26 Temmuz 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

26 Temmuz 1933 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Y Hergün Evli Kahramanlar * Derler ki evlilik bağlılıktır. Namık Kemal bile bir isyan Evli Kah- | duyduğu zaman: samanler | Y el Demek suretile bu bağın şid- detine işaret etmiştir. Evli adam, genç bir bekâr kadar atılgan, cesur, ve fedakâr olmaz. Üzerinde mesuliyetini al- dığı kimseleri kolay kolay arka- da bırakamaz. Halbuki hâdisat bize bunun aksini isbat ediyor: Lenin, dünyada en büyük teh- likelerle göğüs göğüse yaşamış bir ihtilâlcı idi fakat evli idi. Altı günde ikinci defa tek başına tayyare ile dünyayı dola- şan Amerikalı tayyareci Post'u Nevyork'ta ilk evvel karısı kar- şıladı. Atlas Okyanusunu 24 tay- yareden mürekkep bir filonun ba- şında geçen Balbo çoluk çocuk sahibidir. Hayatı hergün tehlikelerle çar- Pışarak geçen Lindberg evlidir. Demek evli olmak kahraman olmıya mani değildir. Bilâkis evlilik insana fedakârlığı öğreten bir mektep oluyor. Leningrat'ta 2-1 Mağlüp Olduk Leningrat 25 (Hususi) — Türk futbol takımı bugün Leningrat takımı ile karşılaşmıştır. Türk takımının yxyununu görmek Üzere stadyom yom 25,000fazla seyirci ile dolmuş bulunuyordu. Seyirci- lerin bir kısmı daha öğleden evvel stada gelmişler, ye- kap- mışlardı. Takımlar alkışlar arasında sa- [ haya çıktıktan sonra Türk İstiklâl marşı çalınmış, bayraklar teati edilmim,_ Müsabaka çok heyecanlı ve o nisbette zevkli olmuştur. Türk takımı burada çok güzel bir Oyun oynamasına rağmen muha- cimlerin — şut —atamamalarından dolayı bir sayı farkla mağlüp | olmuştur. Leningrat muhteliti 2, Türk takımı ancak 1 gol — yapmıştır. Bune rağmen Türk futbolcuları- hin oyunu çok beğenilmiş ve sa- hadan çıkarlarken şiddetle alkış- lanmışlardır. —— (£ Bir Fransız mektebi kapanıyor Haber aldığımıza göre Haydarpa- aki Fransız * Sen - Lui ; mekte- binin talebesizlikten dolayı kapatıl- Bie takarrür etmiştir. Alâkadarlar * huzusta reşmi makamlara müra- aat edeceklerdir. Mareşal Çang Su Liyang Pariste| Paris, 25 — Bahriye nazın M. ©4 Leygues Çin orta elçisi M. n Koo'yu kabul etmiştir. Parise gelen Mareşal Çang ng'ı nazırla tanıştırmıştır. Wel M. Koo Su Liyaj Bir Hırsız Hapishaneden Kaçtı Malatya, (Hususi) — Bir hır- Sızlık meselesinde mevkuf iken hastalanan ve hapishane hasta- hanesine nakledilen Petürkenin Keferdiz köyünde Demir oğlu Mustafa fira iştir, şiddetle ııınınıktıdı:. Se Ka? » DraReramra z l Resimli Makale eI KAREŞ L e İstibdat ve zulüm karşısında derhal | isyan duyarız. Fakat çocuklara karşı müstebit vö zalim olmakta tereddüt &tmeyiz. Ufak bir kabahatinden dolayı çocuğu tokatlarız. Çünkü zulümle idare, ikma ile idareden daha kolaydır. SON. POSTA 01 Fakat çocuk mücrimlerin çoğu evlerinde dovülenler, evin zulüm ve istibdadı altında ruhları ezilenlerdir. Hapishaney& düşen çocuklar, ekseri- l yetle evlerinde dövülen çocuklardır. SAT Çocuklar | — Terbiyede fazla şiddet az tesir yapar, Çocuğu dövmek onu terbiyeli değil, arsız ve ahlâksız yapar. Ço- cuğunuzu dövmeyiniz. Maarif Vekili Mühim Bir Deniz Kazası Geçirdi ! Baştaafrı 1 inci sayfada ) çıkmış, sandal demirini taramıya başlamıştır. — Reşit Galip Bey sandalın demir taradığını gö- rünce çocuklarını — çağırmış, fakat —küçükler bir — müddet daha suda kalmak istemişler ve sandalın demir tarayarak uzaklaşmasını babalarının bir lâ- tifesine hamletmişler, deniz için- de koşarak sandalı takibe baş- lamışlardır. Çocuklar sandalı ta- kip ederlerken denizin derinliğine doğru gitmişler, birdenbire ayak- ları karadan kesilince — çırpına çırpına: Baba, baba boğuluyoruz... Diye bağırmıya ve ağlamıya baş- lamışlardır. Reşit Galip Bey bu feci vazi- yet karşısında bir an düşünmüş, sandalı durdurmak imkânı olma- dığı, soyunmaya da vakit bulum- madığı için elbiselerile denize atlamış, bu esnada imdada gelen bir başka kayığın da yardımile çocuklarını kurtarmıştır. İkinci kaza yunup kurutmak için ıslak elbise- lerini sandala sermiş ve yelkenli ile Fener-Kalamış arasında tur yapmıya başlamıştır. iki tur gayet neş'eli geçmiş, fakat üçüncü turda kasırgayı an- dıran şiddetli bir rüzgâr gelmiş, yelkenliyi devirmiş, Reşit Bey de dahil olduğu halde çocuklar denize dllıillıııIw Reşit Gali ltıu:: yıl= “di:; ocuklarını da kurtarmı Tinde kalmış, bemen bir devrilen sandala yapışmış, diğer elile de çocukları toplamıya baş- İte FF nına çekmiye ve kendisine tutun- durmiya muvaffak olan Reşit Galip Bey diğer çocuğunun ken- dilerinden iki metre kadar uzakta bulunduğunu görünce müşkil bir vaziyette kalmıştır. Yanındaki çocukları bıraka- miyan, sandaldan ayrılamıyan, di- ğer yavrusunun da iki metro ile- ride çırpındığını gören bu muz- | tarip baba artık bir mucizeye intizara başlamış, bu esnada ak- lna sandalın yekesini çocuğa uzatmak gelmişti, Fakat bu hareket çok fena olmuş, Reşit Galip Beyin zaten tırnakları ile tuttuğu sandal kur- tulmuş ve Reşit Galip Bey sırtın- daki beş çocukla istinatgâhsız kalarak yavaş yavaş batmıya başlamıştır. Ölümle Kucak Kucağa Reşit Galip Beye tutunan ço- cuklar babalarının denize gömül- düğünü ve su altında kaldıklarını görünce ayaklarile babalarının omu- zuna çıkıp nefes alabilmeye çalış- mış lardır. Bu lu:. Reşit Galip Biin daha çabuk tmasını — mucip olmuştur. Çocukların feryadını işi- tip imdada gelen bir sandal kaza- zedeleri ölümün kucağından alır- ken Reşit Galip Bey bayılmış bulunuyordu. Gözünü açtığı za- man dudaklarından ilk dökülen kelime : — Çocuklar?... İstifhamı ol- u. Kendisini teselli ettiler, — Onları kurtardık, haydi seni de tedavi edelim, dediler ve Belvüye götürüp tedavi ettiler. Hâdiseyi wıı Başvekil İsmet, Meclis Reisi Kâzım Paşa- larla Dahiliye Vekili Şükrü Kaya Bey ve diğer hükümet ıırklynı derhal telgraflarla ve yaverlerini göndererek Reşit Galip Beyin hatırını sordurmuşlardır. Yalovadan İstanbula gelmekte olan Reisicümhur Hz. bu müessif kazayı haber aldıktan sonra yat- larile Modayı teşrif buyurmuşlar, Reşit Galip Beyefendinin köşk- lerine giderek geçirdikleri kaza- | dan salimen kurtuldukları - için kendilerini tebrik etmişlerdir. bu :S'ene Dört Tane Lise Açılacak MalatyaBelediyesineÖdünç Para Verilecek Malatya (Hususi) — Bazı te- memnilerde bulunmak üzere An- karaya giden heyetimizin dilek- lerinden mühim bir kısmı isaf edilmiştir. Maarif Vekili Reşit Galip B. bu sene biri Malatya'da olmak üzere dört lise açılacağını vaa- detmiş, Malatya heyeti de lise bütçesine senede on bin lira ile yardım etmeyi kabul eylemiştir. Adliye Vekili Saracoğlu Şükrü Bey de İtalyada plânları yaptırılan büyük — hapisanelerden birisinin Malatyada inşa ettirileceğini ve bunun için 60 bin lira tahsisat verileceğini bildirilmiştir. , Belediyenin istikrazı için Da- hiliye Vekili Şükrü Kaya Bey yakında açılacak olan belediyeler bankasından Malatya Belediye- sine 60 bin lira ikraz edileceğini vadetmiştir. Heyetimizin dileklerinin hükü- met merkezinde derhal kabul edilmesi ve büyük süratle is'afı | bütün Malatyalıları memnun et- | miştir. l r. ş ıı'Z:)'cıılılııı'flııı beş tanesini ya- —— a —— » - - İSTER İNAN İS Belediye, şehrimizdeki kimsesiz çocukları sokaklarda TE R İNANMA! Bu müessese geçen gün alınacak demirbaş eşya için sefaletten kurtarmak ve bunlardan ıslahı kabil olanları | bir münakasa ilân etti. Bu münakasada alınacak eşya cemiyete faydalı bir hale sokmak maksadile “ Kimse- sizler yurdu . ihdasına karar verdi. Binası hazırlandı. Hatta kısmen çocuklar da toplanmıya başladı. Kristal hokka meyanında şunlar da vardır : takımı, kristal ayna vesaire gibi birtakım lüks eşya İSTER İNAN İSTER İNANMA! HLA İ Kİ e . B Dövülen | gösterse, Radyo Vergisi Her sene yaz gelipte ler açılınca büyük şehirlerin hep- sinde müşterek dert olan gürültü meselesi tazelenir. Bu sene de Pa- riste otomobil kornalarının sesin den, gramofonların ve radyoların muzikasından usanan birçok kim- seler oranın polis müdürüne şikâ- BAA LEN ül endi. çare E?;l?ğıııış. Belediye Meclisine müracaat etmiş. Mecliste uzun uzadıya müzakere edilmiş, çare şüphesizdir. Bahusus ki, şoförler kornalarını en ziyade, önlerinde yaya giden dikkatsiz adamlan çiğnememek için öttürürler, Vazi- fesini d"nlınmwhqı yaparak, gürültü yapa: ceza ter tip edeceği yerde, onlardan rica eîen Belediye Meclisinin güzel hatırı için korna çalmadan birkaç dikkatsiz adam çiğnemek feda- kârlığını elbette kabul ederler, Fakat muzika aşkından, gra- mofonlarile, radyolarile komşula- rının rahatını bozanlar zaten ne- zaketi unutmuşlar demektir. Bun- dan başka hoparlörlerini almak için para vererek fedakârlık yap- mışlardır. Daha evvelden komşu- Benim fikrimce gramofonla- rına, radyolarına kuvvetli hopar- Hâr nîıkırııl:.koııwhnm rahatsız edenlere rşı — yapılacak e onlara ağır vergi koymaktır. ”E Vakıa büyük şehirlerde gürültü yalnız bu l_fı.lgı aletlerinden ibaret değildir. Hele bu yaz mevsimin- de İstanbul'da seyyar — satıcıların sıtma görmemiş sesleri çok defa Fakat otomobil şoförü korna- sını bir lüzum üzerine öttürür. — Datlı kavun! Diye daha ğgarmadan “:l:ıı sokağa ;ılg:l ğ Batıcı, S ati kazanmak için haykırır. — P'ss> Vi iskeleye yakınlaştık- larımı bildirmek için düdük Çça- Bı;nluı hepsi birer mazeret- tir. Onun için bu gürültüler " Habeli İ gramofı yolarına kuvvetli MMWM lar yalnız kendi keyiflerini mak için âlemi ııh= eduL.r'., Muzika ü uzikanın luıiırı dı:: m&:e'ou: sevmi- yenleri rahatsız etm venlere "”.â verir. ERaS U yaz mevsimi da bazı yerl:: ':ı:rm:î' =b=ı' sokakta giderken bir 'onun gürültü sahasından çıkmadan, bir başkasının sahasına iriyor. Bari birisi bir şegin muzika- sını alırken, öteki b; ll den muıîkı oı:nı ıâıkldı;"w”ü' Hayır, hepsi ayni yerden, ayni tatsız havaları dinliyor ve dinle- tiyor. Böyle kendi kendilerine komşularını rahatsız edenleri ağır vergi ile nezakete davet etmek â haksız mı olur? li KİK ç

Bu sayıdan diğer sayfalar: