19 Ocak 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

&C FASTYTA 109 lçlıununtıi Sayfa —( *Son Posta,, Holivutta hususi mubabiri . *Son Posta, - kaftada iki defa — sinema bulanca yegüne Türk — gazetesidir. Ho sayfam — yapar. Bu saylalarda - dünyanın Bvut muhabirimiz, ber hafta bize mektup 4 en yeni sinema — haberleri, — artistlerin gönderir ve sinema Aleminin — içyüzünü bayatı ve sinema — ülemindeki — san'at anlatır. gereyanlarından — bahsedilir. j ö B Bugünkü- Holivut'u Yıkmalı Bu Hafta H Ve Yeni Bir Holivut Yapmalı Amerikan Sineması Tehlike Karşısında Holivut (Hususi) — Buügün en yüksek derecesini bulmuş - bir vaziyette olan ÂAmerika sinema- clığının büyük bir tehlike kar- gada kaklığını söylersem hiç bayret —etmeyiniz. — Sinemacılık mindeki müthiş rekabet Ame- rika sinemacıl ğının istikbalini teh- dit edler mahiyette görülmektedir. Bunun neticesi olarak Holivut'un bugünkü parlak ve şöhretli mev- küni bir müddet sonra kaybede- ceği de ileri sürülmektedir. Fik bakika mindeki müthiş rekabet çok müthiştir. Senelerdenberi sessiz, sedasız çalışan İngiliz stüdyoları son zamanlarda çok büyük filime ler vücuda getirmek — suretile Amerika — sinemacılığını — tehdit etmiye başlamışlardır. Diğer taraftan Alman ve Fraa- sız sinema kumpanyaları da bir- kaç senedenberi Amerika filim- lerini aratmıyacak derecede güzel filimler yapmak suretile bu re- kabette — Amerika'nın — yanında korkunç bir. mevki almışlardır. İşte, bu vaziyeti göz önünde bu- Tunduran mütehassıslar, Amerika sinemacılığının büyük bir tehlike Karşısınla bulunduğunu, bu teh- likenin önüne geçilemediği tak- dirde Holivut'un batmıya mahküm elduğunu — söylemektedirler. Mü- tehassısların Mütalealarını dinliye- cek olursanız, bugün Holivut bir tevakkuf devresi geçirmekledir. Holivudun - kurtarılıması için onu baştan başa değiştirmek lâzımdır, Bugünkü yıldızlar, rejisörler ar- tık eskimiştir. Bunları tamamen tekalde sevketmek ve yenilerini bulmak lâzımdır. Fakat bu işe girişebilmek o kadar kolay de- ğildir. Çünkü Holivudu, stüdyo- lerile, yıldızlarile ve rejisörlerile baştan başa değiştirmek ve yeni bir Holivut kurmak, daha doğ- rusü — Amerikan — sinemacılığını ölümden kurtarmak için tamam öç milyar Amerikan — doları lâzamdır. Bugüukü iktısadi buhran kar- şısında ise bu parayı bulup har- camak mümkün değildir. Şu ha de Hollivut'un bugün can çekiş- tiğine-inanmak lâzımdır. Bu teh- likeyi şimdiden bisseden Hollivut yıldızlarının büyük — bir. korku içinde olduğunu söylemeye, zan- nederim >lüzum yoktur. Güzel yıldızların bu korkusunu daha iyi anlayabilmek için onlarla yapılan mülakatleri yazmak kâfidir. Ame- rikan gazetecilerine bayanat ve- ren yıldzlardan Silviya Sidney diyor ki: “— Holivut'un modasi geç- mek üzere olduğunu hissetmiyor değilim. Fakat bu işte kabahati "ıu“'?l yükletmek — baksızlık olur. OB0 Nükün * güzelliğimizi sb nema” Uğrumda | foda ediyoruz. Daha ne yapalım bilmem ki?.. , - Klayv Bruk ise kabahatı sesli Siküldü Sölüyor. ve diyor ktı bugün sinemacılık âle- ( Jan Harlov yıldızlıktan düştüğü tak& diıde__ terzilik yapacakmış resi geçirmiştir. Holivut sessiz filimde daha çok muvaffak ol- muştur, Fakat sesli filim çıktık- tan sonra şaheser — denilecek filimler — yapılamadı. Sinemanın yükselmesi için yalnız güzel ses ve güzel müzik kâfi gelmer. Ehliyetli san'atkârlara da lüzum vardır. Bana gelince; ben kendi istikbalimden korkmıyorum, Elim: deki para beni ölünceye kadar geçindirebilir.,, Güzel yıldızlardan Jan Halov da şöyle söylemektedir: “— Benim bir şeyden korkum yok. Bunu sermaye sahipleri dü- şünsünler. Amerika sinemacılığı- nın geçirdiği tehlikeyi herkes | biliyor, fakat kimse çıkıp ta buna bir çare aramıyor. Ben terzilik yapar, yine gyeçinirim. , Nansi Kagmî'diyu ki: “ — Kabahat hep rejisörler- dedir. Bütün filmlerde hep ayni geyi tekrar ediyorlar. Hiçbir ye- nilik gösterdikleri yok. — Bütün filmler hep biribirine benzeyor. Bana kalırsa büötün rejisörleri değiştirmek lâzımdır. Çünkü bun- lar artık ihtiyarladılar. » Meşhur yıldrr. Normu Şerer'e gelince; bu güzel yıldız Holivu- tVun istikbalini henüz tehlikede görmiyor ve diyor ki: “— Ben Amerika sinemacılı- ğinin İstikbalinden hiç korkma- yorum. Amerika iş ve para mem- leketidir. Avrupa henüz bu saha- da bizimle boy ölçüşecek dere- ceye yükselememiştir. akat bütün mütechassıslar ve kumpanya direktörleri Amerikan sinemacılığının istikbalini endişe içinde görmek hususunda İttifak | ediyorlar, — Türan Baklânova Dilber Rus Yıldızı Amerika | İtnceli Tabüyetine Girdi Sehhar Rus — yıldır. Olga Baklânova #Senelerdenberi Ame- angiF ilimleri Seyredeceğiz? Yukarıda bir. çiçek iki böcek, aşağıda sarışın) rUyadan birer satn> Bu hafta şehrimizdeki bü- yük sinemalarda güzel ve eğ- filimler — seyredeceğ x. Glorya sinemasında bu akşamdan itibaren “Kaçır Beni,, isminde gü- zel bir operet gösterilecektir. Bu operet Darülbedayide “Yalova rika'sda film çevirmekte idi. Bir | Türküsü, ismi altında oynanmıştı. müda& evvel Amerika hükümeti Amerika — tebaasından olmayan san'atkârları hudut haricine çı- karmıya karar vermişti. Bunu daha evvel haber alan Olga Baklânova Amerika hükümetine müracaat ederek Amerikan va- tandaşlığına kabul — edilmesini talep etmiştir. Bu talep üzerine gözel yıldız Amerika - tabiiyetine kabul edilmiştir. Emil Yanings Paris'te Maruf Alman sinema yıldızı Emil Yanings Berlinden Parise gelmiştir. Yanings burada “Kı- ral Pavzoli, İsminde sesli bir Film Nd"“ku" Sinemanın Yeni Heveskârlan Burada gördüğünüz genç kız ve genç erkeklerden hiçbirisi yıldız değildir. Fakat bunlar sinema yıldızı olmak hevesindedirler. Bu avlanrak - İünes gölmiş ve sonra  maksatla resimlerini çıkarıp Fransız sinema mocmualarından birine merik sinemacılığı tevakkuf dere- göndermişlerdir. Melek sinemasında dün akşam- dan itibaren güzel yıldız. Kate dö Nagi'nin en yeni filmi olan “Bir çiçek, iki böcek,, filmi gös- terilmektedir. Bu filim senenin en eğlenceli eserlerinden biridir, Elhamrada ise dün akşamdan itibaren Lilyan Harvey ile Hanri Gara'nın “Sarışın Rüya,, isimli filmi gösterilmiye başlanmıştır. Operada ise şarkıcılar kıralı Don joze Mojika'nın büyük eseri olan “Kara Kartal,, gösterilmek-« tedir. Artistik sinemasında da “Sahte milyoner, isminde eğlen- celi bir filim seyredilmektedir. Kar Üstünde Filim Çevir- mek Çok Müşküldür Bu Yüzden Kıyamet Koptu Maruf rejisör Van-Dikin riya- seti altında bulunan bir hey'et aylardanberi, Groenland adasında yaşayan — Eskimoların — arasında “Eskimo,, isminde bir filim çevir- mektedir. Bu #ilimin — mevzuu Eskimoların hayatı ve yaşayışla- mdır. Fakat filimi alan sinema operatörleri burada büyük müş- külâta maruz kalmışlardır. Çünkü- bu civar dalma kar ile örtülüdür. Kar çok parlak olduğundan filim ve resimler fena çıkmakta, sine- ma operatörleri ayni şeyi birkaç defa çektikleri halde iyi bir ne- tice elde edememektedirler. Bu müşkül işb bir çare bulmak lâzım gelmiş ve herşeye bir çare bulan sinemacılar bunun da kolayını bu: muşlardır. Buldukları çare akla birdenbire gelmiyen, fakat gayet basit bir şeydir: Bembeyaz karı sarıya boyamak. İşte bu kararı veren heyet' kâfi miktarda sarı boya elde ettikten sonra tekrar fualiyete geçmiştir. Bir aralık vol icabi ayıları başta rejisör, yıldızlar ve yüzlerce Eski- molardan mürekkep — fiçüranlar l dağlık ve her tarafı karla örtülü bir yere çıkmışlardır. O esnada havalanan iki tayyareden birkaç dakika zarfında yere serpilen sarı boya ile bütün saha sarıya bo« yanmıştır. Bembeyaz ve gözleri kamaştıran karların birden bire sariya boyandığını gören yerli Eksimolardan bir kısmı korkanç sesler çıkararak kaçışmıya başla- mışlar, bir kısmı da yüzü koyun yere kapanmışlar, diğer bir kıs- mı ise yere diz çökerek ve elle- rini havaya kaldırarak dua etmi- ye başlamışlardır. Eskimoları teskin etmek reji- sör için kolay olmamıştır ve bun- lardan mühim - bir kısmı filimde rol almaktan vaz geçmişlerdir. Yeni Bir Filim Maruf - rejisör Pabst, Keller- man'ın meşhur. romanı — olan *“Tünel, 1 filme çekmiye karar vermiştir. Sovyet Filimleri İsveç hükümeti Sovyet filim- lerinin İsveç'e ithalini meaetmiş- tir.