3 Haziran 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

3 Haziran 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

——? Haziran — Hergün Münderecatımızın çoklu- Şundan Dercedilememiş- tir, Sttt eeneneresesence rersenenaneer A Kererneken AAA ArAAAK M. Musolini Ve Türk Dostluğıı B İtalya Başvekili M. Musolini Cenapları, Başvekil Paşaya refakat eden matbuat mümessillerini ka- bul ettiği zaman dünya vaziyeti- ne ve Türk - İtalyan münasebatı- Na ait mühim beyanatta bulun- Muştur. Bu beyanatın en esaslı kısımlarını bu sütuna dercedi- Yoruz: “— İhtilâlin üç safhası vardır: Mistik safha, siyasi safha, idari Safha... En mühim olanı mistik tafhadır. ( Heyecan ve cezbeli devir )Siz Türkler, hâlâ bu safha- da bulunuyorsunuz. Türkiye, dün- Yanın en büyük inkılâbını, mu- Vaffakıyetle yapmıştır. Yaptığınız İşin büyüklüğünü kolay kolay an- 'amazsınız.. Fakat dikkat ediniz, ihtilâlini« zin mistik cephesinden ayrılma- Yinız. Orada siki sıkiı duürünüz. Bu, politika ve idare cephesinde de çalışmanıza mâni değildir. Bakınız ben de zaman zaman bazı dosyaları karıştırır ve okurum... Dünya, büyük bir buhran ge- $İriyor. Umum! harbin doğurduğu hak- tız muahedeler vardır. Bu mua- hedelerde behmehal tadilât ister. $ Siz Türkler, bu baksızlığı en ra- — dikal bir şekilde hallettiniz. Tahdidi teslihat meselesinde behemehal muvaffak olmak 1â- Rim, Aksi halde milletlerin mane:- Yiyatı, cesareti kırılır, Buhranın bellibaşlı sebeple- tinden biri de Liberal sistemdir. sistemde fazla ısrar etmek doğru değil.. İngiltere Jliberal tistemi terketti. Fakat geç kal- diğı için müşkülâttan kurtula- Buyor. Dünyanın — İstihsal miktarile stihlâk miktarı arasındaki nispet te bozulmuştur. Milletler, bugün tarihin cere- Yanına karşı yürüyorlar: Hudut "e gümrük barikatlarını yeniden Urmak suretile iptidat devrelere t ediyorlar. Halbuki medeni- Yet demek, milletlerin biribirine Yaklaşmaları, anlaşmaları demek- İ H Buhrana mukavemet için en Tinci şart; kuvvetli olmak, kuv- Vetli bir hükümet vapmaktır. T Âkdenizde sulhü idame için Ürkiye ile müşterek vazifeleri- ? vardır. Bu vazifelerimizi mut- A yapacağız. Türkiyenin politi- ha benim emniyetim var. ::"l de Faşist İtalyaya inanma- N istiyorum. Bana inanmız. pelim sözüm Faşist sözüdür. MHist sözü demek, candan dü- t realist söz demektir. v Aylıklar dliye Vekâletinden Tedi- Emri Henüz Gelmedi | H%ü:' Belediyede memurların VtLı-“. Maaşı verilmiştir. Maliye t O Defterdarlığa — tediye Mem, Söndermediği için diğer m;’! Çatın anaaşı dün de verile- et Hir. Dün do yazdığımız gibi k Memurların aylıkları ve H da ı*q.;; Iıy_lık.(ııı. tediyö emri Gti dirkaç gün daha gecike- '.59". C OPOSTA Son Postanın Resimli Makalesi ! — Dünyada birçok yalancılar vardır. Fakat bizi, hislerimiz kadar aldatan büyük yalancı yoktur. saamarszı — e— ee —— 2 — Gençliğin en büyük kabahati, tecrübe sahibi oldukdarını zannettiği ihtiyarların sözlerine uyması, nasi- hatlerini tutmasıdır. B Büyüklerin Sözü & 3 — Her şeye, herkese ehemmiy>t ver, yalnız, kendine ehemmiyet ver- mel <n — - SON TELGRAF HABERLERİ İki İflâs Talebi Adanad_:;ki İki Büyük Müessesenin İflâsları Talep Edildi Adana, 3 (Hususi) — Son günlerde şehrimiz- de birkaç mühim iflâs vukubulmuştur. en mühimmi fabrikatör Akarcalı Hasan Efendi ta- rafından ileri sürülen bir taleptir. Hasan Efendi mahkemeye müracaat ederek fabrika icar bedelinin tahsili için Kalağ Zade Yusuf Lütfi, Hacı Mustafa Ağa Zade Mehmet Emin, Durdu Beyler şirketinin iflâsını başlanıldı. Bu şirket Adanada en büyük iş müesseselerın- istedi ve muhakemeye İ den biri olduğu Bunlardan | |. karşılandı. İfl: uyuşarak iflâs il min ediliyor. Diğer büyük bir Türk miştir. Zade Abdullah tesir icra edecektir. taraftan için iflâs talebi hayret ve teessüf- lâsın vukuu piyasada ehemmiyetle Bununla beraber tarafeynin htimallerinin önüne geçileceği tah- Kommerçiyale Bankası da sınaâi müessesesinin iflâsını iste- Ayni banka Üç büyük çiftçinin emlâkini müzayedeye çıkarmıştır. SALÂHADDİN M. Dumerin Hayret Paris, 3 (A.A.) — Müteveffa Cümhur Reisi M. Dumerin katili Gorgulof meselesine ait tahki- kat bilkuvve hitam bulmuştur. Katil öğleden sonra son defa olarak istiecvap edilmiş ve bu isticvap esasında istintak hâkimi kendisine emrazı akliye mütehas- sıslarının vermiş olduğu raporu Türklere Tahsis Edilen . 'Meslekler Ankara 3 ( Husust ) — Türk vatandaşlarına tahsis edilen san'« atler hakkındaki kanun lâyihası pazar günü Mecliste müzakere edilecektir. Bu san'atler iktısat encümeni | tarafından şöyle tespit edilmiştir: Ayak satıcılığı, çalgıcılık, fo- toğrafçılık, mürettiplik, simsar- lık, elbise, kasket ve kundura imalciliği, — borsalarda — müba- yaacılık, devlet inhisarına tâbi maddelerin satıcılığı, seyyah ter- cümanlığı ve rehberlik, inşaat demir ve ahşap sanayii işçilikleri, umümi nakliye — vasaiti ile su, tenvir, teshin ve muhabere işle- | yinde daimi ve muvakkat işçilik, i yelim, dul ve mütekait- | karada tahmil ve tahliye işleri, şoförlük ve muavinliği, alelâmum : Katilî 'Gorgulörf, Şayanı İfşaatta Bulunuyor bildirmiştir. Gorgulof, ölmek istediğini ve fa- kat dünyayı komünistlikten tahlis etmekten ibaret olan fikrinin anlaşıl- masını istediğini söylemiş ve sözle- rine şu suretle devam etmiştir: “Çok mamuslu bir adam sıfatile —kendisine karşı hür- met ve takdir — beslediğim Gazi Hz. Temmuz İptidasında İstanbula Geliyorlar Ankara, 2 — Gazi Hz. nin temmuz iptidalarında İstanbu- lu teşrif edecekleri tahmin olunmaktadır. Relsicümhur Hz. yeni yapı- lan Riyaseti Cümhur Sarayın- da ikamet buyurmıya başla- mışlardır. [36 İmzalı a 'Bir Takrir Verildi Ankara 3 (Husust) — Millet Meclisine otuz imzalı şu mealde bir takrir verilmiştir: “Paraya çevrilmesi icap eden bağ, bahçe, arazi ve bunlara mü- teferri emlâkin İcra Kanununun maddei mahsusası mucibince yapı- lan ikinci müzayedede bedeli bele- diyelerde Ziraat ve Ticaret Odala- rından müntehap birer azadan mü- rekkep komisyanca tayin edile- cek kıymetin yüzde yetmişine baliğ olmadığı takdirde satış ge- ri bırakılır. Ancak haciz baki kalmakla beraber bu arazi bağ bahçe ve teferrüatının hâkim tarafından takdir olunacak safi hasılatı ala- caklıya ait olur. ,, Bu teklif yakında müzakere edilecektir. c S amelelik, her türlü müesseselerle ticarethane, apartıman han, otel ve şirketlerde bekçilik. kapı- cılık ve odabaşılık, otel, han, hamam, kahve, gazino, dansig ve barlarda kadın ve erkek hizmet- çilik, garson, bar oyun ve şarkı- cılığı. Baytarlık ve kimyagerlik. Hâlen çalışan ecnebi tebaası için altı ay müddet verilmiştir. T M. Dumere karşı — hiçbir. ki- nim yoktu. Onun yerinde başka bir. Reisicümhur olsaydi, yine öldürecektim. Dava vekilleri, mütemmim tahki- kat ve istintak icrasını ve maz- nunun akliye mütehassısları tara- fından tekrar muayene edilmesini istemiştir. İSTER İNAN, İSTER İNANMA! Dabiliye Vekâleti, hayat pabhalılığı ile mücadele balediyelere ve vilâyetlere bir tamim yaptı. tarafta hayatı ucuzlatmak için alınacak tedbirleri için bildirdi. Şehrimiz Iktısat Müdüriyetl bu tedbirleri muvafık görmüş. Dünkü gazetelere beyanatta bulunmuş: “l);kâlılin tavsiye etliği tedbirlerde mu- tabıkız. Biz de bir kooperatif teşkil etmek ler üzereyiz. Nizamnamesini Tira şermaye koyduk. Belediye de 2000 lira tahsisat verecek. Bu kooperatif yakında faa- Tiyete geçecekltir. Bu teşebbüsten çok büyük neticeler bekliyorur.,, 800 bin nüfuslu bir şehirde 3600 lira sermayeli bir kooperatifin pahalılıkla mücadele edebileceğine, artık hazırladık. 1500 İSTER İNAN, İSTER İNANMA! Kısası Sözün Hak İstemek İçin.. Kuvvetli Olmak Lâzım ! d |h Fransada bir mektep hocası askere çağırılmış, fakat 21 gün- lük talim devresine maksur olsa bile üniformayı giymek isteme: miş, sebebini sormuşlar: — Vicdanıma mugayirdir, ce- vabını vermiş, fakat askeri mah- keme bu, “ tam terki teslihat ta*rıftın » ni dkört ay hıpu! mahküm etmiş ve pek te iyi yapmış! Filhakika bu sulh ;ımpipyonu eğer beraat kazansaydı, her yeni sınıf silâh altına çağırıldığı za- man, muayene heyeti huzurunda kimbilir ııç defa ayni muhave- reyi işitecektik: 'oktor; — Demek ki askerlikten ih- racınızı istiyorsunuz? Sebep ? Delikanlı; — Silâha dokunmak vicdanı: ma mugayirdir, de, ondan | Üniformayı giymekten imtina eden mektep hocası deli deîîl. tasavvufu seven, fazla dindar bir adammış, askeri mahkeme huzu- runda söylediklerine ilâveten : — Hastabakıcı olarak çalış- mak ta istemem, demiş, kendisini topçuya ayırmışlar, fakat o, topa olduğu gibi pansumana da el sürmekten — imtina nihayet : — İncil böyle emrediyor, diyerel işin içinden| çıkmak istemiş. Fazla dindar, tasavvuf merale hları ile mübahaseye girişilmen. Fakat benim bildiğime göre etmiş — ve Hazreti İsa: — “ Kuvvetli ve silâhlı b& adam kapısının methalini muha faza ederse malı emniyet altım dadır. Fakat şayet daha kuvvetl — İsanın fikrine göre de har kuvvetlinindir, soyulmamak İ hücuma mukavemet edebilmeli * Hatırıma — İsanın başka b cümlesi geldi; — Hükümetin hakkını hükü mete veriniz! Demiş ve bu cüm le ile bittabi sadece para şeklin- de vergiyi değil, Fakat hükümete ait olan her hakkı kastetmiştir. Eğer bunun aksi varit olsaydı: Vicdanıma — mugayirdir, cümlesini vergiye tâbi olanlar da söylerler ve sıkışınca sebep olarakı — Vergi ordu bütçesini ten- miye ediyor, derlerdi. Görüyor- sunuz ya hoca efendinin mantı- gına tâbi olduk mu, tuttuğumuz yolun sonu anarşi, harabi ve uçu- rundur. Maamafih tasavvuf me- raklısının rehperliğinden başka bir şey beklenemiyeceği de doğrudur. * Geçenlerde işitmiştim: Meşhur Ayniştayn de bu hocafendinin bir başka türlüsü imiş. O da, sivil harbi değilse bile askeri harbi menetmek için herkesin birden herhangi bir bayrak altında olur- sa olsun hizmetten imtina etme- sini tavsiye ediyormuş! Fena akıl değil! Maamafih bu çareyi kî fetmek için fazla âlim olmıya lüzum yoktu. * Şüphesiz bütün Hiristiyanlar, Müslümanlar, Mecusiler ve dim- sizler hep ayni fikirde olsaydılar, muharebe ortadan kalkardı, çün- ki dövüşecek adam bulunmazdı. ! Amma ne yaparsınız ki, başta 'bu (Ayniştayn) inde vatanı ile onuz ı karşısında Fransa olmak üzere bütün devletlerin gözleri kom- şularının topraklarında ve kese- lerindedir. Ve bu böyle oldukça | “tam terki teslihat, taraftarlığı | mecnunlara ve — mutasayvıfinr« I munhasır kalacak demeklir. Sözün Kısası: Hazır ol veage, eğer istersen sulhü salalı! HİT Sen Lühanin İncilinden lacl ve

Bu sayıdan diğer sayfalar: