20 Şubat 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

20 Şubat 1933 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yeni İttifakı Müsellese Dair Resml İtalyan membalarının tek- ziplerine rağmen Fransız devlet ri- call tolüştadır. Çünkü İtalya devleti- nin Almanya ve Macaristanla gizli bir askeri İttifak yaptığına kanidir. Geçen nüshalarımızda uzün - boylu tafsll ettişimiz bu anlaşmanın, yapı- lan tekziplere rağmen vukuunu bir emrl vaki telâkki etmek zaruridir. Çünkü mevcut malümat, bu vakı- ayı teyit ediyor. Fransa niçin telâş> tadır, İlalya, nedan böyle bir. anlaş- muya yanaşmıştır? Anlatalımı İtalya hükümeti büyük — harbin arefesinde Almanya ve Avusturyanın müttefiki Idi, Muharebe İlân - oluna- tağı sırada İngiltere ve Fransanın vaitlerine kapıldı, eski müttefiklerin. den ayrıldı, bir müddet bitaraf kab- di, sonra müttefiklerine karşı düş- man mfatile muharebeye girdi. bunu niçin böyle yapt? Çöünkü Fransa ile İngiltere ona, Tunusta, Anadoluda ve Arnavutlukta arazi ve iktısadi menfaat veltleri yapmış- lardı. Muharebe bitip te hesap ma- aam başına geçildiği zaman, Fransa, İtalyaya yaptığı vaitler için düşüne- ceğini söyledi. İngilterenin hafızasına Haaf arız oldu. Amarikayı bu müzakerelerda Vil- *öt temsll ediyordu ve ona, evvelce hiçbir gey söylenmediği İçin İtalya- Ma iddialarına karşı malümatsızlık beyan etti. İş bununla kalmadı, al- datılan ve atlatılan İtalyaya karşı Fakip olmak üzere her biri - başka İdeal peşiade koşan birtakım millet- ler bir araya getirildi, Yugos'avya devleti vücut buldu. Bu halin İtalyayı memnaun ettiğini Ranaetmek elbetteki abestir. Azırlar- danberi milli meyillerine karşı Fran- Sanın mütemadiyen set çektiğini len İtalya, büyük harpten so 1ra * ile tutulan delillerle bu muha- lefetl tesbit ettikten sonra Fransaya W açık bir muhalefat cephesi Aldı ve bunun neticesi, Fransızların Seci acı şikâyet ettikleri Alman - İtalyan - Macar ittifakını doğurmak oldu. Bu üç devletin üçü de bugün- kü muahedelerin — tesbit — ettikleri Yüziyeti kabul etmemekte, dünya haritasının yeni baştan çizilmesini htemektedirler. Bu arzuları, şu veya şekllde birtakım elyasi tezahür- ler doğururar, bunun — mesuliyet', te aslen onlara ait olamaz. Bu Mesuliyet, bu vaziyeti ihdas edenlere | Pai olur. — Süreyya SON POSTA Harp Patlamak Üzere.. Uzak Şark'ta Müthiş Bir Harp Patlayor Jehol'ün Kana Boyanacağı Söyleniyor rakm'yacağız. Jeholü yeceğ x. Düşma: debilir. Fakat teslim şer: yacak hiç kimse ortaya çıkı tar. Milletler Cemiyeti —vazifesini ifa . ktir. 19 lar komitesi nihayet bizim davamıza hak verdi. Bu dava artık cihama davası .l= AM cayanın tıği mi ..T.. ’ıihııı,-:ıylı okumasına ihtimal veremem. Nihayet muvaffa- kiyetin bizde kalacağına itimadımız yardır. Şimdi artık Jehol'un diğer gark eyaletleri gibi Çine alt bir top- rak olduğunu bütün cihana göster- mek için Jehol haritasını kana boyayabiliriz. Dehşetll Bir Harp Patlıyacak Pekin 19 — Buraya yelen habere lere göre Japonlar taarruza hazır bir yaziyette bulunmaktadırlar. Taarruz İçin yükgek makamın emrine İntizar edilmektedir. Bununla beraber 150 bin Çinli mukavemete hazırlanmak- tadır. Çin kıt'aları iyi techiz edilmiş olup mebzul —surette mükimmata malik bulunmaktadır. Şimdiki vazi- yet, 1900 senesindeki Bokserler isya- nandanberi — görülmemiş — olan —en vahlın vaziyettir. Milletler cemiyeti, raporunun Çine menevi bir muvaf- fakiyet kazandırmış olduğu söylen- mektedir. Çin hükümeti nezdinde büyük bir sükün -hüküm sürmekte ve patlıyacak 'harp beklenilmektedir. Şankhay muharebesinin, patlıyacak olan bu muharebe yanında, ufak karakol müsademesi halinde kala- cağı ranmedilmektedir. ——— Yugoslavya'da Kargaşalık Balgrat, 19 — Meb'aslardan M Metikoş, hslk kulübünün Hırvatların talepleri lehindeki beyanatıni pro- testo etmiş ve demiştir ki: Memleketta kanunu esastnin ta- dili İçm çalışılıyor. Yugoslavyada kargaşalıklar çıkarmak — maksidile geceleri Dalmaçyada ve adalarda | silâh ve mühimmat kaçakçılığı yapı- hyor. — Hırvatların ileri sürdükleri talepler önümüzdeki mart ayında Dalmaçya sabillerinden, şimal ve şark — hudutlarından — Yugoslavyaya karşı bir taarruz yapılacağı suretin- dekl şayiaları izah etmektedir. Bu beyanat meclis üzerinde bü- yük bir tesir yapmıştır. K Sağda Monakoa Prensi Renye, ortada P:::ı LUl, solda Prenses Monak0 Prensliği Fransaaın ceaubunda Bahrisefit sâbilinde müstakil küçük bir dovlettir. .âı miniminicik m: ketin ni ukıibı: yirmi bin kişiden ibarettir. Oranın hükümdarı İkinet Frens Lüi, aynı samanda jeneral Grimoldi ismi altında Fransız ordusunda muvaz: erkâarharp ferikldir. Geçenlerde Prona Lüi'nin tahtı varisi ulan Prenses Şarlot, hususi sebeplerden dolayı hukukundan feragat ederek, dokuz yaşında olaan kendi oğlu Prens Renye'yi vellaht (ilâğa ettirmişti. Resmimiz yeni vellaht ilâa edilen Prens Renye'yi, Monako Pronsi İkinci Lül'yi ve hukukundan foragat edan Prenses Şorlot'a göstermektedir. Fransız Memurları Büyük Bir Nümayiş Yapacak Paris, 19 — Âyan Meclisi bıılunduğumı söyliyen bir beyan- Maliye Encümenisin kabul ettiği | uame neşretmişti. Memurların bü- kararlar, müstahdemini, vilâyet memurları ve sabık mubharipler arasında bü- yük bir galeyan uyandırmıştır. Memurlar federasyonu memurlara karşı Âyan Meclisinin tahrikâtta Peru - Kolombiya İhtilâfı Lima, 19 — Peru - Kolombiya muharebesi devam etmektedir. Peru tayyarelerile Kolombiya — filetillası aras nda bir muharebe © muş, iki ko- lomb ya gambotu hasa amıştır. Cenevre, 19 — ler meclisi g | Kolombiya - Peru ihillüfile -mıl en olmak üzere pazartesi günü öği macaklır. Bugünkü haber- lere aa n Perunun fena vaziyette olduğu an aşılmaktadır. memurlarla, belediye |tün sendikalist teşkilâtı yarın işlerin kismen tatil edilmesine ait bir emir neşretmiştir. Sabık muha- ripler millt federasyonu, Paris i bir protesto nüma- yiş ve alayı tertip edeceklerdir. aa — Amarikadaki Suikast Miyaml 19 — Tıbbi adlt komla» yonu, Relsicdinhur. M. Ruzvelte sul- kazt teşebbüsünde bulunan Zingara- min muayene edilmesini söylemiştir. Tecrübesiz Bir Kızın Akıbeti Tecrübesizliğimin kurbanı oldum, Hanımteyzeciğim. Teselli İçin sana koşuyorum. 24 yaşında bir kızım, Beş senedenberi sevişmekte olduğum bir elektrik mühendisi ile iki se- ne evvel nişanlandık. Nişanlım benim dans etmeme muhaliftir. Bana her fırsatta danslara, er- kekli kadınlı topluluklara gitme- meği tavsiye eder, ben de gönlü olsun diye “ peki gitmiyorum, gitmiyeceğim.,, Derdim. Fakat arkadaşlarımın teşviki. ne kapılarak nişanlımdan gizli onlarla birlikte danslara gider- dim. Bu gidişimden annemin ha» beri vardı. Fakat nişanlım beni takip ediyormuş. Danslara ve eğlencelere gitmekte olduğur mu öğrenmiş. Bana bir mektup: *“Sen benim kalbimi kırdın. Artık DN | kırlan kalbbimi tamire imkân da yoktur. Şimdiden sonra iste- diğiniz yerlere gidip dans etmek- te serbestsiniz,, diyor. Şaşırdım. Kendisine koştum. Vaziyeti anlatmak istedim. Bir daha böyle çocukluklar yapmıya- cağıma teminat verdim. Dinle- lemedi. Bu elim vaziyet karşısın- da ne yapayım bilmiyorum. Şimdi annem de, arkadaşların da bu vaziyetten müteessirdirler. Bana acele yol göster, Hanımteyre.,, Yeşilköyr Ra. Genç kızlar, bu hanım kızın mektubunu dikkatle ve ibretle okuyunuz, dans hastalığının bir genç kızın hayatı Üzerinde ne kadar mühim bir rol oyuryabile- ceğine dikkat ediniz. Size gelince kızım. Zanne- diyorum ki bu xat birkaç gün evvel bana bir mektup yarzarak bu vaziyeti anlatmış, ben de ona “ dans — iptilâsı — aileyl nasıl bozar?,, Serlevhasile bir cevap yermiştim. İsterseniz © — yazıyi bulup okuyunuz. Sizin yapacağ- nız şey, erkeğe bir mektupla ge- 'et samimi ve açık bir tarzda atanızı itiraf etmek ve şimdidem sonra dürüstiden ve onun #özüne den ayrılmıyacağınızı temin et- mektir. O da tereddüttedir. Böy- le bir hata ile kurulan bütün Zingara bunun - üzerine: Ben kaçık | hayalleri suya düşürmek istemez. değilim ! demiştir. Tahkikat netice- | Bir taraftan da anne ve babanı- sinde Zingaranın, 1931 de Los Ance« zın delâletine müracaat ediniz. losta bir Anarşiat gazatesi neşrettiği | Mesele halledilir. anlaşılmıştır. HANIMTEYZE AA UZUN U YAZAN G Yalnız bir nokta — vardı, B. Nazimeyi bir. gün Rörmezse — fenalaşıyordu. Bu fanalık yalnız — gönül —Üzüntü- dÜde münhasır olmayıp - titizler- Te çeklinde tecelli ettiği içir kırginliklara — sebebiyet ;"v—d-. yaşlı ağır başlı âşık S.. bundan bilhasaa müteessirdi. vgilisini görmemiye tahammül Na görmiye ise ber tü .—_ firsat bulamıyordu ve bunun Özülmek Üzmek oluyordu. _—_ #on derece memnundu, bil ea tenezzüh kafilesinde da- 'nmasına rağmen sevg ilisile HİKÂYE EEREEMENEN Dağda Başladı Bağda Bitti! : M.T. OA Sun — aaatlar i geçireceğini umu- ı.'h—_ Onahiçbir şey uıi:;îlmı:ııck ?minde yine sabhitti, gu kadar ki Mezzüh aleminin icap ettirdiği şu halktan istifade ederek bir- kaç manalı kelimel olsun fısıb damayt kurüyordu. Erkeklerden ayrılıp ta ağaçlar arasına daldğı — vakit işte bu düşünceyi taşıyordu. Kimi sağa, kimi sola sapan, kimi de ağaç- lara tırmanım ya savaşan hanım- ların seslerinden kendina İstika- met çizerek Nazımenin izini araş- tırıyordu. Göüzel kız, bir ceylan gibi süzülüp gitmişti, sesini duyduğu bu sülünü gözile görmek — için çalılarla güreşerek dikenlerle di- dişerek en sık ağaçlar arasında dolaşıyordu. Hedefini arkadaşla- rına, nedense, hissetlirmediği İçin onlardan ayrı düşmüştü, gözü | hep yukarıda koşmiya — savaşı- yorduü. Orhan Boy, mahir bir çevir- me harekelie, OtA yaklaştı. ve bir ağacın arkasına siper ala- rak-bayran hayran tarassuda g- rişti. Nazıme, orada ve o daki- kada bir orman perisine benzi- yordu. Beşeri kıyafetten de hissi- yetten de tecerrül etmiş çibidi, Kesik saçları tatlı bir perişanlık- ia dalgalanıyordu, Çıplak kolla- roda en kuvvetli bir gençliğin harareti beyazlanıyordu. Kısa ete- ğginden ipekle Öörtülü bir çift gümüş bacağın kibar tenasübü gözlere çarpıyordu. Orhan, — sevgilisi — İlerledikçe wlperini — değiştirerek tarassuda devam ediyordu. ün ele geçmiyon idealini böyle öntünde yürür bir balda görmek onu tatlı bir hayret ve sarhoşladıcı bir hayraniyet içinde bırakmıştı, gözünün adeta yerinden çıkıp Nazımenin izinde süründüğünü, yüreğinin ayrılp yine © izde çırpındığını sanıyordu. Güzel kız, nihayet slilünle- rin sığındığı ağacı buldu ve o ağacın altında durarak ellerini, çarpmuya, eşsiz. bir orman kuşu gibi bayıldıcı bir sesle bağırmı- ya başladı. yetişin, — Çocuklar, — gelin burada sülün varl. Her biri bir tarafa — yayılmış olan kızlar, ayaklarını -toplayıp bu davetin zevkini emmiye ko- şarlarken Orhan Bey şuursux bir hamle gösterdi, saklandığı yer- den ileri atıldı. Nazımenin yanı- na geldi. — İlkin, dedi, ben geldim. Nazme, masum bir sevinçle birçok metro yükseklikte perva- sız görünmiye çalışan iki sülü- nü gö terdi. — Bakın, bakın, ne güzel şeyler? Orhan Bey, birdebire sararan yüzünü cebri bir tebessümle süs- İeyerek mırıldandı. — Onlar da size bakıyor ve ayni şeyi söylüyorlar. Nazime, hep o sevinç içinde cevap verai: — Tabiüi bakıyorlar ve baka- caklar. Fakat zavallılar dilsiz! — Onların dilsizliği, korkak üreklerin — dilsizliğine — benzer, f'lünu bu sükütun sesini du;- maktad r. Nazmecin — gözü süülnlerde idi, Orhan Beyin dile yelen yü- reğini myor gi Erkek israr etti: — Yarın buraya gelenlerin şu- sülünlerin ağladığımı görecekleri! Kız, hayretsiz bir eda ile sordu: — Neden? — Sizden ayrı düşecekler de Nazıme, “saçma! , demek için dudaklarını kımıldatmak isterken gözüne Orhanın gözleri çarptı ve © kelime dişlerine takılı kaldı. Riyasız ağlıyan göz, susdurur, Nazımo de sustu ve gözlerini yine sülünlerine çevirdi. Fakat orada, boyalı tüylerini yeşil yapraklar araşında külçelendiren yerinde Orhanın yanan riğı l'!ı=ıofn başına topla- mak epeyce müşkül oldu. Onla- rın kimi tek, kimi- çift dağılmış- lardı. Bazan tavşanlar gibi çah diplerinde yaprak — kokluyorlar, bazan geyikler gibi gerdanlarını dallara uzatarak ağaçların sırrını dinliyorlardı. Kendilerini bulmak için bayli dolaşmak ve hayli yo- rulmak (âzım geldi. (vrakası var) üüü A Örkeledenleil eli k tü el Hait şdenialünin eeei aa di sesiik İ ae d üüü | | İ | | _l

Bu sayıdan diğer sayfalar: