8 Temmuz 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

8 Temmuz 1933 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İTTİRAT ve TERAKKİ — Her hakkı mahfuzdur. — Ikinci Kısım No. 77 Nasıl doğdu?.. IÖN POSTA Nasıl Yaşadı?.. Nasıl Öldü?-. Velinimetim Efkârı Umumiye Bizim Aleyhimize Dönüyor Hususi yaverlerden — Çerkes ( sakallı ) Mehmet paşa — ile ibriktar başı Kâmil Bey, Hacı Mustafa, Bahriye miralaylarından fotografçı Sami ve saire gibi meşhür hafiyeler de ayni akibete Uğramışlardı. Bunlar, sadece halk arasında memnuniyeti mucip ol- makla Fakat, ikinci kâtip (Arap İzzet Paşa) nın sa- raydan ve İstanbuldan uzaklaş- ması mühim bir bâdise halini almıştı. Efkârı umumiyenin en çok husumet ve hakaretine maruz kalanlardan biri olan bu adam, Abdühamitten nasıl ayrıldı, İs- tanbuldan nasıl kaçtı?.. Bu mesele hakkında şimdiye kadar birçox sözler söylenmiş ise de bunların hepsi de birer efsaneden ibaret- tir. Bugüne kadar bir sır halinde kalan bu meselenin iç yüzüne gelince... Büyük bir zekâya ve çok kuv- vetli bir görüşe malik olan İzzet aşa, meşrutiyelin ilânını müte- akip hasıl olan cereyanların, Yıldız sarayı aleyhinde bir tuğyan teşkil edeceğini anlar anlamaz kararını — vermiş.. temmuzun on dördüncü pazartesi günü, sabah- leyin erkenden “Abdülhamidin huzuruna girerek ayaklarına ka- panmış: — Velinimetim!.. Efkârı umu- miye bizim aleyhimize dönüyor. Yarın sizi müşkül mevkide bırak- mamak için müsaade buyurunuz bana, Avrupaya gideyim. Bir kö- şeye çekilip oturayım. Size olan rabıta ve alâkam, ebedidir. Kim bilir, belki bir gün gelir, orada da bir işinize yararım, Demişti. Fakat Abdülhamit, buna derhal cavap vermişti: — Hayır.. Olmaz.. Ben salta- natta baki kaldıkça, sadık ben- degânımdan bir at uşağını bile feda etmem. Bahusus böyle nazik bir zamanda beni kimlere bırakıp Zidiyorsun. Abdülhamidin bu sözleri, ben- degânına olan muhabbet ve mer- butiyetinden ziyade, eskileri feda edip yerine ahvali meçhul yeni adamlar getirmemek içindi. Fakat nümayişler — artmıya, gerek vükelâ ve gerek saray ta- kımına karşı husumet ve hakaret Yağdırılmıya başlanınca Abdülha- Mit korktu. Birkaç gün saraya gelmemesi için İzzet Paşaya haber yolladı. İzzet Paşa, vaziyeti derhal kavramış; “artık Abdülhamidin endisini himaye edemiyeceğini anlayınca başına çare aramıya ümıştı.... Bu esnada, gittikçe Püren efkârı umuümiye karşı- sında Abdülhamit te sözünden' ric'- &t etmiş; kanlı bir hadiseye sebe- | vermemek için Başmusahip dc:x::; ağayı İzzet Paşaya gön- — Derhal husüsi bir ecnebi Vapuru satın alsın. Buradan doğ- ruca Hayfaya gitsin. Orada bir müddet göze görünmesin., Sakın ıklını_ Uyup ta Avrupaya gitmesin. YE irade etmişti... İzzet Pa- Şa, iradci seniye — mucibince der- :::ııkıl edeceğini söylemekle W | ae c y © - HDi KA dd E L rr A Gd AA G0 Salaa SA YŞ ÇAt e e D aaf » Cç O AA vziğ MDU ?'—ıu Sİ LT YA U Si Yad YAY 5 Uülar S n TarTA C BÜ K UNN L aĞ HLA K eeei Ârap izzet paşanın Abdülkamide yazdığı mektubun kılişesi — Hayfaya azimetim doğru olamaz. Sahile çıkar çıkmaz beni tevkif ederler. Müsaade buyur- sunlar da yine İstanbula yakın bir yerde, meselâ Yunanistanın bir köşesinde - oturayım. Yine kendi- lerine yakın bulunayım. Diye cevap verdi... Abdülha- mit, fikrinde ısrar etti. İzzet Pa- şanın, Hicaz şimendifer yolu para işlerini tasfiyeye memur olduğuna dair Başkâtip Tahsin Paşaya bir açık tezkere yazdırdı, İzzet Pa- şaya —gönderdi. Ve azimetini tacil etmesini de irade etti. İzzet Paşanın Necip Şukâyr isminde Suriyeli gayet zeki ve dirayetli bir kâtibi vardı. Paşa bu zatı pek çok sever ve mah- rem işlerini bunun vasıtağile ted- vir ederdi. İstanbulun en güzel kızlarından olan ve maruf bir aileye mensup — bulunan sevgili metresi Nadire Hanımı bile Ne- cip Beye vermiş, iki ay evvel onları evlendirmişti... İzzet Paşa, bu müşkil vaziyete düşünce Ne- cip Beyle Nadire Hanım da mü- teessir olmuşlardı. Zaten paşa gittikten sonra, artık onlar da barınamazlardı... İzzet Paşa, müş- kilâttan — müşkilâta düşüyordu. Evvelâ, elinde bir vapur alacak kadar parası yoktu. Şüphe cel- betmemek için bankalardan da para alamıyordu. ADiş T;biplerinin K K—oı;g“;-;î Türk dişçiler cemiyetinin altı aylık kongresi dün Halkevinde toplanmıştır. Cemiyetin fahri reisliğine Himayei Etfal Cemiyeti Re- isi Fuat Bey seçilmiştir. Kongrede dişçi mektebinin tahsisatının ço- galtılması ve mektebin daha serbest çalışması, asistan adedinin ço- ğaltılması görüşülmüş ve bu noktaların hükümetten temenni edilme- since karar verilmiştir. Resimde kongreye iştirak edellklll görüyorsunuz. Köylüden Bu Sene De Buğday Ahnacak ( Baştarafı 1 inci sayfada ) alınmaktadır. Bu mesele üzerin- de yakında — bir karar verilmesi muühtemeldir. Diğer taraftan boğ- day ihracatının arttırılması - için de esaslı tetkikat yapılmaktadır. Yunanistan ile yaptığımız ticaret mukavelesi mucigince Yunan ada- larına —mühim miktarda — buğ- day satabileceğiz. Ayrıca Su- riye de bizden hersene kül- üyetli miktarda buğday satın almaktadır. Süriye ile yapılacak yeni ticaret mukavelesinde bu nokla göz önünde tutulacaktır. Köylünün ve mutavassıt halkın | az faiz ile borç para bulması mese- lesine gelince; malümdur ki halkı soyguncu sarraf ve faizcilerin elinden kurtarmak için halk ban- kaları tesisi için geçenlerde bir kanun kabul edilmişti. Haber alındığına göre İktısat Vekâleti bu bankanın teşkil edilip faali- yete geçmesi için hazırlıklara koyulmuştur. Bu banka anonim şirket halinde vücut bulacağı için halkın da iştiraki temin edilmiş olacaktır. Halk bankasıtın merkezi An- karada olacak, memleketin diğer köşelerinde de bu banka tara- fından halk sandıkları kurula- caktır. Köylüler — ve mutavassıt halk, bu sandıklardan ihtiyaçları nisbetinde borç a alacaklar, bu sayede muhtı tefecilerin peııçe:uindeu yakalarını kurtara- caklardır. Bu hayırlı neticenin bir an evvel tecelli etmesini temin maksadile halk sandıklarının en yakın bir zamanda faaliyete geç- mesi arzu edilmektedir. Maliye Vekâleti halk banka- sına bir milyon liralık sermaye yatırmak suretile — hissedar ola- caktır. Bundan ayrı olarak ihti- kâr yaparak köylüyü soymak cü- retinde —bulunan — tefeciler de “ödünç para verme,, kanunu mu- cibince şiddetle takip edilmekte- dir. Bunların artık eskisi gibi faaliyette bulunmalarına imkân kalmamıştır. Suçlu olarak yaka- lanan tefeciler hakkında, kanu- nun emirleri derhal tatbik edil- mektedir. Ticaret Odala;'ının Sen. Diyarıbekirde Top.l;ı.. Kongrede On Vilâyetin Wümessilleri Bulundu Diyarıbekir, (Hususi) — İktı- sadi mıntaka ticaret odaları sene- lik kongresi mıntaka İktısat mü- dürü- Sadi Beyin riyaseti altında toplanmıştır. Bu içtimaa birinci umumi müfettiş Hilmi, baş müşa- viri Fazlı Beylerle Vilâyetin rüesa ve müdiranı, meb'usumuz Zeki Mes'ut Bey de gelmişlerdir. Kong- rede Diyarıbekir, Elâziz, Van, Muş, Malatya, Urfa, Mardin, Ha- kâri, Bayazıt, Sürt vilâyetleri ticaret odaları mümessilleri bulu- nuyordu. İktisat müdürü Sadi Beyin memleketin vaziyeti ticariyesini ve odaların dileklerine dair tafsi- lâtlı bir nutku ile açılan kongre- de odalarca 54 dilek arzedilmiş, bu dileklerin encümenlerde tetkiki tekarrür etmiştir. Kongrenin tazim — duyguları hükümetin büyüklerine telgrafla arzedilmiş, Zeki Mes'ut Bey mem- leket İktısadiyatının vaziyeti hâ- | zırasını ve mazidaki hataları ve | İktısadi yürüyüşlermizde alacağı” mız veçheyi tayin eder mahiyet- te bir nutuk irat ederek kengre- ye muvaffakiyet temenni etmiştir. Diyarıbekirde Dönen Talebe Diyrıbekir (Hususi) — Şehri- mizde bulunan Ziya Gök Alp, Cumhuriyet, İsmetpaşa, Gazipaşa Diyarıbekir mıntaka iktısat müdürü Sadi Bep mekteplerinin imtihanları bitmiş ve talebelerin karneleri kendile- rine verilerek velilerine imza et- tirmişlerdir. Bu sene pek çok ta- lebe geçememiş, mühim bir kıs- mı da ikmale kalmıştır. Şahadet- name alan talebenin miktarı yüz yirmi beştir. Bunlar şehrimizdeki Orta mektebine devam edecek- lerdi. Dört ilk mektebin iştirakile Ziya Gök Alp ilk mektebinde umuümi bir sergi açılmıştır. Her ilk mektebin sergisi bir odaya konulmuş ve eşyalar pek büyük bir itina ile tanzim edilmiştir, Binaların Yüksekliği Kaç Metre Olacak? l asri bir plânı vücuda getirilince- muür borularının toprak içinden | ye kadar binaların yükseklikle- ( Baştarafı | inci sayfada ) lâğımlara uzanmasını, — yağmur sularının da lâğımlara akmasını emretmektedir. Verilen malümata göre, bugün sokağa — uzanmış bulunan yağmur borularının kal- dirilması hakkında bir karar alınmak üzeredir. Tayin edilecek müddet zarfında bu karar muci- bince hareket etmeyen ev sahip- leri ceza göreceklerdir. Yeni kanun ile ortaya çıkan meselelerin biri de evlerin kaç kat olacağı meselesidir. Fakat şehrimizin henüz muntazam ve asri bir plânı olmadığı için yeni yapılacak binaların kaç kat ola- cağı tesbit edilememektedir. An- cak haber aldığımıza göre, bele- diye fen işleri müdürlüğü şehrin Darülfünun Talebelerinden mürekkep bir İspanyol seyyah kafi- lesinin şehrimize geldiği haber verilmişti. 220 talebeden mürekkep olan bu kafile düön şehrimizde gezintiler yapmıştır. Resimlerini dercediyoruz. ıspanyarlrı Genç,îler Şehrimizde .__" 4 ' Ş rini ve katlarıı gösteren bir ta- limatname — hazırlayacaktır. Bu talimatname plân yapılıncıya ka- dar, yani azami beş sene müddet- le meriyet mevkiinde bulunacak- tır. Diğer taraftan belediye me- murları, elyevm inşa edilmekte bulunan binaları da yeni kanunun hükümlerine göre tetkik etmiye ve bu kanuna uyğun olmıyan inşaatı durdurmaya başlamışlar- dır. Nitekim Edirnekapı tarafla- rında yapılmakta olan büyük bir binanın, evvelce belediye tarafın- dan tasdik edilmiş olan projeye uygun olmiyan bir şekilde inşa edildiği görülmüş ve inşaal tatil edilmiştir. FT Te A SY EC OT SSD

Bu sayıdan diğer sayfalar: