2 Ocak 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

2 Ocak 1933 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Dünya Nasıl Sulhe Doğru Gidiyor? Müttebidei Amerika — hükümetl, bülün iddialarında dünyasın en sulh- perver milleti olduğunu beyan eder. Avrupanin, harp bütçesini beslemek için borçlarını vermek lstemediğl kanaatini — benimsemiştir. Bundan dolayı, 1$ kânunuevvel taksit tarihl geldiği zaman, bütün Avrupanın rica ve İltimasına rağmen ne bu tarihl geriletmiş, ne de alacağından bir santim indirmiştir. Bütün dünyayı harp peyinde koşmakla itham eden bu memleketin 1934 senesine ait bütçe esasları bugünlerde tayin olu- sacaktır. Daha şimdiden bir sene alacak, verecek hesabını t ecek kadar makinesini iyi işletebilen bu devlet, 1934 bütçe- sinin masraf faslından tam yüzle kırk üçünü barp İşlerine sarfetmiye karar vermiştir. Bu bütçenin yekünu 4,248,169,731 dolardır ve bu rakam M. Huver ta- rafından tayin olunmuştur. Ba para- nın bir milyar G yüz küsur milyon doları sade ördunun genişletilmesine ve muhtel f ihtiyaçlarına tahsis edi- lecek, 2,5 milyonu askerl İnşaata, 15 milyon doları tayyarelere, 13,5 milyon doları deniz Inşaatına sarfe- dilecekt'r. Maarifin umumi bütçeden alabild ği masraf hissesi yüzde 0,40 Zirana*in yüzde 1,29, Nafıa İşlerinin de 322 dir. Bu vaziyet karşısında dünyanın si'âhlardan vaz geçebileceğine ka- naat gelirerek rahat rahat olurarak bekliyebil riz, — Süröyya — Gambeata'nın Ölümünün 50 inci Senesi Paris | Büyük Cümhur relisi Gambetanın -ölümünün 50 | inci yıldönümü büyük merasimle tes'it edilmiştir. Merasim Mezon de Jarda yapılmıştır. Burası 1882 senesindeki vaziyetine geti- rilmiş ve Gambetanın hatıralarile bir müze gibi süslenmiştir. Mera- simde bütün hükümet erkânı ha- zır. bulunmuş ve Başvekil M. Bonkur şayanı dikkat bir nutuk #öylemiştir. Viyana'da Kanlı Nümayişler Viyana £ — Nor köyü halkı- n İsyanı, vahim bir şekil almış- tır. Dün 500 den fazla nümayişçi adliye ve belediye dairelerini hücüm suretile ele geçirmiyo kab kışmışlardır. Jandarmalar, — ateş açmıya mecbur olmuştur. Köylüler, Stiri meb'uslarından birini yakalamışlar, bu meb'usu _llchıl ile kurtarabilmişlerdir. Yarın yeni nümayişler yapıla- tağı haber verilmiştir. &— Uzak Şark'ta Tehlike Çin Başkumandanı Bin Asker Gönderiyor Tokyo, 1 — Çin başkumandanı Jenaral Çong Hüsü — Liyang Yehol — eyaletine mühim mik- tarda asker göndermektedir, Çin siyasi meclisi, Japonya ve Yeni Mançuri hükümeti askerleri ile herhangi bir çarpışma vukua ge- lirse Yehol'e 300 bin asker gön- derecekti. Siyasi mahafile göre bu eyaletin askerler tarafından istilâ edilmesi Çin propagandası için de faydalı olacaktır. Çang Hüsü Liyang ordusunu harekete geçirmek için bazı se- bepler ve siyasi vesileler bula- caktır. Hitlerin Beyannamesi Berlin 1 — Hitler yeni sene münasebetile taraftarlarına hita- ben bir beyanname neşretmiştir. Hitfer, bu beyannamesinde Sos- yalist Milliyetçiler fırkasının te- şekkül zamanındanberi gösterdiği faaliyeti, maruz kaldığı eziyetleri, kazandığı muvaffakiyetleri ve fır- kayı inkisama uğratmak için e- leyhtarlarının yaptıkları teşebbüs- leri balırlatınıştır. Hitler 13 ağustos'ta ve 25 | ikinci teşrinde hükümete ne gibi sebeplerden dolayı iştirak ettiğini bir defa daha anlatmış, müfrit milliyetçilerin Almanya'yı canlan- dırmak ve yeniden kurmak uğ- rundaki — mücadelelerine devam edeceklerini temin etmiştir. Dünya Vaziyetinde Salâh Var! Roma,! — Messagero gazetesi Viyana'daki muhabirinin bir ma- kalesini neşretmiştir. Muhabir bu yazısında diyor ki: “1931 ve 1932 senelerinin son günlerine ait bilanço yapılınca umuml! vaziyette hafif bir salâh eseri göze çarpmaktadır. Ancak bu cüz'i salâh benüz bir saf- haya girmiş olmaktan ziyade ruhi safbada görünmektedir.,, Muhabir, bu salâhın eski avane sahibi memleketlerde görülebildi- gini, halbuki yeni teşekkül etmiş ve sun'i mabiyeti haiz hükümet- lerde böyle bir salâh eseri görül- mediğini kaydetmiştir, GALNA TEFRİKA NUMARASI: 40 A “MİLLİ ROMAN, Muharriri: Burhan Cahit — EEEENENDNN aruk — Beyin — sana olan sevgisini yakindan bildiğim e böyle bir münasebate pek ihti. mal vermedim, Fakat burada en küçük vak'a bir iki saat geçme« den dallanır, budaklanır. Sözüne emniyet ettiğim bir hanımefendi Faruk Beyin geçen salı gecesini Dilrüba Hanımın Maçkadaki apar- | tımanında geçirdiğini söyledi ve dedi ki Dilrüba Hanım artık sa- lonuna nazırlardan başka misafir kabul etmiyormuş. Onlar da gelip kumar — oynuyor. Çay, kokteyl içiyorlarmış. Yani senin anlıyaca- ğıa varsa da Faruk Bey yoksa da Faruk B b eıkhuı.g:“' İşte sana bir ku- Ben bunları öğrenince hem seni — görmek, hem de - işi bir de senin tarafından anla- mak istedim. O havada Hisara kadar geldim. Ne yazık ki seni bulamadım. Annene de bir şey :;o—edım, tabil iyi ettim değil Şimdi vaziyet böyle Narin. Eğer pek merak ediyorsan bir gün bana gel Polis hafiyeliğini beraber yaparız., Şunu da ilâve edeyim ki Narin, bu işte korkulacak bir şey yoktur. Çünkü Dilrüba Hanım gibi kadınların sevgisi mevsime, havaya ve paraya göre değişir, Binaenaleyh eğer vücudün gibi | Harp - borçları mes'eleti İngiliz matbuatını meşgul ttmekte devam edi- yör. Bi Tagiltere e& ( kârı umumiye t 4 mart 1038 te iktie dar movkline gele- tok olan yeni Ame- rikan demokrat hü- l kümetine çok fazla Ü ümit bağlamakta- ÜTÜ dır. Londra'ds çıkan $i mizahbi — “Puneh,, Bazetsal — yukarıda gördüğünüz — karb katüirü yapmıştır. Gazeta, Amorike- || yı Samsona ben- Dbi zetiyor. Amerikalı İi Samsou, Avrupa || relabini temstl (Ş eden mabodi yık- mak kabiliyatinde- dir. Fakat, kendi de mabedin enkezi ,.""'d. ex'lecektir. Bulgar Komitecilerinin , Yehol'e 300 FAVI YPANIN RE Amerikalı Samson Feci Bir Suikasti Selânik (Hususi) — Bulgar komi- teleri Balkan'arda yeniden faaliyete başladılar. Yugoslavya arazisinden geçmekte olan Avrupa treul Bulgar komitecilerinin asul kastine maruz kalmış ise de raylara vazedilen bom- baların vakilsiz infilâkı yüzünden bir faclanın önü alınmıştır. Vak'a şöyle olmuşturr İki meçhul şaki Avrupa treninin geçeceği saati hesaplıyarak büyük Vardar köprürüne yakın bir mesafe- de pusu kurup raylara bomba tefriş etmişler ve Ondan sonra oturup trenin gelmesini beklemiye başla- mışlardır. Komiteciler raylara koymuş ©o!- dukları tabrip kalıplarına merbut bulunan ftl — yakıp — uzaklaşmak üzere iken, büsmü tesadüf eseri ola- rak f.tilin çabuk yanması yüzünden infi âk daha evvel olmuş, makinlste teblikeyi anlatmış ve tren yirmi metre gibi kıta bir mesafede, maki- nist tarafından f.vkalâde soğukkan- kalbin de sağlamsa bu geçici buhrana mukavemet edersin, Ve öyle ümit ediyorum ki bu muka- vemette ( Cengiz ) sana yardım edecektir. Gözlerinden öperim kardeşim. Meral Şükrü Narin arkadaşının mektubunu birkaç kere okudu. Meral düşün- celi, zeki bir kızde. Bu müsim havadisi verirken bile ne kadar soğuk kanlı görünüyordu, Maamafih genç kadının, haki- kati böyle bir dost ağzından sertliğini kaybetmiş, yumuşamış bir şekilde Öğrenişi çok iyi oldu. Bu vaziyette muhakeme kuvyveti his ve heyecana galebe edebilir. Hele (Meral) ın mektubundaki son satrlar genç kadına büyük bir teselli yerine geçti. Fakat şimdi bu meşhur ( Dil- rüba ) Hanımı merak ediyordu. Acaba kocasını seven, onu zap- tedebilen bu kadın nasiıl - bir mahlüktu, hlık — ve mahbharetle tevkif edile- rek muhakkak bir Faclanın — Önü alınmıştır. İnfilâk neticesinde —henüz pek yakında — bulunan — suikastçılardan birisi parça parça olarak ölmüş, diğeri do ağırca yaralanmıştır. Vak'a derhal Üskübe bildirilmiş bir Jeneralin tahtı riyasetinde teşek- kül eden beyeti tahkikiye mahalli vak'aya gelerek tahkikata başlamış- tır, Hat tamir edilmiş ve tren Selâ- niğe dört saat bir teahhürle gelmiş- tir. — Poertov Ferit bi — Pariste Yılbaşı Paris | — Relsicümhur M. Löbrön yılbaşı münasebetile yapılması mutat olan ziyaretleri kabul etmiştir. Bahe riye nazırı M. Leygus — Parls'tekl deniz ateşe'erinin en kidemlisi olan J>pon deniz ateşesini kabul etmiştir. Her kadın kocasının alâkadar olduğu başka kadının çirkin ta- raflarımı arar ve bulur. Ve her koca da sevgilisinde - karısından başka — meziyetler, — güzellikler bulur. Bütün bu . hırçınlıkların bir sebebi - vardır.ılı Zevk ve çeşni meselesi: Narin, arkadaşı Meralın Dilrüba Hanım hakkındaki tak- dirlerine rağınca bu kadını gör- meden çirkin bulmak istiyordu. Genç kadınların kafaları ki- tüphaneleri yutsa, hayatın bütün felsefesini hazmetse yine ruhları mantıksız ve manasız buhranlara beyecanlara düşer. (Narin ) ilk hamlede ruhunda okadar kuvvetli bir akis bırakm- yan bu havadisi düşündükçe si- nirlenmiye, dimağı yalnız bunu işlemiye başlamıştı.. Acaba bu kadın ( Meral ) n söylediği gibi fevkalâde bir ka- da midi? Ve yalnız kendi kar- | şısında yumuşayan genç zabitin Gönül İşleri G, Kocamı Kıskanmak İstıyorum “Bundan bir sene evvel ho- şuma giden ve oldukça sevdiğim bir gençle ailemin muvafakati hatta israrı Üzerine nişanlandım. Mes'ut oldum diyebilirim. Sekiz ay evvel nikâhımız icra edildi. Ve nikâhlım hâlen İstanbulda asker olarak bulunuyor askerliğini ite mam edince evleneceğiz. Kendisi çok kıskanç bir tabi- ata maliktir. Bu tablatı diyebk lirimki hoşuma — gidiyor. Çünkü ben kocam olacak erkeğin beni fazla kıskanmasını İsterim. Aksi halde sandet hissedemem. Bik mem belki fazle romantik bir kızım, Kızlığımda, yani kimseye merbut bulunmadığım - senelerde, çok kıskanç hisler taşıyordum bu ahlâkımı ailem bile keşfetmişti. Bana “sana düşecek erkeği sen elinden gelse çarşaflanıp da gez- dirirsin ,, derlerdi. Vaktaki nişanlandım. kukanç hislerim tamamen zail oldu. İs- terdim ki kocamı kıskanayim o beni kıskanıyorsa ben onu daha fazla kıskanayım. Halbuki şimdi kıskançlığımın zerresi - bile yok. Nikâhlım tabil böyle olduğu- mu anlıyor ve benim de kendisini kıskanmamı — istiyor, — yapmamı ikaz ediyor. Ben çok kıskanç bir tablat taşıyordum amma şimdi yok diyorum. Acaba bu huyum kocamın beni fazla — kıskandığı için mi —uyuşmuş — bulunuyor, yoksa bana fazla itimat verdiğim den ve çok vefakâr bir genç olduğundan mı ileri geliyor ?,, İzmir F. N, Kıskançlık sevmenin ifadesi- dir. Fakat sevildiğini bilen ve sevdiğine itimat eden kimse kıs- kanamaz. Kıskançlıkta biraz da şüphe ve tereddüt mikrobu var- dır. Bu mikrobun girmediği do kıukançlık olıııı:.hn Slılı’: aişanlınızı — kı: mamanr ı'ıı.ı. sebebi, çok sevildiğinize ve onun sadakatine emin oluşunuz- dandır. * M. Gergön Böye: Ankara — telefonunda — çalışan kızın ailesini — vaziyetden — ha- berdar ediniz. Varsın işini kay- betsin. Bizde bir kız için paradan evvel namas ehemmiyeti haizdir. İstikbalini kurtarmak - istiyorsanız ona bu yardımı esirgemeyiniz. HANLATEYZE demir kalbini bu kadın da ısıta- biliyor midi? Mektupta yalnız Dilrüba Hanımın binbaşıyı #sev- diği haber veriliyordu. Demek Faruk bu kadının karşısında bir manken gibidi. Fakat acaba böylemidi ? Elbise- dolabının en karışık bir köşesine sakladığı mektubun bütün satırlarını ezberlemiş gibidi. — — Akşama kadar kendine bir- — çok meşgale bulduğu halde göz- leri bu meçbul kadının hayalini — arar gibi dalgın, dimağı bu garip maceranın tılsımını çözmek İster gibi yorgundu. Genç kadın akşama doğru ; baştanbaşa — sinir. kesilmişti ki : binbaşı Faruk beş vapurile geldi. Kocasının neş'eli sesini yuka- rıdan işiten Narin, ne yapacağını şaşırmıştı. Elleri buz gibi olmuştu. Dudakları titriyordu. Onun yik züne nasıl bakacak, nasıl konur şacaktı. Ğ . ÇArzası var) < di gğğ

Bu sayıdan diğer sayfalar: