16 Şubat 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 13

16 Şubat 1933 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Gemide j Hayatını her şeye lâkayt ka- larak ve yaşayışından pek az bir şey anlayarak geçiren Marki ölü- münün sebebini de kavrayamadan öbür dünyayı boylamıştı. Atılan silâhın gürültüsü etra- fa endişe ve merak salmadan Ahmet reia derhal adamlarını toplıyarak sandallara — bindirmiş ve gemiya doğru yol almıya baş- lamıştı. Vak'a mahalline ilk gelen halk, evin alteşini söndürmek için boş yere uğraşırken Cezairli kor- sanlar çoktan denize açılmışlardı. », Onun derisi, üzerine çiğ Yağmiş bir çiçek gibl tazedir; Siyah saçları İpok gibi yumuşak, Ağrı yeni açılmış bir koncadır. Züheyze esirleri, Ele geçen bütün kalyonun büyük — kamarasına İntizamsız — bir surette — ve Üstüste tıkılmışlardı. — Burası gayet dar bir yerdi ve ayakta zor durulacak kadar tavamı al- çaktı. İlk evvel kadınların bağları çözüldü. O kadar dehşet içinde idiler ki bir. müddet — sersem, sersem bakıştılar, sonra yavaş sesle konuşmıya başladılar. İçlerinden yalnız bir hizmetçi kadın Ahmedi kat'iyetle tanımıya , Mmuvaffak — olmuştu. Markiz di Kastro bu haberi öğrenir öğren- mez ellerile yüzünü karadı ve dua etmiye başladı. Dona Lük- rezya eski bahçıvanlarının admı İşitir. işitmez derin bir süküte vardı. Genç Maddalena ise etra- fında müthiş ve esrarengiz şey- | ler cereyan ettiğini hissetmekle beraber annesine ve ablasına bir Şey sormıya Cesaret edemiyor ve Susuyordu. Âz sonra, gemide duydukları — hareket — faaliyeti; açık denize doğru yol aldıklar m | Onlara anlatmakta gecikmedi. | Küreklerin muttarit hareke- tinden büyük bir süratle ilerle- diklerini tahmin ediyorlardı. Bir Mmüddet sonra rüzgâr çıktı. Gemi- halden gemi-kumandanının sürati zorladığı ve sahil ile arasındaki Mesafeoyi mümkün olduğu kadar açmak istediği anlaşılıyordu. Bir- Ç saat sonra kamaranın merdi- adam ihtiyat ile aşağı İndi. Bu bir gözü kör ve sersem tavırlı bir tayfa idi. Lâmbasını tavanda Mevcut halkalardan birine iliştir« | dikten aonra etrafına gÖL ger- dirmiye başladı. Müşahedesinden Tumnun olmalı idi ki , tekrar ':"dl'veıılıri çıktı, aşağıda duran zmetçi kadınlardan birine işaret rek güverteden aldığı yemek tabaklarını ve su kaplarını verdi, '#ndisi de merdiven ayaklarından İne oturdu. Önlerine —konan yemekleri Yemek için kadınların hiçbirinde H#tah yoktu. Fakat giltikleri yer ğ kendilerini kaçıran adamın ni- '&tleri hıılıkındı bir - parçacık B malümat almak İistiyorlar | '.l ihtiyar tayfayı sual lıı!yııııııı 'di. Adamın cevap ver» nin köpeştesi bir tarafa iğildi Bu “Yerek sadece başını sallapasın- | bir dilberdir. Ven kapısı açıldı, eli lâmbalı bir | | dan anlaşılıyordu ki İtalyanca bik miyordu. Yemek faslı bittikten sonra yine merdiven ağzından birkaç yastık ve örtü — indirdi, sonra dışarı çıkarak kapıyi - kilit- ledi. Şimdi kamarada, geminin sarsıntısı net'cesi olarak sağa, sola yalpa vuran bakır lâmbanın hareketinden başka çıt olm yordu. Bu hal, böylece birkeç gün devam etti. Vaktin geçişini, ihti- yar tayfanın şaşmaz bir intizamla yemek, su ve bazan da lâmba ( Baştaralfı 6 incı sayfada ) Feriha H. Avrupada tercih edilecek tiptedir. Nazire H. dan daba güzeldir. İzmit Evkaf memurlarından Supbi * Dercettiğiniz fotoğrafları yek- diğerinden çok farklı gördüm. Neselâ Nazire H. birinci sayfa- daki fotoğrafında dolgun, orta boylu, altıncı sayfada ise tama- men aksi. Acaba jüri heyeti de hanım kızları böyle çeşit çeşit mi gördü. Her ne ise, ilk - sötunun altındaki resim aslına mutabık ise Feriha Hanımı tercih edi- yorum, Adapazar, tüccardan All Rıza zadö Salthaddin * Resimlerine bakarak söylü- yoruz: Feriha H. Nazire H. dan daha güzeldir. Pendikte Bağdat caddesiude e Bakkalt Gaffar Pendik'te Bağdat enddesinde Bakkal: ILlit Pendik'to İskelodo gişe memurut Osman Zeki * Müsabakada mutahassıs de- nilen heyetin verdiği karar göz- lerimin gördüğü manzaraya uygun düöşmedi. Neticeyi haksız buldum. Bence Feriha Hamım, Türk gü- zelliğini temsile biraz daha ya- kındır. Hapı -a ahel Ürumml, şofür Nusrot Gazelenizin birinci sayfasında çıkan resimlerine bakarak söy- lüyorum : Feriha H. çok güzel Buna mukabil Na- zire Hanımda güzelliğini ç ölge- lettiren bir. gururlu oda hisse- dilmektedir. Sandet apartımamı No, 8 Fikret müdürlüğünden : AHMET REİS Yazan: Endişe Ve İIstırap Kadınlar N ıe_ie);e_Gi_ttiklğrini VeNe İçin Kaçırıldıklarını Anlamak İsteyorlardı | | SON POSTA Piyer Melon için yağ getirmesinden anlayıp ölçüyorlardı. Bir defasında, yemek bitip te kör gözlü tayfa kapları götüre- ceği zaman hizmetçi kadınlardan ikisini de beraberine aldı. Kadım- ların gaybübeti iki saat kadar Bürdü. Fakat avdetlerinde çehre- lerinden öyle bir debşet manası okunuyorduki olan, bitene dair meraklı Maddalena'da dahil ol- makı Üzere hiç kimse birşey sor- madı. ( Arkası. var ) iKarilerimizden Feriha Hanımı Mı Nazire Hanımı Mı Tercih Etüklelini Soruyoruz 933 senesi güzellik müsaba- | kasinda iki rakip güzelden han- gisinin — daha güzel — olduğunu soruyorsunuz. — Gazeteyi — elime aldım. — Fotoğrefları bir — hayli tetkik ettim. Fakat şunu İtiraf edeyim ki, bu gibi müsabakalar- da hakem heyeti arasında maab- esef rey ve fikirlerinden istifade edilecek bir doktor, bir diş he- kimi, bir ressam, bir heykeltraş | yoktur. Binaenaleyh sade suya uluorta, bilinir. bilinmez verilen reyler gibi ben de gördüğümü söyliyeceğim: Feriha Hamım daha güzel görrünmektedir. Ben bu - fikirdeyim, doğil ha.. flmza mahfuzdur) Memleketimizde — yapılmakta olan güzellik — müsabakalarının Reyim milli, ırki bir mahiyete girmiş olmasına mebni anketinize cevap vermek — İüzumunu — görüyoruz. Bizce ( Birsen ) bâmı müstaarımı taşıyan 45 numaralı Feriha Hanım müreccahtır, Hakem heyetinin hak« sız kararını tashih etmesini can ve gönülden dileriz. » Adapazarından dört İmzat Hasan, Cemal, Şehap, Cudi Gazetede gördüğüm fotoğraf- larıma bakarak söylüyorum: Feri- ha Hanımın birinciliği kazanma- mış olmasına cidden hayret ettim. Şahzndebaşı No, 20 | Halit Nael * Ben Feriha Hanımı beğendim, reyimi ona veriyorum, Ankara: Karabekir zade İbrahim Mahmet Istanbul Gümrük Muhafaza Baş- “455,, adet arka çantası ilânıdır. 1 — Gümtük Muhafara Umum Kumandanlığı kıtaatı — için “455, adet arka çaatası pazarlıkla yaptırılacaktır. Kırdırma şartları kâğıdın n tasdikli suretleri İstanbul Güm- rük Muhafaza Başmüdürlüğündeki komisyondan alınacaktır. Pazarlık: İstanbul Gümrük Muhafaza Başmüdürlüğündeki raslıyan pazar günü saat B Ü komisyon tarafından yapılacaktır. 4 — Pazarlık: 19- 2 033 tarihine 14 tedir. 5$ — Her istekli biçilmiş bedelin *67,5 gu olan 146 lira 40 kuruşluk muvakkat güvenme “teminat,, larile belli santten evvel komisyona gelmeleti. 6 — Örnek: İstanbul Gümrük- Muhafaza — Başınüdürlüğündedir. | Deniz Kızı Eftalya Hayatı, Şöhreti, Maceraları Hatıraları topliyanı N... SST Z Bende Mazinin Öyle Canl: Halıraları Var Ki... Bir Yığın Macera Yaşadım ğ — Azirim dedi, sen yükskten atıyorsun, Ben Denizkızını bilirim. Eğer sen onu dinliyebilirsen ben beş yüz lira kaybederim, nasıl var mısın ?.. Aklıma bir şeytanlık - geldi. Duha diğerl bir cevap vermemişti ki, eski şarkıların en ağır ve en iyilerinden birisine başladım. Tabak, çatal şıkırtılarına va- ras'ya kadar koca gazinoyu uğul- datan bütün gürültü bir anda kesildi. Kulak kezilen bir yığın halk şaşkın, fakat memnun din- liyorlardı. Şarkı bitti. Yanımdaki masada oturan deminki münaka* şacılar maskeli yüzüme bakıyor- lardı. Gülerek maskemi çıkardım. Zengin tanıdığa: — İşte dedim, Dnizkızımı dinledi, bahsi kaybettin. Ver bakalım paraları. Devam eden alkışlara içten kahkahalar karıştı. Neş'esi artan bu âlem gecesl de ömrümün unutulmaz gecelerine karışarak geç vakitlere kadar sürdü. T Yine o tarihlerde idi. Ada'da bir eğlenceden dönüyorduk. Son yapra kalmıştık. Vapur Adalar. dan epey açılmıştı. Daba duruk mamış olan neş'emiz bize Üst kamarada bir ahenk kurdurmuştu. Utlar, kemanlar, — kanunlarla, sesle mükemmel bir âlem. Son vapurun zaten sayılacak kadar az olan yolcularımın uyku- ları tatlı tatlı açılmış, herkesi de- rin bir neş'e sarmıştı. Vapur kaptamı “K,, kaptan da bize ka- rışmıştı. Vapur köprüye yanaşı- yordu. Herkes, nasıl geçtiğini anlamadıkları bu tatlı yolculuğun biteceğine fzülüyordu. “K,, kap- tan aşka gelmişti. Daha doğrusu aşka gelenlerin başında idi. — Ey hazırun dedi, cümleniz bu âlemden memunmusunuz! Biribirine karışan sesler cevap verdi: — Memnunuz, memnunuax, ta- bil, mestiz bilel... “K,, kaptan: — O halde, dedi, vapuru bo- ğgazda biraz dolaştırsak hiç kim- se şikâyet etmiyecek!... Ümitle gürleşen bir y,fın ve6 yükseldi: — Şikâyet te ne demek! yae şasın kaptanl... Biraz değil biri bu âlemle bütün bir ömlür dolaş- tır kaptan! nur ol! var ol!... “K,, kaptan: — İleride teehhürün, vapurun sakatlık geçirmesinden olduğunu söylediğim zaman İiçinizde bana — şahadet edecekler var mil... — Hepimiz, hepimiz! - tabit sorulur. mul... Ve ... kampana, emir. Tor- nistan. O vapur cümlemizi biraz de- ğil, birçok dolaştırdı. Köprlüye yaneşirken İstanbul şafağın açık kurşunt tüllerine bürünüyordu. Fakat meclisin, ahanğin keyfine daha doymamış olanlar ekseriyeti teşkil ediyordu. 4 Ahenklerile hâlâ kulaklarımı uguldatan gürültülü mazimin da- ha ne garip hatıraları var. Ben şimdi hepsinl karışık bir rüyanın vüzubsuz hatları gibi parça parça batırlıyabiliyor, toparlıyamayorum. Size İzdivacımı, ve izdivacımdan sonraki çok garip birkaç hatıra- mı anlatayım. Yıgın yıgın maceralarda yo- rulmuş olan ruhumun artık din- lenmiye ihtiyacı vardı. Bir yuva sahibi olmak, Aanlaşacağım bir erkekle sakin ve rabat bir aile hayatı yaşamak İstiyordum. 928 senesi başlıyordu. “Pate, Gra- mofon şirketi ile bir mukavele yapmış, plâka okumayı kabul et- miştim, d Merhum — Selânikli — Ahmet Ef. nin on iki şarkısını on beş günde geçmiştim. “Pate, den okuyacağım — şarkılara — refakat etmek için kemani Sadiyi tavsiye etmişlerdi. Onu ilk defa bocam Ahmet Beyin evinde kabul ettim. İlk görüşte, Sadiyi çok nazik buldum. Notaları önüne koyduk. Ben notaya bakarak çalan çole san'atkâr gördüm. Fakat bana öyle geldi ki Sadi, bunda diğer gördüklerimle ölçülemiyecek ka- dar — Üstattı. (CArkam var ) ——— — —a eee GA Fatih Belediye Şubesi Müdiriyetinden : Fatih çarşamba cadde- sinde Kazasker Mustafa Ef. medresesinin enkazı bilmüzayede satı- lacağından talip “olanların şartnameyi görmek ve 200 lira tahmin kıymeti Üzerinden yüzde yedi buçuk pey akçesini yatırmak için daireye ve müzayedeye İştirak etmek için de 7- 3- 933 tarihine müsadif salı günü saat 14 te daire encümenine müracaatları ilân olunur. a— —— İstanbul Gümrükleri Başmüdürlü- ğünden: Tarihten iki ay sonra başlamak ürere Bulgaristan'dan kayık- larla ve buharlı merakibi bahriye ile getirilecek kömürlerin bade- ma merakipte kalmasına ve satılmasına müsaade edilmiyerek iske- leye yanaşır yanaşmaz mal sahibi veya kaptanların tedarik edecek- leri bir depo veya aptrepoya bilvezin tahliye edilerek hemen rüsumu lâzimesini tediye etmeleri lâzımgeldiği ve başka türlü muameleye imkân olmadığı alâkadarların malâmu olmak Üzere ilân olunur. — *

Bu sayıdan diğer sayfalar: