3 Temmuz 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

3 Temmuz 1933 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ziraat Bilgisi (*) Sebze Bahçesini Nasıl Hazırlamalı Topraklarımızdan kâfi dere- cede istifade —ettiğimizi kimse Bazı — | iddia edemez. Ma- | Tavsiyeler lümdur ki, boş toprak, ekin ek- mek için, meyva veya bağ yetiş- tirmek veyahut ta sebze istihsali için kullanılır. Ekin siyasetimiz henöz kat'i surette halledilmemiş olduğu için meyva ve bağ mın- takalarının tevsü teşebbüsü de başlamış değildir. Sebze istihsalâtı maalesef her- yerde yekuf ile yapılmamaktadır. Sebzeciliğin başlıca şartlarından biri, istihsal olunanların nevilerini fazlalaştırmaktır. Halduki, bizde, bu bir akisdir ve öyle mıntakalar wardır ki buralarda sebze, iki, ilâ üç nev'e inhisar etmektedir. Sebze nevilerini fazlalaştırmak için her şeyden evvel mevsim pazari dikkate alınmalı ve ona göre sebze nevileri yetiştirilmelidir. Bir sebze bahçesinden azami hasilât almak için, bir takım ha- zarlıkların yapılması lâzımdır. Her hangi nevi sebzelerin hangi ta- taraflare dikileceği tetkik ve tes- bit olunduktan sonra toprak üze- rinde çalışma işi başlar. İşte al- nacak netice, toprağın bazırlan- masına ve ondan sonra üzerinde çalışmasına bağlıdır. Uumumiyetle toprağın hazır- bğı kıştan evvel başlar. Ufak arazide bel, büyük arazide sapan lâzımdır. Sürülen top- rak, ekim zamanına kadar büyük toprak parçalarile örtülü bırakı- malıdır. Bunlar B:rçalınıp ufalanmamalıdır. Zira, bu sayede hava, don ve yağmurdan azami istifade temin edilmiş olur. Top- rağı düzeltir, düzelmez tohumu atmah veya meyvaları dikmelidir. Yine bu dikim işinden evvel de gübre — meselesinin halledilmesi lâzımdır. Gübre, yetiştirilecek sebzenin cinsine göre olmalıdır. Ziraatte başlıca dikkat edilmesi lâzım gelen noktalardan biri de budur. Sebzenin muhtaç ol&ıE: azot, asit fosforik, Potas ve reç te toprağın mahiyetine göre temin olunmak lâzımdır. Kolaylıkla tedarik olunabilen hayvan gübresidir. Son bellemesi esnasında toprağa atılır. Sonra, mavsim geldiği va- lat, ayrıca şerbet halinde de seb- zeler beslenir. Toprağın havi olduğu besle- yici maddelerden azami surette istifade etmek için |opn%ı taksim esasını hiç bir zaman ihmal et- memelidir. Yetiştirilecek sebzeler öre ayrılmalıdir: eiçeldi sepzeler (lahna, karnabahar gibi) 2 — Köklü sebzeler (şalgam, Za DA "g glhişutıh sepzeler (be- zelya, fasulye gibi...) Dikkat edilmesi icap eden bir nokta da, bir yere, ertesi sene ayni sepzeyi — dikmemeye itina etmektir. Bu sayededir ki top- rağın verim kudreti barap edil- memiş ve tazelenmesine imkân | temin edilmiş olur. ada n saakn nnn () Zirmat buzusundaki müşki lerimizi sorumuz. Son Pesta'nın (Ziraat mü- tebansısı ) size ceyap verecektir. — Bir Cinayotin Neticesi —— Malatya (Hususi) — Gani is- ni bir adamı yatakta boğarak öldürmekle maznun Hacı ve Ra- —Mazanın muhakemeleri neticelen- ı“'z. Ramazan 15, Hacı yedi bu- | çük sene hapse mahküm ohmuş- “SON POSTA Ayaş (Husu- si) — Buranın köylerinde eski düğünler — ekse- riya bir hafta devam eder. Dü- ğün hazırlığı cu- madan başlar. Cuma — günü sabahleyin oğlan evinden kız evi- ne birkaç eşek veya katır yükü erzak gönderilir. Bu erzakın içe- risinde — gelinin çarşamba günü yakacağı kına da gönderilir. Bu işe “Kına götür- Me,, derler, Kınayı bir koca karı ile sadıç götürür. Cumartesi günü düğün kurulur. Davulsuz geçen düğünleri düğün saymıyan oğlan tarafı bugün köyün birkaç yeğit delikanlısını yakın köylerdeki da- vulculara gönderirler. Delikanlılar atlarına binerek, koştura koştura, beş on el silâh atarlar ve tabanca afa ata köyden uzaklaşırlar. İkindi sıralarında köye davul- cülar, köçekler, soytarılarla yine “altatar-tabanca,, ata ata girer- ler. Köyü bir gürültü, bir zan- ğartı alır. Bir Hafta $ Sonra Sıra Örde Ayaşın Umum) manzarası Harman yerinde yahut büyük bir meydanlıkta ateşler yakılır. Kadın, erkek, çoluk, çocuk, kimisi evlerin damlarında, kimisi meydanın kenarında sergilerinin üzerlerinde bağdaş kurup oturur- lar. Yapılacak oyunu alâka ile seyre koyulurlar. -Davulcuların, köy gençlerinin bazı oyunları çok enteresan ve zevk vericidir. Ulu meydanda yakılan ateşin etrafında evvelâ davulcular döne döne, çöke çöke' oymarlar, Sonra yine davulcu refakatile köy gençleri büyük ateşin etra- fında bir elleri arkalarında, diğer elleri önde “sinsin,, oynarlar. Bir İıiam Mahkümu Asıldı Sıvas, (Hususi) — Geçen se- ne paralarına tamaan baba oğul iki köylüyü işkence ile öldüren Emin oğlu İsmail hakkındaki ölüm cezası icra edilmiş, mer- kum belediye önünde asılmıştır. İzmitte Kurtuluş Günü Tezahuratla Kutlulandıi| Şehrimizin işgalden kurtuldu- ğu göünün 11 inci yıl dönümü bü- yük merasimle tes'it edilmiştir. Tertip edilen program mucibince sabalı saat 9da C.H. Fırkası önünde memurlar, mektepliler, askerler, sporcular, muhtelif cemi- yetler mensupları toplanmışlar, C.H.F. Vilâyet idare heyeti reis vekili Esat Bey tarafından İzmi- tin kurtuluşunda duyulan sevinç- ler izah edilmiş, sonra belediye- ye gidilmiş Halktan muzaffer B. bir nutuk söyliyerek İzmitlilerin hissiyatıma tercüman olmuş, be- lediye reisi Kemal bey cevap ve- rekek, bu, samimi duyguları bü- ük Garimize bildireceğini, artık v aziz hiç bir ya- bancı şahsın yan bile bakamıya- cağını anlatarak sözlerini bitir- miştir. Bundan sonra - vilâyete - gidil- miş avukat Sedat Bey İzmitlile- rih duyduğu seVinci arzetmiş, vali bı:yy 'â'e“mukıbdedc buh:— muştur. Müteakiben getirilen muhte- Kf çelenkler İzmit şehitlerin me- zarı üzerine konularak - ruhları taziz edilmiştir. Gece fener alayları, muhtelif eğlencelerle halk geç vakitlere kadar sokaklarda gezmiştir. İtti- hat Spor gençleri, halkevi temsil şubesi namına Kahraman piyesi- İ -i temsil. etmişlerdir. Siirt'te Yeni Bir Şehir Kuruluyor 1 g 00 v 00 üren Dügğünler Davulcu Döne Döne, Çöke Çöke Oynar k Oyununa Gelir Ve... Bu oyun da bitince — ortaya köylülerden iki kişi çıkar. Kol- ları ördek kana- dı şekline soktuk- tan ve yere diz çöktükten sonra ördeğin- suda yı- kanırken yaptığı ahengi verir bir türkü söylerler. Bu oyunu sey- redenler kendile- rini — hakikaten suda oynaşan bir çift ördeği şeyrediyor sanırlar, bu ördek oyunu Anadolu'da çok meşhurdur. Türküsü de şudur: Ördek, ördek, yeşil yeşil ördek Kanadını — deşir deşir — ördek Ürdek suya dal da gel Yardan eelkm «l da gel Azman ördek, yaman yaman ördek Dağlar başı düman duman ördek Düğünler bir cumadan, öbür cumaya kadar devam eder ve perşembe günü damat ve gelin ana ve babaları köy ihtiyar hey- etinin, imamının, ahalinin huzu- runda yeni çifte mal bağışlarlar. M.N. Sürt'te Lütfipaşa Mesiresi Siirt, (Hususi) — Burada dik- kate şayan bir imar faaliyeti göze çarpmaktadır. Bilhassa Gazipaşa tepesi çivarına adeta yeni bir şehir kurulmuştur. Büyük Gazinin heykeli rikzedilmeden evvel çır- çıplak bir halde bulunan bu ve Halkevi ittihar olunmuştur. Halkevinin açılması münase- betile Ortamektep talebesi tara- fından muvaffak bir müsamere tertip edilmiş, çok kalababk bir davetli kütlesi önünde temsiller verilmiştir. Şehirde biri sivil, diğeri tepe civarı şimdi bir mamuredir. | askeri olmak üzere iki hastahane Eski Türkocağı binası mühim tadilât yapılarak tamir edilmiş, Sıvas'ta At Koşuları Çak Heyecanlı Oldu Sıvas, (Hususi) — Mevsimin ilk at yarışlarne Ormantepede başlanmıştır. 1000 metrelik ve 300 Hira ikramiyeli tay ko- şusunda Çorlulu Ziya Beyin tayı birinci, Bandırmalı Mehmet Beyin tayı ikinci, Sadık Beyin tayı üçüncü gelmiştir. İkinci koşuya 27 hayvan iştirak etmiştir. Birin- ciliği Kerek nahiyesinden Meh- met Ali Efendinin, ikinciliği Şar- kışladan Ahmet Efendinin, üçün- cülüğü Sıvaslı İmdat —Ağamn atları kazanmıştır. Üçüncü koşuda birinciliği Ba- hkesirli Şaban Ağanın, ikinciliği inşası takarrür etmiştir. İnşaata yakında başlanılacaktır. Aydın'da Bu Sene Tarlalardan İki Mahsul Alınacak Aydın ( Hususi ) — Aydın ve yapılan tetkikata göre bu sene incir doğumu on gün gecikmiştir. Bu on günlük teehhür incirciler için çok ehemmiyetli görülmek- tedir. g'enipııır ve havalisinde ya- ğan yağmurlar pamuk ekimine çok fazla yardım etmiştir. Arpa ve buğday mahsulü kaldırılmış olan tarlalara| rütubetten istifade edilerek pamuk ekilmiştir. Bu su- retle bir tarladan senede iki mahsul — alınacaktır. Adanalı Hüseyin Beyin üçücülüğü Mehmet Bî_ atları tır. Koşu çok heyecanlı olmuştur. Tarihi Fıkra Ne Aft, Ne Keçi, Olsa Olsa Ölüm Kuşudur ! Oğlumla konuşmayı severim. Çünkü bana bilğimin bilgisizliği- min yanında pek cüce kaldığını sık sık ihtar eden odur. Dün de sıfır makine ile tıraş ettirdiği iri kafasını sallaya sallaya yanıma geldi, bir hoca ciddiyetile sordu: — Yarasa kuş mudur, değil midir? Eh, bildiğim şey. Sıkılmadım, cevap verdim: — Kuşa benzer amma değil. Çünkü onun kanatları, onun ayak- larındaki dört parmağın haddin- den fazla büyümesinden vücut bulmuştur. Ayak, kanat olamı- yacağı için yarasa da kuş değil- dir. — Ya fok? — Onun da yüzgeçleri ayak- tır, fakat değişip yüzgeçe benze- miştir. Artık karada yürüyemez. — İki yüzlüler adam m? Birden şaşırdım ve yutkun- düm. İki yüzlüler, ne yarasaya, ne de foka benzerler. Bu sebeple tahlilleri de güç. Halbuki oğlum cevap bekliyordu. İster istemez bir fıkra söyleyip İşi tatlıya bağladım: — Oğlum, vaktile bir dere- beyi varmış. Halla, tırtıklar dü- rurmuş. Para sızdırmak için birçok sebepler bulmayı da unutmarzmış. Birgön tanıdığı veya adlarını işittiği zenginleri evine çağırır, yamına bir at getirttirir. Başlar imtihana: — Bu hayvan ne çeşit hay- van? İlkin biri cevap verir: — At, efendim. — At m. Keçiye at diyorsun ha. Ver beş yüz altm! İkinci zengin, alnımı gere ge- re ilerler, güle güle cevabı ya- pıştırır: Keçi efendim! — Keçi mi? Geyiğe keçi di- yorsun ha. Ver üç yüz altın! Zenginler, yer yüzünde ne ka- dar hayvan varsa sayarlar atı onlara benzetmiye savaşırlar, fa- kat üçer yüz, beşer yüz altını ödemeden yakayı kurtaramazlar. Sıra titizce bir zengine gelir ve bu adam, sorgu beklemeden şu sözü söyler: — Beyefendi. Bu hayvan ne aktar, ne de keçi. Olsa olsa ölüm kuşudur. Sen benim ne verece- gimi söyle de ödeyip gideyim, uşun uğursuz. yüzünü görmek- ten kurtulayım. Ve "ı:lvc ettim: — İki üler de böyledir o;î:. M—ÖY'::': dolaşmalıdır. Konya'da Bir Manda BirAdam Öldür- dü, Bir Adam Yaraladı Konya (Hususi) — Sille nahi- yesinin Değirmen göyünden Mah- mut oğlu Mustafanın mandası birdenbire azmış, çoban Mehmet oğlu Mustafayı öldürmuş, sahibi- ni de beyninden ve göğsünden ağır surette yaralamıştır. Müş- külâtla itlâf edilebilmiştir. Yenipazarda Kadınlar Peştamal Giymeyacek Yeni i) — Burada hdml:;ıî:;i(rmı—r;lıme ı_n:.ıln adınların peşte " Hat İRlE e eoNZ Küi !'. z u M u 1 Si el D bi

Bu sayıdan diğer sayfalar: