16 Şubat 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

16 Şubat 1933 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Eski Ve Yeni İktısat Nizamları Dünyanın geçirdiği İktısadi keş- “Mekeş, hergün yeni bir fikrin ortaya Alılmasına sebop oluyor. Son zaman- da, siyasi İdareyi teknik adamlara bırakınak iddiası, bu vadide söylen- tülş sözlerin en yenisi İdi. Fakat büyük bir rağbet görmiye başlıyan Ve teknokrasi İsmi verilen bu cere- Yan da doğar doğmaz durduruldu. münasebetle Lavrens Frank isimli giliz iklısatçıst bazı mülâhazalar terdediyor. Umum! şeklile makul #örüneon bu zat fikirlerini şöyle hu- | ösa ediyor: | — “Tarihinin başlangicı İle beraber İnsanın karşılaştığı âlem daima mu- Vazenesiz ve İphamlı görünegelmiş- | Ür. Dalmi sürette açlık — teblikesine | Taruz kaldiği için bütün fikir ve hareketleri maddi varlıklar yaratmı- | Xa teveccüh etmiştir. Fakat dünya dünya olalı ilk defadır ki - bolluğun | Htük yerine kalm olmak - latidadını | Sösterdiği değişik bir vaziyotle te- Masa gelmiştir. Şu halde, rekabete at eden bir yaşayışa devam et- Mek onun İçin faydasızdır. Va eski sistemin yıkılıp gitmesi h lkacaktır. Sınaf inkılâbın İlk gün« lerinde zamanın İktısatçıları üzerle- 'ine düşen vazifeyi hakkile İfa etti« - Fakat bugünkü iktısatçılar bue Zünkü vaziyete tekabül edebilecek Ükirleri bulup ortaya atamadılar. 4 İçtimat hayatın tamamen sun'i, ihen ve esasen kaldesiz olduğunu defa kabul etmek gşarttır. Bu Staa ortaya konulduktan — sonra — ni- Zam, sistem ve kaldelerin kendilik-« Tinden vücut bulmaları zarurldir. nlar icat edilmez, ihtiyaçtan do- Yarlar, * Garip Bir Macera Vanküver 15 — Rus — hapisanele- | #aden kaçan Anton Pokrofaki ismin- 'deki papasla 12 arkadaşı Vankuver *İvarındaki 1esiz bir sahada — bulun- Muşlardır. Papas ve diğer arkadaşları Ru, hapısanelerinden kaçmıya mue Yalfak olup Amerika'ya giderlerken iklar vapur batmış ve firariler :' adaya iltica etmişlerdir. Apurların hiç bir vakit uğramadık: Üi bu sasıradadda günlerce kalmış- Srdır. N.hayet yolunu değiştiren K Gcce Tet tü çlallaan, bir adüf eseri olarak bulunmuşlar ve Ruhakkak bir ölümden kurlarilmişe Srdır. | Geriç kadın Adaya naklet- Bişti, | Ve İstanbulun yeni kibar âle- Nini teşkil eden kalabalık Ada — Bölencelerine dalmışlardı. Fakat ’Dü'“bı Hanımın bu sene münzevt p hayat geçirdiği söyleniyordu. Ş'“c kadın ne kulüpte, ne tur ““"_dı görünmüyordu. l.u.Bıı- perşembe akşamı Kayma- H Faruk işlerini henüz - bitir- .ıw ki Dilrüba H. yine telefonda u buldu. _Gluç kadın, o0 akşam, dağ- Su gün için hazırladığı sofrada üdisine —arkadaşlık — etmesini ç yediyordu. Davetini şu cümle $ bitirdi : — Bu akşam olsun-beni yal- '.üi birakma, Bir aydır -rahibe | Gyllıyorum. Ve , ÜÇ erkânıkarp bu sami ni — Pazikâne daveti reddedemedi. — —'::.İ;ıl. dedi. Altı vapuru m. İ © tolefonu tekrar Hi — *W haberi verdi : Kkimş x — Narin bu akşam kuman-' Yugoslavya'da İhtilâl Mi? K ee ae D Na ai eld aa aai Üç Fırka Bugünkü Diktatörlük Reji- mine Karşı Mücadele Açtılar Belgrat 15 — Eaki " Sırbistan'da faaliyette bulunan radikal, demokrat ve çiftçi fırkaları 6 kâmunusani 1929 da ilân edilen diktatörlük idaresi taras fından İağvedilmişt.. Bu üç fırka | bugün bir beyanname neşretmiştir. | Beyannamede Hırvat, Sloven ve Boş- nak partilerinin lderlerinin tevkifi ve mahkümiyetleri protesto edilmek- tedir. O vakit hükümet bumeseleleri gizlemiş, efkârı umumiyeye bildirme- mişti. Liderler kondilerini müdafandan mahrum - birakılmışlar - ve, mahküm edilmişlerdi. üç noktayı ileri « mektedir n mokrat ve çiftçi mine karşı mücadeleye cektir. Bu Üç parti, devlet teşkilât ve Idaresinin ancak matbuat ve İçtima hürriyetile kalm olduğu fikrindedir. 3 — Bu üç partı hükümetin bu- günkü şeklini şiddetle protesto et- mektedir. Japonya Taarruza Başlıyor Pekin 15 — Japonya'nın Jehol eyaletindekl taarruzu 27 şubatta baş- hyacak ve yeni Mançuri devletinin tecssüsünün — yıl dönümü olan bir martta tamamile İnkişaf edecektir. Çinliler, Japonların taarruzuna ve letilâ hareketine şiddetle mukavemet etzliye karar vermişlerdir. Bu bususta Yeap eden tedbirleri de almışlardır. Londra 15 — Çin-Japon münasa. batının gergin bir vaziyet alması üÜzerine Çin ve Japon esbomı düşmek. Nönkirşen Faciası Nöakirşen 15 — Başvekil muavinl Fon Papen'nin ve büyük bir halk kütlesinin önünde Infilâk faclası kur- banlarının cenaze merasimi yapılmış- tır. Dolandırıcı Bir Müdür Parle 15 — Sahte mühürlerile dev- leti 6 milyon frank dolandıran Loren temometre fabrikası müdürü tevkif edilmiştir. aa TEFRİKA NUMARASI: 83 A “MİLLİ ROMAN,, Üaazm — Mubarriri: Burhan Cahit EZERL IN dana davetliyim.. Beni merak etme emi? * Parlak bir haziran gecesi Idi. Ada bir çiçek demeti, bir tenezzüh gemisi gibi idi. Kumlu yolları dolduran çiftler ay şıkları arasında — çamlara doğru kayboluyorlardı. Balkanlarda kitara nağmeleri, yollarda neş'eli kadın — sesleri İşitiliyordu. Dilrüba H. Nizam caddesinde ki köşkünün balkonunda mimo- zalar, manolyalar ve güller ara- sında iki kişilik bir basır masa hazırlamıştı. Kaymakam Faruk genç ka- dına karşı duydüğü kini unut- muştu. Ve Dilruba H. bir kaba- hatli gibi ona kendini affettirinek için bütün kadınlığı gösteriyordu. Adadan, çiçekten, havadan, mehtaptan bahsettiler. Genç erkânı harp ne szaman- danberi yeknesak kalem hayatı- nn verdiği durgunluktan ayıldı- gu - hissetti. Düruba Henimın Fransız Başvekili M. Daladiye X işaretile göstorilen Fransız Başvekili M. Daladiye, kabineyi teşkil et tiği zaman gazetecilere izahat voriyor. Hitlere Karşı Çok Şiddetli Bir Hücum Başladı Berlin 18 — Başvekil Hitler terafından, Prusya idaresinin — tasfi- yesl gazetelerde uzun münaka sebep olmaktadır. Fon Papen ve Hügenberg bu tasfiyenin Prusya idaresini, Hitlercilerin hükmü altına geçirmek İçin yapıldığını hlssettir- mektedir. Bir Başvekilin fırkasının başında resm! üniformasile bulunmanı Almanya tarihinde ilk defa görülen bir şeydir. Hügenberg nazır olmak için fırkasının riyasetini terkederken Başvekil Hitlerin, Nazl üniformasile balk huzuranda - fırkacılık yapması nazarı dikkati celbetmektedir. Hit- lerciler — Başvekâlette, — Dahiliyede Pollu ve Emniyeti umumiye teşkilâ- tında vazifeşinms ve bitaraf memur- ları çıkarıp onların yerlerini Hitler- cilerle doldurmaktadır. Bu hâl şim- “diye kadar hiç görülmemiştir. Fon Papen Prusya Komiseri — olması Iti barile bu mezeleyi Protesto etmek- tedir. Hitlere Hücum Berlin 15 — Vürtemberg Başves kill M. Bola bir nutuk söyliyerek, Postam zihniyetiain tekrar İktidar mevkline gelmesinin Almanya İçin bir. folüket olacağını söylemiş ve Hügenberg'e hücum etmiştir. Bap- vekil diyor ki: — Hitlerciler, Almanya'yı kurtar« mak için dört senelik bir plânımız vardır. diyorlar. Bu bususta geniş mikyasta propaganda yaparak efkârı umumiyeyi oyalıyorlar. Ben şunu iddin ederim ki, Hitlercilerin hiçbir plânı yoktur. Her fırkada iyi ne varsa onu benimsemekle meşguldür- ler. Hitlereileri bir bal kutusu etra- fında dolaşan sineklere benzetirim...' Son Postat Postam gihniyeti, İm- paratorluk devrinde askerlerin, ba- ronların, yunkerslerin, yüksek sanayi ran menfaatını koruyan, harp ve askerlik taraftarı olan zihniyettir. 1914 te Almanya'yı harbe sürükliyen Karilerimizin Suallerine |Cevaplarımız “Bir adamla sevişiyorum. Bu Adamın — evvelce — münasebette bulunduğu bir kadından gayri meşru bir çocuğu var. Bu çocu- ğa bakmayı vicdan borcu biliyor. Bana da evlenmeyi teklif ediyor. Ailem bu çocuk dolayısile evlen- meme razı olmiyorlar. Siz. ne dersiniz?,, Hamiyet Erkegin ahlâkını tetkik edi- niz, “Ciddi Ağır başlı bir gençse, vaktile yaptığı bir hatadan do- İayı ilelebet mes'ul tutmak müm- kün değildir, sizi sevmesi, sizin için her fedakârlığı göze alması kâfidir. * “ 17 yaşındayım, — mahallemiz- de 22 yaşında bir genç beni se- viyor, ben de onu ayni hisle se- viyorum. Ailemden gizli onunla konuşuyorum. Bu sevgimiz bir sene evvel başladı, günler geç- tikçe biribirimize daha iyi 1sım- yoruz... O benimle ilk konuştu- ğa zaman benimle nlşanlanmağı teklif etmiş, ve bende kabul ede- rek onu sevmiştim.. fakat şimdi hiç nişandan bahsetmiyor.. Ben de adımın lekelenmesinden, ve aile- min korkusundan şimdi ona nli- şanlanalım diyorum.. Beni sevdi- ğini biliyorum, fakat iki kız kar- deşile iki erkek ağabeysi var, acada onlandan mı çekiniyor da benimle nişanlanmak — istemiyor.. Çünkü bugün yarın diye beni çocuk gibi avutuyor.Ben de onun bu söxlerine kanıp hep onunla avare dolaşı- yım mı? Yoksa alâkamı keseyim mi? Çünkü kendimden pek kor- kuyorum. Ankaraı Necmiyea Genç sizi sevebilir, bununla beraber evlenmek niyetinde ol maya bilir. Son ve ciddi bir teklif daha yapar, ve başka tek- lifler karşısında kaldığınizı - söy- lersiniz. Yine sizi atlatmıya çalı- şırsa, © vakit evlenmek — niye- tinde olmadığına hökmeder, bu- günkü münasebetinizi derhal ke- sersiniz. n HANIM TEYZE de bu. zihaiyettir. her vakitkinden — daha zengin sofrası ve nefis içkileri ona Maç- ka âlemlerini batırlatmıştı. Genç kadın: — Burada xlım sıkılıyorum ki Faruk, diyor! r yere çik- tığım yok. Gelmek . istiyenlere hep hasta olduğumu söyliyoram. Artık kimseyi istemiyorum. Öyle nefret ediyorum kil Ve biraz sonra ilâve etti; — Hani bana tık sık. - gele- cektin Faruk.. Vo çıplak kollarını bmuzla- rından çıvirınk gözlerinin içini aradı: — Beni bırakmıyacaksın de- ğil mi? . İçtiler ve seviştiler. Seviştiler ve içtiler, Cuma günü ancak — öğleden sonraki vapura yetişebilen kay» makam Faruk söz verdi; — Pazara mu. Pokl gelirim, Harp; kol kol olmuş; mahalle- mtler yakmış ve nihayet bir. boşluga dalıp hızını almış bir yangın gibi artık gevşemiş, isli, alevli boğucu bir duman gibl memleketin Üzerine çök- müştü. Ve cephe gerisi, tıpkı. büyük yangın gecesinin sabahı gibi yar- siz yurdsuz aileler, aç, çıplak İn» sanlarla dolmuştu. Köyler boşalmış, bağlar bo- zulmuş, tatlaları — yabanl - otlar bürümüştü. Pazar yerlerinde yetişen mabh- sülden ziyade sütsüz ve şekersiz ailelerin elden çıkardıkları -eski eşya, bakır siniler, yün yataklar, babadan kalma semaverler satı- hyordu. Hastahaneler alil ve ma- riz askerlerle dolmuştu. Dört yıldır zeytinyağlı bulgur çorbası yeyenlerin — yüzü toprak almıştı. Artık kimsede Ümit kalma- mıştı. Başkumandan her akşam bi- yük otomobilile Beyazıt meyda- nmdan geçerken bu Ümitsiz “baş- ların — lâkayıt “ve betbin bir hareketle çevrildikleri görülüyor- du, Durgunluk hattâ resmi daire- lere bile sirayet etmişti. Harbın ilk seneleri pek sert olan seferberlik nizamları gevşer mişt. Momleket içinde binlerce asker kaçağı dolaşıyor. Ve bun- lar da hüriyetlerini birçoklarını memnun etmek sayesinde temin ediyorlardı. Harbın -son üç ayı da böyle geçti. Ve kış dünyaya yeni bir ki- bus gibi çökerken Alman ordu- larının düşman taarruzuna karşi duramıyacağını anlayan Kayser hükümeti — silâhını teslim etmiye razı oldu. Nihal zaferi siniri kuvvetli | olan taraf kazanacaktır diye lddia ı rengi eden Alman Başkumandanı bu kararile — kendi sinirinin zayıf olduğunu da itiraf etmiş oldu. İngiliz topçusunun — mütbiş ateşinden sonra süvarinin Önüne düşen kıt'alar ( Halep ) e doğru bozgun halinde ricat ediyorlardı. Bütün harp yıllarında Türk ordusunun yanında ve peşinde ikinci ve nankör bir düşman gibi hareket eden Arap çeteleri pe- rakende — kıt'aları vurüyor. her tarafı yağma ediyordu. Nihayet mütareke ancak çö- zülen bağları büsbütün perişan elmaktan kurtardı. Kurtuluş ümidi memleketin Üzerinden ilık bir nefes gibi geçli. Harp kahramanları dört yıl uğrunda bir memleket batır- dıkları ve bir millet ezdirdikleri Kayserio bir torpitosile İstanbul- dan kaçtılar. Galip devletler - zaferlerinin neticesini harp gemilerinde dikte ettirdiler. Harp teşkilâtı temeli Ççürümüş şatafatlı bir saray gibi tir anda çöktü. Aç kalanlar atlıktan kurtulmak Ümidile hatta dünkü düşmana bile kollarını açıyorlardı. Galip silâhlar haklarını top- lam'ya başladılar. Artık fikir, muhakeme, va- | tanperverlik duyguları kalımnamıştı. istilâ ( Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: