10 Şubat 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

10 Şubat 1933 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

'SON POSTA Şubat' 10 Cemiyete Neslen Dokuz arkadaş, ellerini masa- mın Üzerine koymuşlardı, Hepsi de susuyor, hepsi de önlerine bakıyordu... Kimbilir, belki de... Vatanın maruz bulunduğu tehlike gözlerinin önünde bir daha cam lanıyor.. Buna mani olmak için atıldıkları şu fedakârane İşte, muvaffak olup olamıyacaklarını düşünerek kalpleri çarpıyordu... Bu hazin süküt, birkaç dakika türmüştü. Birdenbire (Ömer Naci) nin gür ve tannân sesi, bu sü- kütu ihlâl etti: — Vatanın sinesinde.. Bir ka- lel Üstuvar gibi teşekkül eden.. Diye başlıyan nutkun ber ke- limesi, onun rubunun en taşkın heyecanlarını taşıyo'.. Tatlı pek tek bir ifado ile- iylenen bu sözler başka bir ruh ile canlanı yor.. Dinliyenlerin kalbinde, bir haşyet ve Üürperme — uyandırr yordu. Nutku, ( Tahlif ) takip etti. Vatanı kurtarmak - için icabında fedayi can edeceklerine dair ! — Vallahi.., Billâhi... Yemini, bu sakin odanın basık tavanları, sararmış kireç badanalı duvarları arasında, çoşkun bir deniz dalgası gibi gürledi. * Cemiyet, bu suretle teşekkül ettikten sonra İlk müzakere ya- pıldu Verilen ilk kararlar şunlar- dan ibaretti: 1 — Müessislerin daima hep birden içtimaı nazarı dikkati cel- bedeceği için, üç kişiden mürek- kep bir heyet ayrıldı. Buna (heyeti Aliye) denildi. (İşte sonraları ( İttihat ve Te- rakki Cemiyeti, Heyeti Merkeri- yesi ) denilen ve tam on sene Osmanlı İmparatorluğunun mu- kadderatma hükmeden heyetin nüvesi bu, ( Heyeti Âliye ) dir. Buna ilk defa olarak Talât, Rahmi, lsmail Canbulat Beyler intihap edilmişti. Fakat, birkaç içtimadan sonra, işlerinin çokluğu hasebile Rahmi Bey muntazaman devam edemediğinden, bu vazife, Mithat Şükrü Beye tevdi edildi, 2 — Cemiyet azasının, ustlen birer numarası olmak icap eli- yordu. — Müessisler, — aralar uda (tekaddüm hakkı ) farkını kal- dırmak için yaş seradile numra aldılar. İçlerinde en yaşlı olan ( Tahir B. ) den başlıyarak: Tahir Beyin — 1 “Naki . -*? Rahmi A A Mitat Şükrü , — 4 Talât göz- | *| Kâzım .- © mer Naci » — 7 Jamail Canbulat, — & Hakkı Baba , — 9 Edip Servet , — 10 İ*| Bu sat, bugün kiymetli maa- Kifçilerim'zden — olan — (Kâzım Nur Beydir. Kendisinin asıl isemi, (Kâzı olarak gelirttiği kitap, gazete vesa'r evrakı (Mösyö Nami, Post restani, Fransez. Salonik) adresine getlrtiyor- du. Kâzım Bey, meşrutiyetin İlâ 1n- dan sonra. Bu müstear fsmi de kendi ssıl tsmine ilâve etmiş; Kâzım Numl Bey olmuştur. — — (KKADIN ASKER OLUNGA dır. Lâkin o tarihte Avrupadan gisli | İTTİHAT ve TERAEKİ — Her hakkı mahfuzdur. — Tefrika No. 6 Gireceklerin Nasıl doğda?.. Nasıl Yaşadı ?.. Nasıl Öldü?.. Aslen Ve İslâm Olması Şarttı Numaralacı taşımaları takarrür etti. (Cemiyetin ilk müessisleri olan bu on zattan yedisi zabit, flçü sivil olduğu gibi Naki, Rah- mi, Talât ve Mitat Şükrü Bey- ler de (Mason) du. | Bundan sonra cemiyete alına- cak azalara gelince: Bunlara verilecek numara (101) den baş- hyacaktı. Buna sebep te, cemi- yeti on kişiden ibaret gösterme- mek ve bu suretle de alınacak azanın maneviyatını kuvvetlendir- mekten ibaretti. 3 — Cemiyete kabul ve tah- lif merasiminde, (Mason) usul ve ananatı tatbik edilecek ve cemi- yetin bir (kelimei mukaddese) si ile bir de (kelimel müruru) ola- caktır. Kelimel mukaddese, ( muin ); kelimel mürur da (bilâl) dir. Cemiyet azasından iki kişi karşı karşıya geldiği zaman, bi- ribirlerini tammak için sağ elle- rFr'n Üç parmağını bükerek ve şebadet parmaklarını bir - bilâl şeklinde açacak, göğüs hizasın dan yukarı, kalbinin üstüne doğ- ru kaldıracak. Eğer karşısındaki do ayni işareti verirse, araların- da şu parola taati olunacak: — Mim — Ayın — Ye — Nun 4 — Cemiyete kabul edilecek azanın aslen ve neslen ( İslâm ) olması şarttır. Selânikte mühim bir ekseriyet teşkil eden (dönme) Jlerle islâm olmıyan unaurların cemiyete ka- bulü caiz değildir. Kabul edile- cek kimselerin, ahlâkı — gayet dürüst, ciddi, ağır kaşlı, herke- sin hürmetini celbetmiş, kumar oynamaz, fazla miktarda içki iç- mez, evhamsız ve cesur olması Şartlır. (CArkası var ) Açık Muhabere : ( Ahmet ) lmzalı moktup sahibinet Hüviyetini — saklayan — mektup sah'plerine cevap vermek prensibi- miz n barici olmakla beraber mahra bir kar| cevapsız birakmış öolmae mak İçin size şu ratırları yazıyorum | — (Kırşova) isminin ( Kırçova) çıkması, basit bir müretlip hata- sıdır. 2 — Rus konsolosunun bir. nö- bebetçi tarafından öldürülmesi ve © mi meselesi, merhbum Ali vali ve kumandanlık zamanına tesadüf eder, Elimizdeki mehazlardan biri de merhum Rıza Paşanın hayatında yazdırdığı notlar olduğu için bu vak'ayı bütün tafsk lâtile biz de biliyoruz. İhtilâlin diğer sufbalarına gelince: Banler bakkında da elimizde en müh m zevatın not ve hatıralı vardır. Fakat biz, sadece bahsimize taallâk eden vak'aları alı« yoruz 3 — (Pogan Recep), © meselede hakikaten büyük bir kahramanlık göstermiştir. Buna binaen (Kırşova) mesaelesinden bahsederken bu zatı hatırlamama'ı, büyük bir günah olur. | YÜZBAŞI CELÂL Gençlerin romanı BURHAN CAHİT çıktı. BU GELCE YALNIZ BİR HAFTA! En güzel, en tat- hı, en mini mini artistin çok sevimli opereti. Eserin başından sonuna kadar nihayetsiz lezzetle tatlanacaksınız ! Mümeza'lleri: GUSTAV FROEHLICH ve DOLLY HAAS ALEMDAR'da başladı. Cuma Matinelert1-3-5:7 gece 9,30 Halkımızın on ziyade sevdiği MORİS CHEVALİER ve JEANNETTE MAC DONALD tarafından harikulâde bic tarzda temsil edilen süper filmi baltanın misilsiz muvaffakiyetidir, ELHAMRA ve MELEK Sinemalarında BENİ SEV Bugün MİLLİ Sinomada GRETA GARPO - RAMON NOVARRO'nun Mevsimin en büyük sinema hâdisesini teşkil eden MATA HARi Muazzam zengin film kemali muvaffakıyetle devam ediyor. Matineleri 12- * 4,30- 6,30 gece Son 3 gününden istifade edinir, Bugün Bütün İstanbul halkı OPERA'da GAMBAZLAR HÂKİMi komik ve hissi filmi gıırr.cı-._kı'u. Mümessillerit EDİE POLO - LUCİANO ALBERTİNİ ve genç komik ERNST VEREBES | 933 Türkiye Güzelliğine Nazire Hanım Seçildi Dört güzel bir arada: Oturan hakem heyetinin Türkiye güzelliğine seçtiği Nazire Hanımla Feriha, Melâhat ve Adalet Hanımlar ( Baştarafı | inci sayfada » gibl.. Fakat kuvvetli elektrik ışığı gözlerin' seçme kabiliyetini çoğaltıyor. Koltuk ve sandalye- lerde hakem — beyetini teşkil heykeltıraş, edebiyatçı, ressam, doktor, muharrir, bediyatçı ha- mımlar var. Üvertürden — sonra dışarıdan — Peyami Safa Beyin sesi geldi: — Hanımlar, —yavaş yavaş buyurunuz. Güzeller ordusu koca kale- leri yakacak ve yıkacak bir kud- retle, güzellik kudretlerile gel yorlar, Salondan ilk giren güzelin göğsünde (27) numara var. Arkadan bütün Bteki güzeller renk, koku cazibe halinde gir- diler ve seraladılar. İnsan kendi- sini ilkbaharın ılık bir gününde, bir çiçek tarlasında zannediyor. Hakemlerden birinin sesi — Salonumuz — küçük.. nımlar teker tekrer gelseler. Lüsyen velFahrünnisa Hanım- lar bu fikri şiddetla kabul etti- ler ve güzeller tekrar dışarıya çıktılar. Peyaml Safa Bey bir daha seslendi: — Masa.. Bir masa lâzım. Masa derhal getirildi, Özerine güzel bir halı serildi. Şimdi gü- zeller birer birer içeriye giryor- lar, İmtihana çekiliyorlar ve not alıyorlar. Peyami Safa Bey her güzeli elinden tutap yavaşça ma- saya çekarıyor, gezdiriyor, ışığa tutuyor. Hakem heyeti arasında miril- tılar, fiskoslar ve uzun süren bir uğultu... 23 ve 45 numaralı gü- zellerin imtihanında «elâka daba fazla derinleşti, hatta şiddetlendi. Bu iki güzel, kafatasları içinde ve gözlerde derin bir rekabet heyecanı — uyandırıyor. İmtihan çetinleşiyor, intihap çüçleşiyor. — Acaba hangisi daha güzel? Şu dakikada hakem heyetl en zorlu bir vazifenin ağırlığile ezilmiş gibi... Hafif bir ses: Ha- — Hayır... 45 daha cazip, daha zarif, Buna karşı yine hafif bir — itiraz nefesi: — Ne diyorsunuz efendim... 23, güzelliğin tam kendisi. Bütün hatları ayrı ayrı gözel — Farkında mısınız, 23 m- maralı güzel Keriman'a çok ben- ziyor. Göüzeller girip çıktıkça büyük salona ağır, fakat heyecanlı bir hava basıyor. İlk geçit resmi tamamlandı. Hakem heyetinin edebiyatçı azası Halit Ziya Bey ilk suali sordu: — Şimdi intihap nasıl olacak? Peyami Safa Bey kısa bir cümle ile heyeti tenvir etti: — Şimdi bu güzeller arasın dan ilk seçme yapılacak. Bir başka teklif: — Güzelleri bir daha gö- relim. Ve güzeller tekrar — salona teker teker alındılar. — Poyami Safa Bey ber güzel için soruyorr — Muhterem hanımlar, muh- terem beyler (filân ) numaralı güzeli müsbet bulanlar el kak dırsın. Eller kalkıyor veya kalkmıyor, buna göre de intihap yapılmış oluyor. Sonra da deftere kayıt düşürülüyor. Bu sırada salon kapısından içeriye mükellef tuvaleti ve nefls endamile 23 numaralı güzel Na- zire Fevzri Hanım girdi ve koca salonda derbal bir: — DOoooo... Sesi uğultulandı. Bu uğultu Nazire Hanımın hakem heyeti huzurunda ilk büyük tesiri yaptığını anlatıyordu. Ve el kak dırmıya İüzum bile görülmeden. Nazire banımın defterdeki ismi- nin yanına (kabul) işareti konuldu. Biraz sonra 45 numaralı Fer riha Hanım girdi ve bu güzelin de isminin yanına (kabul) kaydi çizildi. Artık ilk seçme neticelen” miş ve müsabakaya giren otuf güzelden yirmi biri menfi rey (Devamı guncu sayfada) | | | | w -e v0 B aF ai ' Ü &a &n Ha li in, nnma Sab ) ee Ş M T ea AA b KU ö cu-ruxr -- ARFUEKTLERKITARRA n a—. o ee

Bu sayıdan diğer sayfalar: