July 8, 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

July 8, 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kooperatif İdaresi yer Bir istihlâk kooperatifinin ida- re kadrosunda en mübim mevkiü teşkil eder. Muhasebeci iş üzerinde mü- dürün muavini ve gaybubeti ha- linde en tâbi Binaen- aleyh müdür kadar liyakati olmalıdır. Ticaret mubasebesine bihakkın aşina olması icap ede- muhasebecilik ekilidir. haiz ceğini kayde lüzum yoktur, zam- nederim. Şunu da hayret ve teesslirir kaydedeyim ki bizde — mebzulen mubasip yetişemiyor. Belki de doktorlar mızın adedi muhasiple- rimizden fazladır ! Çünki ticaret siyasetimize “tekniğin, kat'iyetle nüfuz edememesi — muhasebenin ehemmiyetini henüz takdir ettir- miyor. Hâlâ defter tutmak - usülüne, rakamların — lisanile — konuşmı karşı umum! bir isteksizlik teriyoruz. Ticari faaliyetimizi vü- cuda getiren tacirlerimizin kaçı muhasebeden anlar? Halbuki ticaret bir hesap işidir; muhasebe de ticaretin gözüdür. Nitekim batan müesseselerin yüzde doksanı muhasebesinde intizamsız- lığından o hale düştüğüne şüphe etmemeli. Muhasebe muntazam ol- mazsa, heran mücssesenin seyrini, bulunduğu vaziyeti gösteremezse ona sarfedilen paraya Bir muhasebe ya muntazam ol- malı, ya hiç olmamalı!. müdürden sonra | | olmaktan 'Tarih Bize SON POSTA Bir Sürpriz Mi Hazırlıyor? Tarihin muhtelif fasıllarını ka- rışlırdığımız zaman, izahı kabil olmayan birçok vak'a- lar karşısında - kalıyoruz. k o vukuatı İ elde bir i aların bu- amasından — ileri bir. kısmı ise, vukuatın karanlıkta kalması tercih "edildiği için anlaşılmıyor. Çünki, şimdiye kadar len tarih, vakaların, kitle ha:eket- lerinin tahlili terkibi — izahı eşhasın ve ifade ve ziyade hükümdarların hayatlarını eden bir nevi destandır. Bu destan kahramanlarının | küçüklükleri anlaşı!mamak için de, bizi tenvir edici eserler, büyük bir itina ile ortadan kald rılmış- lardır. Bunun Fransada ortaya alı r iddia ile bir defa daha ger bir mi | oluyoruz. gö yazıktır. | Bu satırları uzatışımızın sebe- | bi vazifenin ehemmiyetini anlat- mak içindir. Mükemmel bir mü- dire malik ” olurşak Ttüuhüsebeci, mesleğinin —ehli olmak şartile tecrübesiz de olsa kabul edebili- | riz. Müdirin yanında yetişir, ev- safı lâzimeyi ikisap eder. Para — muamelâtının, — emtia harekâtınm mes'uliyeti birinci de- recede muhasebeciye aittir. Çif- te anahtarlı kasa biri muhasebecide, diğeri vezne- darda bulunur. Binaenaleyh mu- hasebecinin de kuvvetli bir ke- falet vermesi lAzımgelir. Şimdi kadromuzu doldurmuya devam edelim : Veznedar.. zedidir. Hesap ve muhasebeye * Malüm olduğu üÜzere Fransız FPrensin ömrünü geçirdiği Şünbrön sarayı | İmperatoru Birinci Napoleon, ilk | karısı Yozefinden çocuğu olmadığı | Fransuyanın kullanılıyorsa | | beraber Roma krallığı da için Avusturya İmperatoru ikinci kızı, hafifmeşrep Mari Luiz ile evlendi. Ondan bir çocuğu - oldu. Çocuğun vaftiz. — rasimesile | edildi. | mağlup olarak Fransayı Muhasebeci nam- | | ma kralının büyük babası ikinci | hakkile aşina olmalıdır. Veznedarın | mümkün olduğu kadar vaktihali iyi: ablâkı mazbut İnsanlar arasından intahap — olunması iktıza eder. Veznedar kefaletinin nakit, ipo- tek ve banka teminatile müeyyet olması elzemdir. Sıra mağaza âmrine geldi! Bu çekirdekten yetişmiş bir mü- tehassıs olmalıdır. Vitrin tanzi- mine, emtianın teşhir. ve muha- fazası uüsüllerine lâyikile vâkıf olacaktır. Mağazanın dahili terti- | inzıbatından, temizli- | tibatından, ginden, müşterilere karşı terilecek * muameleden € derecede — mes'üliyet ğaza âmirine terettüp eder. Bu- nun İçin maiyeti Üzerinde İcrayi nüfuz edecek kabiliyette, yakkız ve müdebbir olmalı. Ma- gös- Fızunııı eksiklerini, çeşit noksan- | larını reyyon şeflerile birlikte tesbit ve vakti zamanile müdiri- yete tebliğ etmek vezaifi asliye- sindendir. Keza mağazaya teslim edile- cek emtia ile satış bedellerinin | mes'uliyeti mağaza Amirine tabınil edileceğinden hesap ve muhasebe | Glerine oldukça akh ermelidir. Mağaza Amiri de kefalet ver- Teti icap edenlerin başında gelir. Ahmet Ekrem birin- | ma- | müte- | Napoleon Bunapart Vaterloda terket- miye mecbuz olduğu zaman, Ro- Fransuva, zamanın en büyük siyasilerinden olan veziri Metter- | nihle beraber Fransaya geldi, kızını torununu — beraberine alarak Vıyınax a götürdü. ve bugln bizce Bunla- | izah geliyor. | ge- | ilân | Babasına kartal denmesincen kinaye olarak ta ** Kartal yav- rusu ,, —lâkabını alan küçük prensin Fransızlıkla alâkası kat't surette — kesilmek İstendi, yeni mürebbiler — tayin ve da, bir Avusturya Alman unvanı olan Raştat doka- sına tebdil olundu. Prensin annesi, yukarda da kaydettiğimiz gibi hafifmeşrep bir kadındı. Bir taraftan Fransayı terketmiş olmak, bir taraftan da baba bicranını duymak - itibarile prensin sıhhati, büyük babasının mütemadi — ihtimamma — rağmen fenalaşıyor. Onun, böyle bir zamanda en ona, unvanı asm — e A Di A GAT G S — M — Uşakta Taledelerin Güzel Bir Eseri Uşak (Husust) — Ders senesi tamam olmuş, ilk ve orta mek- | teplerin imtihanları neticelenmiştir. mezun mektebinden de 90 talebe Uşak Ortamektebinden 31, ilk- olmuştur. Gönderdiğim resim Gazi İlkmektebinde, gayretli idare heyetinin faaliyetile yavrularımızın vücuda getirdikleri | beğenilmiştir. elişleri sergisini gösltermektedir. Sergi, çok $ Kaya ! çok müştek | böyle olduğu — şey, Halbuki çeken anı Meri wglunun idi. elem şefkati Luiz, kalbine merhem süreceğine, Vi- | yana sarayının sırmalı yaverlerile | | flört yapmayı terc'h ediyordu. Raştat dokası, hayatını, işte maraz! buhranlar - içinde geçirdi ve yirmi bir yaşında gözlerini ebediyen kapadı. Şimdi — Fransada — teşekkül eden bir cemiyet, hayatta nagfm | kalan imperator zadeyi, Pariste, | Envalit sarayında gömülü bulu- | nan babasının yanma nakletmek edildi | İ | Erkâmı Harbiye isliyor. Fakat buna muhalef mek için ortaya çıkan bir hixzip, çu garip iddiayı meydana atmıştır. et- “Napoleon Bonapartın - oğlu | yoktur. Raştat dokası çocuğu olmıyan Napoleon tarafından ken- disine varis olmak Üzere çıkarılmış uydurma bir çocuk- tur. Onun başkasına ait olduğu- nu anlamak için, mucize yapmı- ya lüzüm yoktur. Anasının ken- disine karşı olan şefkatsizliğini düşünmek kâfidir. Öyle bir şef- Imparatoriçe Mari Luiz katsizlik ki çocuk ölüm döşeğinde Iken kadın, genç asilzadelerle kır eğlenceleri yapıyordu. Hakikt bir ana, hakik! çocuğuna karşı böyle mi hareket eder? Bu iddia, Napoleonla oğlunu, badelhayat — birleştirmek - istiyen cemiyetin hızını, birdenbire sön- dürüvermiştir. Fakat umumi efkâr- da hâsıl olan tereddüt ve ipham, bu hususta esaslı bir tetkik mev- | zuunu meydana çıkarmıştır. Bir- | çok — müverrihler, — tarihşinaslar, evrak hazinelerine hücum ediyor, Napoleon zadenin menşei hak- kında vesikalar arıyorlar. Tarih, zannımıza kalırsa, bize, bu suret- le yakın bir ınvpnı hıı.ırlıyoı İngılız Harbıye Riyaseti Londra, 7 İmparatorluk Reisi Sir Jorj Nilnin yerine Hindistan Ordusu Kumandanı Sir Filip Şetvodun getirileceği söylenmektedir. Romanya - Rusya Bükreş, 7 — Dinyester hu- dut hadiselerini halle memur muh- telit Romen-Rus komisyonu Basa- rabyada kâin Tiginada mıştır. İçtimadan maksat son gün- lerde Üzerinde vukua gelen muh- telif hâdiseler hakkında tahkikat lera etmektir. Rus heyeti, son hadiselerin her zamanki — hâdiselerden çok daha vahim olduğunu nazarı dik- kate alarak Odesadan — gelecek yeni talimata intizaren mesaisinin tehiri teklifinde bulunmuştur. ortaya | toplan- | Kari Mektupları Maç Seyretmek |Zevki 4 Hayatta yegâne duyduwi | zevk, maç seyretmekten ibarettife | Ezilmeyi, çiğnenmeyi göze ılııılî | maçların bir tanesini bile kaçır? — mam. ı Fakat şu stadyoma ne girme” sini ne de çıkmasını bir mııl% öğrenemedik.. Gazetelerde oku” yorum, sinemalarda görüyorum,; Ayrapa ve Amerikada on bin> lerce halk hiç biribirini incitme- den bu kabil yerlere giıiyorllf! | ve ayni şekilde çıkıyorlar. Bunu biz neden yapamıyoruz. Bu ter- | biyeyi biz neden alamıyoruz? —— Bu hususta Stadyom idaresi veya Belediye — birşey yapamas mı?. Hiçbir tertibat bu iıdihı-." mın önünü alamaz mı? Karlinlı: Rehik — — Kitap Satışı Nasıl Artar? — Gazeteler arada sırada, bizde — kitap neşredilmiyor, diye şikâyet- — ler yapiyorlar. Ben bu derdi kene — di mnoktai mazarıma göre İzah edeceğim. Kitapçılarımızın bas- tıkları kitaplar cidden çok pa- balıdır. Horhangi bir roman alabil- © mok için bir buçuk iki lirayı gözden çıkarmak lâzım. Halbuki gazete fiatleri, kitaplarla muka- — yese edilirse kitap fiatlerinin ne — derecede yüksek olduğu pekâlâ anlaşılır. Meselâ sizin gazetenizin on altı sayfasını sekize katlıya- cak olursak 128 sayfalı bir kitap vücuda gelir. j Demek ki 128 sayfalık bir | kitabı beş kuruşa satmak imkâm | varmiş. Bugün piyasada 128 sayfalık bir kitap alabilmek için 75-100 kuruş vermek lâzımdır. — Bu şerait altında elbette kitap — basılamaz. ğ Kitapçılar şuna emin olma- | hdırlar: Kitap fiatlerini Indirdik- | leri gün kitap satışlarının adedi | on beş yirmi misline baliğ olg- caktır. —Bu temenniyi tamamile — kitapçıların lehine yapıyorum. Muallim — Şefik Sandallara Bir Narh Konamaz Mı? Bizde sandal kiralari çok pa-» halıdır. Bilhassa yaz mevsiminde sandal kiraları her semtte müte- havvildir. Meselâ Bebekte, Kumkapıda ve Adadaki fiatleri mukayese ederseniz hayret eder- BıInIZ. Bu hiç doğru birşey değildir. Belediye otomobil Hlatlerine mü- dahale ediyor, ve otomobillerş takse taktiriyor. Acaba - sandal- lara da takse taktırmak — veya bunların saatine muayyen bir narh koymak, ve fiati tespit et- mek kabil değil mldir. Bebek M N. Mersinde Benzin Fiati Şehrimizde iki kumpanya bu sene benzinin tenekesini 370-375 kuruşa satmaktadır. Bu vaziyet bir tröst ve ihtikâr hissi uyan- dırmaktadır. Benzin ve gaz fiat- leri bu sebeple çok pahalıdır. Mersinde halk yazm sayfiye- lere gider. : Eskiden yayla ve sayfiyelere hayvan sırtında gidilirdi. Şimdi yollar yapıldığından otomobil ve otobüsler işlemektedir. Bilhassa bu ihtikârdan biz şoförler çok | müteessir olmaktayız. Merciinin nazarı dikkatini celbetmenizi rica ederim. Merelâ Camllşerif m şelürler mamına kartiniz A sinde İrfam

Bu sayıdan diğer sayfalar: