24 Kasım 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

24 Kasım 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

VAS NC AŞ ğç ; | SPOR Perşembe ve Cumartesi Günleri Çıkan Spor Sayfalarımızı Okuyumnuz... l Haftada İki Defa Spor Doktorlarımız Ne Diyor Atletizm Terakki Edinciye Kadar Futbolda Mağlübiyete Mahkümuz Milli takımın sonz mıglübiyelı-r leri üzerine fütbola karşı herkeste bir tecessüs uyandı. Şimdiye ka- dar fütböla - meraklı oldukları balde fikirlerini söylemek iste- miyen veyahut sporcuların işlerine karışmamak istiyen fen adamlar:- mız da bu mühim mesele ile daha yakından alâkadar olmıya başla- dılar. Şimdiye kadar spor bahis- lerine uzak kalan doktorlarımızın, mağlübiyetler pahasına bile olsa, #sporcularla — meşğul — olduklarını görmekle memnunur. Bu suretle şimdiye kadar çok zayıf kalan spor nazariyatının ilmi ve fenni bir şekilde münakaşasına imkân bâsıl olacaktır. Bu hafta Doktor Süreyya Kadri Beyin şu kıymetli ve asıl hastalığı teşhis eden mekalesini neşrediyoruz. * Memleketimizde — fütbolu ilk teessüsünden bugüne kadar tak- riben yirmi beş senelik zaman geçti buna rağmen beynelmilel fütbol âleminde mevki alamadık. Bunun sebebi gayet basittir. Fenal surette çalışmamak. Biz futbolu 8-10 yaşında bünyenin henüz neşvünüma devresinde baş- lanılan ve zamanla tekâmül eden jimnastik ve atletizm ile hiç bir alâkası olmıyan bir spor olarak telakki ediyoruz. Bu tarzda dü- şündükçe bizim için muvaffak ol- mak - ihtimali mevcut değildir. Çünkü futbol diğer cem't spor- lar gibi jimnastik ve atletizm ile çok sıkı münasebeti olan bir spordur. Çünkü oyuncularımızın sür'at ve mukavemetini ölçmeyi hatırı- mıza getirmeyiz. Teknik kabili- yetimizi bilmeyiz. Atlet bir gencin futbol oyna- dığım farzedelim futbola istidadı varsa hiç Şşüphesiz fevkalâde muvaffak olacak heves yoksa belki muvaffak olamıyacak fakat müsabakanın sonuna kadar mu- kavemeti gösterecek, kesilmiye- eek iyi koşacak, daha sağlam bünyeli olacaktır. Spor yapmak- tan birinci gayede sağlam — vü- cutlu olmak — değilmidir. Kulüp- lerimizin vaziyetini tetkik edersek her kulüp futbol oynar. Fakat atletizm ile meşgul ol- maz. Bizde atletizim bir süs ola- rak talâkki edilmiştir. Atletizmi nasıl tamim edebiliriz: Atletizim denildiği zaman ha- ftıra saha meselesi gelir. Bütün idmancıların ve federasyonun şi- kâyeti sahasızlıktır. Şüphesiz İs- tanbul gibi büyük bir şehrin kendine İâyik müntazam bir stad- yumu olmaması büyük bir eksik- hiktir. Fakat statyum — yapılınca bizde atletizim ve futbolun terak- ki edeceğini zanetmekte yanlış bir fikirdir. Sporun idaresini de- rhute etmiş olan federasyon genç- lermizin çalışması için yer temin edebilir. Pek mükemmel olmasa da elimizde birkaş saha mev- cuttur. Gayemiz muntazam çalışmak olmalıdır. Dikkat edilecek bir noktada gazete spor muharrirlerinin her hangi bir klübe mensup olmama- sıdır. Bitarâf olmiyan yazı - ve mütalealardan — genç — sporcular yese düşmektedir. Nitekim İzmirde Türkiye — birinciliğini — kazanan İstanbulsporan yaptığı maç hak- kında tafsilât vermiyen Anadolu Ajansından Cümhuriyet gazetesi pek haklı olarak Şikâyette bu- lunmuştu Atletizmin teşvik ve tamimi için yapılacak esas nokta: Senede iki defa yapılacak atletizm bay- ramlarına ber klubü muayyen miktarda atletlerle iştirake mec- bur kılmaktı. Yani her - klubü atletizm ile meşgul etmiye mecbur etmeli diğer sporlarla alâkasını arzusuna terketmelidir. Meselâ: Birinci sene her kulüp bayrama on atiet ile etmelidir. Diğer seneler klubün Ffaal azası nisbetinde atlet adedi çoğaltılmalıdır. İşte atletizm tekâmül ederek Avrupa memleketlerinde — takip seyri aldığı zaman bizde futbolda şanstan ziyade kuvvet ve teknik- ten emniyetle bahsedeceğiz. Ve her maçta mağlüp olmaktan kur- tulacağız. Nizamnamenin bu şe- kilde tadili federasyon için güç bir şey değildir. Süreyya Kadri İkt dakika içinde rakibini hastaneye gönderecek gibi dövdükten sonra kendisi de hastalanan zenci dünya şampiyonu Bron İle biçare rakib! Fransız Pladur iştirak | Bu Kadar Benzeyiş Olur Mu? miyen İki Şampiyon Kız Spor aleminde görülmemiş bir hadise dolayısile şimdiye kadar tek zannedilen - bir kadın şampi- yonunun ikiz olduğu meydana çık- mıştır.İngiliz kadınları arasında golf :Ayununda çok şöbreti olan bir is geçende yapılan mühim bir müsabakanın nısfınibat maçında diğer bir rakibesile karşı karşıya kalmrştır. Seyirciler çayır üstüne çıkan iki rakibeye baktıkları vakit evvelâ yanlış gördüklerini zannetmişler ve biribirlerine bakışarak aym şâm- piyonu çift görmelerinin sebebini sormuşlardır. Biribirine noktası moktasına benziyen iki kız maça başladık- ları vakit gördükleri şeyin haki- kat olduğunu ve şimdiye kadar kazanılan son muvaffakiyetin biri- birine farkedilmiyecek kadar ben- ziyen bu kızlardan hangisine ait olduğunu merakla sormuşlardır. Seyircilerin bu merakı karşı- Çehrelerinin en ulak teterru. tında bile biribirinin ayni olan iki gölf şampiyonu olomobilde sında iki kardeş gülerek şöyle cevap vermişler: — Biz biribirimize çehrede ne kadar benziyorsak tabiatleri- mizde de o kadar benzeriz. Onun için şimdiye kadar onun hasta bulunduğu vakitler hasta olmuyan kardeş maç yaparak yaln:z bizim bildiğimiz müşterek — muvaflaki- yetleri bir kişi namına kazandık. Heangimiz çok galip olduğunu saymadık ki, cevap verelim. Feci Bir Boks Maçı Meslek Aşkının Kurbanları Geçen gün bhoroz siklet dünya şamplyonluğu — için — Amerikalı Zendi Al Bron — ile Fransız Pladüer arasında yapılan bokş maçı feci bir şeakilde neticelen- miştir. İki boksörün - dövüşünden ev- vel hiç kimsenin bilmediği bu dram şöyle cereyan elmiştir: Dünya şampiyonu Zenci Al, Bron maçtan dört gün evvel fena halde hastalanmış ve bir saat bile uyku uyuyamamıştır. Buna rağmen kuntıratındaki imzasma ve mesleki şerefine her- ne pahasına olursa olsun - riayet etmek istiyen zenci Organizatöre birşey söylemeden bitğis bir hal- de Ringe çıkmıştır. Bu vaziyette l Mmaçı pek kısa bir zamanda bik Biribirinden Ayırt Edile- | tedir, Gazetemiz pergembe ve cumartesl günler! elmtak Üzere haftıdı İi #por saylam meşretmek- Perşembe günkü «por sayfarında dünya spe: kareketleri memle'ıe! Cumartesi #i Varın tafsilüb yan spor hüd'seleri vardır. sinda İse cuma günkl maç- Sipaht Ocağı Mı:f;ıı_bak;ıları;ı;i—rı...- Sipahi Ocağında yapılan son- Labar atlı müsabakalarına ait ( Galatasaraylı ) imzasile Vakit garzelesinde bir yazi intişar etti. Bu yazıda müsabakaya giren Hanım ve Beylerin aldıkları neti- celerle, — binicilikleri — hakkında yürütülen mütalea hakikate uygun değildir. Fazlı kupasını kazanan -« Nedret Hanım müsabakayı hayvana iyi bindiği ve atını soğukkanlı- lıkla ve korkmyarak manialara türdü; için kazanmıştır. Bu muvaffa kiyetinde âmil hayvanın cinsi venhüneri değildir. Çünkü ahesteni rakibi olan ( Hurma, Ay) kıymmetlerini ikinci müsaba- kada gösterd Fer. Henüz yaşı ufak küçük bif mektep talebesi olan ve tatil günlerindeki kısa müddetlerden — istifade — ederek bir buçuk senedenberi birinciliğe çalışan Nedret Hanımın birinci- likte gösterdiği istidat ve küdret on beş senelik binici olan raki- bine nümune olacak kadar yük- sek ve şayanı takdirdir. | Süreyya —kupasını — kazanan Orhan Bey için de muharrir Bey ayni sakat mütalenyı yürütüyor. Halbuki Orhan Bey o gön müsa- bakaya giren hanım ve sivil bey- ler içinde en iyi ve kuvvetli bir binici idi, müsabakayı da bu yüzden kazandı. O gün müsaba- kaya girenlerden valnız Orhan Beyin hayvanı Anglo-Arap İlhami in hayvanı Fransız Macon idi diğerleri de kâmilen Macar idi. Orhan — Beyin bindiği Bekri meth edildiği gibi bu müsabaka- lar “için e'verişli değildir. Bu hayvan gayet müvazenesiz atlar ve maniden kaçar bu kusurundan dolayı konkur kayvanları arasın- dan - çıkarılmıştır.. Bu hayvanın rakibi olan ( Hurma, Horos, Ay) bekriy nisbeten bu müsabakı için daha emin ve elverişli Lâkin Orhan Beyin — biniciliği hayvanın hata yapmasına meydan tirmek tüne bir deli gibi atılmış ve şim- diyç kadar hiç görülmemiş şid- dette iki yomrukla rakibi Fram- sızı öldürecek şekilde yere ser- miştir. Hasmının hastaneye kal- dırılacak kadar fenalaştığını gö- ren zenci şampiyon, rersen Si hatça berbat bir halde olduğu için kendi de müthiş titremelerle bayılarak bastaneye kaldirilmiştir. Bu mnnııehelre Fransız gaze- teleri meslek uşkımın profesyonel- lerde amatörlerden fazla oldu- ğgunu kaydediyorlar. meman | ' Hakikat Yazıldığı Gibi Değildir Ka YERU a vermedi, Bu —muvaffakiyetinden dolayı kendisini tebrik ederiz. Muharrir beyin hayvanların cinci ve kudretleri hakkındaki yazıları doğru esaslara —müstenit değildir. O gün birincilik kazanan (Bekri ) şimdiye kadar hiçbir büyük müsabaka kazanmamıştır. koşuları yazan Beyin beğenme" diği ve Melâhat Hanımın kazar namamasındaki kabahati sırtına yüklettigi ( Hurma ) bu sene ilk baharda yapılan müsabakalarıt birinci haftasında zabitan arâr sında birincilik kazanmış bir bay* vandır ve ayaklarında da - hiçbir ârıza yoktur. ( Horos ve Ay da) evvelce müsabaka kazanmış hay” vanlardır ve bugün de ayni kud” reti muhafaza ediyorlar. Her 724“ man Aheste ile Bekriye tercih edilirler, Bir de kilodan bahiş ediliyor: Bu atlı müsabakalar at yarışi değirdir. At yarışlarında her hay” yan kendi cinsi ile koşar vt handikap yapılır. Lâkin manüli m üsabakalarda bu usul yoktul: N'tekim Nice de yapılan sof beynelmilel müsabakada bu metf” zubabhis bile olmamıştır. İlerideki müsabakalar için handikap t€ menvi etmek biraz çarip olur. Sipabi Oceğimn tertip ettiğ' bu müsabakalar memleket çenf” liğini - biniciliğe — teşvik içindi! uhazrir bey bunu nazarı dikki” te alarak bu müsabakada haf wanların cinsi ve kudretlerinde? — ziyade — binicilerinin — istidat vi kabiliyetlerini ve geçen müsabif kalara nispetle gösterdikleri rakkiyi münakaşa ve tenkit etmii olsa idi maksada “ytı bir '-: yapmış olurdu. Lâkin zananli” | rın muvaffakiyetlerini hiçe îk(_ mek ve kazanamıyanlar n : metlerini yükseltmek için 5 vanları miyar olarak kullan hatasına düşmüştür ki bu lt:',u_ af değiklir. Bu mnııbıiıl.; esas binici olduğunu unutma lâzımgelir. # Muharrir beye bundan 809 eli ki müsabakalarda daha dikk yr bulunmasımı ve bu d:fı d;i ol ibi arzu ettiği biniciyi '© * E:t:ıek için diğerlerinin b"::; liklerini hılifklıııekA, Macar İ vanlarını Anglo - Arap, Ve olan kısmeti de kısrak gö_": gibi yanlış'ara düşmemesin! menni ederim. $ Mütekait Kuymakam H.

Bu sayıdan diğer sayfalar: