21 Eylül 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

21 Eylül 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Streza Konferansı Ne Mana İfade Eder? Fransanın toşebbüsü ile Orta Av-« rupanın Sireza şehrinde iktısadi bir konferans toplandı. Bu konferansın gayesi, Tuna devletlerine bir yardım şekli bulmaktır. Tuna devletleri ki bu unvan altında Sırbistan, Bulga- ristan, Romanya, Çekoslovakya, Avus- turya ve Macaristan kastedilmekte- dir; niçin fonm vaziyete düşmüşler-« dir? Bu noktayı izah etmiye çalı- şalım: Bu devletlerin hemen hepsi ziraat memleketidir. Harpten sonra zahire Jatleri bir müddet kendini muhafaza i. Sonra düştü. Aralarında siyasi ve derin ayrılıklar bulunan bu devletler, busust gümrük - tar ifelerile kendilerinl — kurtarımıya — çalıştılar. Fakat olmadı. Büyük devletler, bun- ların vaziyeti ile alâkadar olmuyor- lardı. Çünkü onlar sanayici memle- ketlerdi. Dabili ziraatlerini de himaye tedbirleri ile korumıya — muvaffak olmuşlardı. Fakat bubran İlerleyip te bu küçük memleketlere yatırılan büyük devletlere ait sermayelerin eriyip mahvolması tehlikesi başgös- terince, herkesla akh beşma geldi. Bubrana bir çare aramak için Streza Konferansı toplandı. Şimdi herkes Merkezi Avrupanın küçük devletlerile meşgul görünüyor. Fakat itiraf etinek lâzımdır ki yapılan projeler, asıl alâ- kadarları alâkadar etmekten uzaktır. Tuna devletlerini kurtarmak için İlk çare, bunları, kendi arrzularına rağmen bila iktısadi bir bloka sok- mak İstemek oldu. Bu fikir Fransa- nındı. Çünkü teşekkül edecek küt- leyi küçük itilâfın siyasi tesiri altında tutmak — istiyordu., Fakat bu fikir, küçük itilâfa dahil Çekoslowakyanın bile işine gelmedi. Çünkü zirat mah- sullerin hangi memleketlere - satıla- cağı bir muamma oldu. Eğer bun- lar, zirai mahsul verip sanayi mah- sulü alacak olsalar, İşi yürütemi- yeceklerdi. Çünkü devletlerden bir kısımı ayni — zamanda memleketlerdi.. Onun — için, — buh- ranı halledecek bir çare — buluna- madı ve iş, ileride toplanacak olan dünya Iktısat konferansına bırakıldı. Fakat umumli — temayüller, Otta- vada — olduğu — gibi bu —mem- memleketleri serbest bırakmak — ve istedikleri memleketlerle alış, veriş itilâfları yapmaları merkezinde tecelli etmektedir. Eğer, siyast tazyiklerden ari böyle bir serbesti temin edilirse Tuna devletleri kurtulurlar, yoksa bu işin de halledilmesi imkânı yoktur ve vaziyet büsbütün fenalaşacaktır. Çünkü olanların sıkıntısı iki nevidir; | | — Dünya buhranının tazyikı 2 — Hususi zirai vaziyet. Şimdilik dünya iktısat konferan- #ına inlizaren bu bahsi de burada kapayalım. — Süreyya Kapıcıların Nümayişi Budapeşte, 20 — Burada 10 bin kapıcı, varidatlarının üçte birinin yerlerine bıraktıkları a- damlara — verilmesi — hakkındaki kararnameyi protesto için bir nümayiş yapmıştır. Burada kapı- cilık çok kârlı bir iştir. sanayici | BÜ n Almanya İlıat Ediyor Berlin 20 — Almanyanın as- keri sahada müsavi hak istiyen | notasına İngilterenin verdiği ce- vap Alman hükümetini hayrete düşürmüştür. Çönkü bu cevap, Alman teşebbiüsünü ciddi mahi- yette telâkki etmemekte — ve son zamanlarda İngiliz matbua- tinin neşriyatına zit bir şekil teşkil etmektedir. İngiliz notası- nın da Alman noktai nazarını değiştirmiyeceği muhakkak adde- dilmektedir. Almanya Tahdidi Teslihat Konferansına iştirak eden diğer devletlerle müsavi tutulma- dıkça konferansa iştirak etme- miye karar vermiştir. Versay Muahedesinin tahdidi teslihata ait hükümlerinin AL- manya tarafından ifa edilmediği suretindeki — iddialara — gelince, bunlar Strezman zamanmda ya- pılan ve daha o zaman esassız olduğundan reddedilen iddialar- dan başka birşey değildir. Sağ ve sol cenah gazeteleri müstesna olmak Üzere bülün Alman gazeteleri silâhlarda mü- savat talebinde hükümetle ayni fikirdedirler. Germanya gazotesi diyor ki: Şayet İngiltere verdiği nota ile Almanyayı Tahdidi Teslihat Kon- feransına işlirake icbar edeceği fikrinde ise aldanmaktadır. İngiliz Gazeteleri Ne Diyor? Londra, 20 — Alman tale- bine karşı verilen İngiliz cevabı matbuat tarafından iyi karşılan- mıştır. Evening Nev gazeltesi, verilen cevabın — lâzım olduğu kadar şiddetli olmamasına itiraz etmelte ve Almanyanın kaybet- tiği araziyi elde edinceye kadar harp arzusundan vazgeçmiyece- gini söylemektedir. Evening Standart — gazetesi, fikirlerin bir taraftan İngiltere ve Fransa diğer taraftan Almanya ve İtalya Aarasında — ayrılmasını ileri sürerek itilâfi — müselles ve şatılmakta tadır. Henderson Teessül Ediyör Paria, 20 — Silâhları bırak- ma konferansı çarşamba çünü toplanacaktır. Konferans - Rcisi M. Henderson Almanyanın bu olduğunu yazmak- teessüfle karşılamıştır. Alman Ordusunun Manevra'arı Berlin, 20 — Alman ordusu İ | | | | içtimaa iştirak etmemek kararını ) “Berlin muharebesi,, için büyük Askeri Sah ittifakı müselles hayallerinin ya- | M. Köster Almap Hükümati, muhtelif sefirleri arasında esaslı değişiklikler yapmayı tasavver etmektedir. Bilhassa yapıla- cuk değişiklikler Londra, Paris, Ame- rika — sefaretlerinde — vukubulacaktır. reti münhaldir. Zi abibi n Fon temasların eri addolunmamaktadır. Paris 80f Albnan Hariciya işleri Müdürlerinden movzubahstir. bert to - tekaüdb Bu zatin —meşhur nn muüavini olduğu ve yorine mt harpto tahtelbahir harbini idare Amiral Tirpiç yeğonl ve Bul- y t'in gelirildiği göz Önüne getirilirse, bu tebeddü!leri İngiliz Notasına Rağmen Almanya ada Müsavat İstiyor Gandi Açlık Grevine Başladı Bombay 20 — Gandi, şarta muallâk olarak bırakılmak - tek- lifini reddetmiş. Açlık grevine başlamıya — kat'? suürette karar vermiştir. Gandinin bugün serbest bıra- kılması muhakkaktır, Hükümet Gandiyi cebren ha- pishaneden çıkaracaktır. Gandi dün höcresinde Hint camaatinin mümessillerini kabul etmiştir. Bombay 20 — Gandinin tam öğle vakti açlık grevine başladığı bildirilmektedir. Streza Konferansında Sireza, 20 — Streza koferansı buğdayın tekrar - kıymetlendiril- mesi için 75 milyon altın İsviçre frangı, ziralt tahsisat verilmesi hakkındaki — mukavele projesini kabul etmişlir.. Bu — tabsisat, merkezi — beynelmilel — tediyat bankasında — bulunacak bir. ko- mite tarafından idare edilecek- tir. Almanya, bu projeyi, kendine muavenct yapmıyacağı kaydini ihtiva — ettiğinden kabul etme- miştir. İngilterenin Borçları Dünyada Şimdiye Kadar Bu Kadar Mu- azzam Bir Mali Muamele Yapılmamıştır| Londra 20 — İngilterenin dahi- le karşı olan borçlarımın tevhidi- ne memur olan kömisyon reisi Jeneral Sili borçların tediye şek- İi ve mahiyeti hakkımda demiş- tir ki ; — Tevhit edilen — borçlarin miktarı 2 milyar 95 milyon ister- linçdir. Bunun 4 milyar 683 milyonu- bir harp manevrası yapmakladır. Manevrada tank, lop ve- harp tayyat taklitleri kullanılmakta- dır. Garbe Reisicümbur Hinden- burg riyaset — etmekledir. — Bu TEFRIKAN UMARASI:74 ÇOCUK LUĞUM Meşhur Rus Edibi Maksim Görkiüss hayal roman Sabahtan akşama kadar bu ka- dınımn konuştuğu ve güldüğü işi- tilirdi. Bazan bir değişiklik olsun diye fevkalâde süslü bir kitareyi abhr ve bir sürü tuhaf şarkılar okurdu. Meselâ şöyle: Seni sevmiyorsa biri Yanuş bir. başkasınu, Biliyorsan nasıl aranır Buluraun er geç birini. Belki seni çoktandır O sabırsızlıkla bekliyor. Bir topa benziyen yuvarlak Tatar pencerenin kenarında otu- Türkçeye Çevirea: Muvaffak rur, morarmış yanaklarını çevirir, neş'eli ve kahverengiye çalan gözlerini döndürür, mütemadiyen piposunu çeker, öksürür ve kö- pek ulumasını andıran — gürültülü bir kahkaha atardı, Bodrumun Üüstündeki binada ve ahırda iki yük arabacısı otu- rurdu, Biri kır saçlı, küçük yapılı Peter amca ve diğeri onün ye- ğeni sağır Stepa idi. Bu, yüzü düzgün ve yassı bir bakır tepsi- ye benziyen genç bir adamdı. Bundan başka buraya zabitin emirberi saf tabiatli tatar Valej de konmuştu. Bütün bu adamlar benim için yeni idiler ve tetkikr ve tecessüsüme mevzu oluyorlardı. Fakat peni bilhassa, bizim evde — pansiyoner gibi — oturan (Pekâlâ ) alâkadar ediyordu. O evin —arka yarısındaki kısımda mutfağın yanında bulunan odayı almıştı.. Bu odanın pencereleri biri bahçeye biri de avluya bakı- yordu. ( Pekâlâ ) zayıf, kamburca yürüyen bir adamdı. Yözü hemen kireç gibi beyazdı. Çenesinde ikiye ayrık uzun siyah sakalı ve gözlükleri arkasından insana şef- katle bakan gözleri vardı. O gayet süküti idi; evde mevcudiyeti pek hissolunmazdı. Öğle yeme- ğine ve yahut kahvaltıya çağrıl- ? n;îzizi yüzde beşten yüzde üçe indirilmiştir. 88 milyon isterling 1 kânunuevvelde alâkadar ala- | eaklılara verilecektir. Dünyada bugüne kadar miktar | ; itibarile bu kadar muazzam bir mali muamele yapılmamıştır. Bu muamele, İnçilterenin malt kre- disinin nekadar sağlam — oldu- ğgunu göstermekledir. ! harpte Berlinin vaziyetimi tayin edecek olan muharebe salı veya çarşamba — sabahı — başlıyacaktır, Halk bu manevralara çok ehem- miyet vermaktedir. dığı vakit her defasında: “ Ah, evet, pekâlâl, , derdi. Bu, onun için nine rarafından verilmiş bir lâkap oldu. Ninem ona hep © isimle hitap ederdi: — Hey Ljonjka git ( Pekâlâ) 1 çaya çağır!.. ğ c_y Sgyğyiniı bakayım (Pekâ- lâ) siz meden böyle az yemek yiyorsunuz?.. Onun odası her neviden küçük dolaplar, sandıklar ve kalın ki- taplarla dolu idi. Bu kitaplar âdi kitap harflerile basılmıştı. Ben ise ancak İslâv kilişe yazısını bildi- gimden bunları okuyamıyordum. Her tarafta muhtelif renkte ma- yilerle dolu şişeler, bakır ve demir parçaları ve kurşun çubuk- ları karınakarışık duruyordu. Sa- bahtan akşâma kadar, kırmızıya Karilerimin Suallerine Cevaplarım “ Tahsilimi yarıda pırakıp ka- sabama döndüm. Burada ailece görüştüğümüz bir genç kızın de- İâletile bir işe yerleştim. Şükranla başlıyan — münasebetimiz — aşka müncar oldu. Biribirimizi şiddetle sevdiğimi>i zannediyorum. Fakat başkalarına da yüz verdiğini ve bunların kendisine bir tuzak kur- duklarını öğraince, onu ikaz et- mek istedim. Bunun üzerine kız bana gücendi. O gündenberi muğber, Ne yapayım ? İzmit K. C Kızın iğbirarına sebep utan- masıdır. Başka gençlerle taniş- tığının bilinmesi onu müteessir etmiştir. Fakat bu tecasür zaman ile zail olur. Eğer sizi hakikt bir aşkla gseviyorsa, er geç, size döner. x “ 20 yaşındayım. 23 yaşında | bir kızı seviyorum. Birleşip evlen- mek istiyoruz. Fakat ailem muva- fakat etmiyor. Kızın benden yaşlı olmasını doğru bulmuyorlar. Ne dersiniz? Turgut Aranızdaki yaş Ffarkı - çok büyük değill Bununla beraber vücuduna bakmasını bilmiyen bir kadınım — erkekten daha evvel ihtiyarladığı muhakkaktır. Bu sebeple bu yüzden ileride aranıza bir soğukluk girmesine ihtimali vardır. Fakat ayni yaşta evlenenler — için de bir mahzur varittir, ve kadın kendisini genç göstermesini bilmiyorsa, bu mah- zurun Önüne geçmek mümkün değildir. Onun için evlenmeniz- de fazla bir mahzur görmüyo- rum. * * Kocamın kazancı — azaldı. Ben kendime bir iş buldum. Hayatımızın — daralmış — olmasına rağmen kocam çalışmama müsa- ade etmiyor. Ne yapayım?,, Nerime İleride bir suitefehhüme ve geçimsizliğe meydan vermemiş olmak için, onu iyilikle kandımı- ya çalış, olmazsa vazgeç. HANIMTEYZE -— TAKVİM —— ÇARŞAMBA 30Güe - 21 EYLÜL - 932 busır 138 | Arabi Ruat 19 Cemaevrol- 151 | 8 - Eylâl-so1a. 1348 ea YEvea! Vtesa ki Exaal uu..iıı:uiı selakgam lıs — Fas di Öğe (3 561107) Yatn Ç1 22 |0 & 5. Sö) imsax |9 :ıîı 06 vanı çalar kurşuni renkli bir deri ce- ketle ve kurşuni bir pantolonla Üstü başı boya içinde pis pis kokarak — perişan — ve — sarsak bir hareketle — dolaşırdı. — Fa- kat ayni zamanda mütcazzımdı. Eritmek için kurşun getirir, her« hangi bir maden parçasile bera« ber lehimler, bir şeyi minimini bir terazide tartar, kendi kendine mırıldaniır ve parmaklarını yaka- rak asabiyetle üflerdi. Bazan muayyen — plânlarına doğru bacaklar biribirlerine do- laşarak yaklaşır ve âdeta burnu- u kâğıtlara değdirecek gibi uzanarak tetkik ederdi. Bazan da odanın ortasında veya pencere- nin Öönünde durur ve burada gözleri kapalı, yüzü tavana mü- teveccih kaskatı kesilmiş bir dilsiz gibi süküt ederek kalırdı. ( Arkası var )

Bu sayıdan diğer sayfalar: