlarından Madam Kremer - Bah'tır. Bu kürsüyü tesis eden hanr- mın fikrine göre kadınların ekse- riyeti teşebbüs kudretinden mab- ramdur, o çekingendirler. “Onları hayat ve hayatın kendilerine tevdi “ceği yeni vazifelerine alıştırmak ektir. Onun için cazip bir izellikle (O müterafik ve akla hitap eden kuvvetli bir belâgat ve mantık, kadıma birçok şeyler kazandıracaktır. vakkaten olsun kurtulmak istemiş, karısına haber göndermiş : ! — Gel, bama ateş ek, sonra totuldağun zaman cinayeti senin İ yaptığını söyle, tahkikat açılam, birkaç ay daha Fransada kale- yım. Bo müddet zarfında işimi uydurarum, hapishaneden kaça- cağım. » » Fakat görülüyor ki plân akim i kalmıştır. Herif Guyana gidecektir. Karısı da bir mahküma steş ettiği içim (Obirkaç Oy hapishaney«

Bu sayıdan diğer sayfalar: