21 Şubat 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

21 Şubat 1933 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| Trenden b Mi Hasan Bey trenle Ankaraya gidiyordu, ayni kompartımarda oturanlardan biri Hasan Beye rica etti: — Alfedersin Hasan Bey ben uyuyacağım. Eskişehirde sen beni uyandırıp trenden indir, Hasan Bey yol arkadaşının arzusunu yerine getireceğini va- detti. Tren Eskişebiri çoktan geç- mişti kompartımanda uyanan bir yolcu Hasan' Beye çıkıştı. — Hani beni Eskişehirde uyandırıp indireceğini vadetmiştin Hasan Bey Eskişehiri çoktan geç- mişix.. — Ben seni azizim zorla sü- rükliye sürükliye trenden Eski- şehirde indirip bıraktım. Hatta, sen uyku sersemliğile elinda bile- tin ben Ankaraya gideceğim diye Bvarzın çıktığı kadar bağırıyordun | “Meğer Hasan Bey yanlışlıkla başka bir yolcuyu trenden iadir- mişti. » İndirilen Binlerce Hasan B. bir kitapçı dükkâ- aında oturuyordu. Bir. hanım gelip bir kitap aldı. Tam çıkacağı turada aklına bir şey gelmiş gibi geri döndü, kitapçıya: — Affedersiniz, dedi, size bir #ey soracağım, bastığınız kitap- lardan kendinize de birer tane ayırıp saklar mısınız ?.. Hasan B. kitapçıdan evvel €evap verdi: " — Hiç marak etmeyin Hanım efendi. Bir değil, binlerce bile sakladıkları vakıdir. Baskül Hasan Bey koşa koşa gid- yordu: — Nereye Hasan Bey?.. dedim.. — Bir bâskül satın alacağım.. — Baskülü ne yapacaksın Ha- san Bey?. — Haberin yokmu? Çarşıda bir dilenci ölmüş; parasını tart- mışlar; 36' okka etmiş. Bizim mabhallede Üç tane var. Eğer günün birinde ölecek olurlarsa paralarını belki teraziyle tartama- yız diye bir baskül alacağım. SON POSTA — Hasan Bey ocuk mu oldun da kediyi yakalamış kuyruğuna teneke bağlıyorsun.. —a AA — Ne yapayım bu kara kedi gazetelerin arasına girdi gireli rahatımız kaçtı. Kuyruğuna te- neke bağlıyayım da defolsun gitsin biz de rahat edelim. —H KLARA BOV'A AÇIK MEKTUP Şöhretşiar san'atkâr Madam Klara Bov cenaplarına: Alıl başta — değil — yaştadır derler.. Fakat yaşlandıkça başa gelirmiş. Seninki de darılma ko- kona bazretleri yaşlandıkça ba- gındaki kızil saçların arasından kendine bir yol bulup gidiyor Karnaval Cazbant, neş'e, dans, kahkaha; Coşmuş yine bu karnaval. Saksafon, davul bir daha; Haydi durma bir daha çal.. Kadınlar hep cana yakın, Şu pembeli ne de kıvrak, Dansediyor çepkın çapkın, Mavilinin haline bak.. Giyinmişler başka başka.. Her maskede ayrı bir renk.. Anlaşıyor baka baka, Kadın erkek, kadın erkek.. Kumral kadın, sarışın kız., Narin vücut incecik bel.. Yaklaşınız anlarsınız; Hepsi güzel, hepsi güzel |.. PAZAR OLA — Yolculuk nereye Hasan Bey ? Tarını menetmiş.. — Gönenegidiyorum. Orada belediye simitçilerin bağırma- galiba... Sinema perdesinde göründü- ğün gündenberi nen eksildi. Pa- ra mı?... Eğer — şimdiye kadar kazaadığını — sakladınsa — birkaç küp dolusu olmuştur. Görüp, işidip Aşık olanlar, resimlerin önünde rüküa varanlar hatta secde edenler de - topladır ğın milyonlar kadardır. Para ve şöhret senin ayağının altında benim ayağım altını eskiten kaldırım taşlarından kat kat fazla iken hangi akla hiz- metle bu İşten vazgeçip şiir yaz- mak, gçalr olmak hevesine kapi- lırsın, Gazetecilere beyanatta bulun- muşsun.. Acaba bu işte de mw- vaffak olabilir. miyim?.. Demiş- sin.. Güzel fakat sen gel de şu bizim aramızda bu İşte muvaf fak olmuşların bir halini gör.. Hiç şüphem yök ki en iyisi se- ninle yerini değiştirmeyi rüye sında görse bile, bu mes'ut rü- (| yanın bir gün bakikat olabilece- ğgine bir türlü İnanamaz.. Yalnız aziz ve sevgili mada- ma, bir şair tanırım; sen nasıl sinema âleminin bir kıraliçesi ol- duğuna kanisen, o da Şiir dün- yasının bir kıraliçesi olduğuna emindir. Aranızda küçük bir farkla: Onunki “şeyhin kerameti kendinden —menkul, hesabınca- dır, Bu kıralın ismini söyleyeyim Florinalı Nâzım.. O seninle ye- rini deiîıî::!. razı olmiyacak eğâne e T ğn..'u:. nasıl senin heykelini mpıyorlarsa onun da yapıyorlar.. ;hplj venin resimlerin ’l:ı,ı(ılın basılıyorsa onan da - başsılıyor. Nasıl sen yeni bir filim yapaca- ğın zamaa senden bahsediliyorsa yeni bir eser yazacağı zaman da ondan bahsediyorlar, Yalnız şu varki senden bu işleri - isteyebilmek için birçok para #arfediliyor. Fakat şu kıral aksine olarak kendisi sarfedip bu İşleri yaptırıyor. Şimdi diyeceksin ki benim şiir yazmıak arzumu İşidince ne se- beple bana şu kiraldan bahsedi- yorsun? Şu sebeple Madam cenapları. dum da, Onun da #senin gibi yaşlandıkça aklı çoğalıyor.) Her ne ise, kızıl saçlı güzel madama sinema perdesinde gör- düğüm hayalini bus ile hatmi kelâm eyleyeyim. Bendeleri Pazar Ola Mahalle Karısı Çıldırttın beni bile, Ah mahalle karıst. Yüzünden düştüm dile; Ah mahalle karısı.. Yeter sakız çiğneme. Sözüme aah, deme. Kor düştü ciğerime; Ah mahalle karısı.. İster kız ol, ister dal. Kolların tombul tombul.. Ne güzelsin sen ayol, Ah mahalle karısı.. Başına tak bir çiçek.. Gören güzel diyecek; Komşun seni sevecek, Ah mahalle karısı.. HASAN BEY doktor çağırmadın mı ?.. Deliliğe Doğru Henri Gay isminde - bir dok- tor bir konferans vermiş ve im sanların deliliğe doğru gittiklerini iddia etmiş.. Bunun sebebi zihin- lerini fazla yormaları yüzünden miş.. Hasan B. bunun için diyor ki: — Doktor bu iddiasile insan lara büyük bir fenalık etmiştir. Çünkü delilerin — fazlalaşmasına sebep zihnin yorulması diyor. O konferansını dünyanın öbür ucum da vezir vermez, bütün dünyadaki insanlar — konferansın — mevzuile zihinlerini bir kat fazla yormaya başladılar, deliliğe doğru gidişi daha ziyade sürat kespetti. Talisiz Hasan B. uzun zamandır. gö mediği bir dostuna tesadüf edince sordu: — Yahu nerelerdesin?.. Kay- boldun.. gi — Hiç sorma Hasan B. hasta yatıyordum İ.. — Karın hnasl?.. — O da hasta idi Hasan B. , — Çocukların?.. — Onlar da öyla. — Peki kaynanan?.. — Her zamandaki gibi sapa- sağlam.. Hasan B. bir az düşündükten sonra: — Hakikaten, dedi, ben de senin talisiz bir adam olduğuna şimdi inandım.. Tavsiye Terzi Hasan Beyin karısının entarisini çok fena — dikmişti, Hasan Beyin karısı buna nedense pek kızmış görünmedi, yalnız terziye: — Seni bütün dostlarıma söye liyeceğim.. Dedi, - terzi morakla sordu: — Bana müşteri — olmasınlar diye mi?.. Hasan Bey atıldı — Merak etme terzi hanım, bilâkis onların giydikleri de fena olsun diye hepsine sana müşteri olmalarını tavsiye eder, — Bir haftadır hasta yatıgorsun da daha bir kere olsun — Çağırsam da niye yarar azizim. Şimdi ecza fiatları oka- Aranızda- birleğen bir cihet buk | dar pahalı ki verdikleri reçeteyi nasıl olsa yaptıramıgacaksın..

Bu sayıdan diğer sayfalar: