19 Ocak 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

19 Ocak 1933 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sayfa Bi ee nye lı'n'tnı/eket Manzaraları | - | Mürefte'de İktısadi Vaziyet Mürefte ( Husüsi )e— Geçen seneler Üzümcülük ve şarapçılık yözünden memleketmize epeyce | para giriyor ve halk bu suretle | oldukça rahat bir hayat geçiri- | yordu. Bu sene ise bağcılar ve Şarapçılar — sıkınlı — içindedirler. Bağcı #zümünü yok pahasına satmış ve geçen sene aldığı pa- ranın bu sene yarısını bile ala- mam'ştır.. Bu — sene - mahsulün bereketli olması fiatler üzerinde mübim tesirlerini göstermiş, şa- raplık — üzümlerin okkası yüz para, iki koruşa kadar satılmış- tır. Bu satılan Üzümlerin: yarıst veresiye verildiği için bağcı elân parasın: ahaamıştır. Hatta kışlık idaresini temin edemiyen ve hü- | kümete de birçok borcu olan bağclara tesadüf etmek müm- kündür. Her sene üç dönüm bağı olan bir bağcı iki üç lira alırken bu sene mefini bile ala- mamıştır. Geçen seneler Özümden ve şaraptan epeyce bir istifade temin- edilebiliyor, bağcı da: iki elile bağcılığı ihya etmiye çalışı- yor her sene maddi — manevl fedakârlıklarla yeni yeni bağlar vücude getiriyordu. Fakat bir iki | dönüm bağ yetiştirmek birkaç | yüz liraya mütevakkıf — olduğu için bundan sonra bu parayı temin etmek ve yeni bağlar yelişlirmek imkân haricidir. işte | bu sebepten bu sene Müreftedeki | hayat pek durgunlaşmıştır. Kah- velere çıkmağa parası bulunmayan kimselere her gün tesadüf eder- siniz. Bu müşkül vaziyette birçok para sarfederek yeni bağ yetiş- tirecek babayiğit parmakla gös- terilecek derecede — azalınıştır. Hulâsa biçbir sene bağcı ve şarapçı bu seneki kadar bu de- rece müşkül mevkide kalmamış lardır. Ziraat Vekâletinin ve bilh. Ziraat Bankasının bu vaziyetle çok yakından alâkadar olmasını bütün Mürefte halkı temenni etmektedir. Bu vayede Mürefte için yeni bir refah devresi açıla- cağı Omit edilmektedir. İzmir'de Son Bir Hafta İçinde Neler Yapıldı İzmir (Hususi) — Son haftaki | bâdiseleri kısaca — bildiriyorum: Vilâyet ile Emlâk ve Eytam Ban- kası Umum Müdürlüğü arasında 80 bin liralık bir istikraz muka- velesi imzalanmıştır. Para bir sene zarfında ödenecektir. Vilâyet va- ridatının bir kısım bu İstikraza karşılık gösterilmiştir. Tayyareciler İhtitalı 29 künunusanide şehrimizde şebit tayyareciler için muazzam bir ihtifal yapılacaktır. Ağaç Dikme Mevsimi Şehrimizin her tarafında ağaç dikme ameliyesine devam edil- mektedir. Hükümet önündeki saat kulesi etrafına nadide fidanlar dikilmektedir. Ağaç dikme mev- simi dolayısile parklardaki amele miktarı artırılmıştır. Meyva Kooperatifi Ziraat Bankasının himayesinde teşekkül eden Meyva ve Sebze Satış Kooperatifi çalışmıya başla- mıiştır. Kooperatifin elliden fazla ğı vardır. Define Aranıyor Bornuvanın Altındağ köyünde metruk kilisede define hafriyatına devam edilmektedir. Henüz bir şeye tesadlif edilememiştir. söy- lendiğine göre 30 metre mikâbı ankaz kaldırıldıktan sonra define- ye tesadüf edilecektir. Son Maçlar İzmirspor Altayı 1-5, Altınor- du Göztepeyi 1-4, K. S. K. Türk- sporu 1-2, Şarksaor Bucayı 1-2 ai | susiyetini daha duyurdu: Ereğli, | bütün Türkiyenin mühim bir ser- | hakkında bazı malümat toplamak | atrafında ortaya atılan bir takım Aydınlatılan Ereğli ( Hususi Muhabirimiz- deu) — Butün Karadeniz bo- yunca uzanan sahil şehirlerimiz İiçinde “Ereğli, nin adı, “Kara- | deniz İncisi,, dir. Ereyliyi Kara- | denizin incisl yapan en büyük hususiyetler, bu şirin kasabamızın, | ağustosun ” boğucu Hcaklarında hakikt bir “cennet parçası sayfiyeler beldesi — olması, zamanda — “batı karayel, rüzgârından başka bütün fırtına | ve boralara karşı kapalı tabii bir bulunmasıdır. Kş mevsimine en arzgın ve kuüdür «üş zamanla- r.nda bütün emin bir gibi bir ayni liman Saradenizin vapurlar, Ereğlide ferdi teşebbüsle selâmet mıntakası olarak Ereğli limanına sığınırlar. Son zamanlarda Ereğli; ehem- miyetivi arttıran bu hususiyetleri arasında, yeni ve mühim bir hu- vet membar: olan maden kömü- rünün ilk bulunduğu yer ve bize maden kömürünü İlk defa bulan kâşif uzun Mehmet ağanın vata- nıdır. Bir hafa evvel, “ Son Posta ,, karileri için hazırlamakla meşgul olduğum “ Kömür havzası tarihi,, ayni zamanda kömürün keşfi yeni iddlaların mahiyetini tetkik etmek Üzere Ereğliye — kadar uzayan bir seyahat yaptım. Bu ziyaretten edindiğim — intibaları bir iki yazıda — tesbit — ederek Ereğliyi tanıtmayı faydalı buldam. Zonguldak - Ereyli arasında, kara ve deniz olmak Üzere iki muvasale vasıtası vardır: Kara yolu, senelerdenberi bir türlü | bitmek bilmiyen şosenin arızala- | Karaman'da Kış Ve Kar Başladı Bir Yangın Çıktı | Karaman (Husust) — Şehri- | mizde dil derleme faaliyetine baş- | lanılmış ilk içtima kaymakam beyin riyasetinde yapılarak ça- lışma esasları tesbit edilmiştir. X4 Çarşıda bir kadayıfcı dük- kânından yangın çıkmış, fakat meydan verilmeden kiş sirayetine söndürülmüştür. Şehirmizde ve kar başlamıştır. Diyarbekir'de| Diyarıbekir, (Hususi) — Mec- lisi umuminin müddeti bitmiş, | yeniden intihap yapılmış, merkez ve kazada Halk Fırkası namzet- leri kazanmışlardır. x4 Buraya kar yağmıya baş- Jamıştır, yerlerde on santim kar vardır. Yağış devam etmektedir. meydana gelen konserve fabrikası hemen baldedir. rından kış znevsiminde tamamile muattal bir | Bilhassa yol yaptırmakla tanınmış olan yeni walimiz Halit Beyin himmetile bu şosenin İnşaatı bu senenin yazında ikmal edilirse Ereğlinin çok mübim bir noksanı daha tamamlanmış olur. Zonguldağı Ereğliye bağlıyan deniz yolu yirmi mildir, Bu hat, İstanbul - Zonguldak — arasında kısa selterler yapan yapurların dalmi bir uğrağı yük ve yolcu nakliyatı bu va- purlar ve yalıafz, Ereğli - Zon- güldak arasında işliyen motorlar- larla yapılır. Vukua gelen bazı kazalardan sonra motorlarla olmn yolcu — nakliyatı kayit altına alınmıştır. Yolcuların selâmet ve emniyeti namına alınan bu ihtiyat tetbirleri çok musiptir. ancak, Zonguldak - Istanbul posta- &nı yapan — vapurların — sefer- lerini intizama koymak lâzımdır. Bu vapurların, Ereğliye uğr.ya- cakları evvelce ilân edildiği bhal- de bazan fazla navlun ve yük | düşünce- temin edememek gibi Zonguldak'ta Ticaret Odası İntihabatı Yapıldı Zonguldak Ticaret Odasının Riyaset Divanı intihabı yapılmış- | tır. Yukarıda sağda Ticaret Oda- sı Relsliğine seçilen Hasan Fehmi Beyler içtimar açan Vali Halit Beyi göstermektedir. | murakabeye olduğundan | mektebi küçükleri derste lerle ilân hilâfına Ereğliya uğra- tılmamakta ve binnetice Ereğliye gidecek bir yolcu, asgari bir hafta vasıta bekliyerek zaman kaybetmektedir. Motörler — sıki tâbi acentelerinin bir. kayıt ve tutulurken vapur de - halkın zararına olan bu gibi keyfit ha- reketlerine meydan lidir. Ereğli, at nalı şeklinde kapalı geniş bir koya yaslanmış bir sat- bi mailin eteklerinden başlıyarak yukarı tırmanan binalardan mü- rekkep büyük — bir kasabadır. Limana giren bir yabancının, şehre bakınca İlk gözüne çarpan | şey, kasabanın sayısı çok — mina- “Herak- şato, relerile, şeherin banisi liyos, zamanınldan kalma sur ve kale harabeleridir. Eğer tabil güzellikleri olmasa Ereğli şehircilik noktai nazarın- dan çok donuk ve sönük kalırdı. Bu eski şebrin hemen bütün evleri harap olmağa yüz tutmuş bir vaziyettedir. Ereğli Belediyesi, varidat! azlığından olsa gerek; şebir i, Üzerinde müsmir bir faaliyet gös- terememiştir. Kasabanın — bütün kaldırımları bozuk ve bakımsızdır. Geceleri, sokak tenviratı namına, kısa sırıklar Üzerine oturtulmuş fenerlerle şişeleri isli petrol lüm- baları karanlığa ancak göz kırp- maktadırlar. İnsan, kasabanın geceleri tebarüiz eden bu iptidal manzarası karşısında doğrusn husrana uğriyor. Bü sa- tırlar, Ereğli Belediyesinin biraz gayret sarfile halkı nura kavuş- turmasını dilemek İçinyazılmıştır. Ahmet ( Sonu yarın ) Adana'da | Feyizli Yağmurlar Yağ- mıya Başladı Adana, 16 — Çiftçinin uzun zamandan beri sabırsızlıkla bek- lemekte olduğu yağmur, dün sa- bah başlamış ve akşama kadar devam etmiştir. Hava kapalıdır. Yağmur, vilâyetin hemen her ta- rafına düşmüş, çiftçileri çok se- vindirmiştir. Zira, hububat mah- sulü büyük bir zarardan kurtul- muşlur. Mersin, 16 — Dün sabah fe- | yizli yağınurlar düşmeye başlamış, kuraklık endişesi kalmamıştır, Balıkesirde Fakir Talebeler Balıkesir (Hususi) — Himayel Etfal Cemiyeti 150 fakir talebeye sıcak yemek vermiye başlamıştır. * Şehrimizdeki İhtisas Mah- kemesi şimdiye kadar 398 karar vermiştir. verilmeme- | bu güzelim | Kânünusani | Tarihi Fıkra ! 'Dengi Karadeniz Ereğlisi, Sokakları Petrolla Pengine! Zengin Bir Kasabamızdır Dâhi kelimesini, tabir caiz ise, | sulistimal eden milletlerin başm- da Araplar - bulunur. — Onların gpirde, siyasette, harpte ve her- şeyde okadar çok dâhileri vardır ki başka milletlerde bu bolluğu bulamayız. Çoğu ümmiti ve bedevi olan bu hudayinâbit dâhilerden biri de “ Şen,, dir. Şen, kendisine hissen, fikren, mizacen tamamamile muvafık bir kadın bulmadıkça | yemin etmişti. Bir gün bir vaha- dan bir vahaya giderken yolda bir adama rasgeldi,' beraber yü- rümiye koyuldu. İki üç dakika yoldaşlıktan sonra Şen sordu: — Sen mi beni taşıyacaksın, ben mi seni taşıyayım? | — İkisi de deve üzerinde bu- lundukları için bu suali, beriki tuhaf buldu, “ Şen ,, i arzarladı: — Behey cahil, iki süvari biribirini nasıl taşır ? Biraz soura henüz yeşillenmiş bir tarlaya tesadüf ettiler. Şen, yine bir sualde bulundu: — Acaba bu tarla yenlilmiş midir, yenilmemiş midir? Yoldaşı bir kahkaha kopara- rak cevap verdi: — Behey ahmak, henüz ba- şak halinde olan bir ekin, nasıl yenmiş olur ? Müteakiben bir cenaze ile karşılaştılar. Şen, tabutu göste- rerek arkadaşıma — şu - sorgüya yaptı: — Bu adam, sağ mı, ölümü? Beriki, yoldaşlaşlığı adamın deli olduğuna hükmederek cevap vermiye — tenezzül — gösterimi Fakat köylerine gelip onu evine konuk olarak götürdükten ve kızına da yoldaki muhavereleri anlattıktan sonra bu hükmünden rücu etmek mecburiyetinde kaldı, Çünkü kız, sorulan - sualleri du- yar duymaz babasının sakalına yapışmış ve haykırmıştı: — Getirdiğin adam en akıllı insanlardandır. Onun ilk sorgusu: *“Sen mi söz açarsıın, ben mi açayım. Taki yolun uzunluğunu duymayalım , — demekti. İkincisi: “Tarla sahibi bu ekini karşılık gösterip ödünç para almış mıdır, yoksa borca girmiyerek ekinine hürriyetle sahip midir, demekti, Üçüncüsü: “Bu ölü, kendini ha- yırla yadettirecek eser bırakmış mıdir, yoksa - adını, sanını bera- ber götürüp manen de mi ölmüş- tür?,, demekti. Sen anlamamışsın ülünç bir mevkie düşmüşsün. oş, misafirin yanınan git, alık- lığını tamire çalış. Herif, kızının sözünü dinliyor, “Şen,, in yanma gelip Öözürler diliyor, yoldaki suallere — şimdi cevap — vereceğini — söylüyor ve kızından öğrendiklerini tekrarlıyor. Fakat Sen, onun iİdrakini ku- ran anahtarı görmekte — ısrar ettiği için herifi sikıştırıyor, zeki kızla görlüşüyor ve onu alıyor. Şimdi arap edebiyatında “Şen kendine uyarı buldu,, mealinde bir darbimesel — vardır, bu hikâ- yeden doğmuştur. Dün “hissi hissime uymayor., diye zevcesi aleyhine talâk da- davası açan tüitiz bir doste bu fıkrayı söyledim, Üstelik bir de şu Öğüdü verdim: — Birdaha evlenmek isterset sen de Şen gibi dolaş, bilmeceler düzerek konuş. Belki bahtiım yâf olur da o bedevi kızı gibi mW” amma halletmekte —mahir - bif | Hanım bulursun. Malümya, bafi erkeklerin de düşünceleri, du)” | ğuları bilmece gibi karışık oluyor | | Dengi denğine gelmek için n dot dairesinden evvel hayli bir laşmak gerekl! evlenmemiye M. f.f ğ

Bu sayıdan diğer sayfalar: