17 Şubat 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

17 Şubat 1933 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ŞEFTTER TT Memleket Manzaraları Muş Ovası Ve Nehirler Muş (Hususi) — Muş Altın ovası dörtyüz kilometro murab- ba: genişliğinde, yüz köyü ve gayet münbit ve mahsuldar ara- ziyi ihtiva eden büyük bir saha- dır. Bu ova Murat ve Karasu mehirleri ile bir baştan öbür başa kadar ortasından ikiye bölünmüş- tür. Fakat her iki nehirden de köylerimiz istifade edememektedir. Bu nehirler asrın icabatına ve te- rakkiyatına göre kanallar ve kob- lar açılmak mecraları değiştirik mek suretile geniş Muş ovasının sulanmasına elverişli bir hale ge- tirilse vilayetimizin İstihsal saha- sındaki faaliyeti bir misli değil birkaç misli artacaktır. Birkaç sene sonra asrın en medenl nakil vasıtası olan şimen- difer — vilâyetimizden geçeceğine göre bu nehrin ıslahı yapılacak imar faaliyetinin en başında gelir. Bu ıslah yapıldığı takdirde asr- lardanberi hiç bir faide verme- den akıp giden Murat ve Kara- su nehirleri artık — güzergahına faide veren bir altın oluk haline gelecektir. Uşak'ta Spor İdman Yurdunun Doküu- zuncu Yıldönümü Uşak (Husust) — Erzenekon İdman Yurdu. dokuzuncu yıl 'dö- nümü (münasebetile Halk Fiırkası salonunda bir müsamere tertip etmiştir. Müsamerede şehrin en güzide ve mümtaz zevatı bazır bulunmuşlardır. Müsamerede “Gömdüğüm © cihan,, piyesi muvaffakiyetle —temsil — edilmiş, zeybek raksı Üç defa tekrar olum- muştur. Uşakta Bir Spor Dedikodusu Uşak (Hususi) — Belediye kupası maçında galip gelen Genç- ler birliğinin Süleymaniye kulübü- ne mensup Ömer Beyi takımında oynattığı için kupayı alamıyacağı söylenmekte ve dedikodu yapıl- makta idi. Futbol heyeti keyfiyeti tetkik ve tahkik etmiş Ömer Beyin Süleymaniye kulübüne ka- yıtlı olmadığım tesbit ederek ku- panın Gençler birliğine ait oldu- ğunu tasdik etmiştir. Uşakta Uşak (Husust) — On günden- beri burada bütün köyleerde e- zan ve kamet türkçe okunmak- tadır. Köylüler öz dillerile çağr rılmaktan çok mütehassis olmuş- lardır. Ezanım mânasını şimdi anladık demektedirler. Cabelibarekette Cebelibereket (Hususi ) — Bu- rada ezan ve kamet türkçe okun- maktadır. Son günlerde camile- rin cemaati artınıştır. Dün cami avlusunda abdest alan yetmişlik bir ihtiyara sordum. — Baba! bu ğün eami neden bu kadar kalabalık? İhtiyar ce- yap verdi. —Oğul.. Altmış senedir ben bu camide namaz kılarım, bu kadar kalabalık olduğunu görmedim. Ezan ve kamet türkçe olalıdan- beri cemsaat arttı.. Ve biraz sustuktan sonra de- vam etti: — Elbette artar, herkes mâ- pasmı anlıyor, ne yaptığımı bili- yor. Ben yetmiş yaşındayım, bu- güne kadar ne oküduğumu, na okunduğunu bilmiyordum, yaptı- ğım ibadelin mânasını bugün am lyorum, Çok şükür bu günleri eRediğiümüze. — A L 'MEMLEKET HABERLERİ SON POSTA Diyarıbekir'de Bir Cinayet Şeyh Musâ Sarhoşlukla Elindeki Ta- bancayı * Diyarıbekir (Hususi) — Şeh- rimizde — tüyler Ürpertici müthiş bir cinayet oldu. Alipaşa mahal- lesinden — Şeyh Musa - sarhoşluk yüzünden karısı Hatiçe ile kav- ga etmiş va ka- dıncağızı taban- ca ile öldürmüş- tür. Bir meyba- nede adamakıllı kafayı — tütsüle- dikten sonra evine gelen Şeyh Musa ötürürken evinin kupısı önünde birkaç el silâh atılmış, Şeyh Musa da tabancasını alıp bu adamları tedip etmek üzere sokağe çıkmak istemiştir. Karısı Hatıçe H. Şeyh Musanın sokağa çıkmasına mani olmuş, Şeyh ka- rısını dinlemek İstememiştir. Bu- nun fizerine Hatiçe H. kocasının önüne geçmiştir. Şeyhin sarhoş- lukla elindeki tabancayı karısının kalbine tevcih ettiği ve biçare İMeıA'zîfon'da Söz Derleme Faaliyeti Ve Temsiller Merzifon (Hususi) — Söz Der- leme kaza merkez heyeti aza- Lklarına Belediye Reisi Hasan, Hükümet Doktoru Ahmet, Mek- tep Müdürü Ali Rza, Muallim Vehbi Cem, İskender Fâni B. ler seçilmişler ve faaliyste başla- | mışlardır. Marzifonda Müsamere Merzifon (Hususi) — Bayram- danberi şehrimizde bulunan “ İs- tanbul tiyatrosu , adlı kampanya burada Musiki Cemiyeti namına bir müsamere vermiş ve Akın piyesini temsil etmiştir. Müsa- mere ve temsil çok muvaffak olmuştur. Kâhta'da Bol Ve_l"';;alı Kar Yağdı Kâhta, (Hususi) — Civara mebzul miktarda kar yağmakta- dır. Karın mahsulâta büyük fay- dası alduğunu düşünen çiftçi pek | memnundur. Kâhtaya dört, beş senedenberi bu şekilde mebzul ve faydalı kar yağmamıştır. Tavşanlı'da Havalar 'Gâzâ Gidiyor Odunlar Ucuzdur Tavşanlı (Hususi) — Burada havalar çok güzel gitmektedir. Mahrukat çok ucuzdur. Bir mer- kep yükü odun 6 kuruşa satı- maktadır. Diğer eşya da ucuzdur. Meselâ bir hindi 50, piliç 10, peynir 15, tereyağı 55, yumurta bir kuruştur. Tokat'ta Kış Tokat (Hususi) — Burada şiddetli kar vardır. Köylü kurak- hktan ve susuzluktan kurtulduğu için sevinmektedir. kadını ölü olarak yere serdiği söylenmektedir. Silâh seslerine gelen polisler katili elinde tabancası olduğu halde yakalamışlar ve Adliyeye teslim etmişlerdir. Şeyh Musa derhal yakalan- masına rağmen cinayetini inkâr etmekte ve: — Hatiçeyi ben vurmadım, o esnada odada' bulunan hemşi- remin Üç yaşındaki oğlu taban- cayı eline elmıştı. Kaza İle pat- Faclanın maznunu Şeyh Musâ ve Diyarıbekirden bir manzara Karısının Kalbine Dayamış.. ve karım öldü! Cinayetin Sebebi Cinayet mubit- te dedikodulara yol açmıştır. Mak- tul Hatiçe ev velce umumhane- de çalışırken Efo isminde bir ada- mın metresi imiş, bilâhare şimdiki kocası Şeyh Musa ile birlikte otur- mıya başlamıştır. Efo Hatiçenin Şeybh Musa ile olurmasını kıskanmış ve bir gün Şeyh Musayı kama ile yaralamış- tır. Şeyh Musanın kardeşi Hacı da Efoyu öldürmüş ve Suriyeye kaçmıştır. Cinayetten evvel Şeyh Musanın kapısının önünde patlı- | yan kurşunların bu Efonun akra- baları tarafından” atılmış olduğu ihtimali ileri sürülmüştür. Hâdi- seyi Adliye tahkikatı aydınlata- caktır. ürefte'de Zengin Bir Petrol Membaı Bulundu Bu Membaı Bir Çoban_Bulmuştur Mürefleden bir manzara ve petrol membatı bulan Hamdi Et. Mürefte (Hususi) Türkiş A- merikan petrolyum şirketinin bu- rada yaptığı ve bilâhara bir ih- tilâf yüzünden hali ile terkattiği tesisatta bekçilik yapan Hamdi Ef. Mürefteye iki saat mesafede- ki bir orman İiçersinde yeni bir petrol membaı bulmuştur. Hamdi Ef. aldığı nümuneyi — İstanbula göndererek tahlil ettirmiş ve bi- tün vasıflarım ihtiva eden bir Adapazarı'nda Bir Yolsuzluk İddiası Ve Bir İstifa Adapazarı, (Hususl) — Kantar memurlarından Hüseyin ağa Be- lediye reisine İstifasını vermiştir, Bu haber haddizatında ehemmi- yetsiz görünmektedir. Fakat isti- fanın bazı yolsuz işlerle alâkadar olduğu soylenmektedir. Belediye reisi bu iddiaları bizzat tahkik etmektedir. W petrol elde ettiğini öğrenmiştir. Membat İlk keşfeden bir ço- bandır. Bu çoban keyfiyeti Ham- di Efendiye bildirmiş ve membaı güstermiştir. Hamdi Ef hangi kumpanya fazla para verirse membat ona göstereceğini söyle- mektedir. Müreftenin zengin petrol mem- balarına malik olduğu artik kat'- iyetle tahakkuk etmiştir. y İzmir'de Bir Genç Koştuğu İçin Hemen Öldü İzmir (Huıuıl? — Evvelki gün burada feci bir ölüm hâdisesi o- muştur. Lise talebelerinden Ali isminde bir genç, pasaporttan karşıyakaya hareket eden - 7,10 vapuruna bindikten sonra kan hü- gçumundan düşüp ölmüştür. Zavallı gencin ölümüne sebep, liseden pa- saport iskelesine koşarak gelmesidir, ÇŞabat ı7 p I ! Gençlik ! R İrade Şiddet Ve İnat Değildir Birçokları bunu şiddet ve inat denilen iki noksan ile karıştırmak hatasını irlikâp ederler. İnatçı veya şedidülmizaç İasanlar, kendi | kendilerinin. hâkimi olmak, bir plân dahilinde hareket ve hattı hareketlerini akıl mıntakası dahi- linde tanzim etmek iktidarından mahrum olanlardır. Bunlar ancak mütekatı, şaşkın ve kanunsuz bir gecenin karanlığında çekan bir yıldırımın sür'ati ile çakıp kaybolması bir olan ve arkasında belki zaaf ve yorgenluk bırakan bir iradeye maliktirler. Halbuki irado; ancak tesadüfe bağli olmadığı, muntazaman ve zaptırapt altındı bulunduğu tak- dirde kuyvettir. Ve ne vakayi ve büdisatın neticesi, ne de geçici heveslerden gelmiş olması lâzım- dır. Belki pek zaif olarak başlır yabilir. Fakat hakikt ve mücse sir olması ve nihayet kuvvete ine kılâp etmesi, doğup inkişaf etmesi için tabiatın ona bahşettiği bütüm fırsatları istismar ederak bilâ te- vakkuf olgunlaşması icap eder. Çin'in, Hind'in eski rahipleri Mısır'ın kâhinleri, Brahmen fakir- | leri mabetlerinde bu kuyvet uğ- İ runda pek çetin bir tarzda ve gayet sistematik çalışırlardı. Bü- tön hisleri üzerine irade kuvvetini hâkim kılabilmek üzere elim şe- raiti hayatiye içinde yalınayak ve tek gömlekle riyazet ederek &- mür geçiren bu adanıların filha« kika zamanlarında barikalar yap- tıkları, aklıbeşerin güçlükle kabul edeceği hâdisat vücuda getirdik- lerini duymuşuzdur. Bittabi onla- rın derecesine çıkmak imkânmı elde edemesek te umum! hayatı- mızın tanzimine yarıyacak, başka- larına faik olmak üzere elde edilmesi, mecburl hasailin başlıcasi olan bu kuvveti asla ihmal ede-- meyiz. İrade bir şeyin yapılmasını veya yapılmamasıdı — istiyen bİF | arzudur. — İradeye malik olacağım *« deyiniz - irade bütün mânileri parçalar, kırılmaz bir. iradeye sahip olacağım. Akşamları bunu düşünmeden asla uyumayınız, Bunu — söyle- meğe bıkmayınız. Zihninizi bu fikirle işbağ ediniz Bu suretle orada başka kafaların içindekl hamakat, fenalık, ve yeise yef kalmasın... Aşağıya koyduğumut cümleleri bir kâğt parçasın kolaylıkla okunan büyük harfler* le yazarak bunu okumakla telki ni binefsin kuvveti arttırılabilir. 1 — İrade sahibiyim. 2 — İrademin hükmettiği hef | nm. 'dâyıp.l(ırırhnndıu hiçbirisini | terk ve feda edemem. 4 — Başladığım her işi - irg” deme itaat etmek üzere - sonü” na kadar yaparım. L 5 — Fikri takip irade sahibi | olmağa delâlet eder. Fikri takif bende etastır. İ 6 — Muvaffakiyat — yoll: 'i irademin kuvveti ve zorla açaci” Bu köğüdi masanızın üzerin? görülecek bir yere, y.-ılığuıll,' başucuna koyunuz. kelimelerii ribninizde İyice- irtisam etmöfi | yerleşmesi için ona uzun bakınız. Çok zamana ihliynçık;: madan bu hakikaten meri şeklin güzel nelicelerini mirr bede edaçeksiniz. ü Celâl Te " ’ı ğ

Bu sayıdan diğer sayfalar: