2 Şubat 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 13

İ | Geliş, gidişleri sayılacak dere- (cede seyrek düşen — ahbaplar, #imdi, evlenecek çağa gelen oğulb- larını da peşlerine takıyor, Mar- kizin şerbetlerini, tatlılarının ne- fasetini methede ede bitiremiyor- lardı. Geceleri, büyük bir hesap ve dikkatle pencerelerden aşağıya dökülen soğuk su kovalarına rağ- Men bir takım görünmez man- dolinlerin — bitmer — tükenmez İniltileri — duyuluyordu. Bu hal Küzel Lükrezya'ya da fena tesir Yapıyordu. İştihası kesilmiş, ba- kışları koyulaşmıştı. O dereceki, nihayet Markiz di Kastro kat'i hir karar almıya mecbur oldu. Kocasının muhalefetine rağmen Lükrezya için bahçeden başka, İr yere çıkıp gezmek mene dildi. Ayrıca, annesi tarafından genç — İasanların hal ve hakkında yerilen uzun bir konfe- Tansı da dinlemiye mecbur - oldu. zamanlarını geçirmek — için bir kergef tedarik olundu. İcap tden — malzeme — getirtildi — ve Llıiçlı temas, bu suretle kesildi. Bu hâdise, Lükrezyanın iki gün, Mütemadi surette suratını asıp '“ızınmııini intaç etti. Fakat Üçünet gün olup ta vakit geçir- Mek için kergefini gerdiği zaman Yözünün ÖSnünde hasıl olan İş doğurdu. Bu model, bir eşek, bu Meği yularından çeken iri, yarı, ybetli bir adamdan ibaretti. * hiç şüphe yok, annesi onu .'hçedı hapselmiye karar ver- i zaman, kızının — aklında le bir iş mode'inin hasıl ola- tceğini düşünmemişti. © suretle ki, bir sabah erken- '&n, biraz hava almak için hMar- ? cenapları bahçeye çıktığı Zaman, hayret ve hiddetinden Satlayacak gibi oldu. Manzara şu idi: Sırtı gömleksiz bir Ahmet... Kuvvetli adaleler güneşin İlk iltıları altında büsbültün teba- '& ediyor... Merkebin yuları elin- * Yayaş, yavaş yürüyor. M lerkebin Üstünde ise, küçlük “'ddılenı'mn yerine Lükrezya t"""lı güle, güle kergefini d.k“hr. Bu, evde, yeni bir hâdisenin İle vermesine ve bu hâdise l beraber bir kaç tokatın şak- Suna sebep oldu. met, derhal kaçıp — gitti, Kitına gömleğini geçirdi. Bir :lıylı Nan genç dilber ise bahçe- bir köşesine çekilerek yeni Mazi ütkünlük — vesilesi — buldu. Mafih, bir aaat sonra, ses bBar, Tamak için ayak — ucuna bir İ basa ilerleyen Ahmet'in M *di Çevikliğile Lükrexya'yı P bulmasına mâni olmadı. Tültüler Sirada ve bütün bu gü- lena “rasında küçük Madda- türlü Tteğini arıyor, fakat bir saAmıyordu. Bu muvaffa- verdiği yeis iledir 'nlı:ı:",:"“'*n' buldu, derdini b“h:m::h ablasının Bin tavrı ödeli, onda, yeni yeni tasavvurlar kuruş 1 teterlin 726,—| 20 kuzon 1 döler Z400 — | gilin Avus 2 20 fr. Framsir — V67İS — | pereta 20 Vret ü— — T Mark 20 fr. Belçika ) aloti 20 drabmi 20 e. İsviçre Z, 20 20 leva 25,50 | 20 dinar 1 florin 85— | | Çervoneç Çaökler Londes 9230 | Prax 188725 Ner - yörk 04703 | Viyına 4,1150 Parle 1203 —| Madett 5,73 Nilano 9,1950 | Berlir 1,973750 | Brüksel 3,8759 | Varşova 4,1925 Atlaa #O | Peşte 36312 Cenevre — 2,43125 | Bükreş 7950 Safya 65,1025 | Belgral u,TN5 Amstardam 1,16825 | Muskova HOR523 AHMET REİS Yazan: Hiddetli Markiz tekrar yerin- den fırlayıp ta - kızımın peşinden koştuğu zaman Ahmet'i eski ve daim! süküneti içinde — buldu. Fakat güzel Lükrezya'nın saçları bir parça dağılınıştı. Hâdiseyi haber alan ihtiyar | marki, korsan Ahmedi, zindana atlırdı. Markiz ise, heyecan ve dehşetinden ağlıyan kızını, biraz sonra daha Iyi hırpalıyabilmek İçin yavaş sesle okşayıp teselli ediyordu. Bu grada çenin — yüksek #ına — saklanarak öğrenmek — için gözlerini — dört Maddalena — bah- yeşillikleri —ara- olup — biteni kulak- — ve açmış, — bi aŞ * -— SON FOSTA stantbul BORSASI 1-2- 1933 L Paralar (satış! Hisse seneileri Lira Lira İşBazık.(Nama) (Ü00 | Amado'u 6 100V, 37,50 » (Hümile) 1045 | Şark DY — * 465 » (Mücasla )— | y Tramvay — 51,50 ÇELa L Y ŞÇ | Üslükdür'sa - — cilae Şirketi Hayriye 1500 | Terkos 38,25 Haliç 099 | Havagarl T AnadolunCOV, *ZM | Telelor * 5— .» *460P, 2375 | Bomaati U2 E ı ve Taavllât ra Lira Tst'krarı Dahili 8850 | Reji 420 Düyübü Map — GZ75 | Tramvay 497 Gürerlik 850 | Rihtia 1510 Saydi mahi 600 Hüdar eu — VÜ — Bağdal tertip © 9,25 | Terkos 4150 - » H 060 | Elektrik * aeye BORSA HARİCİ Tahvilâlt- Meskükat Lira Lira Türk Altımı —— SÇ5 | (Reşat) 4150 he » BAAT | (Vabit) 465 F » 4435 | İnce beşibiriik altın Ros W0 —— S , | (Cümhuriyet ) 4500 Mecidiye 5,00 | İHaRaN ) arma'ı 5üüÜ Bankaol (O B) 540 | 50 Kalın beşibir'ik a'tm | Şrğek h “TOümMhuriyel ) M0Z5 — Misir Ke.Fo, HASE VEK DÖ (CAzlz ) SöŞE » « 903 $7,00 Vlamit ) 44425 1901 990 () Bisamele yapılmamıştır. —— —— —— —— — TYAKVİM — | Gün PERŞEMBE Kasım vB 2 ŞUBAT 933 57 T Arabi T - Şaval Ruwt Vakit Erzani vasati | Güneş Vakit (Ezanl (vasati 1 67 li ŞAkşami İ2— | V7 35 1 02 10T v.ı..lııı 18 58 “Pis 09) İmsak | 1204 | 5 81 Piyer Melon Ahmedi Zindana Attılar Markiz Cenapları, Ahmede Çok Ağır Bir Ceza Tertibini İstiyordu! boş kalan boz eşek İse hrsat bu fırsat diyerek sebze tarhlarına dalmıştı. — Birinin — felâketi, - bir başkasının saadetini doğurur ku- ziyesi, burada haklı bir İspat yeri bulmuştu. * Karısının kulak zarını patlata- cak kadar — yükselen feryatları arasında muhterem — Marki Di Kastro olamı biteni pek iyi anla- mamıştı. Fakat hakikt vaziyeti biraz sonra kavradığı zamandır ki hiddetine payzn bulunmadı. O akşam, dehşetli bir dayaktan sonra Ahmeti huzuruna çıkarttı- lar. Marki de beraberinde hazır bulunuyordu. Güzel Lükrezya yer- lere geçerek ve utancından kıp- kırmızı kesilerek baş balıçıvan Ahmetin kendisine karşı aldığı hürmetsiz vaziyeti anlalmak mec- buriyetinde kaldı; Bunun üzerine, muhterem Markiz kızıma bir sille aşkederek odadan koğdu, arka- | | sından da, bu gibi — vaziyet- icap ettirdiği — münasip sözler — söyledi, sonra kocası- nn yanına — çeldi — ve - suçlü hakkında ibret Gglabilecek bir ceza tertibini teklif ntti. Muhte- rem Markiz, anadan, babadan ve birçok göbek aşırı nisbetlerle asil bir alilenin çocuğu idi. Bu intisabın vardiği emniyetle olacak; sokak kadnlarının bile sırasında kullanmıya utandıkları tabir. ve kelimeleri kullanıyor, Ahmede tertip edilmesini istediği cezanın mahi- yetini açık, açık anlatıyordu. Bir ara geldi ve Markiz cenapları o derece büyük bir şiddetle koca- sına bitap etti ki, ihtiyar Marki, oturduğu koltukta irkilmiye mec- bur oldu. Markit cenaplarının Ahmet için İstediği ceza, saray haremlerinde — kullanılmak için zenci erkeklere yapılan ameliyatın ayni idi Kocasının kavrayış ve anlayış kabiliyetini biraz hafif bulduğundan, ayoni zamanda fik- rini de bütün sarahati ile karşı- sındakine telkin etmek istemenin- den her icap ettikçe icap eden kelimeyi icap eden yerde ve ay- nen - sarfediyordu. Sanki mevzuubaha olan kendisi değilmiş gibi, iki hizmetçinin mubafazası altında ve arasında duran Ahmet bütün bu gürültü- lere aldırış bile etmiyordu. Bu sırada ihtiyar Marki de düşünü- yordu kl cerrah ve operatörlerin malümat ve bazakati ne derece fazla olursa olsun, bu gibi hadi- selerde mezarlığı boylıyan insan- lar mühim bir yekün — tutayor ve bu gibi cerrahf müdahaleler lerin fena neticeler — veriyor. — Diğer taraftan — Ahmedi eski — dostu Amiral Andre ya kendisine hediye etmişti, onun bir bedi- yeıîıı'l böyle bir akibete uğrat- mak ta Markiye hoş gelmiyordu, Sonra, ihtiyar Markinin gençliği bir haylı fırtmalı geçmişti. Ah- met gibi güçlü kuvvetli bir ada- mın, baba olmasına rağmen — gü- zelliğini görmemezlik yapamıya- cağı büyük kızının yanında va dalmi temasile aklını kaybetme- sini de mümkün görüyordu. ÇArkası var ) ( Baştarafı 1 inel Dleşme azlığıdır. Bu noksanı gi- dermek, memleketi seslileştirmek lâzımdır. İşte Recep B. pek — samiml | geçen ve çok faydalı olan hasbı- haline bu düşünce ile başladı. Muayyen bir mesele hakkında konferans verecek değildi. Bina- enaleyh müsahabe zeminini tayin etmelerini hazıruna bıraktı. Fakat evvelemirde sözleri bir piyesin temsilini takip ettiği İçin san'at hayatı üzerinde birkaç fikrini ve düşüncesini anlatıakla başladı. Eksik le olsa... Mete piyesi çok dar bir sahne içinde, bezden yapılmış basit de- korlar arasında temsil edilmiştir. Belki birçok kusuru vardır. Fakat bu bir mukaddimedir. Bizl mem- nun etmesi iİcap edan noktası evvelâ ati için büyük ümitler vermesi, «sonra da yaşı belki rübu asrı geçmeyen bir türk gencinin kalbinden Türk duygu- su ile doğmuş, olmasıdır. Recep Bey bu noktada Faruk Nafız'ın aynı hisle yazılan ( Akın ) Piyesine temas etti ve bu piyesin yaptığı manevi tesirlere dokundu!: Piyesin sahneye vaz'ı günün- den bu ana kadar bir sene bile geçmediği halde bugün yirmiyi mütecaviz Türk çocuğu akın adı- ni taşımaktadır ve bu isimde bir gazetenin — çıkması mevzubahs o'maktadır. Bugün bu kadarı ya- pılmıştır, yarın daha farzlası ba- şarılacaktır. Kemalin tedrici ok- ması zaruridir. Meselâ — bakınız bugün Darü'bedayi Sarı Zeybek isminde bir operet — oymiyor, bu eser fransızca Le şeval Blanc adını taşıyan operetten — adapte edilmiştir. Aslına nazaran gerek Balelerinde gerek — Revülerinde, hele musikisinde bir çok kusur- lar vardır. Fakat yabancı dilden bizimkine çevrilirken içine kendi ruhumuzdan alınma motifler ka- tılmıştır. İşte biri memnun eden, bize ümit veren bunlardır. Aynı düşünceyi — İpekçi — Kardeşlerin yaptıkları filimler için de serdede- biliriz. Müşküllera Cevap Mukaddime bitmişti, Recep Bey hazırandan tenvire muhtaç oldukları noktaları sordu. Bayoğ- lu kaza reisi Hikmet Bey söz | R;:cep BeyDun ı Bir Hasbıhal Yaptı | | | #ahada en büyük vazifeyi balk evleri ve halk hatipleri yapacak- lardır. Momnuniyeti mucip bir nokta olarak kaydedelim. (35) balkevinden (34) © bu #sahada muvaffak olmuşlardır. Birinin de yardımına koşulmuştur. Beşiktaş klübünün umum! kap- tani Abdülkadir Bey bu bahis Özerinde radyodan no derece le» :hde edilebileceğini — hatırladı, akat maalesef — ista zun kuvveti azdır. Pıoğrı='nıdu. Bu hususta ne yapılabileceğini ıou:ııı. ecep Bey cevap verdi. Ha« kikaten bu, böyledir. Fakat is- tasyonun (800) Ura sarfı ile kuuvvetleştirilmesi mevzubahistir. Radyo makinelerinin ucuzlatılması için gümrüğe ait bazı kanun! tedbirler Üzerinde de mütalcalar yürütülmüştür. Bunu müteakip apor teşkilâ« fının tarsini için bir müşavirin fikri alınacağından ve milli bay- ramların daha canlı geçmesi için tedbirlere müracaat ıâiloco'lndıı bahsedildi. Müsahabe bitiyordu. Recep Bey küçük bir lâtife yaptı En dikkatle dinlenen konferanı« lar nihayet bir saat sürenlerdir, bu bir saatlık konferansların sonuncu onbeş dakikasının faydalı oldugu da pek Iddia edilemez. Müsahabe hitam buldu. Fakat biz burada Recep Beyin muhtelif bahisler ara» sında bir aralık temas ettiği çok mühim bir nokta üzerinde dura- cağız. Recep Bey muhtelif teşeb- büslerimizde kazandığımız muvaf- fakiyetlerden bahsederken dedi ki: Yaptığımız işlere bakarak gü« rurlanmıyalım, — böbürlenmiyelim, ve kendi kendimizi aldatmıyalım, Kazandığımız muvaffakiyetler ne kadar çok olursa olsun hiçbirinde kemal yoktur. Ideal kemal bizim nesle nasip olacak değildir, kemal gelecek neslin hakkıdır. Yapaca- ğımız şey dalma, emin adımlarla fakat hiç durmadan gayeye doğru yürümektir. Müsahabe hitam buldüğu xa- man Ankarada temsil edilmiş olan Çoban piyesinin muharriri Behçet Kemal Bey sahneye davet edildi ve kısa bir eserini okuma- sı İstenildi. Çok alkışlanan bu şiirden işte en güzel bir parçası: Şuurlu heyecana Mete bir timsal aldı. gibi, — Halkı fiırka — elemanları O büyük Türk te birar Mustafa vasıtasile tenvir ve İrşat hakkın- Kemal gibi ! da fırkanın düşüncelerini sordu. Allahıma sulh yapan o, ıılıı::yl:'i.k; Recep Beyin hakikate tercü- | 7 ,, her Türk, bir parçe Mustafa man olan kanantine göre bu Kemal demek 'Düyunu Umumiye Binası Harap Oluyor n üeü ç ( Baştarafı | inel sayfada ) lüzüm hasıl — olacağı — tabildir. bankalarda adet, bu gibi yerlerde hasıl olan rutubeti gidermek için kalorifer yakılır ve muayyen bir hararet derecesi temin edilir ki kasalar paslanmasın, maden! ki- sımlar bozulmasın. Halbuki, boş olan bu dairenin kaloriferleri de yakılmamaktadır. Geçenlerde, kasalardan biri açıldığı zaman, kasaların üzerinde su birikintile- rinin basıl olduğu lmüştür. Binaya bir sahip uvuncıya kadar bu hal devam ederse, yarın, uzun ve masraflı tamirlere Onun için, bu Işin bir an evvol halledilmesi lâzungeldiği kanaa- atindeyiz. Yarın koca ve mükem- mel bir binadan olmaktansa, bu- gün şu veya bu esas Üzerinden anlaşarak bu İşi halletmek bir zarurettir. Hepsi hbazineye ait olduğuna göre, buranın Belediye veya herhangi bir daire tarafın- dan İşgal edilmesi mesele değil- dir. Azıl mühlm olan şey, iyi cins pirinç elde etmek uğurunda evdeki bulgurdan olmamaktadır. İktisadi CepheTaksimatı NasılYapılaâ( (Baştarafı 1 inel sayfada ) biribirine uymamaktadır. Meselâ: Her İktısat müdüriyeti birçok vi- lâyetlerin işine bakmaktadır. Bu uygunsuzluktan dolayı ek- seriya iktısadi — işlerde — ihtilâflar baş göstermektedir. İktısatçıların bize verdiği malümata göre; ie- tihsal, sanayi, ihbraç ve nakliye vaziyeti nazarı dikkate alınmak ve ticareti, sanayil ve saireyi rasyonel bir hale getirmek için Se ö Türkiyenin ilmi! usullerle yeni ik- tısadi mıntakalara ayrılması — ve bilhassa ihracat ve ticaret birlik- lerine ehemmiyet verilmesi büyük bir iktısadi inkılâp addedilebilir. Yeni yapılacak teşkilâtta ik- tısadi mıntaka adedinin bugünkü- ne nazaran hayli artması ve her mıntakada birer İkbent müdüri- yeti —ihdası — muhtemel görül- mektedir.