11 Haziran 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11

11 Haziran 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İşten El_ Çekmiş Bir Dip Dir SON POSTA FHırsızın Hatıraları: ilei; kiGİi Muharriri : Arnold Golopen -H— | — Mümkündür ve bu takdir- onu da ele geçirer:emiş ob bilmem siz de benim gibi Misiniz? ' Benim midem — açlık- zil çalıyor, haydi bir lokan- ya gidelim. Karnımızı do- Yüralım, sonra da şehirden uzak- laşmanın bir çaresini düşünürüz! Karşımızda “ Gemiciler lokan- bası , adım taşıyan bir aşçı dük- kânı vardı, manzarası pek temiz Olmamakla beraber yanıbaşımızda lıııİundıığıı için buraya girdik. Fakat girdiğimiz dakikada piş- Man olduk. Çünki bu beşinci sınıf lokan- n bütün müşterileri bize bak- İiya başladılar. Maamafih istifi bozmadan iki kişilik bir masaya Ourduk, birer biftek ile bir şişe 8 şarabı istedik, yenilecek Ve içilecek şeyler değildi, fakat 'numız o kadar acıkmıştı ki itiraz &tmeden geleni mideye indirdik. Bu müddet zarfında salon hemen tamamen boşalmış, yalnız kl on kişi kalmıştı. Yemeği — bitirdikten — sonra .'İxlhh oturan şişman kadının Yanına — yaklaşarak — borcumuzu Tordum. Kadın kalktığımız ma- Yaya bir göz attıktan sonra: — Elli kuruş! Dedi. İhtiyar kılıklı genç — hırsizin danında bulduğum elli franlık İ otu uzattım. Kadım kâğıdı ş. elinde şöyle bir örseledik- Nıoııı pencerenin ışığına tu- muayene etti ve sonra bir- enbire haykırdı: — Fakat bu banknot sah- İedirl Kadının gözleri adeta bize eritecekmiş gibi yıldırım- Saçıyordu. en muvalık çarenin etmek olduğuna karar ver- Esasen kapının yanında kta olan Manzana kadının sini işitir işitmez dışarıya lar F f Bittabi — ben de | Süün harekelini — taklit ettim, bir avcı — tarafından — takip *dilen iki geyik gibi konu- duk ve şişman kadın ken- gelmeden evvel rıhtımı del- bin bir çeşit eşya arasın- ilybolmııı!uk. Bununla bera- semtte kendimizi emniyet bulmıyarak — şehrin öbür boylıyarak, — takriben saat kadar yürümüştük ki, mıza bir park çıktı. Manza- #İÇELEEE — Buraya girelim! Dedim! Fena Bir Gece İ İki tarafı sıcak memleketlere üty geniş yapraklı ağaçlarla iş 'enmiş, üzerine kum döşen- bir yoldan geçerek çiçekli iııl,ı'ufiıîıı imizi Ö adet kuüpon ile bir- ='ıdı—riıı:ı. Fotoğralımız sıraya | b ilir ve inde edilmez. Nü r e gn leneeman ae eee Z| Krafım kllşesi 90 kuruşluk ga tkabilinde göndariledilir. bir mevdana ç ortasıda büyük ir havuz vardı. tcessürü muciptir. Fakat azi-| Havuzun kenarında mürebbiyele- rinin nezareti altında çocuklar oynuyordu. Çiçek parterlerinin or- tasina — dikilmiş olan bir levha bize “Ruan, şehrinin belediye bahçesinde bulunduğumuzu öğ- retti. Manzana memnundu: — Bizi burada aramayı düşüm mezler, diyordu. — Evet, tahmin ederim! Fa- kat şu kanepelerden birine -otu- rarak biraz dinlensek fena et- meyiz. Boş bir kanapa vardı. Çök- tük. Manzanaya: — * — Şimdi şehre dönmeyi ba- tırımızdan çıkarmalıyız, dedim! — Neden? diye sordu. Ruan şehri oldukça geniş ve kalabalık bir şehirdir, bizi kimbilir, kim tamır/ — Halkın arasına — karışır kayboluruz! Buna mukabil bu bah- çe hemen hemen şehir haricindedir ve tenhadır, eğer fazla kalacak olursak muhakkak nazarı dikkati celbederiz. Zaten bir insanın en ziyade kalabalık yerlerde - izini kaybedeceğini siz de bilirsiniz! — Evet amma, bu şehrin içinde, ne kalabalık olursa olsun birçok düşmamımız bulunduğunu unutuyorsanuz. Bir defa arabacı, Bu meydanın j sonra lokantacı, daha sonra da iki hırsız ile yanlarındaki kadın | Balıkesir P G Üa z vi . Too Gemiciler Lokantasında Bir Yemek- Sahte Elli Franklık- Lokantadan Nasıl Kaçtık- Bır ür! &na Bir Gece-Ruan ŞehrininABelvediye Bahçesinde Papazdan Çarpılan Cüzdan eder beş kişi.. Bundan başka da Albion otelindeki hâdisenin bütün zabıtayı ayağa kaldırdığına emin olabilirsiniz! — Doğrudur amma bizi gö- ren olmadı, kim itham edecek? | hırsızlar mı? Pek — zannetmem! Etseler bile zabıtaya verdikleri eşkâl muhakkak çok müphemdi. Bence asıl korku arabacı ile lo- kantacıdadır. Fakat oulara rast geleceğimiz de çok şüphelidir. — Lokantacı ile karşılaşaca- ğımızı ben de — zannetmemi! Fakat arabacı için bu fikirde değilim! Herif mesleki icabı ala- ca karanlıktan gece kadar sokaktadır, — Adam siz de iş buna kal- sın! O arabasından inip te bir po- lise müracaat edinceye kadar çoktan tabanları kaldırmış oluruz! — Aszizim, görlüyorum ki git- tikçe nikbinleşiyorsunuz! — Vallahi dostum, herşeyi kapkara görmiye biraz fazla nik- bin olmayı tercih ediyorum. — Eğer cebimde çok değil, sadece iki adet yüzer franklık “varakai naktiye,, bulunsaydı mu- hakkak ben de sizin hâleti ruhi- yenizde bulunurdum. Fakat şu mel'un parasızlık yok mu mü- temadiyen canımı sıkıp duruyor! ( Arkası var ) Mektubu yarısına Sıcakların Şiddeti Ta- hammül Derecesini Aştı Asi S Balıkesirde Vilâyet Konağı Balıkesir, (Hususi) — Ara- bistanı gezip dolaşanlar bize ga- rip hikâyeler anlatırlar. Oralarda okadar sıcak olurmuş ki toprak Üzerine dizilen yumurtalar bir dakika içinde pişiverirmiş. Hatta bu bir şoy değilmiş. Yazın sıcağı o kadar müthiş olurmuş ki sular çekilir, kaynaklar kururmuş. Bize ve belki de size efsane gibi gelen bu hakikatler tecrübe haddesinden — geçtikten — sonra karşımızda heykel gibi vaziyet alıyor. O inanmadığımız sıcaklar şimdi bizim Balıkesirde de baş- ladı. Şehrimizde iki gündenberi sıcakların şiddetinden kaynamıya başladık. — Sıcaktan — bayılanlar ve ayılanlar tümen tümen... Hara- ret derecesinin 36 üzerinde karar kıldığını söylersem iddiamın ma- hiyetini kolaylıkla anhyabilirsiniz. Gerçi sıcak, soğuktan ve yaz eömerttir. Ancak bunaltıcı sıcak- ların zulüm ve işkencesine ta- bammül — etmek hayli müşkül oluyor. MA Yeni Neşriyat Holivut Memleketimizin yegâne Sine- ma mecmuası olan Holivut'un 2 irci sene 161ncı nüshası Türk stüdyosunun — duhul şeraitini, en son artist resimlerini ve iİdman bayramına iştirak eden mektep talebelerinin resimlerini havi ola- rak temiz bir şekilde intişar etmiştir. Yemek kitabı — Alaturka, ala- franga her eve Tâzım olan b kitap yeneklerin nasıl pişirileceğini |herke- sin anlıyabileceği tarıda Üğretir. İn- kılâp- kitaphanesi. Fiati 30 kuruş. — yt GÖĞ KS n di — areeela el dD ü ae GÖĞ İ Si e Sirr b n Sayfa 11 Köpek Katil Olur Mu? Altın Kıralının Katili ü Bulunamıyor Amarikada altın arayıcılara ekseriya bu sefli vaziyette tesadüf edilir Amerikada, bir asırdanberi karşılaşılan vak'aların en garibi olduğu zannedilen mühim bir hâdise vukubuldu. 1929 senesi temmuzunun üçüncü günü, Taos şehrinde çok zengin bir altın madeninin sahiplerinden biri olan Mister Manbi, sayfiye- sinde ölü olarak bulunmuştu.Cese- din başı yoktu, — boynundan koparılmışa benziyordu. Zabıta memurları hâdiseden haberdar olarak geldikleri zaman cesedin yanında büyük bir köpe- ğin ulumakta olduğunu görmüş- lerdi. Köpek çok büyük ve vahşi bir çoban köpeği idi ve ceşedi bekler gibi duruyordu. Zabıta memurlarının cesede yaklaşmaları mümkün — değildi, hayvan saldırıyordu, mecburen köpek öldürüldü ve tahkikat ne- ticesinde Mister Manbinin bizzat kendi köpeğinin vabhşetine kur- ban gilttiği tahmin edildi. Tahki- kata nihayet verildi, Fakat maktulün ailesi birkaç gün sonra cesedi mezardan çe karttı, “ fethi meyit , ameliyesi yaptirtti. ve gördüki, zabıtanın vardığı netice doğru değildir: Cesedin başı köpek tarafından koparılmamış, bilâkis bir bıçak ile kesilmiştir. Maktulün ailesi hâdisenin tah- kikini hususi bir polis memuruna havale etmişti, bu memur katili | bulmak üzere çalışıyordu. Fakat | hâdisenin son safhası şuyu bulur bulmaz adama birçok — tehdit mektupları gelmiye başladu Bu mektupta : — Bu işi bırakınız. Aksi tak- | dirde sizin kellenizin de boynu.ıııı:—i dan ayrılması zamanı uzak değil- dir, deniliyordu. Polis memuru bu tehditlerin karşısında korkmadı ve hale var- mak için ilk iş olarak maziyi tetkik etti. Öğrendiği fşudur! | — Altın madeninin ilk iki sa- hibi de ayni şekilde kafaları kopa- ryılmak suretile öldürülmüşlerdir. | Bu cinayetlerden birisi on beş, | evvel | diğeri de on iki sene olmuştur. Maamafih hususi zabıta me- murunun öğrendiği hakikat bun- dan ibaret kalmıştır. Ülk iki cinayeti kim yapmıştır, üçüncü cinayetin failinin hüviyeti nedir ? Her üçü de ayni adam tarafından mı yapılmıştır ? Bütün bu suallere cevap vermek müm- kün olmamış ve © zamandan- heri de aradan üç sene geçmiş, büâdise kapandı Şfarzedil- ! Vak'anın geçen Mıhhııi t eit Deeies İ aai z di n e ÇA eei Ü lt GÖĞ e ekiği, 2i müiştir. n ti d eli Ge Ü oe canlanmış — olmasının — sebebine gelince : Ölen Mister Manbinin bir kar- deşi vardır. ve allm madeni bu zat tarafından çalıştırılmaktadır. Ve bu zat ta geçen hafta maş- keli dört kişinin taarruzuna m&- ruz kalmıştır. Fakat tesadüf im- dadına yetiştiği için kurtulmuş- tur. Maalesef haydutları yakala- mak mümkün olamamıştır. Amerikan zabıtası bu müna- sebetle eski dosyelerini karıştır- mış, işi bir daha gözden geçir- miye karar vermiştir. İklimler Müellifi: Andre Moruva Mütercimi : Haydar Rifat Kitabın aslı bir senode 340 defa basılmıştır. Çocuk hastalıkları — mülehassısı Dr. SEMİRAMİŞ EkrEmH. Beyoğlu mektep sokağı Tel: 2496 Sayfiye Arıyanlar ! İstanbulun münasip btr sem- inde yazlık bir ev istiyorsanız; Ev sahipleri!? Siz de evinizi mevsimlik olarak kiraya verecekseniz SON POSTA ya hemen bir ilân veriniz. Müşteri bulaca- gımızdan emin olabilir siniz Kulak, Boğar, Burun Mütehassısı Dr. Ekrem Behçet Beyoğla, Mektep sokak 1 Tel: 2496 SON POSTAİ| Yevmi, Siyasi, Havadis ve Halk gazetesi İdarg; İstanbut: Eski Zaptiyo * Çülalçeşme eokafı 25 —— Telefon — İstanbul * 20203 Posta kutusu: İstanbul - Tdl Telgraf İatanbul SÖON POSTA ABONE FİATİ TÜRKİYE Eecnabi 5400 K S00 K Ti0 » M9 » 40 » &d > 150 » 800 » 1 Seno 6 Ay 8 . » — Gelen evrak geri verilmez. Hünlardan — moa'uliyot —alınmaz cevap içlâ mektupları 6 karuşlak Pul ilâves! lâ Adüres değiştirilmen 2)) kur'i tur.

Bu sayıdan diğer sayfalar: