2 Mart 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

Tavukçuluk (© T avukçu!uktan < Nasıl Kâr Edilir ? Son seneler zarfında memle- ketimizde yeni yeni uyanmıya başlıyan tavukçuluk henüz şidde- tini kaybetmemekle beraber bu iİşe uluorta başlıyanların, bir iki sene zarfında tamamen denecek derecede sermayelerini mahvet- meleri ve,bu sahadan çekilmele- ri, yeni heveskârları Ürkütmek- tedir. Asrımızda her şubede olduğu gibi, tavukçulukta da bilinmesi Jâzımgelen mühim şeyler vardır, ve artık tavukçuluğun da bir ilim ve fen olduğu kabul edilmelidir. Tavukçuluğa başlıyacaklar ev- velâ bu ilmi mümkün olduğu kadar nazari olarak öğrenmiye çalışmalı, ondan sonra da büyü- ğüne ve çoğuna heves etmiyerek küçük mikyasta İşe başlıınılıdır— lar. Diğer zirai, ticcari ve sair teşebbüslerden ıüpheıı daha faz- la ve daha &Güratle kâr temin edebilen — fenni — tavukçulukta muvaffakiyetin başlıca sebeple- riniden biri ve belki en mühimmi budur. Küçük mikyasta işe başhyan- lar ve tedricen — hayvanlarının adedini arttırmıya sabrı olanlar emin olabilirler ki neticede her- halda muvaffak olacaklardır. FBu tecrübe devresinde kitaplarda, mecimualarda okudukları malü- mati amell olarak öğrenecekler- dir; yeni yeni vak'alarla karşıla- şarak bunları yenmek çarelerini bulacaklardır. Tavukçulukta muvaffakiyetsiz- liğin başlıca sebebi hastalıklardır. Sarl nerle, difteri, kolera, veba; tifüs gibi mühim geçici bastalık- lardan birinin tavuklara gelmesi, tedbir alınmaz ve tedavi usulleri tatbik edilmezse bütün bu hay- vanları ve binnetice sermayeyi alp birkaç gün İçinde eritir. İşte asıl çare bu gibi hastalıkları küçük mikyasta tavuklar üzerin- de görerek teşhis koyabilmek ,ve tedaviyi ve alınacak tedbirleri bizzat yapabilmektir. Bunun için de bu 'İşe başlıya- cakların bu gibi afetlerle müca- dele edebilecek kadar sebatkâr olmaları İâzımdır. Cumaları yülerce ziyaretçinin takdir ve tebriklerine mazhar olan ve 5 sene evvel Kızıltoprak Papazbahçesinde 3 Legorn tavu- ğu ve 1 Leşorn horozu ile . ta- vukçuluğa başlayıp bugün Eren- köyünde asri bir tavuk çiftliği meydana getirmekliğimiz bu iddi- alarımızın en büyük bir delilidir. Erenköy Bereket Tavuk Çiftliği | M. Nurettin () Taruk ve tavukçuluğa alt olan müşkillerinizi sorunuz —müuta bassısı size cevap verecoektir. v Bitlis'te Karın İrtifaı İki Metreyi Buldu Bitlis (Hususi) — Buraya de- vamlı surette kar yağmaktadır. - Karın bazı yerlerde irtifar bir buçuk, iki metreyi bulmuştur. Her yar kar altında kalmıştır. Bu yüzden sebze tedarik edileme- Inekled!l'. p Kış günlerinin 'en bummalı faaliyeti söz derlema faaliyetleri- dir. Gençler klüplerde #sk sık içtimalar yaparak Bsöz derleme işile meşğul olmaktadırlar. Millet --Mektepıerı de halkı, pis kabve Löşe ermdo pıneüemokthn kur- W ü. n ARR . Giker ÇA - N | (Şi MN POSİA 'KIRK PARAYA BIGOBEK Edirnekapını: buluşuruz! — Ah, da bir ahbabın Kâmil ah... Bu evine ıniııfulıD iğe sabah yine med- gitmiştim. Dere- resede — aradım. den tepeden ko- Erkenden — çık- nuşurken — kapı | mış... Zemane er- çahndl. Pence- keklerin_ı inanıl- reden baktılar: mıyor ki... — A.. Keri- Sonra tekrar me gelmiş... Bi- emniyeti yerine zim kerime... geldi: Sorduı.n: — Bana İpekli ti — Kerime 'd. İ manto yapa- m ohg;r? cak Kâmil.. Ba- a çağ- na |fiyongalı İs- ralım da gör... karpin — alacak B van aa Kâmil... Helo bir- zamandanberi su sin, bana elmas görmemiş, — pe- yüıül.dcr alacak rişan — kıyafetli Kâmil... ellilik bir kadın, Kafasının içi kapıdan içeri Sokaklarda dilenci kafilelerine her zaman tesadiüf etmek mümkündür ,, y., çu elli- girdi. Bizi görünce, evvelâ küçük bir şaşkınlığa uğradı. Sonra gü- _ lerek karşımızda boyun kırdı: — Verin iki metelik te ata- yım size bir göbekl Ben lâfı uzatmak İçin: — On para versek olmazmı? dedim. Suratı astı: — Yok. beyceğizim.. Tarife | ilendir. bu iş.. Bir meteliğe şar- kıcik — söylerim.. İki — meteliğe göbecik, atarım! Sordum: — Ya iki kuruş verirsek? görmemiş gibi sevincinden ağzı kulaklarına vardı: —İkl kuruş mu? A.. İki kuruş çok... İstemem iki kuruş ben.. Ver ikl metelik, yeterl... Cebimden kırk para çıkarıp uzatlım, İçi altın dolu bir keseye kavuşmuş kadar memnun oldu. gözlerini edali edalı süzerek, viü- cudunun ber tarafını ayrı ayrı 'titreterek karşımızda muhto;om bir göbek attı. Benim giramıı böylece savunca - Öötekilere döndü: — İstemem, kalasınız büle mahzun... ÂAtayım size de birer göbecik.. — At bakalım... Altı kadar kırklığı avucuna aldıktan sonra, hepsi lçin birer göbek attı. Bu, onun iİçin bir nevi vazife hükmüne girmişti anlaşılan... Göbek atarken, adeta ciddi- leşiyor, gündelik işinin başında - | çalışan bir adam gibi mağrurla- şıyor, haline, tavrına bir azamet geliyordu. — - Sordum: — Günde kaç göbek atabili- yorsun Kerime Hanım? — Belli olmaz beyciğizim., (İş)? Olduğu zaman, yüz göbek “atlığım vardır. Hesabettim:; Günde yüz gö- | bek, birer küruştan yüz kuruş.. Hani bu dar zamanda fena para değill Kerime — Hanım, — Selânikte doğmuş, orada büyümüş. Sonra, mübadele olunca İstanbula gel- miş. Balatta hemşiresile kendisine bir ev vermişler, “Hemşireıîndın bahsederken: - Auıhtuttnim Ww B vavevUUdASALA, n Y T —| ” Ü y y se < y nti el AŞ A Ca -.'—ı'.,f' | mazdım. tirsin., Diyor, bana iyi bakar. On beş günde bir hamama götürür. Çamaşırlarımı yıkar. Ben de işte böyle sokak sokak gezerim... Eskiden, para ile göbek at- ÂAmma, ne yaparsın, fıkaralık... Eh.. Vaktile ben de yüzüne bakılır bir kadındım... Ev sahibi atıldı: — Şimdi neyin var a Kerime Hanım.. Nur topu gibi kadınsın! Bu söz, ao kadar hoşuna git- H ki yerinde duramadı, bedava tarafından Teverans makamında nazikâne bir göbek attı, Kerime Hammın şarkılarını da dinlemek istiyorduk. Birer yirmiliğe kıyarak: — Hadi, dedik söyle birer şarkı bize.., Paraları görünce sırıttı: — Sebahiden mi olsun, Hü- seyniden mi? — Sen hangisini — münasip görürsen... Hemen salına salına ortaya çıktı. Bir elini şakağına daya- | yarak başladı: Menekşem biçim biçim... Yanıyor dostlar, İçiza.,, Kâmilin gözlerinden Öpünüz benim için... Menekşem turalıdır, Sevdiğim buralıdır, Pek dokunmayın bana, Yüreğim yaralıdır... - Hep sorduk: — Kâmil, neyin oluyor? On beş yaşında bir kız gibi kırılıp döküldü: — Hiç neyim olacak... Sevdi beni İşte... Perşembe akşamları <oc AA ğ 2001 SÖON POSTANIN İLÂN FİATLERİ <cece t—İlânın tek sütunt satırı gazetenin metin yazısile vasati â kelimedir.' 2—Ayni yazının 2 satırı ? santimdir. 3—Daha kalın ve daha ince yazılar " gantim ile hesap edilir. A—Sayfasına göre ilânlar aşağıdaki fiatlerö tâbidir; « Savfa Bantimi , i inci A00 Er. 2 « 250 « 3 « 200 « 4-5 « 100 « Diğer sayfalarda 5BÖ & Son - saylada. 25 .« '“ Göboğı ıt. ıl pınyı... bi b gı" he 4—, K ee KAi < ı._' Ü fi A Pf lik kadın bile haline bakmadan Aşıkdaşlık etmiye kalkışıyordu. Ek... Tevekkeli mi, her yiğitin gönlünde bir arslan. yatar demiş- ler... * Kerime Hanım, sevgilisinin adı. anıldığı xaman, adeta bay- gınlıklar geçiriyor. Dünya bir tarafa, Kâmili bir tarafa... Koynundan beyaz bir yumak çıkarıp gösterdi. —— — Kâmilime çorap örüyorum. Sonra ilâve etti: — Üşümesin ayacıkları Kâmi- limin... Dünyada ondan başka kimim var? — Ö da seni seviyor mu bari? — BSever ya... — Sever de niye evlenmiyor seninle? — Evlenecek amma parası /— yok zavallının... Yüz lira topla- yınca beni alıp memleketine gö- türecek!l... Kerime Hamm, —Edirnekapı ile Balat arasında bazı mahalle- lerde kendisine besbedava gö- bek attırdıklarından bana şikâyet ettis —— — Ne yapayım, diyor. Kâmi- limin adını veriyorlar. Ben de dayanamıyorum. — Kâmilim için on değil, yüz göbek atarım... Geçen yaz, kendisini bergün evden alır, Yedikule Samatya, Eyip, Ayvansaray semtsemt do- laştırıp sabahtan akşama kadar göbek attırırlarmış.., 4 Kerime hanım, yazı iple çe- kiyor: — Günde ikişliraya para de- mezdimi.. Coplgrıın şikir şıkir yirmilik, kırklık dolardı. Neydi o günler... Diyor. —« Kendi kendime düşündüm; — İşte yepyeni bir meslek.. göbek atıcılık... Maamafih bir sürü erbabı keyfin karşısında göbek atmak, İşsiz kalıp meteliğe kurşun at- maktan herhılde daha kârlı bir Şöye Yalnız dua ıdnllmki. profes- yonel dilenciler, haber almasın, Artık göbek atan atana.. ne avuç açmak var, ne çene çılmık.. Öteki Dilenciler Duymasın! |Akıldan Zoru Olan Bir Kadıncağız, So- kaklarda Göbek AtarakParaKazanıyor ŞoHİ İ * —a eei Bir Muhtedmın Dilek'eri' Doğuş yerim olan Kırklareli- nin Pınarhisar kazasından 330 senesinde ihtida ederek zevcimle beraber İstanbula geldim. 25 sene uvvel ölen babamdan bena kalan mal Emvali Metruke İda: resince müsadere edilerek mu« hacirlere tahsis edildi. Bu malk — ların bana iadesi için kanuna istinat ederek istida ile yaptığım | müracaatlar cevapsız kaldı. Üç Çöbtuğumla fakrli zaruret içerisine — de kaldım. İstidalara müsbet — veya menfi bir cevap vermek — lâzım değil mi? Hekimoğ'u Alipaşa caddesinde 128 numarada sakine Fethiye Kaza Olacak | Ben Sıraçhııebaçındı Boze doğan kemerinde otürüyorum, — Bu kemerin hergün taşları dö.- külmektedir. Bir gün feci bir. kazaya sebep olacaktır. Bir an evvel yıktırılması lâzımdır. ÂAhmet H Postadan Şikâyet İ İki buçuk ay evvel Samsundan namıma mderilen bir posta paketi zıyaa uğramıştır. Bir ar« J kadaş namına Ankaradan göne | derilen bir pakette de iki parça — eşya noksan çıkınıştır. Tahmin — ediyorum ki Trabzon - Erzürüm « — Kars yolu üzerinde posta pakelt- lerine musallat olmuş bir el vardır. Bunların bir an evvel meydana çıkarılması lâzımdır. H Kağızmant Doktor Esedullah: Paketlerda Eksiklik — —. Son günlerde kibrit kutularıne da ve sigara paketlerinde ı!:ıılı. çıkıyor. Bunlar biraz daha ıtınalı | doldurulsa müşterilerin zararına sebep verilmemiş olur. ş Hüseyin Hayrebolu: r Cevaplarımız j Balıkesirde Gıııp Gün Eri Beye; | — Herkes malına ııtndığl ' fiatı koyabilir. Bir mal:n llıeı'iu konulan her fiatı muhakkak ©o malın hakik! değeri değildir. | * | Y.K. H. rümuzile mektup göne ı deren gence! W — Mektubunuz şayanı dikkate — | Hir. Alâkadarlar nezdinde İ:al:iııvı —— İ | Mersin'de Koyun'larda Çiçek Hastalığı Çıktı Adana (Hususi ) — Mersinin Elvanlı nahiyesi köylerinde keçi | ve koyunlarda çiçek — hastalığı zahur etmiştir. Hastalığın önüne | geçmek için icap eden tedbirler | alınmıştır. Hayvanlın çiçek aşısi D yapılmaktadır. Mersin leanmın İhracatı Mersin ( Hususi ) — Limanrt mizdan geçen bir ay mfındıı" 17500 lira kıymetinde yavağı ve barsak ve ham deri, 39194 lira kıymetinde canlı hayvan ve pass tırma, sucuk gibi mımul et ihraç edilmiştir. ğ Soma'da Memurin Tasarruf Sandıy | Çalışıyor . Soma (Hususi) — Mımurlîf tarafından tesis edilmiş olaf | memurin tasarruf sandığı lıeyt!ıı umumiye ' toplanım ş, sanı > sermayesinin tezyidine karar miştir. Ziraat Bankasından 5 vo. Hikmet Beylerin. hayırlı işler gürmemım tenıııl Gd" ;nıııılırl tıkdııll ık — U ırtlc.“ H Ü ql"Y- .-J