19 Ekim 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

19 Ekim 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

_bUN POSTA Amerikada Haydutluk Vak'aları 4 Nevyorktan — yazılıyor! Klev- | land şehri, geçen gün nadir yö- | rülür bir hâdiseye sahne olmuş- tur. Ellerinde tabancalar bulunan iki haydut şebrin göbeğinde bir mücevherat mağazasına tecavlüz ederek dükkânı soymıya teşeb- büs etmişlerdir. Fakat bu sirada polis hâdiseden haberdar edilmiş ve vak'a mahalline gelmiştir. İşin sarpa sardığını gören haydutlar, © sırada sokaktan geçen ve bir kadın tarafından idare olunan bir. otomobile atlamış, tabanca tehdidi altında kadımı, kendileri- ni kaçırmıya mecbur etmişlerdir. kaçtığını gören polis memurları da başka bir ve şehir | sekuklarında bir takip | baslamıştır. Bu sırada, polis me- | murları, mütemadiyen ateş edi- yorlardı. Atılan kurşunlardan beş yöleu yaralanmış, haydutları ka- çıran otomobilin şoförü kadın da ağır bir yara almıştır. Bunun devri- Avlarının — ellerinden arabaya atlamışlar müthiş neticesi olarak otomobil miş, haydutların her ikisi de mecruh düşmüşlerdir. Bir tanesi hastahaneye nakledilirken aldığı yaraların tesirile ölmüştür. Cellâtların Şikâyetleri İngilterenin meşhur - cellâdı Con Ellis geçenlerde, Londradaki evinde ölü bulundu. - Bu ölümün esrar perdesi de hâlâ yırtılmış değildir. 1901 den 1924 senesine kadar — İngilterenin baş hizmetini gören bu adam, harp içinde casuslukla ittiham edilen Misis Tomson isminde bir kad nı da asmıştı. Vak'a gözü önüne geldikçe ihtiyar cellâdın uykusu kaçar, gözüne hayaletler görü- nürdü. Con Ellisin — vazifesini terketmesinin mühim bir sebebi de hiç kimsenin kendisile konuş- mak istememesidir. Başma gelen faciadan evvel, tamdıklarına şu yolda şikâyette bulunurdu “— Bir kahveye girsem, beni | tanıyanlar derhal dışarı çıkıyorlar. Birisine takdim edilsem, kimse bana elini vermek istemiyor. Hal- buki insanlar düşünmiyorlar: Ben elmasam da cinayet işlenecek ve bir başkası, pamına bu cinayetlerin cerzasını yerine geti- recek. Benden niçin nefret edili- yor, bir türlü anlamıyorum.,; cellâdı kanun Maamafih vazifesinin içtimai hayatta şahsına colbettiği istikrah ve nefretten şikâyet eden yalnız Con Ellis değildir. Bu işi yapan hemen bütün resmi " cellâtlar da, aynı süretle - vaziyetlerinden mü- teessirdirler. Bu münasebhetle bir Alman gazetesi şu tuhafça fıkra- | yı anlatıyor: # Alman — hükümetinin — resmt eellâdı Kranç, bir gün, muavin- lerinden birinin hakaretine uğra- mişti. Kranç bu muavinini ök | dürdü.. Mahkemeye verildi ve beraet etti. Beraet esbabı muci- besinde şu fıkra nazarı dikkati celbeder : “Cellât denilen adamın insan hayatına karşı diğerleri gibi bür- met duygusü beslemesi pek bek- | lenemez. Kanun namına adam öldüren bu adam, bu alışkanlığın | tesirile işlediği cinayetten dolayı mahküm edilirse, haksızlık olur. Onun - içindir. ki berasti dağ- | halk, | olmuştur. Ayrılışlar şöyle — Dunyada Olup Bıtenler — Hindistandaki 60 Milyonluk Parya Kütlesi Sefaletteri Kurtuluyor Mu ? Gandıyı Kızdıran Hâdisenin İçyüzü Anlaşıldı Hindistanda Paryaların bir leyan harekeli Hint milliyetperverlerinin Lideri Gandi, Hindistana - verilen yeni Kanunu Esasi münasebetile beş gün sonra bu grevden feragat etti. Bir müddet evvel bâdiseyi mevzubahs: ederken İngiliz Baş- vekili M. Mak Donalt müdahale ettiği takdirde Gandinin kararın- dan dönebileceğini, aksi takdirde onun için nü tabii ve mu- kadder bir akıbet olarak şimdi- lâzımgeldiğini süren kabnulletmek Dediğimiz çıktı. distanın Puna şehrinde bazı mü- den kaydettik. zakereler yapıldı, bu müzakere- | lere bizzat Başvekil de karıştı ve Gandi, aç ölmek kararından esasen vazgeçti. | Yine birkaç gün evvel bu sötun- | larda kaydetmiştik ki mesele, Parya yahut entuşabl denilen ve miktarı 60 milyonu bulaan sefil, 'fakat geniş bir halk tabakasma verilmek istenen siyasi haklar meselesinden doğuyor. Bu sınıf şimdiye kadar Hint milli cereyanlarına — karıştırılmamıştı. İngiliz Hükümeti, müstakbel Hint Meclisinde bunlardan — mümessil bulundurulmaması ihtimalini dü- şünerek Paryalar için ayrı bir intihap esası kabul etti ve ayfi bir. meclis toplamalarına karar verdi. Gandi, ilân ettiği açlık grevi bu kararı protestoe etmek istedi. Paryalarla sair Hintliler arasındaki farkı daha iyi anlamak için Hindistanın din! ve içtimal teşekkülünü bir parça gözden geçirmek icap eder: Brahmanin Değişmez Kararı Bundan binlerce sene evvel olduğu gibi bugün de Ganj nehri kenarlarında yaşıyan halk - küt- lesi, dini esaslara göre teşkil ve taksim edilmiştir.. Cemiyetin ayrıldığı zümre ve sınıflar dini birer kol teşkil ederler. Bu kol- ların herbiri, içtimaf bir sımıf vücuda — getirdikleri gibi ayni mesleğe mensup - insanlar züm- residir. Bu ayrılış Brahmanın kararı ile tasav- vur edilir: 1 — Din adamları: Brahina- nın başından yaratılmışlardır. 2 — Harp adamları; Brah- manın — vücudundan — yaratılmiş- bir açlık grevinden | Hin- | kat'i olmiyan | Parya tipleri 3 — Ticaret adamlar: Kal çasından yaratılmışlardır. 4 — Köy adamları: Tabanla- rından yaratılmışlardır. Bu esaslar, hiçbir suretle değişmer. O suretle ki hiç kimse mensup olduğu sinifin haricine çıkamaz ve Hindistanda içtimal tekâmül bu noktadan münkün değildir. Bu taksim, Hist takvi- mine göre bundan 3000 sene evvel yapılmıştır. Fakat bu tak- simin — haricinde de — birtakım kimseler kalmıştır ki bunlar belki de arkan aşağı telâkki edilen insanlardı. Sonra meşguliyetleri hakir görülen kimseler de yelip bu sıtıfın saflarını genişletti. Da- ha sonra bir zümre içinde çalışır- ken fena hareketinden dolayı dışarı atılanlar da bunlara iltihak etti. Bunlara Parya denildi. Halk uıııvıuda, bu mmuazzam 60 mil- biklmmimte KIskis A0 * yoktur. — bir dövmek, Parayı — öldürmek, ahırına veya bir böcek yuvasına benzetilir. Mezarlıkları yoktur, tarafından — parçalanmıya kümdurlar. Dua edemezler. Çünkü hiç kimse onları mabede sokmaz, mukaddes çakallar larına almak, Paryalar için en büyük cürümdür. Temasları değil, bile diğer Hintliler için — göz kirleten bir — hâdisedir. Veda mezhebi, Paryaların diğer Insan- lara yüz adımdan fazla yaklaşa- mıyacaklarını emreder. Bu kadar yaklaştıkları takdirde bile yüzle- rini örtmiye mecburdurlar. Oku- mak istiyen bir Parya, mektebin dışında durmiya ve yere - otura- rak hocanın sesini uzaktan dinle- miye mecburdur. Su almak iste- dikleri zaman köy — çeşmesine yaralamak cürüm say- | | lamaz. Praryamın evi bir domux mah- | kitapları | okumak, Brahmanın isimini ağız- | manzaraları | Hü YKB T mane a 'Mis Sokağı Mı, Pis Sokağı Mı? Kuşdilinde Mis sokağın | aylardanberi çöpçü ve çöp ara geçmiyor. Sokak kokudan gı mez bir hale geldi. Buraya sokağı yerde | sokak ) daha — do olacak. Kadıköy R. Bu Bina Nedon Yıktırıldı Aksarayda Murat Paşa denileceği denilse vahali den İsmall Bey yazıyor: — Aksaraydaki Murat P medresei ankazı 600 liraya sa mak suretile yıktırılmıştır.Bu b senede (960) İira kira g riyordu. Acaba neye yıktırıldı - Cevaplarımız İbrahim Uguz Beye: Ş — Maarif Vekâleti leyli mektepleri — çoğaltm p eden harırlıkları yi maktadır. meccani * Ankarada kuyumcu Mabmut Be — Teşekkürler ilân tarifesi | tâbidir. Bunun- için mektubun dercedilememiştir. efendim. * Hatbiye Yıldır. kokakta — Kbü Alp Bü — Halk Evinde lisan kursl başlamıştır. * F. Tudvan Beye: — İş Kanunu Meclisin bu de resinde müzakere edilecektir, | kâyeniz güzeldir. * Lise talebolorinden Orban Bayı Tramvay Şirketi tenzilâtt: istifade edecek talebelere pa verir. Biletçiye hüviyet varakaı ni değil, bu pasoyu gösterm lâzımdır. Mektepten paso almı için de muayyen bir yaşı geç bulunmamak lâzımdır. * Abmet Kubilây Boyor — Şikâyet ettiğiniz - vaziy Maarif Vekâletine hıldınnıL yaklaşamazlar. Testilerini ırmak- | tan ve ırmağın ayak kısmından doldurmıya — mecburdurlar, — Bir Parya kadın, hasta çocuğunu muayene ettirmek için bir hasla- ne veya dispansere götürse, oradaki diğer insanlar derhal dışarı kaçar, içeride durmak istemerzler. Hatta kendi çocukları bakım- sızlıktan ölüm tehlikesine maruz bulunsa bile. İşte bu biçare insan- lara bir parçacık olsun hak ve- rebilmek için yapılan ve esası zaten uydurma olan bir kanun, yine en şiddetli muhalefeti ken- dilerinin arkadaşlarından ve bu urkdaşlarının — başında — bulünan Gandi — gibi — insanlıktan tan dem vuran bir adamdan gö- rüyor, — İngiltere - Paryaları tu- tuyor. Çünkü 60 milyon insanın reyi, diğer taraftarlarile beraber Hint | Milliyetperverlerinin her hareke- | Gan- | tini akamete uğratacaktır. diyi kızdırıyor; Çünkü - İngiltere- nin manevrasını sezmiş, tehlikeyi görmüştür. Fakat ne hazin bir ki Gandi, — İngiltereden kendi hakkını isterken ve bu uğurda mücadele ederken ilk iş olarak başkasının hakkı üzerine mak - istiyor. — Böyle - bir ısleyını hıışıy ıerikhiliı. otur- hak Fa- hak- | vakıadır. | | met, Haml saire Beylere: — Şikâyetinirden gazete tununda bahsetmek imkâaı yo | tur. Bütün makamlara şikâyetin bildirebilirsiniz. Bize yazdığı mektubu aynen Vilâyete ve hiliye vekâletine gönderiniz. &e Ankarada Samanpazarında —Si man Beyo: Mektubunuzda bahseitiği mesele hakkında alâkadarla: | nazarı dikkati celbedilmiştir. * M. Kemat Beye: — Bayrağımız hakkındaki hassüsatmız takdire şayandır. Me| derecatımızın — çokluğu — haseb çmaalesef mektubunuzu neşre “miyeceğiz. * Osmanbeyde Hasan Roşen Zave —Eserinizi güzel bulduk. Şi dilik gazetemizde neşretimek i kânı yoktur efendim, * Alyonda-As Nüretlin Beyi: — Hükümet afyon mesel ile yakından alâkadar olmak | dır. Sizin temenilerinizin de k ledileceği şitphesidir. * Edermitte, Çiaarda V' 82 numtrada M Zühtü Blendiye; — Tayyare makinist mek bine girmek için Ortameki I mezunu olinak veya © derec

Bu sayıdan diğer sayfalar: