19 Aralık 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

19 Aralık 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Mançuri'de Fransız- Japon Sermayesi Cemiyeti Akvam on dokuxlar komitesi, “Barıştırma Heyeti, namı altında beş devletten bir grup seçti ve buslara, Çim - Japon — ihtilâfım sulhan halledecek bir şekil bulma- larını tavsiye etti. Bu grupa İngil 1, Fransx, Çek ve İspanyol murahhas- ları da dahildir. ve adetleri beşten » İbarettir. Kendisine verilen umumi tallmat, bulacağı formülün her iki tarafı da memnun etmesini şart köy- muştur. Fakat Jıpon hükümetini bu da memnun etmemiş olacak ki, mü- messillerine, bu komitenin toplantı- larına iştirak etmemelerini bildir- miştir. Son gelen Fransız mali gazeteleri, Mançurini» Fiaasiz sermayesi - İçla gelirici ve zeng n bir saha olduğunu methecde ede biciremiyorlar ve Fram- #x sermayesini, Japonlarla teşriki« mesal ederek — Mançurinin koymet almasında kullanılmasını tavsiye edi- yorlar, Ayai gazetelerin verdikleri haberlere göre zengin bir Fransız sermayedar grupu, Mançuride yapı- Yacak işleri tetkik etmak üzere bir mucahhas heyetl seçmiştir. Bu heyet, — Japonlarla — birlikte, Mançuride ber nevi tesisat yapacak- Ur. Bu grupua başında Fransa « Asya Bankası vardır. * Cemiyetl Akvama dahil devletle- rin ekseriye li Çirdeki Japon hare- ketini bir tecavüz mahiyetinde gör- melerine e. ğmen büyük devletlerin bu işi hâlâ pamuk ipliğine bağlamak istemelerindeki sebep şimdi daha aşikâr görünüyor. Bihassa Japonya ile anlaşmayı taydalı bulaa / Fransa, birikmiş ser- mayelerini işletecek yerde e'verişli bir eaha bu'ur da öbür tarafıa hak'ı görünen Çin mi. etine hak verir ıııı? Beyne milel — ihtilâflara, işte misal, bir örsek teşkil eder. I-ı.ı- lar arasındaki — ihtilâflar için nasil * kadın parınağı arayınız , derlerse, milletler arasındakl nizalar içla de * menfaat kotusu arayınız , diye- biliriz. koskoca Çin, İşte böyle bir oyuna kurban g'tmişti. — Büreyya M. Makdonaldın Hastalığı Londra 18 — Sunday Kroniki ga zetesine göre İngiliz Başvekili AL Makdonald'ın — sıhhati endişeli bir yaziyettedir. Doktorlar — gözlerinin vaziyetinde vahamet olmaması İçla Başvekilin sun'l ziya altında okuma: masını ta iye etmişleri SON POSTA Yeni Fransız Kabinesi Sabık Harbiye Nazırı M. Pol Bonkur Tarafından Teşkil Ediliyor Paris, 18 — Kabine buhranı bitmiş ve yenl Fransız kabinesini teşkile sabık harbiye nazırı M. Pol Bonkur memur edilmiştir. M. Bonkur - bu teklifi kabul et- miştir. M. Bonkur, Reisicimhur M. Löbrön'u ziyaretinden avdetin- de şu beyanatta bulunmuştur: “Reisicümhurun ısrarları kar- şsında, ve meclisin #sol cenah gruplarının müracaatları üzerine vazifeyi — kabul etmiye — karar verdim. Sosyalistleri, iktidar mevkinin mes'uliyetlerine İşcirak ettirmeyi çok arzu ettim,! fakat Sosyalist fırkası bu vaziyette iştiraktan çekindi. Buna rağmen mebu'sanda kabinemi müdafaa edeceklerini vadettiler. Keza M. Heriyo'ya H.ıriciyı' Nezaretini teklif ettim, fakat 1s- rarıma rağmen arzumu İs'af et- miye İüzum görmdi. , Paris, 18 — — Yeni kabine- de sabık nazrlardan M. Daladi- ye, M. Penlöve, M. Şotav, M. Leg dö Monzi'nin bulunmaları: muhtemeldir. Fransa - Amerika Müzakereleri Vaşihgton, .8 — Fransa ile Amerika arasında harp borçları etrafındaki müzakereler devam etmektedir. Asıl mürakerata | kânunusaniden sonra hemen baş- lanacaktır. Müzakeratta İngilte- re'nin de hazır bulunması muh- temeldir. Gazeteler, Fransanın tediye etmemesinin mall bir me- seleden — ziyade — siyasi — bir meseleden ileri geldiği fikrin- dedirler. Müntehir »i rit - Kıralının Kardeşi Mahküm Cldu Stokholm 18 — Müntehir K brit Kıralı İvan — Kröger'in — karceşl Trosten Krözer bileli 1f'âs yapmak ve yanlış muhasebe tutmak cürmile üç buçuk #ene hapse mahküm edl- im ıtu' ı Avrupanın Ame- rikaya olan harp borçları, beynelmilel 4 matbuatta sülunlar $ işgal etmektodir. Bu m sele İlk netice olarak İrausız kabi nesini devirbi. Mf rit bir. &ol eenah fransız götetesi yu- | kartıda gördüğünüz İ karikatürü yapmıştır, ŞS Uçurumun bir keaa- ; mada M. Heriyo 16 Kâtunuevvel taksiti olan 500 milyonu elinde tutuyor. Uçu- rümun Öbür. kena- ronda bulunan M, Huver'e vermiye Ça .1. yunvluımık uıurodırlor Londra 18 — Kadın tayya- reci Ami Mollison, ayın 11 inde Kap'tan hareket ederek bugün yere inmiş ve büyük — seferini bitirmiştir. Kadın tayyareci Kap Bir Cinayetin Faili İki Sane Sonra Yakalandı Roma 18 — 1900 senesinde Östi kesik bir. kadın bacağı suıı. Maribellâ plüjnda da başka bir. kadın bacağı bulunmuştu. O vakittenberl yapılan bütüa araştır- malara rağmen bu hâdisenin katili ” | bulunamamıştı. Ferviya i isminde bir gahış, dün bu İl"-'İ hâdisesini kendi« si yaptığımı itiraf etmiştir. Katil öl- dürdüğü 5S0 yaşlarındaki kadını bıı izdivaç ilânı — vasıtanle — tanıdı söylemi tir. Katil kadının Amerıka: da hizmetçilik yaparak - biriktirdiği para ara tama #imştir. Yeni Belçika Kabinssi Brüksel 18 — Yeni Be'çika ka- Nnıııııı M. Brokvil rokvil teşil etmiştir. ea __kıd ölmüştür. Birçok yara ı vardır. gıyor. Biri vermiyo, diğeri de Almıya muvaffak olamıyorlar. Şu vaziyette İkisi Kadın Tayyareci AmiMol- lison'un Muvaffakiyeti adın tayya- | ile Londra arasındaki 7 gün 7 saat 5 dakikada kate- derek yüzbaşı Barnart'ın 9 buçuk günlük rekvııımı kırmıştır. Hava ışlın nazırı kadın tayyareciyi istikbal etmiştir. Bir Tayyare Faciası Berlin 18 — Bir #por tayyarcıl döüşmüş bir kişi Ölmüş, diğeri de ağır #urette yaralanmıştır. Almanyada Tethiş Hareketi Kalkıyor Berlin 18 — Hükümet, tethiş ha- reketi, Fovkalâde emirnameler, fev. kalâde —mahkemeler ve matbuat tÜrümlerine ait kararların feshini toklif edecektir. Şimendifer Kazası Zürih, 18 — Oerllikon lılııyoııı- da bir tren İle manevra yapma! olan bir. Tokomolif wpı.m.ıu '3 GERMEREEN TEFRİKA NUMARASI: zs— “MİLLİ ROMMI BN — Muharriri: Buzhan Cıhıl Kapulsuz — çelimsiz — neferler ellerinde sefertasları ısıtmak için büzülerek — koşuşuyorlar. Yeni askero alınm ş yirmi otuz kişilik bir Başıbozuk — kafilesi nereye gideceğini — bilmiyen başsız bir sörü halinde — koca avluda kar altında — bekleşiyordu. Yüzbaşı Nihat arkadaşını Beyart meyda- nina karşı bir çayhaneye soktu. Onlardan başka kimse yoktu. Binbaşı Faruk birkaç yıldır görmediği bu manzaranın içinde seki kalender — halini büluver- mişti. — Oh, dedi, birer sıcak çay içelim. Şekeri bol olmum. Çaycı gülümsedi. K — Bolca şeker nerede bey- efendi, bu sabah Üçyüze bir ok- ka şeker zor buldum. Binbaşı — Farük - bu şikâyeti ilk defa işitiyordu. No evinde, ne Avrupada ve xe de İstanbulda münasebette ÜEZ SIDEM bulunduğu evlerde böyle yoklur ğa ait bir cümle kulağ na çalın- mamıştı. Yüzbaşı Nihat: — Öyle, — dedi. Diüa bizim mahallede çocuğunun sütüne şe- ker bulamıyan — bir anve kede- rinden sinirleadi, bayıldı. — Ne diyorsun! — Yalnız şeker mi azizim. Ekmek bulamıyan binlerce insan var, Ve yüzbaşı Nihat, gördüğü, işittiği harp facialarını arkada- şına yavaş yavaş anlattı. — Sen vazifen icabı. memle- kette çok kalmadın ve halk ara- sında yaşamadın. Fakat memle- ketin hali tahmin edebileceğin- den çok acıklıdır.. Cephedeki asker tam bir yoksuzluk - içinde- dir. Buna karşı köylerda levarziım merkezlerinde depolar birer tüc- car ardıyesi gibi şunun, bunun! hesabına dolup boşal yor. Kasa- balarda, gebirlerde halk gidasiz- lıktın yokıulıll'lîln sefil olmuş- lardır. ı Babası, kocası, kardeşi askere giden genç kadınlar himayesiz- likten kötü oldular, Akşamları yangın yerlerine doğru bir yolun düşse ne evbark — kadınlarınin köndilerine bir dilim ekmek ve- recek — erkek beklediklerini görürsün. Binbaşı Faruk — gözleri büyü:- | yerek arkadaşını dinliyordu. Eski asabi isyana bazır bali gelmişti. — Ya bunu görmüyorlar mı, bilmiyorlar mı? - diye haykırdı. Yüzbaşı Nihat pişkin, temkinli bir sesle istifini bormadan cevap verdit — Kimbilir, betki da en başta- kiler Farkında değiller, Fakat gurası muhakkak - ki cephede vuruşan askerle geride çalışan halk ayni nankörlüğün kurban dırlar. Milletin cephe için yaptığı feragat ve Fodakârlık bir küçük sıntifın — yağlanıp — ballanmasına yarıyor. Bu yeni türeyen maf öyle bir (Klik) ki içinde meb'u- Su, nazırı, üdürü, kumandanı, reisi, tüccarı, Rumu, Ermenisi, Yabudisi, Arabı, Arnavudu hepsi var, Ve bunlar ne İstanbulu kur- tarmak için Çanakkaleye gömü- len elli bin Türk, çöllerinde hâlâ Arabistan için vuruşan yüz elli bin Türk vatan- daşı ile —meşgul — değillerdir. Erzurum cephesinde buzlar, kar ginları içinde donup kalan askerin ne Kudüs ekmeğini — İrak cephesinde cehennem ateşinin alevleri arasında kavrulan — Mehmet- çiklerin peksimetini keserek zen- gin olmuşlardır. Yüzbaşı Nihat tiksinir gibi yüzünü buruşturarak ilâve etti: « Leş kargaları gibi. Bin! Nihat asabileşiyordu. bu kadâr tahmin etmiyordu. Yüz- başı Nihat: — Bunlar için muharebe lâ- uml Diye devam etti. İstiyorlar ki kâr ve menfaat yollarını açık tutan bu besapsız ve sualsız ka- zançlar devam etsin. Mehmetciğin ve ÂAyşenin lokmasından, etinden ve kemiğinden çalınarak kurulan servetlerin Öyle rezilâna harcan- dığını bir bilsen nefret edersin.. Levazım işlerile uğraşan, ve vagon ticareti yapıp zengin olan bir türedi daha oa beş gün evvel ( Miloviç ) ismindeki - Avusturya şantözünün — cigarasını sobadan tutuşturduğu — yüzlük banknotla yaktı. Şu çaycımın üç yüz kuruşa Eski Sevgiliye Kavuşmak İçin * 25 yaşında bir gencim. Üç sene evvel tesadüf karşıma kim- sesiz bir kız. çıkardı. Acıdım, evime aldım. Şimdi bu kızdan iki yaşında bir kız evlâdım vardır. Fakat kadınla nikâhlı değiliz. Bir türlü de evlenmemizi resmi- leştirmiye — cesaret edemiyorum. Çünkü çok geçimsiz ve hırçın. Evde kimseye kendini sevdire- medi. Ben onun bhatırı için evvelb- ©e sevdiğim diğer bir kızı bırak- tım. Kadrini bilmedi. Evde rahat edemiyorum. Eski sevgilimi de hatırdan çıhnııyonıı bana ne şadığın bir kadını iki yaşında bir çocuk anası yaptıktan sonra bu suretle düşünmeni doğru bulmu- yorum. Kız ihtimal evdekilerle geçinemiyor. O halde ona ayrı bir ev tutarsın. Kız:n iğreti vazi- yetini gidermek için nikâh ta yaparsın. O vakit vaziyetin de- ğiştiğini görürsün. Yoksa eski sevgiliye avdet için bütün bu söylediklerini mazeret yaparak kızın başını felâkete yakmak günahtır. * “ Yirmi bir yaşındayım. İstik- balimi — temin ettim, bir aileyi fevkalâde — geçindirebilirim. On yedi yaşında bir kızla çıldırasıya sevişiyor ve mektuplaşıyoruz. İz- divacımız için pederine söyledim- se de kızını akrabalarından - bir gence vereceğini söyledi. Halbuki kız o gençle izdivaç etmek iste- miyor ve kendisini — kaçırmami teklif ediyor. ,, Bu vaziyet karşısında ne yı- payım ? On yedi yaşında bir Iııı büt- lüğa ermiş, istiklâlini kazanmış sayılır. Reyinde hürdür. — Fakat ne de olsa kizin ailesile geçim- miye mecbursun onun için anne- sini kandırarak aileye o suretle hulüle — çalışın. — Bu işte kiz da hayli rol oynıyabilir. Annesini o Ikna edebilir. HAYI 1CIYEE ü aa L aldığı şekeri memlekete dün beş” kuruşa sokan bir şeker kırali yine ©o karının yatağını ellilik banknotlarla kabarttı ve biliyor musun onların bu alçakça kaza- nıp sersemce harcadıkları paralar ikaç yüz bin Türk yavrusunu ana sütünden mahrum bırakmıştır. Kopmuş bacaklarına koltuk değneği bulamıyan, kırılmış ko- larına bir sargı bulamıyan harp malülleri mışır unu yerken onlar Adadaki köşklerine hususi motörle Tokatlıyandan dondurma getirti- yor, metreslerinin boynuna kar- don gibi inci takıyorlar, Hırsızlık Ööyle salgın ki eline fırsat geçipte çalmıyanlara budala diyorlar. Levazım işlerinde çal- şanlar namuslu dâ - olsalar halkın gözlerinde velinimet gibi görünü- yorlar. Ve biliyor musun, cepheler ne halde.. Asıl düşmanla vuruşan asker ne halde.. Üç yıldır. ocağını, gevini görmek için bir haftalık izin alamıyan arkadaşlarımız bir kıdem zammma bile nail olama- dıkları halde karargâhlarda, mai- yetlerde bulunanların omuzlarında altı ayda bir yıldız parlıyor. V(Arkası var ) ——— -

Bu sayıdan diğer sayfalar: